SDG lideri Abdi, ABD ve Rus generallerle görüştü: Toplantılarda ana gündem Türk askeri operasyonu

SDG lideri Abdi, ABD ve Rus generallerle görüştü: Toplantılarda ana gündem Türk askeri operasyonu
TT

SDG lideri Abdi, ABD ve Rus generallerle görüştü: Toplantılarda ana gündem Türk askeri operasyonu

SDG lideri Abdi, ABD ve Rus generallerle görüştü: Toplantılarda ana gündem Türk askeri operasyonu

Suriye'nin kuzeydoğusundaki askeri ve siyasi gidişatı belirlemek için bu hafta Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Özerk Yönetim liderleri tarafından üç toplantı yapıldı. Bu toplantılardan ilki, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Michael Corella'nın Çarşamba günü SDG lideri Mazlum Abdi ile yaptığı görüşme oldu. Toplantının Haseke vilayetinde gerçekleştiği ifade edildi. İkinci görüşme Kamışlı kentinde geçtiğimiz Salı günü Suriye'de faaliyet gösteren Rus güçlerinin komutanı General Alexander Chaiko ile Abdi arasında gerçekleşti. Suriye'nin başkenti Şam'da bu hafta başında Özerk Yönetim temsilcileri ile rejime bağlı yetkililer arasında üçüncü toplantı yapıldı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Kürt kaynaklar Abdi ve Corella'nın güvenlik ve askeri dosyaları, özellikle de DEAŞ tutuklularının durumunu görüştüklerini ifade etti. Bu yılın başında Haseke'nin güneyindeki Guveyran mahallesinde bulunan Sanayi hapishanesinde DEAŞ tutuklularının kaçması amacıyla silahlı isyan ve koordineli kanlı saldırı gerçekleştirilmişti. Yaklaşan herhangi bir Türk operasyonu ve bunun sonuçlarıyla ilgili güvenlik endişelerinin yanı sıra El-Hol kampında güvenlik durumunun kötüleşmesi ve DEAŞ hücrelerinin kontrolü ele geçirmek için hazır olduğunu gösteren istihbarat bilgileri de masaya yatırılan konular arasında yer alıyor.
Kaynaklara göre, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Michael Corella, SDG liderine, uluslararası koalisyon güçlerinin ve ABD ordusunun Kamışlı'nın doğusunda Irak sınırına kadar olan Kürt şehirlerini ve kasabalarını herhangi bir Türk operasyonuna karşı koruma taahhüdünü teyit etti. Petrol sahalarını, Amerikan üslerini ve uluslararası koalisyon güçlerinin konuşlandığı alanları içeren bölge, ülkenin kuzey doğusunda yer alıyor.
Taraflar, DEAŞ hapishanelerinde ikinci bir silahlı isyanın tekrarlanmaması için önümüzdeki dönemde ABD kuvvetlerinin sayısını artırmanın yanı sıra bu tesisleri koruyan gardiyan ve güvenlik unsurlarının sayısını artırmak için çalışma konusunu da gündeme getirdiler.
ABD’li General, Haseke'deki Sanayi hapishanesinde olanlara benzer şekilde, Washington ve Moskova'nın Suriye'nin doğusunda bu iki ülkenin orduları arasında bir çatışmayı önlemek için mekanizmaları koordine etmeye devam ettiğini söyledi. Buna karşılık Abdi, Corella’ya, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon güçlerinin desteği ve işbirliğiyle DEAŞ’a karşı elde ettikleri kazanımları koruduğuna dair güvence verdi. SDG lideri Abdi, Türkiye'nin, kendi etki alanlarına askeri operasyon başlatma adımı ve bunların bölgenin istikrarı üzerindeki etkileri konusundaki güvenlik endişelerini dile getirdi.
Abdi, Corella'ya, Suriye ordusuyla yapılan askeri anlaşmanın iki taraf arasında Ekim 2019'da varılan mutabakatlar çerçevesinde, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı'nın ardından gerçekleştiğini söyledi.

İkinci görüşme
Abdi ve Chaiko arasında gerçekleştirilen ikinci görüşme ise geçtiğimiz Salı günü Tahran'da Rusya, İran ve Türkiye liderleri arasında üçlü zirvenin düzenlenmesi ile aynı zamana denk geldi.
Toplantının başında Chaiko, Moskova'nın Suriye toprakları içindeki herhangi bir Türk operasyonunu reddeden tutumunu dile getirdi. Suriye'de faaliyet gösteren Rus güçlerinin komutanı General Alexander Chaiko, SDG liderliği ile Rakka'nın kuzey kırsalında ve Halep'in doğusunda düzenli kuvvetlerin yeniden konumlandırılmasına ilişkin haritanın uygulanmasını ve Haseke'nin kuzeybatı kırsalındaki mevzilerinin sağlamlaştırılmasını yakından inceledi.
Chaiko, Abdi'ye, beklenen herhangi bir Türk operasyonuna birlikte karşı koymak için Özerk Yönetim ile Suriye hükümeti arasındaki siyasi yolu etkinleştirme ve Şam ile Kamışlı arasındaki tüm çetrefilli meseleleri ele alan kapsamlı siyasi çözümlere yönelik askeri anlaşmalar geliştirme ihtiyacını Rus liderliğine ileteceğine dair güvence verdi.
Abdi, Suriye ordusuyla askeri anlaşmanın, ‘ülke sınırlarının ortak korunması ve dış saldırıların püskürtülmesinde işbirliği yapmak, siyasi rotayı harekete geçirmek, kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak, sorunları çözmek ve ülkenin birliğinin ayrılmaz bir parçası olan merkezi hükümet ile Özerk Yönetim arasındaki ilişkinin haritasını çizmek için bir fırsat’ olduğunu söyledi.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.