Christian Bale: The Batman'i henüz izlemedim

Kara Şövalye üçlemesinin yıldızı, gerekçesini de açıkladı

Üçlemenin son filmi Kara Şövalye Yükseliyor, 2012'de vizyona girdi (Warner Bros.)
Üçlemenin son filmi Kara Şövalye Yükseliyor, 2012'de vizyona girdi (Warner Bros.)
TT

Christian Bale: The Batman'i henüz izlemedim

Üçlemenin son filmi Kara Şövalye Yükseliyor, 2012'de vizyona girdi (Warner Bros.)
Üçlemenin son filmi Kara Şövalye Yükseliyor, 2012'de vizyona girdi (Warner Bros.)

Christopher Nolan'ın Kara Şövalye (The Dark Knight) üçlemesinde Batman'i oynayan Christian Bale, süper kahramanın son filmini henüz izlemediğini açıkladı.
Hollywood yıldızı, ABD merkezli eğlence dergisi Variety'yle söyleşisinde konuya bir açıklık da getirdi.
Batman Başlıyor (Batman Begins), Kara Şövalye (The Dark Knight) ve Kara Şövalye Yükseliyor (The Dark Knight Rises) filmleriyle seyircilerin gönlünde taht kuran Bale, pek çok kişi tarafından Pelerinli Süvari'yi canlandıran en başarılı oyunculardan biri olarak görülüyor.
Ünlü oyuncu, Empire ve Insider'ın hazırladığı en iyi Batman aktörleri sıralamasında ikinci, Variety ve Den of Geek gibi mecraların listesinde ilk sırada yer alıyor.
Batman'e hayat veren son isimse Robert Pattinson. 4 Mart'ta vizyona giren The Batman, dünya genelinde 770,3 milyon dolarlık gişe başarısına imza attı. Warner Bros, filmin yaptığı süksenin ardından The Batman 2 için Pattinson ve yönetmen Matt Reeves'e yeşil ışık yaktı.
Ancak Bale dün ABD merkezli eğlence dergisi Variety'de yayımlanan söyleşisinde filmi henüz görmese de izleme listesine aldığını belirtti.
"Bu kadar az film izlemem şaşırtıcı" diyen Bale, çalıştığı yönetmenlerin sadece birkaç filmini izlediğini ve buna çok şaşırdıklarını söyledi. 48 yaşındaki aktör sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filmlerin tadını çıkarmayı gerçekten seviyorum ve çok fazla izlemek istemiyorum. Ama The Batman'i kesinlikle izleyeceğim. Robert harika bir aktör."
8 Temmuz'da beyazperdedeki yerini almaya hazırlanan Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü'nde (Thor: Love and Thunder) Gorr the God Butcher adlı karakteri canlandıran Bale, süper kahraman dünyasına geri dönüyor.
Independent Türkçe, Variety, Screen Rant



Turbo hızlı sperm botları, kısırlığa umut oldu

Sperm hücrelerini minik robotlara dönüştüren bilim insanları bunların, kadınların üreme sağlığı tedavilerinin iyileştirilmesine katkı sağlayabileceğini söylüyor (AFP)
Sperm hücrelerini minik robotlara dönüştüren bilim insanları bunların, kadınların üreme sağlığı tedavilerinin iyileştirilmesine katkı sağlayabileceğini söylüyor (AFP)
TT

Turbo hızlı sperm botları, kısırlığa umut oldu

Sperm hücrelerini minik robotlara dönüştüren bilim insanları bunların, kadınların üreme sağlığı tedavilerinin iyileştirilmesine katkı sağlayabileceğini söylüyor (AFP)
Sperm hücrelerini minik robotlara dönüştüren bilim insanları bunların, kadınların üreme sağlığı tedavilerinin iyileştirilmesine katkı sağlayabileceğini söylüyor (AFP)

Bilim insanlarına göre turbo hızlı robotik sperm hücreleri kısırlık tedavisinin geleceği olabilir.

Hızlı hareket eden sperm hücrelerini manyetik parçacıklarla kaplayan araştırmacılar, bunların ilk kez izlenip yönlendirilebildiğini ve kadın üreme sisteminin erişilmesi zor bölgelerine bir gün hayat kurtaran ilaçları ulaştırabileceğini söylüyor.

Hangi ilaçların bu şekilde kullanılabileceği ya da bunun ne zaman gerçekleşebileceği belli değil. Ancak ilaçlar doğrudan rahim veya fallop tüpleri gibi organlara ulaşmak için araç görevi görecek sperm hücrelerine yüklenebilir.

Araştırmacılar sperm hücrelerini bu şekilde kullanmanın, rahim kanseri, endometriozis ve rahim miyomları gibi milyonlarca Amerikalı kadını etkileyen ve kısırlığa neden olan hastalıkların tedavisine katkı sağlayabileceğini söylüyor. Rahim kanseri tedavi edilmediğinde ölümcül olabilirken, 2023'te bu hastalık 13 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Halihazırda doktorlar, bu hastalıklarla etkin mücadele için vücudun belirli bölgelerine odaklanan tedaviler kullanamıyor.

Araştırmacılar, çığır açıcı gelişmenin döllenme sırasında vücudu daha yakından incelemeyi de sağlayabileceğini söyledi.

Örneğin kadın üreme sistemindeki sperm hareketini izlemek, sperm taşıma mekanizmalarını ve açıklanamayan kısırlığı anlamayı sağlayabilir. Hatta tüp bebek gibi laboratuvar tabanlı döllenme tekniklerini de geliştirebileceğini belirtiyorlar. Tüm ülkelerde onbinlerce bebek tüp bebek tedavisi sayesinde dünyaya geliyor.

Bilim insanları, bu sürecin nasıl iyileştirilebileceği belirsiz olsa da testlerin, gelecekteki araştırmalar için umut verici adaylar olabileceğini gösterdiğini söylüyor.

u7ı8
ABD Kongresi üyeleri tüp bebek tedavisiyle doğan çocukların fotoğraflarını tutuyor. Araştırmacılar sperm botlarının süreci iyileştirmeye fayda sağlayabileceğini söylüyor (AFP)

Herhangi bir klinik deney başlamadan önce daha fazla çalışma yapılması gerekiyor; ancak üç gün sperm botlarına maruz kaldıktan sonra bile rahim hücrelerinde zehirli etki görülmedi.

Tüm bunların anahtarı, manyetik kaplamada yatıyor.

Genellikle, X ışınları kullanarak sperm hücrelerinin insan bedeni içinde görüntülenmesi neredeyse imkansızken, kaplama onları görünür kılıyor ve dışarıdaki manyetik alanlara tepki vererek hareket edebilmelerini sağlıyor.

Hollanda merkezli Twente Üniversitesi'nden araştırmacı Islam Khalil yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Şimdiye kadar sperm hücrelerinin vücut içinde görüntülenmesi neredeyse imkansızdı.

Independent Türkçe


Çıktığı bütün yarışları kaybeden Haru Urara öldü

Tek bir yarış bile kazanamamasıyla ünlenen Japon yarış atı hayatını kaybetti. Popüler bir mobil oyun karakterine ilham kaynağı olan Haru Urara, salı günü erken saatlerde 29 yaşında hayata veda etti (AP)
Tek bir yarış bile kazanamamasıyla ünlenen Japon yarış atı hayatını kaybetti. Popüler bir mobil oyun karakterine ilham kaynağı olan Haru Urara, salı günü erken saatlerde 29 yaşında hayata veda etti (AP)
TT

Çıktığı bütün yarışları kaybeden Haru Urara öldü

Tek bir yarış bile kazanamamasıyla ünlenen Japon yarış atı hayatını kaybetti. Popüler bir mobil oyun karakterine ilham kaynağı olan Haru Urara, salı günü erken saatlerde 29 yaşında hayata veda etti (AP)
Tek bir yarış bile kazanamamasıyla ünlenen Japon yarış atı hayatını kaybetti. Popüler bir mobil oyun karakterine ilham kaynağı olan Haru Urara, salı günü erken saatlerde 29 yaşında hayata veda etti (AP)

Tek bir yarış bile kazanamamasıyla ünlenen Japon yarış atı hayatını kaybetti.

Popüler bir mobil oyun karakterine ilham kaynağı olan 29 yaşındaki Haru Urara, salı günü erken saatlerde öldü. Yerel basına göre Japonya'nın doğusundaki Chiba prefektörlüğündeki Martha Çiftliği'nde yaşayan Urara, bakıcıları yanında hayata veda etti.

Yarışlarda pembe Hello Kitty maskesi takmasıyla bilinen safkan kısrak, bir zamanlar "tüm kaybedenlerin kutup yıldızı" diye anılıyordu.

Bakıcısı Yuko Miyahara, Friday Digital'a, "Haru Urara 29 yaşındaydı; bu, insan ömrüne oranlandığında neredeyse 90’a karşılık geliyor ancak düne kadar gayet sağlıklıydı" diye konuştu.

Son zamanlarda, yalnızca Japonya'dan değil, yurtdışından da giderek daha fazla kişi Haru Urara'yı görmeye geliyordu. Bu gerçekten üzücü.

Hayranlarının ziyaret ettiği atın ölümünden önceki hafta sonu hâlâ sağlıklı olduğu bildirildi.

Adı "güzel bahar" anlamına gelen Haru Urara, 1996'da kuzeydeki Hokkaido adasında doğdu. İlk mağlubiyetini Kasım 1998'de Japonya'nın güneybatısındaki Kochi Hipodromu'nda aldı.

Ancak 2003'te Japonya'daki yerel medyanın üst üste 80. yarış mağlubiyetini haber yapmasıyla şöhrete kavuştu ve planlanan emekliliği ertelendi.

2004'te emekli olana kadar toplamda 113 yarış kaybederek etkileyici serisini sürdürdü ve daha sonra ulusal bir azim ve kararlılık sembolü haline geldi.

fgty
Atın ünü, temmuzda pembe saçlı bir anime karakteri olarak yer aldığı Uma Musume: Pretty Derby mobil oyununun piyasaya sürülmesinin ardından yeniden ivme kazandı (Umamusume: Pretty Derby/ Facebook)

Resmi hesabından salı günü sosyal medyada yapılan paylaşımda, "Haru Urara'nın 9 Eylül'de vefat ettiğini büyük bir üzüntüyle paylaşıyoruz" ifadesini kullandı.

Efsanevi yarış atının mirası, Umamusume: Pretty Derby'deki aynı adlı karaktere ilham kaynağı oldu. Haru Urara'nın bakımında emeği geçen tüm personele başsağlığı diliyoruz.

Independent Türkçe


Alzheimer'ı semptomları başlamadan durdurabilecek protein keşfedildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Alzheimer'ı semptomları başlamadan durdurabilecek protein keşfedildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir çalışmada, Alzheimer hastalarında yüksek seviyelerde görülen bir proteinin seviyesini düşürmek için geliştirilen ilaçların, belirtiler ortaya çıkmadan hastalığı önleyebilecek tedavilere kapı aralayabileceği iddia edildi.

Giderek artan sayıda çalışma, birçok kişinin hastalığın belirtilerini fark etmeden yıllar önce Alzheimer'la yaşamaya başlayabileceğine işaret ediyor.

Farkına bile varmadan hafıza, dil ve düşünce yetilerinde kayıp yaşamaya başlıyorlar ve belirtileri fark ettiklerinde bu dejeneratif hastalığı tersine çevirmek ya da durdurmak için artık çok geç kalınmış oluyor.

Hastalığın en erken belirtilerinden birini inceleyen araştırmacılar, beyindeki bir proteini hedef almanın kronik, zararlı iltihaplanmayı engelleme ve Alzheimer'ı durdurmada umut verici bir yöntem olabileceğini keşfetti.

Acta Neuropathologica adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmaya göre, beyin proteini TSPO (18 kDa Translokatör Protein), hafıza kaybı veya bilişsel gerilemeden önce bile tespit edilebiliyor ve Alzheimer'ın başlangıcını etkiliyor.

Florida Uluslararası Üniversitesi'nden çalışmanın yazarı Tomás R. Guilarte, "Hastalığı başlangıç aşamalarında erkenden tespit etmek için TSPO'yu kullanabilirsek, bu sayede hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ya da semptomları 5-6 yıl geciktirebiliriz" diyor.

Dr. Guilarte, "Bu 5-6 yıl, kişi daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olabilir" ifadelerini kullanıyor.

Bilim insanları, TSPO seviyelerinin normalde beyinde çok düşük seyrettiğini ancak beyin iltihabı sırasında giderek artma eğiliminde olduğunu söylüyor.

rty6u7
TSPO seviyeleri, aktif ve yakın zamanda emekli olmuş, 23 ila 39 yaşındaki NFL oyuncularında daha yüksek çıktı (JAMA Neurology/Florida Uluslararası Üniversitesi)

Son çalışma, TSPO'nun beyinde ilk ortaya çıktığı zaman ve bölge aralığını daralttı.

Araştırmacılar TSPO'nun, Alzheimer'ın temel belirtisi olarak bilinen amiloid plakların düşük miktarlarda dağılmasıyla aynı zamana denk geldiğini buldu.

Daha ileri araştırmalar yapan bilim insanları, TSPO sinyallerinin nöronları korumaktan sorumlu belirli beyin hücreleri (mikrogliya ve astrositler) tarafından üretildiğini saptadı.

Çalışmada, amiloid plaklara en yakın mikrogliya hücrelerinin en yüksek TSPO yoğunluğuna sahip olduğu görüldü.

Araştırmacılar, TSPO sinyallerinin 1,5 aylık farelerde bile izlenebildiğini söylüyor. Bu, insanlarda 18 ila 20 yaşa denk geliyor.

Dr. Guilarte "Mikrogliyalarda bir şeylerin ters gittiğine inanıyoruz. Plakları ortadan kaldırma işini yapmayı bırakıp TSPO sinyalleri gönderip duruyorlar" diyor.

Bu şekilde sürekli nöroinflamasyon sinyali gönderilmesi, yangına körükle gitmek gibi etki yapıyor.

Bilim insanları Kolombiya'da 30'lu ve 40'lı yaşlarında semptomlar gösteren ve 50'lerinde ölen, nadir bir Alzheimer hastalığından muzdarip hastaların bağışladığı insan beyni örneklerinde de aynı modeli buldu.

Araştırmanın bir diğer yazarı Daniel Martinez-Perez, "Alzheimer'la ilgili en büyük sorunlardan biri, bunun bir yaşlılık hastalığı olarak görülmesi ve bunun da teşhis konma zamanını etkilemesi" diyor.

Dr. Martinez-Perez şu ifadeleri kullanıyor:

Ancak gerçek şu ki, hastalık teşhisten onlarca yıl önce başlıyor ve küresel bilim insanları topluluğu olarak ne kadar çok biyobelirteç ve tedavi hedefi bulursak, hepimiz hekimlerin daha kişiselleştirilmiş, kişiye özel tedaviler sunabileceği eksiksiz bir teşhis paneline kavuşmaya o kadar yaklaşırız.

Independent Türkçe