NATO Madrid'de yeni stratejik konseptini belirleyecek

NATO’nun 2022 Madrid Zirvesi logosunu taşıyan bir pankartın yanında bir polis duruyor (Reuters)
NATO’nun 2022 Madrid Zirvesi logosunu taşıyan bir pankartın yanında bir polis duruyor (Reuters)
TT

NATO Madrid'de yeni stratejik konseptini belirleyecek

NATO’nun 2022 Madrid Zirvesi logosunu taşıyan bir pankartın yanında bir polis duruyor (Reuters)
NATO’nun 2022 Madrid Zirvesi logosunu taşıyan bir pankartın yanında bir polis duruyor (Reuters)

Madrid, NATO’ya üye 30 ülkenin liderlerinin yanı sıra İsveç ve Finlandiya liderleri, aynı zamanda ABD’nin isteği üzerine çağrılan, Pasifik bölgesi gibi bazı bölgelerden yetkililerin katılımıyla üç günlük NATO Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. Zirve, bu yıl ittifaka katılımının 40. yıldönümü olması vesilesiyle ve 1997'deki bir zirveye ev sahipliği yapması dolayısıyla İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenleniyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile ilgili gelişmeler ve yansımalar nedeniyle zirvenin seyrine birkaç aydır şu iki ana tema hakim halde: İlk olarak Batı Atlantik ülkelerinin Kiev'e desteği ve Atlantik birliğinin korunması, ikinci olarak ise İsveç ve Finlandiya'nın ittifaka katılımının nasıl hızlandırılacağı ve talebin iletildiği andan kabul edildiği ana yani NATO Antlaşması 5. madde geçerli olana kadar güvenlik garantilerinin nasıl sağlanacağı hususları.
Ancak söz konusu zirvede aynı zamanda yeni ‘stratejik konseptin’ NATO liderleri tarafından benimsenmesi başlıklı bir başka önemli husus konuşulacak. Nitekim bazı uzmanlar söz konusu konsepti 70 yıl önceki başlangıcından bu yana ittifak tarihindeki en önemli dönüşüm olarak değerlendiriyor.
Fransa Cumhurbaşkanlığı Ofisi kaynakları dün yaptıkları açıklamada 2019 NATO Zirvesi ardından üzerinde çalışmaya başlanan stratejik konseptin benimsenmesinin Ukrayna sahnesinde meydana gelen gelişmeler ve bilhassa Doğu Avrupa kanadının karşılaştığı zorluklar nedeniyle bugün daha acil hale geldiğini vurguladı. Yeni konseptin benimsenmesi, önceki vizyon ve stratejilerin gözden geçirilmesini de temsil ediyor. Söz konusu kaynaklar, zirâ Rusya’nın Soğuk Savaş'ın sona ermesi ardından üzerinde anlaşılan ilkeleri ihlal ettiğini, dolayısıyla NATO ülkelerinin ise Rusya'nın savaş açtığı Ukrayna'ya çeşitli şekillerde destek sağlamak, ittifakın doğu kanadını pekiştirmek veya toplu güvenliğin nasıl sağlanacağını yeniden düşünmek zorunda kaldıklarını hatırlatıyor.
Yeni konseptin Avrupa-Atlantik bölgesinin 10 yıldır geçirdiği jeopolitik değişimleri ele alması bekleniyor. Kaynaklar, yeni konseptin benimsenmesinin NATO liderlerinin ilk çalışma oturumunda gerçekleşeceğini aktardı. Yeni belgenin, ittifakın savunma ve güvenlik alanındaki amaçlarını ve temel işlevlerini tanımlaması, göç siyaseti, siber savaş, NATO ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki entegrasyon ve Afrika’dan gelen terör tehdidi gibi karşı karşıya kalınan sıkıntıları listelemesi bekleniyor.
Söz konusu konsept aynı zamanda NATO vizyonunu genel hatlarıyla, siyasi ve savunma düzeylerinde takip etmesi beklenen değişiklikleri de netleştirecek. NATO’nun radarında sadece Rusya değil, Çin de olacak. Nitekim yıllardır Rusya'dan gelen tehdidin yanı sıra Çin'in oluşturduğu tehdidin de altını çizen ABD, NATO'nun bu konuda bir rol üstlenmesini istiyor. Bu hususta karşı karşıya kalınan iki ekol var: NATO’nun rolünü Hint-Pasifik bölgesindeki yeni stratejileri, yani öncelikle Çin’in emellerini dikkate alacak şekilde daha kapsamlı hale getirmek isteyen ekol ve NATO’nun Avrupa-Atlantik bölgesine odaklanmasını isteyen bir diğer ekol. Ancak Çin'in plan ve uygulamalarının NATO üzerindeki sonuçlarının da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Fransız kaynakları, Ukrayna'da savaş başladığından bu yana AB’nin oynadığı rolün, NATO’nun bu rolü ve AB-NATO işbirliğinin önemini kabul edişinin ehemmiyetini gösterdiğini aktardı. AB, NATO konseptine benzemesi gereken ‘stratejik pusulanın’ netleştirilmesi üzerinde çalışıyor. Rus tehdidi göz önüne alındığında NATO’nun doğu kanadındaki Atlantik varlığının pekiştirilmesi odak noktasını teşkil edecek. Bu husus, NATO Genel Sekreteri’nin yüksek hazırlıklı kuvvetin mevcudunun 300 binin üzerine çıkarılacağı açıklamasında da kendisini gösteriyor.
NATO’nun doğu kanadındaki 9 ülkenin liderleri, bu kanadın pekiştirilmesini talep etmek için Madrid’deki zirveyi beklememiş, Romanya’nın başkentinde yaklaşık üç hafta öncesinde Moskova'ya caydırıcılık sağlamak için bölgelerinde ek silah ve birliklerin konuşlandırılmasının hızlandırılmasını talep etmişti.



Netanyahu, Trump ile görüşmesinden önce Hamas'ı anlaşmayı ihlal etmekle suçladı

Dün Batı Şeria'daki Beytüllahim'de bulunan Doğuş Kilisesi önündeki Noel Arifesi kutlamalarından (AFP)
Dün Batı Şeria'daki Beytüllahim'de bulunan Doğuş Kilisesi önündeki Noel Arifesi kutlamalarından (AFP)
TT

Netanyahu, Trump ile görüşmesinden önce Hamas'ı anlaşmayı ihlal etmekle suçladı

Dün Batı Şeria'daki Beytüllahim'de bulunan Doğuş Kilisesi önündeki Noel Arifesi kutlamalarından (AFP)
Dün Batı Şeria'daki Beytüllahim'de bulunan Doğuş Kilisesi önündeki Noel Arifesi kutlamalarından (AFP)

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu dün, Refah'ta meydana gelen bombalı saldırıda bir İsrail ordusu subayının yaralanmasından Hamas'ı sorumlu tutmaya çalıştı.

Netanyahu'nun Hamas'a yönelik suçlaması, ABD Başkanı Donald Trump ile ABD'de yapılması beklenen görüşmesinden günler önce geldi. Şarku’l Avsat’ın İbrani medyasından aktardığına göre Netanyahu, Trump'ı İsrail ve Hamas'ın kontrolündeki bölgeler arasında kalıcı bir sınır olarak "sarı hat"ı tanımaya ikna etmek istiyor; bu da fiilen İsrail'in Gazze Şeridi'nin yüzde 58'ini işgal etmesi anlamına gelecektir.

İsrail ordusu, Refah'taki patlamanın ne zaman gerçekleştiğini belirlemek için soruşturma başlatmış olsa da Netanyahu, Trump tarafından sunulan bir plana göre, Hamas'ı geçen ekim ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçladı. Ancak Hamas, patlamanın tamamen İsrail kontrolü altındaki bir bölgede meydana geldiğini ve olayın patlamamış mühimmat nedeniyle oluştuğunu öne sürdü.

Bu arada, İsrail işgal yetkilileri dün Filistin Başkan Yardımcısı Hüseyin el-Şeyh'in Beytüllahim'deki Doğuş Kilisesi'nde Noel kutlamaları için düzenlenen gece yarısı ayinine katılmasını engelleyerek, konvoyunun kiliseye ulaşmasını önledi.


ABD Adalet Bakanlığı: Epstein'ın dosyalarının yayınlanmasını tamamlamak için "birkaç haftaya daha" ihtiyacımız olabilir

Milyarder Jeffrey Epstein (AP)
Milyarder Jeffrey Epstein (AP)
TT

ABD Adalet Bakanlığı: Epstein'ın dosyalarının yayınlanmasını tamamlamak için "birkaç haftaya daha" ihtiyacımız olabilir

Milyarder Jeffrey Epstein (AP)
Milyarder Jeffrey Epstein (AP)

ABD Adalet Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, cinsel suçlardan hüküm giymiş milyarder Jeffrey Epstein hakkındaki dosyaların yayınlanmasının tamamlanması için "birkaç haftaya daha" ihtiyaç duyabileceğini ve yetkililer mağdurları korumak için ayrıntıları incelemeye çalışırken belgelerin tam olarak yayınlanmasının haftalarca gecikeceğini belirtti.

Associated Press'e (AP) göre Adalet Bakanlığı, New York Güney Bölgesi Başsavcılığı ve FBI'ın Epstein davasıyla ilgili olabilecek bir milyondan fazla ek belge bulduğunu açıkladı.

Adalet Bakanlığı açıklamasında bu yeni dosyaların kendilerine ne zaman bildirildiğini açıklamadı.

Adalet Bakanlığı açıklamasında, avukatlarının belgeleri incelemek ve Kongre'nin geçen ay neredeyse oy birliğiyle kabul ettiği yasanın gerektirdiği sansürleri yapmak için gece gündüz çalıştığını vurguladı.

Bakanlık, "Belgeleri en kısa sürede yayınlayacağız. Malzemenin çokluğu göz önüne alındığında, bu süreç birkaç hafta daha sürebilir" dedi.

Trump yönetimi, geçen ay Kongre tarafından kabul edilen bir yasaya uygun olarak, 1990'larda Trump'ın arkadaşı olan merhum finansçı Jeffrey Epstein hakkındaki ceza soruşturmasıyla ilgili dosyaları yayınlamaya başladı.

Kongredeki Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, Trump'ın itirazlarına rağmen, mağdurları korumak için kısmi sansürlere izin verirken, tüm belgelerin 19 Aralık'a kadar yayınlanmasını gerektiren yasayı kabul etti.

Şimdiye kadar yayınlanan metinler, bazı Cumhuriyetçileri kızdıran kapsamlı sansürler içeriyordu ve 2026 ara seçimleri öncesinde partiyi tehdit eden skandalı yatıştırmak için pek bir şey yapılmadı.

Adalet Bakanlığı dün sosyal medyada yayınladığı bir mesajda, FBI ve Manhattan'daki ABD Başsavcılığı tarafından Epstein ile potansiyel olarak bağlantılı bir milyondan fazla ek belgenin ortaya çıkarıldığını belirtti, ancak belgelerin ne zaman veya nasıl bulunduğuna dair ayrıntı vermedi.


Yapay zekâ tarafından oluşturulan videoda Netanyahu ve Trump'ın bir savaş uçağını kullandığı görülüyor

Binyamin Netanyahu'nun basın ofisi tarafından yayınlanan videodan
Binyamin Netanyahu'nun basın ofisi tarafından yayınlanan videodan
TT

Yapay zekâ tarafından oluşturulan videoda Netanyahu ve Trump'ın bir savaş uçağını kullandığı görülüyor

Binyamin Netanyahu'nun basın ofisi tarafından yayınlanan videodan
Binyamin Netanyahu'nun basın ofisi tarafından yayınlanan videodan

İsrail Başbakanlık Ofisi dün, Başbakan Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın, adı belirtilmeyen çöl bölgesindeki bir grup binanın üzerinden savaş uçağı uçurduğunu gösteren yapay zeka tarafından oluşturulmuş bir video yayınladı.

Times of Israel'e göre Instagram'da yayınlanan video, İsrail-İran savaşının başlamasının üzerinden altı ay geçmesini anmak amacıyla hazırlanmış gibi görünüyor.

Kısa videoda Netanyahu ve Trump'ın güneş gözlüğü takarak birbirlerine batıkları görülüyor. Altyazıda "Zafer geçit töreninde" yazıyor ve "#altıay" etiketi yer alıyor.

İsrail ve İran arasındaki yıldırım hızıyla gelişen askeri çatışma, İsrail'in 13 Haziran 2025'in erken saatlerinde İran'ın onlarca hedefine sürpriz bir saldırı düzenlemesiyle başlayıp sadece 12 gün sürdü.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre İsrail, İran'ın üst düzey askeri komutanlarına, nükleer bilim insanlarına, uranyum zenginleştirme tesislerine ve balistik füze programına yönelik saldırısının, "Tahran'ın Yahudi devletini yok etme yönünde açıkladığı planını gerçekleştirmesini engellemek için gerekli" olduğunu söyledi.

İran, nükleer silah arayışında olduğunu sürekli olarak reddediyor. Bununla birlikte, uranyum zenginleştirme seviyelerini "barışçıl olmayan amaçlar için kullanılabilecek" seviyelere çıkardı, uluslararası denetçilerin nükleer tesislerine erişimini engelledi ve balistik füze kapasitesini genişletti.

İsrail, İran'ın son dönemde füze kapasitesini yeniden inşa etmek için adımlar attığını ve hâlâ nükleer silah edinme arayışında olduğunu belirtti.

İran, İsrail'in saldırılarına karşılık olarak İsrail'e 500'den fazla balistik füze ve yaklaşık bin 100 insansız hava aracı (İHA) fırlattı. Sağlık yetkilileri ve hastanelere göre, saldırılar İsrail'de 32 kişinin ölümüne ve 3 binden fazla kişinin yaralanmasına neden oldu.

Savaş sona yaklaşırken, Amerika Birleşik Devletleri de İran nükleer tesislerine yönelik saldırılara katıldı.