Ukrayna şehirleri yeniden yapılanmadan önce zafer istiyor

Kramatorsk, savaştan en fazla etkilenen şehirler arasında yer alıyor. (AFP)
Kramatorsk, savaştan en fazla etkilenen şehirler arasında yer alıyor. (AFP)
TT

Ukrayna şehirleri yeniden yapılanmadan önce zafer istiyor

Kramatorsk, savaştan en fazla etkilenen şehirler arasında yer alıyor. (AFP)
Kramatorsk, savaştan en fazla etkilenen şehirler arasında yer alıyor. (AFP)

Buça şehrindeki Ukraynalılar normal yaşantılarına dönmeye çalışıyor. Kadınlar ve erkekler, çilek ve kirazların satıldığı küçük bir pazarın önünde sohbet ederken insanlar alışveriş etmeye devam ediyor. Caddelerde de hayatın normale dönmeye çalıştığı Buça’da bir çift bebeğiyle geziyor, bir çocuk kaydırakta oynuyor.
Yaşam normal seyrinde görünüyor.
2 Nisan tarihinde Kiev'in kuzeybatısındaki bu banliyölerde işlenen vahşet ve Rus işgalinin bıraktığı yıkımın ilk kanıtlarından olan Jablonska Caddesi yakınlarında 20 sivilin vurularak öldürüldüğü yerde şimdilik sakinlik hakim. Buça, İrpin, Borodyanka sakinlik ve güzel doğası ile bilinen yerlerdendi.
AFP’nin haberine göre temmuz ayı başında itibariyle savaşın etkileri her yerde görülüyor. Paramparça olmuş pencereler ve kurşun izlerinin olduğu binalar savaşı hatırlatıyor. Buça'yı Irbin'e bağlayan Vokzalnaya Bulvarı boyunca, evler, apartmanlar, dükkanlar ve alışveriş merkezlerinin yanı sıra ağır veya az hasarlı binalar görülüyor. Bu banliyöler Rus işgalinin bir simgesi haline geldi ve Kiev'e gelen tüm Batılı yetkililer tarafından ziyaret ediliyor.
İtalya Başbakanı Mario Draghi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile 16 Haziran'da Irpin'e yaptığı ziyarette, "Yıkılan her şeyi yeniden inşa edeceğiz" dedi. Dün, İsviçre'nin Lugano kentinde, Ukrayna'nın yeniden inşasını hızlandırması beklenen uluslararası bir planı tartışmak üzere uluslararası bir konferans düzenlendi.
66 yaşındaki Katya Bolçia, “Nereden başlayayım?” diye sorarak mart ayı başlarında, ağır hasar almayan bir binanın sekizinci katında 20 yıldır oturduğu üç odalı dairesinin duvarlarında topçu ateşi sonucu açılan iki büyük deliği gösterdi.
Mayıs başında Buça’ya dönen Katya Bolçia sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bina sorumlusu bize form doldurmamız gerektiğini, para alacağımızı söyledi. Ama o zamandan beri ortada yok.  Herhangi bir bilgimiz de bulunmuyor. Ne kadar alacağız ve ne zaman alacağız, bilmiyorum”
Aslında, yeniden yapılanma şu an vatandaşlarım ana endişesi gibi görünmüyor. Vatandaşların birçoğu Rus işgalinden kaçtıktan sonra bölgeye geri döndü. Bazıları ise bina girişlerine sebze ve meyve ekmeye devam etti. Birçok kişi, Kiev bölgesine sakinlik geri dönse bile ülkenin doğusundan ve güneyinden başlayarak Ukrayna'nın birçok bölgesinde savaşın şiddetlendiğine dikkat çekti. Bölgeye yönelik yeni bir Rus saldırısı korkusu herkes tarafından hissediliyor.
Son günlerde, sınırı sadece yüz kilometre kuzeyde olan Belarus'tan saldırı düzenleneceği söylentileri arttı. Bu söylentiler geçtiğimiz cumartesi günü Ukraynalıları ülkesine füze fırlatmakla suçlayan ve misilleme yapmakla tehdit eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in müttefiki Belarus Devlet Başkanı Alexander Lukaşenko'nun açıklamalarıyla daha da arttı.
75 yaşındaki Nadezhda Steninkova şu açıklamada bulundu:
“Korkutucu. Şu an her şeyin yolunda olduğu açık. Ortalık sakin ama yine de geri dönmelerinden korkuyoruz çünkü çok uzakta değiller. Şehirleri, köyleri yok etmeye devam ediyorlar. Kendimizi güvende hissedemiyoruz. Ruslar her an geri gelebilir.”
Steninkova, bu şartlar altında işçilerin hasarlı kapı ve pencereleri ölçmek için dairelere gittiklerini ve önümüzdeki haftalarda onları değiştireceklerine söz verdiklerini belirterek “Herkes bunu düzeltmeye hazır değil. Lukaşenko'dan korkuyorlar çünkü onun ne yapacağını bilmiyoruz” dedi.
Diğer yandan emekli Vera Semenyuk (65) şu açıklamada bulundu:
“Yarın uyanıp uyanmayacağımızı bilmeden yatıyoruz. Herkes geri döndü ve evleri, yenilemeye başladı. Ruslar geri dönerse ve biz her şeyi geride bırakıp gitmek zorunda kalırsak bu korkunç olur. Yabancı ülkelerin yeniden yapılanmada bize yardımcı olmasını umuyoruz. Ama asıl umudumuz ordumuzun yurt dışından gönderilen destek ve silahlar sayesinde kazanmasıdır.”



Frontex Finlandiya-Rusya sınırına birlik konuşlandırıyor

Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
TT

Frontex Finlandiya-Rusya sınırına birlik konuşlandırıyor

Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)
Finlandiya’nın Rusya sınırını denetlemek için yaklaşık 50 personel görevlendirildi (AFP)

Avrupa Birliği (AB) Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı Frontex, Helsinki yönetiminin Moskova’yı düzensiz göçmenleri kasıtlı olarak sınırlarına göndermekle suçladığı bir zamanda, Finlandiya’nın Rusya ile olan sınırlarını denetlemek üzere yaklaşık 50 kişilik birlik konuşlandırdı.

Frontex Sözcüsü Piotr Świtalski Fransız haber ajansı AFP’ye “Şu anda Finlandiya’da 55 personel görevlendiriyoruz ve bunların çoğunluğu gözetimden sorumlu sınır personelleri” açıklamasında bulundu.

Kasım ayı sonlarında açıklanan desteğin şubat ayı sonuna kadar devam etmesi planlanıyor.

Świtalski, “Elbette, durum değiştikçe uygulamalarımızı değiştirmeye hazırız. Gerekirse daha uzun veya daha kısa bir süre burada olabiliriz” ifadelerini kullandı. Ayrıca “Göç baskısının Kremlin’in kullandığı araçlardan biri olduğunu biliyoruz, dolayısıyla bunun devam edeceğini öngörebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Finlandiyalı yetkililere göre çoğu Somali, Irak ve Yemen’den olmak üzere yaklaşık bin sığınmacı, ağustos ayının başından bu yana iki ülkeyi ayıran bin 340 kilometre uzunluğundaki sınırdan geçti.

Helsinki, Moskova’yı bu göçmenleri kasıtlı olarak Finlandiya’ya göndermekle suçluyor ve bunu ‘hibrit bir operasyon’ olarak tanımlıyor.

Fin sınır muhafızı Ville Joskitt “Sınıra yakın bölgede hâlâ üçüncü ülkelerden gelen büyük göçmen grupları var. Ancak durumu iki hafta öncesiyle karşılaştırırsak, bir kısmı kendi başlarına veya yetkililer aracılığıyla Rusya’nın diğer bölgelerine taşındı” dedi.

Joskitt, AFP’ye sınırdaki durumun ‘uzun süre’ devam etmesinin beklendiğini söyledi.

Finlandiya, kasım ayı ortasında Rusya ile olan 8 sınır kapısından 4’ünü kapattı ve en son da geçişleri ülkenin en kuzeyindeki tek bir geçişle sınırlandırdı. Bu son sınır kapısı da kasım ayının sonunda kapatıldı.

Finlandiya’nın doğu komşusu ile ilişkileri, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişimini başlatmasının ardından gerginleşti. Bu durum, Finlandiya’yı nisan ayında ABD liderliğindeki Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı’na (NATO) katılmaya yönlendirdi.