Fransa’nın yeni hükümeti: Mümkün olanın en iyisi

Fransa Başbakanı Elisabeth Borne (EPA)
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne (EPA)
TT

Fransa’nın yeni hükümeti: Mümkün olanın en iyisi

Fransa Başbakanı Elisabeth Borne (EPA)
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne (EPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından yeni döneminde ikinci hükümeti kurmak üzere görevlendirilen Başbakan Elisabeth Borne’un hükümeti, yeni mecliste salt çoğunluğu sağlamaya çalışmak amacıyla Macron’un bizzat ve ardından Borne’nin parlamento grup başkanlarıyla yaptığı bir dizi yoğun istişarenin ardından gün yüzüne çıktı.
Ancak Macron ve Borne’nin bu konudaki çabaları sonuçsuz kaldı. Hiçbir sağ veya sol muhalefet partisi, ittifak veya hükümet koalisyonu kurmayı kabul etmedi.
Bu konuda yaşanan şok, özellikle Macron ve Borne’nin çoğunluğu kazanmak için umut bağladığı ılımlı sağ Cumhuriyetçilerden geldi. Cumhuriyetçiler bloğu lideri Olivier Marleix, Başbakan’a bir mektup göndererek, partinin çağrılarına cevap vermediğini bildirdi.
Partiden bazı milletvekilleri ise, Macron’un politikasının partilerinin yönelimlerinden uzak olmadığı gerçeğine dayanarak, Cumhurbaşkanı ile işbirliği yapılması ve uzatılan elin kabul edilmesi çağrısında bulundu.
Yine de Macron-Borne’un hükümetin temsili tabanını genişletme çabaları boşa çıktı.
Sonuç olarak, Elizabeth Borne, Ulusal Meclis’e sunulan her karar taslağının, bazen sağdan bazen de soldan onu destekleyen bir çoğunluk elde etmek için çabalamak zorunda kalacak.
Geleneksel olarak, Borne’nin hükümetine bir güvenoyu istemesi gerekiyor.
Eski cumhurbaşkanı adayı Jean-Luc Melenchon liderliğindeki Boyun Eğmeyen Fransa partisinin milletvekillerinden biri, partinin hükümet için güvenoyu isteyeceğini ve hükümetin Çarşamba gününden sonra ayakta kalamayacağını öne sürdü.
Güvenoyu kabul edilirse, özellikle yeni hükümete giren milletvekillerinin tam bir ay geçmeden oy kullanma hakları olmayacağı için hükümetin kaderi muhalefet partilerinin elinde olacak.
42 kişiden oluşan hükümet, dün öğleden sonra saat 16:00’da Macron başkanlığında Elysee Sarayı’nda ilk toplantısını yaptı.
Macron, bir yanda Fransa’nın siyasi durumu, diğer yanda Avrupa topraklarındaki savaş nedeniyle yurt içinde ve yurt dışında olağanüstü döneme dikkati çekti.
Fransa’nın reformlara ihtiyacı olduğunu dile getiren Macron, gerekli anlayışlara ulaşma konusunda bir sorumluluk duygusu gösterilmesi gerektiği için hükümeti kararlı bir irade göstermeye çağırdı.
Hükümetin siyasi durumu bir önceki döneme göre temelden değiştiği için Macron ‘ekip çalışmasının köklü dönüşümü’ için çağrıda bulundu.
Eleştirilerin yeni hükümete odaklanması doğal.
Hükümet güvenoyu alamazsa, bunun için ilk sınav 18 Temmuz’da, hükümetin bu ay sonundan önce geçmek istediği vatandaşların satın alma gücünü destekleyecek yasa taslağının tartışılmaya başlamasıyla olacak.
Muhalefetin birçok değişiklik yapacağına ve hükümetin tutumunun incelemeye alınacağına şüphe yok.
Son birkaç saat içinde siyasi partiler, Macron’un ana siyasi müttefikim François Bayrou’yu destekleme arzusuyla vurgulanan hükümet sentezini kabul etmedi.
Macron, önceki hükümette Özerklik ve Engelli Bireyler Bakanı olan Damien Abad’ın tecavüzle suçlandıktan sonra hakkında adli soruşturma açılmasıyla sıkıntı yaşadı.
Abad, Macron için önemli isimlerden biriydi çünkü istifa etmeden önce sağcı Cumhuriyetçiler Partisi’nin milletvekilleri grubuna başkanlık etti.
Yeni hükümette Abad yerine Jean-Christophe Combe getirildi.
Hükümetteki yeni yüzler arasında, kısa süre önce parlamento koltuğunu kazanan ve Gençlik İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı olarak atanan Sarah Al-Hairy de var.
Ayrıca Yerel Yönetimlerden Sorumlu Bakan olarak hükümete katılan, Paris’in kuzeyindeki Beauvais Belediye Başkanı Caroline Cayeux ismi de dikkat çekti.



Avustralya'da plaj tartışması: Sahiller herkese aittir

Avustralya'daki plaj kullanımı tartışmasına siyasetçiler de dahil oldu (Reuters)
Avustralya'daki plaj kullanımı tartışmasına siyasetçiler de dahil oldu (Reuters)
TT

Avustralya'da plaj tartışması: Sahiller herkese aittir

Avustralya'daki plaj kullanımı tartışmasına siyasetçiler de dahil oldu (Reuters)
Avustralya'daki plaj kullanımı tartışmasına siyasetçiler de dahil oldu (Reuters)

Avustralya sahillerinde plaj kullanımıyla ilgili tartışma başladı. 

Ülkenin güneydoğusundaki Victoria eyaletinde yer alan Mornington Yarımadası'ndaki sahilde, yurttaşların şemsiye ve gölgelik çadırlar (cabana) kurarak yer kapmaya çalışması bazı kesimlerin tepkisini çekti. 

Sosyal medyadaki tartışmalarda, bazı kişilerin sabah erkenden plaja gidip sandalye, havlu ve şemsiyelerle kendilerine yer ayırdığı, daha sonra başka yere gittiği belirtildi. 

Mornington Belediye Başkanı Anthony Marsh, plaj müdavimlerinin sahilde "yer ayırıp sonra başka yere gitmesinin uygun olmadığını" söyledi. 

Marsh, her noktada olmasa da özellikle bazı plajlarda sorunun ciddileştiğini belirterek şunları söyledi: 

İnsanlara mesajım komşunuza karşı nazik ve düşünceli olmanızdır. Plajı kullanacaksanız, gidin ve iyi vakit geçirin. Ancak kullanmayacaksanız diğer insanlar engelleyecek şekilde yer kaplamayın.

Tartışmaya Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de dahil oldu. Avustralya'da plajları kullanmak için kimsenin para ödemesi gerekmediğini hatırlatan Albanese, şunları ekledi: 

Sahiller herkese aittir. Burası her Avustralyalının eşit olduğu bir yer. Küçük bir alanı sadece kendinize ayırabileceğinizi düşünmek bu ilkeyi ihlal etmektir.

Sidney'deki ünlü Bondi plajının özelleştirmesine yönelik 2020'de sunulan bir proje, halktan büyük tepki çekmişti. Belediye meclisi, halkın imza kampanyasının ardından projeyi iptal etmişti.

Sahillerin özelleştirilmesi ve işletmeler tarafından uygulanan fahiş fiyatlara karşı Yunanistan'da "havlu hareketi" başlatılmıştı. 

"Sahiller halkındır halkın kalacak" sloganıyla başlayan hareket Türkiye'ye de sıçramış, Datça, Çeşme ve Ayvalık gibi sahil bölgelerinde yürüyüş ve oturma eylemleri düzenlenmişti.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters