Cezayir’den İtalya’ya doğal gaz sevkiyatı arttırılıyor

İtalya Başbakanı Draghi, Cezayir’den İtalya’ya gaz sevkiyatının arttırılacağını açıkladı

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, İtalya Başbakanı Mario Draghi’yi ağırlarken (DPA)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, İtalya Başbakanı Mario Draghi’yi ağırlarken (DPA)
TT

Cezayir’den İtalya’ya doğal gaz sevkiyatı arttırılıyor

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, İtalya Başbakanı Mario Draghi’yi ağırlarken (DPA)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, İtalya Başbakanı Mario Draghi’yi ağırlarken (DPA)

İtalya Başbakanı Mario Draghi, Cezayir’den Roma’ya yapılan gaz sevkiyatının arttırılması ve çeşitli alanlarda ikili iş birliği anlaşması imzalanması amacıyla gerçekleşen Cezayir-İtalya Ortak Yüksek Konseyi'nin dördüncü toplantısına Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ile birlikte eşbaşkanlık yaptı.
Draghi’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre İtalya’dan Başbakan ile birlikte 6 bakanın katıldığı toplantıda iki ülke arasındaki enerji alanındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ele alındı. Tebbun ve Draghi adalet, sanayi, enerji ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında iş birliği yapılmasına dair çeşitli anlaşmalar imzaladı.
Cezayir, İtalya’nın Rus gazına olan bağımlılığını azaltması ile İtalya’nın gaz tedarikçisi oldu. İtalya’da kullanılan doğal gazın yüzde 45’i Rusya’dan sağlanıyordu. İtalya ile birkaç ülke daha Ukrayna’nın işgalinin ardından Rusya’ya olan bağımlılığını azaltmak için Cezayir’e yöneldi. 
Tebbun Cezayir’in ABD merkezli Occidental, İtalya merkezli ENI, Fransa merkezli TotalEnergies ile İtalya’nın en büyük gaz tedarikçisi olmasına ilişkin önemli bir anlaşmanın imzalandığını belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Cezayir Haber Ajansı’ndan (APS) aktardığı habere göre Cezayir’in bu haftadan itibaren İtalya’ya yaklaşık 4 milyar metreküplük ilave doğal gaz pompalama kararı aldığını aktarmıştı. Gelecek günlerde bu oranın 6 milyar metreküpe ulaşacağı belirtildi Cezayir, 2022 yılının başından bu yana İtalya’ya 13,9 milyar metreküp gaz gönderdi. Bu miktar, beklenen orandan yüzde 113 daha fazla.
1981 yılından beri Cezayir’de faaliyet gösteren ENİ, Cezayir’i Tunus üzerinden İtalya’ya bağlayan Cezayirli şirket Sonatrach ve TransMed boru hattı üzerinden çalışıyor. Boru hattı, yılda 32 milyar metreküp doğalgaz gönderme kapasitesine sahip. Cezayir’in eski Çevre Bakanı Abdülmecid Attar, Nisan ayında Cezayir’in TransMed boru hattı ile İtalya’ya 22 milyar metreküp ihracat yaptığını ve 10 milyar metreküp daha ihraç edileceğini açıkladı.
Draghi, Nisan ayında Cezayir’e yaptığı ziyarette Cezayir’in ihraç ettiği gaz miktarının arttırılmasına ilişkin anlaşma imzalandığını açıklamıştı. Ancak açıklamada, herhangi bir miktar belirtilmedi. Eni, anlaşma ile enerji kaynaklarında daha fazla esneklik sağlanacağını, 2022 yılından başlayarak 2023-2024 yılları arasında gönderilen gazın 9 milyar metreküp ile başlayacağını ve kademeli olarak artacağını, gaz tedariğinin sağlanması için ise TransMed boru hattının kullanılacağını açıkladı.
Cezayir ve İtalya arasındaki anlaşma, Mayıs 2019’dan 2027 yılına kadar sekiz yıllık olarak belirlendi. Anlaşma, iki tarafın isteğine göre her yıl yenilenecek.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.