Çavuşoğlu İranlı mevkidaşı ile görüştü: Terör hepimizin ortak düşmanı

Çavuşoğlu ve Abdullahyan dün Ankara'da düzenlediği basın toplantısından bir kare  (AFP)
Çavuşoğlu ve Abdullahyan dün Ankara'da düzenlediği basın toplantısından bir kare (AFP)
TT

Çavuşoğlu İranlı mevkidaşı ile görüştü: Terör hepimizin ortak düşmanı

Çavuşoğlu ve Abdullahyan dün Ankara'da düzenlediği basın toplantısından bir kare  (AFP)
Çavuşoğlu ve Abdullahyan dün Ankara'da düzenlediği basın toplantısından bir kare (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Türkiye'nin Suriye konusunda gündeme getirdiği güvenlik endişelerini çok iyi anladıklarını belirterek "Şuna inanıyoruz ki Türk tarafının, Türk arkadaşlarımızın güvenlik endişeleri bir an önce ve kalıcı şekilde giderilmelidir." dedi.
Abdullahiyan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanlığında gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından ortak basın toplantısında konuştu.
Türkiye'nin Suriye konusunda dile getirdiği güvenlik endişelerine yönelik Abdullahiyan "Biz Türkiye'nin bu konudaki güvenlik endişelerini çok iyi bir şeklide anlıyoruz. Aynı zamanda özel bir operasyonu gündeme getirmesini de anlıyoruz. Bu konuda değerli meslektaşım Çavuşoğlu ile de detaylı incelemelerde bulunduk, konuşmalar yaptık. Şuna inanıyoruz ki Türk tarafının, Türk arkadaşlarımızın güvenlik endişeleri bir an önce ve kalıcı şekilde giderilmelidir." diye konuştu.
Türkiye'nin Kudüs ve Filistin davası konusundaki bakış açısını her zaman bildiklerini ve bundan emin olduklarını dile getiren Abdullahiyan, "Türkiye, Kudüs davasından, Filistin davasından hiçbir zaman vazgeçmemiştir, vazgeçmeyecektir. Ancak Siyonistler ne zaman nereye gitmişlerse her zaman oraya güvensizliği götürmüşler, fitneyi götürmüşler." ifadelerini kullandı.

- İran komşularıyla ilişkilerini derinleştirmek istiyor
İran'ın komşularıyla ilişkilerini daha derinleşmek ve güçlendirmek isteğine değinen Abdullahiyan "Komşularla ilişkileri daha da iyileştirmek yeni hükümetimizin en önemli eksenidir." dedi.
Abdullahiyan, Çavuşoğlu'nun Tahran ziyaretinde ikili ilişkileri iyileştirmek ve derinleştirmek için kapsamlı eylem planı ve yol haritası önerisinde bulunduklarını ve bu harita üzerinden ilerlemek istediklerini Çavuşoğlu'na bildirdiğini ifade etti.
Bugün iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun vadeli ve kapsamlı olması konusunda bir belgeyi Çavuşoğlu'na teslim edeceklerini kaydeden Abdullahiyan "Güvenlik, siyasi, askeri, turizm, kültürel, tarihi ve bütün alanlarda iki ülkenin ilgi duyduğu alanlarda ilişkilerimizi derinleştirmeye karar verdik. Ayna zamanda KEK (Karma Ekonomik Komisyon) Toplantısını ilerde yapacağız. Önümüzdeki dönemde Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi 7. toplantısını çok yakın dönemde yapmayı kararlaştırdık." diye konuştu.
Bugünkü görüşmelerde enerji ve elektrik konularında iş birliğinin geliştirilmesini de ele aldıklarını belirten Abdullahiyan, İran'ın KEK Başkanı ve Dışişleri Bakanlığı Ekonomi Müşavirinin yakın zamanda Ankara'ya ziyarette bulunacağını dile getirdi.

- "Libya'da bütün, entegre ve tek bir devletin oluşmasını destekliyoruz"
Görüşmelerde ayrıca konsolosluk işleri ve suçluların iadesi, iki ülke meclisleri arasındaki iş birliğinin artırılması, iki ülkenin sınırında bulunan iller arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi ve ticari pazarların oluşması yönündeki konuları ele aldıklarını dile getiren Abdullahiyan, şunları kaydetti:
"(Çavuşoğlu) Kafkas konusunda çok önemli meseleye değindiler, 3+3 platformundan bahsettiler, Tahran- Bakü-Ankara görüşmesine değindiler. Bu da yine bizim en önemli gündem maddelerimizden biridir. Yemen konusunda ateşkesin kalıcı olmasını destekliyoruz. Oradaki insani kuşatmanın ortadan kalkmasını ve siyasi çözümün tek çözüm yolu olduğunu vurguluyoruz. Aynı zamanda Libya'da bütün, entegre ve tek bir devletin oluşmasını destekliyoruz. Libya’nın toprak bütünlüğü bizim için önemlidir. Ukrayna ve Afganistan konularına değindik. Biz Astana formatının son elde ettiği sonuçlar hakkında görüştük, bilgi paylaşımında bulunduk."

- "İran İslam Cumhuriyeti için Türkiye'nin güvenliği İran'ın güvenliği demektir"
Abdullahiyan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Tahran'a yaptığı ziyareti konusunda da Bakan Çavuşoğlu’nu bilgilendirdiğini ve bu konuda fikir alışverişinde bulunduklarını aktararak şöyle devam etti:
"İran’ın bir sonraki görüşmelerinde özellikle ABD’nin ve diğer Avrupa ülkelerinin daha gerçekçi bakış açılarıyla, tutumlarıyla biz daha iyi sonuçlara varacağız diye inanıyorum, umut ediyorum. Değerli kardeşimin hem bu konuda hem diğer konularda istişarelerinden ve fikirlerinden yararlandım. Siz basın mensuplarının önünde bir kez daha vurgulamak istiyorum İran İslam Cumhuriyeti için Türkiye’nin güvenliği İran’ın güvenliği demektir. Bizim bölgeye, dost ve kardeş ülkeye (Türkiye) hayırdan başka bir temennimiz yoktur."
Ayrıca kum fırtınalarının İran tarafında sıkıntı oluşturduğunu aktaran Abdullahiyan, Tahran'da kum fırtınası ve bunun çevreye etkileri üzerine bir konferans düzenleyeceklerini ifade etti.
Abdullahiyan, Çavuşoğlu ile bu konuda bir komite kurmayı planladıklarını ve komitenin teknik konulardaki görüşmeleri ilerleterek iki ülkenin sınır bölgelerinde yaşayan vatandaşlarının endişelerinin giderilmesine yardımcı olacağını ifade etti.



Gizli belge uyarıyor: Çin, Tayvan'da bir çatışma çıkması halinde ABD ordusunu geride bırakabilir

2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
TT

Gizli belge uyarıyor: Çin, Tayvan'da bir çatışma çıkması halinde ABD ordusunu geride bırakabilir

2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)

Son derece gizli bir ABD hükümeti değerlendirmesi, Çin'in Tayvan üzerindeki bir savaşta ABD ordusundan daha üstün olacağını ortaya koydu.

Gizlilik derecesi yüksek olan ‘Askeri Üstünlük’ raporu, ABD’nin, pahalı ve ileri teknoloji silahlara olan bağımlılığı nedeniyle, Çin’in çok daha ucuz sistemleri büyük miktarlarda üretebilme kapasitesine karşı savunmasız hale geldiği konusunda uyardı.

New York Times, eski Başkan Joe Biden döneminde ulusal güvenlikten sorumlu bir yetkilinin raporu incelediğinde, Pekin’in ‘akla gelebilecek her taktiğe karşı sayısız alternatife’ sahip olduğunu fark edince şaşkına döndüğünü aktardı.

Tayvan’ın kaybı, ABD’nin Batı Pasifik’te Çin’in etkisine karşı en önemli kalesi olarak stratejik ve sembolik bir darbe anlamına gelecek.

Rapor, ABD’nin en gelişmiş uçak gemisi USS Gerald R. Ford’un, Başkan Donald Trump’ın uyuşturucu kaçakçılarına karşı Karayipler’de yürüttüğü operasyon çerçevesinde bölgeye gönderilmesine rağmen, imha edilebileceğini öngörüyor.

7u
USS Gerald R. Ford (CVN 78) uçak gemisi, ABD Virjin Adaları'nın St. Thomas limanına ulaştı. (AFP)

13 milyar dolarlık (9,75 milyar sterlin) ve 2022’de hizmete giren USS Gerald R. Ford uçak gemisi, dizel-elektrik tahrikli denizaltılar ve Çin’in yaklaşık 600 hipersonik füzeden oluşan cephaneliği karşısında risk altında. Bu füzeler, ses hızının 5 katına kadar hızlara ulaşabiliyor.

Pekin, eylül ayında düzenlenen bir askeri geçitte, gemilere yönelik yıkıcı YJ-17 füzelerini sergiledi; bu füzelerin hızı ses hızının 8 katı olarak tahmin ediliyor.

Buna rağmen ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Ford sınıfından dokuz ek uçak gemisi inşa etmeyi planlıyor; ABD’de şu ana kadar hiçbir hipersonik füze geliştirilmiş değil.

Tayvan Güvenlik İzleme Merkezi’nden araştırmacı Eric Gomez, olası bir Tayvan çatışmasını simüle eden bir savaş tatbikatına katıldığında nihai sonucun net olmadığını söyledi, ancak ABD’nin ağır kayıplar verdiğini belirtti.

Gomez, Telegraph gazetesine verdiği demeçte, “ABD bu operasyon sırasında çok sayıda gemi kaybediyor. F-35’ler ve diğer taktik uçaklar da operasyon sahasında hızla hasar görüyor” dedi.

Gomez, “Operasyon sonrası özetleri hazırladığımızda maliyetin gerçekten şok edici olduğunu fark ettik. 100’den fazla beşinci nesil uçak, birkaç muhrip, iki denizaltı ve iki uçak gemisini kaybettiniz” ifadelerini kullandı.

sdefrgt
Çin'in ilk uçak gemisi Liaoning, Hong Kong'a doğru yola çıktı. (AP)

Çin, ABD uçak gemilerini ‘dakikalar içinde’ imha etme kapasitesine sahip

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth geçen yıl, Pentagon’un Çin’e karşı düzenlediği savaş tatbikatlarında ‘her seferinde kaybettiğini’ açıkladı. Hegseth, Çin’in hipersonik füzelerinin uçak gemilerini dakikalar içinde imha edebileceğini öngördü.

Çin, kısa, orta ve uzun menzilli füze cephaneliğini büyük ölçüde genişletti; bu durum, ABD’nin gelişmiş silahlarının Tayvan’a ulaşmadan önce yok edilebileceği anlamına geliyor.

Öte yandan, New York Times’a göre, 1990’larda sayıları 10 kat fazla iken şimdi azalan savunma sanayii şirketleri, hâlâ ABD hükümetine daha pahalı gemi, uçak ve füzelerin üst versiyonlarını satmaya devam ediyor.

Savunma Bakanlığı yetkilileri, ABD’nin bu gelişmiş silahları büyük miktarlarda üretmesinin neredeyse imkânsız olduğunu fark etti. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı gibi son çatışmalar, nispeten ucuz silahların, örneğin insansız hava araçlarının (İHA) yıkıcı etkisini gösterdi.

Kongre, önümüzdeki iki yıl içinde 340 bin küçük İHA üretimi için yaklaşık 1 milyar dolar (750 milyon sterlin) ayırdı.

Başkan Donald Trump, Dan Driscoll’u İHA’lardan sorumlu kılarak, Amerikan teknolojisini güncelleme ve rakiplerin bu alandaki çalışmalarına karşı koyma görevini verdi.

Buna rağmen ABD hâlâ rakiplerinin gerisinde bulunuyor. Telegraph’a konuşan uzmanlar, ABD’nin, Çin gibi düşük işçilik maliyeti ve daha az sıkı düzenlemeye sahip ülkelerle rekabet edemediğini belirtti.

Herhangi bir köklü Amerikan savunma politikasının değişikliği büyük yatırımlar gerektirecek; ancak savunma harcamaları yaklaşık 80 yılın en düşük seviyesinde, GSYİH’nin yalnızca yüzde 3,4’üne denk geliyor.

Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’nin Çin ile olası bir savaşta temel mühimmat, örneğin top mermilerinin hızla tükeneceği uyarısında bulundu.

Pentagon içi değerlendirmeler, Çin’in ABD’ye kıyasla çoğu seyir ve balistik füze türünde sayıca üstün olduğunu gösteriyor. Her iki süper güç yaklaşık 400 kıtalararası balistik füze stokuna sahip.


Trump Gazze'de yeni aşamayı planlıyor: ABD’li bir general uluslararası gücü yönetecek

Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
TT

Trump Gazze'de yeni aşamayı planlıyor: ABD’li bir general uluslararası gücü yönetecek

Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, iki ay önce imzalanan ateşkes anlaşması kapsamında Gazze’de oluşturulması planlanan uluslararası istikrar gücünün başına bir ABD’li generali atamayı planlıyor.

Buna karşın Beyaz Saray yetkilileri, Gazze Şeridi’nde hiçbir Amerikan askerinin sahada bulunmayacağını vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Trump yönetimi, savaşa geri dönüşü önlemek ve kırılgan ateşkesi korumak amacıyla Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi hedefliyor. Ekim ayında yürürlüğe giren ateşkesten bu yana İsrail saldırılarında 383 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre açıklanan bu rakamın yanında, Hamas savaşçılarının düzenlediği bazı saldırılarda da İsrail askerleri öldü.

Anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail’in Gazze Şeridi’nin bazı bölgelerinden çekilmesini, uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını ve Trump liderliğinde Barış Konseyi’ni içeren yeni yönetim yapısının hayata geçirilmesini kapsıyor.

Planlanan uluslararası güç, şu anda İsrail ordusunun kontrolünde bulunan bölgede konuşlanacak. ABD’li yetkililer, bu adımın İsrail’in söz konusu bölgelerden geri çekilmesini mümkün kılacağını belirtti.

ABD’li yetkililer pazartesi günü Tel Aviv’de Avrupalı diplomatlara yaptıkları bir bilgilendirmede, ülkelerinin uluslararası istikrar gücüne asker göndermemesi ya da bu güce katılan ülkelere destek vermemesi durumunda İsrail ordusunun Gazze’den çekilmeyeceğini açıkça ifade etti.

Bilgilendirmeye hâkim bir Avrupalı diplomat şu ifadeyi kullandı: “Verilen mesaj şuydu: Eğer Gazze’ye gitmeye hazır değilseniz, İsrail ordusunun orada kalmasından şikâyet etmeyin.”


Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.