Mısır: Sosyal medyadaki görgü kuralları videoları alay konusu oldu

Mısır'da sosyal medyada paylaşılan yemekle ilgili adabı muaşeret videoları alay konusu haline geldi

Sunucu Amina Shelbaya (arşiv)
Sunucu Amina Shelbaya (arşiv)
TT

Mısır: Sosyal medyadaki görgü kuralları videoları alay konusu oldu

Sunucu Amina Shelbaya (arşiv)
Sunucu Amina Shelbaya (arşiv)

Geçtiğimiz haftalarda, Mısır'da sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda, davetlerde ve resmi toplantılarda yemek yerken uyulması gereken görgü kurallarından bahseden bazı videolar alay konusu oldu. Sosyal medyadaki videolar özellikle de pirinç ve üzümün çatalla yenilmesine dair videolar, çizgi romanlar ve resimlerle tiye alındı.
Daha önce tartışma konusu olmayan görgü kuralları, son zamanlarda model ve sunucu Amina Shelbaya’nın yaptığı paylaşımlarla gündeme oturarak, tartışma konusu haline geldi. Konuyla ilgili tartışmalar sosyal medyada hızla yayıldı. Google aramalarında geçtiğimiz ay en üst sıralarda yer alırken bazı videolar bir milyondan fazla görüntülendi. ‘Pilav yerken uyulması gereken görgü kuralları’ videosu 1,7 milyondan fazla izlenirken, ‘üzüm yerken uyulması gereken görgü kuralları’ videosu 850 binden fazla izlendi.
Buna karşılık, dijital medya uzmanı Halid el-Bermavi’ ye göre, yemek yerken uyulması gereken görgü kuralları trendinin yaygınlaşmasının nedeni, son zamanlarda çokça hareketliliğe sahne olan Facebook üzerindeki Reels videolarının, yemek yeme adabı gibi daha önce popüler olmayan içerikleri sunmasından kaynaklanıyor. Bermavi Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda, genel olarak görgü kurallarının içeriğinin faydalı olduğunu ve bazılarının kabul göreceğini, bazılarının ise kabul görmeyeceğini, ancak sonuç olarak fayda sağladığını belirtti. Şahsi olarak ise, Shelbaya'nın ürettiği içeriklerin bir kısmını beğenmiş olsa bile, tirit yemeğini çatal ve bıçakla yemeye ikna olmadığını ifade etti.

Görgü kuralları eğitmeni Sherin ed-Dusuki, Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Shelbaya'nın ürettiği içeriklerin trende dönüşmesinin nedeni, Arap ve Mısır sokağında görgü kurallarının olmaması. Shelbaya'nın anlattıkları, görgü kuralları açısından doğru. Ancak eskide kalmış ve sadece bu kurallarda çok katı olan soylular ve prenslerle ilişkili. Çağdaş görgü kuralları daha az katıdır ve bir kişinin kendisini veya ev sahibini utandırmayacak şekilde yemek yemesini gerektirir.
Amina Shelbaya, dün gece MBC Mısır'da yayınlanan el-Hikaye programında Amr Adib’e, “Ben pilavı çatal bıçakla yiyen bir evde büyüdüm, kaşık sadece çorba için vardı. Biz kilo vermesi gereken bir milletiz, bu yüzden pirinci çatal bıçakla yemeliyiz” dedi.
İnsanların yorumlarıysa Shelbaya’yı şaşırttı. Hayatı boyunca kapsamlı olmasa da bu tür içerikler üretriyordu. Geçen Ramazan ayının başlamasıyla birlikte, konuşulması için bu tür içerikleri sosyal medyada yayınlamaya karar verdi.
Desuki, yemek yeme kurallarının bir ülkeden diğerine farklılık gösterdiğine inanıyor. Örneğin, Arap Körfezi bölgesinde, elin ilk üç parmağıyla yenmesi gereken bazı yiyecekler var. Görgü kurallarının davete ve yemek yeme yerine göre değiştiğini ve genellikle kişinin ev sahibinin misafire karşı muamele şekline bağlı kalmasının tercih edildiğini belirtti.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.