Türkiye, Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri operasyon ile ilgili acele etmiyor

Türk Silahlı Kuvvetleri, Halep kırsalındaki birliklerine takviye etti.

Suriye’deki muhalif grupların hazırlıkları devam ediyor. (Reuters)
Suriye’deki muhalif grupların hazırlıkları devam ediyor. (Reuters)
TT

Türkiye, Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri operasyon ile ilgili acele etmiyor

Suriye’deki muhalif grupların hazırlıkları devam ediyor. (Reuters)
Suriye’deki muhalif grupların hazırlıkları devam ediyor. (Reuters)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin kuzeyine yönelik bir operasyon başlatılması konusunda, ‘telaşa ve aceleye gerek olmadığını’ söyledi. Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye Demokratik Güçleri’nin mevzilerini bombalamaya devam ederken bölgedeki güçlerine de askeri takviye gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid’deki NATO Zirvesi’nden dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’a ‘Suriye’ye yönelik yeni harekatın, hazırlıklar tamamlanır tamamlanmaz başlayacağını açıklamıştınız. Rusya’nın yeni çekinceleri mi söz konusu?  Hazırlıkların tamamlanmasından kastınız askeri mi, diplomatik mi?’ sorusu yöneltildi.
Erdoğan bu soruyu şöyle yanıtladı:  
“Hiç telaşa gerek yok. Aceleye gerek yok. Biz zaten şu an o bölgede çalışıyoruz. Malum, bir taraftan Irak’ın kuzeyindeki çalışmalarımız, bir taraftan yine aynı şekilde Suriye’nin kuzeyinde, Afrin’de çalışmalarımız var. Her zaman dediğim gibi; bir gece ansızın gelebiliriz. Bu arada tabi üzüntümüz büyük, şehitlerimiz de oluyor. Ama onlara 1’e 10 bedelini ödetiyoruz. Şu an bu harekât yürüyor. Ama tabii şu ana kadar anlaşılanın ötesinde beklentiler var, onun da farkındayım. Biraz sabırlı olursak, biz şu anda peyderpey yürüttüğümüz operasyonların fevkinde olanı da inşallah en güçlü şekilde vakti saati geldiğinde gerçekleştiririz.” 
Cumhurbaşkanı Erdoğan pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Suriye sınırımızda oluşturmaya başladığımız güvenlik koridorunun eksiklerini tamamlamayla ilgili hazırlıklarımız biter bitmez yeni harekatlara başlayacağız" demişti. Erdoğan geçtiğimiz mayıs ayında, Türkiye’nin ‘güney sınırları boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölgeler oluşturmak için başlatılan çalışmaların eksik kalan kısımlarıyla ilgili yeni adımların atılmaya başlanacağını’ duyurmuş, bu bağlamda ilk etapta SDG’nin kontrolünde olan Tel Rıfat ve Menbiç’e yönelik askeri harekat sinyali vermişti.  
ABD ve Rusya Türkiye’yi Suriye’nin kuzeyine yönelik yeni bir operasyon başlatmaması konusunda uyarmış, Suriye rejimi ise, muhtemel bir operasyona askeri olarak karşılık vermekle tehdit etmişti. 
Bu arada Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Suriye içlerindeki birliklere takviye amacıyla yeni bir askeri konvoy gönderdi.  5 tank ağır topçu mekanizmaları ve 15 zırhlı personel taşıyıcının yer aldığı askeri konvoy, Babul Hava sınır kapısından geçerek, Halep kırsalındaki mevzilere doğru yol aldı. Söz konusu konvoy 16 Haziran’dan bu yana üçüncü takviye desteği olarak dikkat çekiyor. En son geçen pazartesi günü el-Bab kentindeki Şeyh Akil Dağı bölgesinde bir takviye birlik gönderilmişti. 
Öte yandan Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu (SMO) Halep’in batısında Menbiç kırsalındaki SDG mevzilerine yönelik operasyonlarını sürdürdü. El-Bab ilinin güneyindeki Deyr Kak bölgeleri de bombalandı
Türkiye İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, 1 Temmuz itibarıyla 62 ilde 1169 mahalleyi yabancı uyruklu kişilerin ikametine kapattı. Göç İdaresi Başkanlığı, 781 mahallenin daha geçici koruma kaydına, uluslararası koruma kaydına, ikamet iznine, geçici koruma veya uluslararası koruma ile ikamet izni çerçevesindeki yabancıların ikamet ili değişikliği yapılması işlemlerine kapatıldığını açıkladı. Buna göre 62 ilde 1169 mahalle yabancıların ikametine kapatılmış oldu.
Göç İdaresi’nden yapılan açıklamada şu ifadele yer verildi:
"Ülkemizde çeşitli bölgelerdeki yabancı yoğunluğu göz önünde bulundurularak Bakanlığımızca daha önce belirli illerimizdeki 781 mahalle yeni doğan ve çekirdek aile birleşimi dışında, ikamet iznine ve geçici koruma işlemlerine kapatılmıştır. 1 Temmuz 2022 itibariyle kapalı mahalle sayısı 1169'a çıkarılmıştır."
Türkiye’de yabancı nüfusunun belirli bölgelerde yoğunlaşmasını önlemek amacıyla; yabancı sayısının toplam kişi sayısına oranının yüzde 25'i geçtiği mahalleler yabancılar için ikamete kapatılıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuya dair açıklaması şöyle oldu:
"Yabancı sayısının toplam kişi sayısına oranının yüzde 25'i geçtiği mahalleler tüm yabancılar için ikamete kapatıldı. Yabancı sayısının yüzde 25'i geçtiği 781 mahalle ikamete kapatıldı. 1 Temmuz'dan itibaren oranın yüzde 20 olarak uygulanması sağlanacak. Böylelikle 1200 mahalle ikamete kapatılacak." 
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Suriyeli mültecilerin Avrupa ülkeleri arasında nüfusa oranla dağıtılması gerektiğini savundu. Sarıgül bu konuda şunları söyledi: “Türkiye’de altı buçuk milyon mülteci var. Bu mültecilerin Avrupa Birliği ülkelerine nüfusları oranında dağıtılması lazım, kalıcı çözüm budur. Avrupa Birliği altı buçuk milyon mülteciyi Türkiye topraklarına bırakarak orada rahat edemez. Barış, özgürlük, demokrasi, insan hakları diyen Avrupa Birliği Ukrayna’dan giden dört buçuk milyon mülteciye nasıl kapılarını açtıysa buradaki mültecilere de aynı şekilde kapılarını açmalıdır.”  



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.