İran ABD ile yaptırımların kaldırılmasına ilişkin görüşmelerin bu hafta yapılacağını duyurdu

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, Suudi Arabistan'la müzakere tarihinin de yakın zamanda netlik kazanacağını söyledi

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve Borrell Tahran'da (dpa)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve Borrell Tahran'da (dpa)
TT

İran ABD ile yaptırımların kaldırılmasına ilişkin görüşmelerin bu hafta yapılacağını duyurdu

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve Borrell Tahran'da (dpa)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve Borrell Tahran'da (dpa)

İran Dışişleri Bakanlığı, ABD ile yaptırımların kaldırılmasına ilişkin görüşmelerin bu hafta yapılacağını bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in 25 Haziran'daki Tahran ziyaretine değinen Hatibzade, "Yaptırımlara ilişkin görüşmelerin zamanı ve yeri neredeyse belli. Ev sahibi, Basra Körfezi'ndeki ülkelerden biri olacak ve toplantı bu hafta içi gerçekleşecek." dedi.
İranlı Sözcü, bu konudaki nihai kararların kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD’nin İran nükleer müzakereleri olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın (KOEP) tüm hükümlerine uyma sözü verdiğini aktardı.
ABD’nin sorumluluğu kabul edip etmeyeceğini görmek için beklemek gerektiğini söyleyen Hatibzade, "Sayın Borrell'in getirdiği mesajları uygulamada görmeyi umuyoruz." ifadelerini kullandı.

"Viyana görüşmelerinde ekleme ya da çıkarma olmayacak"
Hatibzade, görüşmelerde nükleer konusunun ele alınmayacağını sadece yaptırımların kaldırılmasına dair askıda kalan birkaç meselenin masaya yatırılacağı bilgisini paylaştı.
İranlı yetkili, "Viyana'da varılan anlaşmalara hiçbir şey eklenmeyecek ve hiçbir şey çıkartılmayacak." diye konuştu.

Borrell'in "müzakereler başlayacak" açıklaması
AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Borrell Tahran ziyaretinde, KOEP Koordinatörü olarak mart ayında önerilerde bulunduğunu ve İran ile ABD'nin yanıtlaması gereken bir dizi metin ve soru sunduklarını, bu soruların yanıtlanması için müzakerelere bir süreliğine ara verildiğini söylemişti.
Tahran ve Washington’un müzakerelere yeniden başlama kararından duyduğu memnuniyeti dile getiren Borrell, "Ziyaretimden sonra Viyana görüşmeleri başlayacak ve ekibim orada olacak. Bu çıkmazı kıracağız. Üç aylığına durduruldu ancak bugün görüşmelere devam edilmeli." demişti.
İran medyasında, görüşmenin yapılacağı ülkenin Katar olma ihtimali üzerinde duruluyor.

"Suudi Arabistan’la müzakerelerin tarihi yakında kesinleşecek"
Hatibzade, Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’nin Tahran ziyaretine de değinerek, Irak'ın İran-Suudi Arabistan diyaloğunda önemli bir rol oynadığını dile getirdi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hatibzade, şöyle devam etti:
"Suudi Arabistan'dan bize bazı noktaları aktardı ve Suudi tarafı, Bağdat'ta diplomatik düzeyde görüşmelere devam etmeye hazır. Suudi Arabistan’la müzakerelerin tarihi yakında kesinleşecek ardından teknik heyetler, büyükelçilikleri ziyaret edecek."

Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğünde görev değişimi
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade ayrıca görevi Nasır Kenani Çafi'ye devrettiğini belirterek, "Bugün benim son basın toplantım ve bundan sonra Sayın Kenani Dışişleri Bakanlığının yeni sözcüsü olacak." dedi.
Nasır Kenani Çafi, daha önce İran'ın Mısır'daki Çıkarlarını Koruma Dairesi Başkanlığını yürütüyordu.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.