Dünyada ilk: Cins köpekler genetiği değiştirilmiş deri hücrelerinden klonlandı

"Araştırmamızın daha ilk adımı"

Beagle köpek cinsinin adı, Keltce bir sözcük olan ve "küçük" anlamına gelen "beag"'den türetildi (Wikimedia Commons)
Beagle köpek cinsinin adı, Keltce bir sözcük olan ve "küçük" anlamına gelen "beag"'den türetildi (Wikimedia Commons)
TT

Dünyada ilk: Cins köpekler genetiği değiştirilmiş deri hücrelerinden klonlandı

Beagle köpek cinsinin adı, Keltce bir sözcük olan ve "küçük" anlamına gelen "beag"'den türetildi (Wikimedia Commons)
Beagle köpek cinsinin adı, Keltce bir sözcük olan ve "küçük" anlamına gelen "beag"'den türetildi (Wikimedia Commons)

Güney Kore’de bir araştırma ekibi, genetiği değiştirilmiş deri hücrelerinden cins köpek klonladı.
Deri hücrelerinin genetiği gen düzenleme teknolojisi CRISPR’la değiştirilmişti.
Sürecin sonunda hem genetiği değiştirilmiş hem de klonlanmış olan iki Beagle cinsi köpek yavrusu dünyaya geldi.
Köpeklerin genleri daha önce de CRISPR yöntemiyle düzenlenmişti. Ancak bu çalışmalar, yavrular genellikle embriyo aşamasındayken yapılmıştı. Diğer bir deyişle deri hücrelerinden klonlama yöntemine başvurulmamıştı.
Chungnam Ulusal Üniversitesi ve Güney Koreli biyoteknoloji şirketi ToolGen'den araştırmacılar, yeni çalışmayla bir ilke imza atmış oldu.
Araştırma ekibi, köpeklerde kanser, Parkinson hastalığı, Alzheimer ve felçle bağlantılı olan DJ-1 genini devre dışı bıraktı.
Pek çok safkan köpek, genetik çeşitliliğin olmaması nedeniyle kalp, deri, kemik ve göz sorunları gibi kalıtsal genetik rahatsızlıklardan mustarip.
Bu nedenle hayvanseverler, cins kedi ve köpeklerin çoğaltılmamasını öneriyor. Ancak özellikle cins köpekler, evcil hayvanlar arasında hala çok popüler.
Araştırma ekibiyse yeni teknoloji sayesinde safkan köpeklerin daha sağlıklı olabileceğini savunuyor.
Ekipte yer alan Okjae Koo, "Bu, köpeklerde bu genom düzenleme yöntemini yerleştirmeyi hedefleyen araştırmamızın daha ilk adımı" dedi.
The Telegraph’a konuşan Koo, "Araştırmamızın nihai amacı, bu teknolojiyi kullanarak köpekleri akrabalarıyla çiftleştirerek yetiştirmenin neden olduğu patojenik mutasyonlardan iyileştirmek" ifadelerini kullandı:
"Bu teknolojiyi çeşitli köpek türlerindeki hastalık yapıcı mutasyonları silmek için kullanma planımız var. Hayvanları iyileştirmek için gen tedavisi ürünleri geliştiriyoruz."
Bu araştırmayla bilim insanları, yalnızca cins köpeklerdeki hastalıkların değil, klonlanan canlıların hastalıklara karşı daha hassas hale gelmesinin de önüne geçebilir.
Zira köpek klonlama, son yıllarda yetiştiriciler arasında da popüler hale geldi. Birçok evcil hayvan sahibi, ölen hayvanının "genetik ikizini" tercih ediyor.

Klonlanan yavrular böyle görüntülendi (Okjae Koo/ToolGen)
Klonlanan hayvanlar, genetik ikizleriyle aynı zeka, mizaç ve görünümü paylaşıyor. Ancak sağlık sorunlarına da daha yatkın oluyor.
Hayvanlar üzerindeki genetik mühendisliği ve klonlama çalışmaları bu sebeple etik sorunları beraberinde getiriyor.
Genetiği değiştirilmiş hayvanların refahıyla ilgili tartışmalar, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü'nün yönergeleri doğrultusunda sürdürülüyor.
Independent Türkçe, The Telegraph, New Scientist



Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
TT

Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)

Tom Watling 

Beslenme yoluyla daha fazla bakır tüketen yetişkinlerin hafıza, dikkat ve dil gibi bilişsel testlerde daha iyi performans gösterme eğiliminde olduğu, bir araştırmada bulundu.

60 yaş ve üzeri 2 bin 400'den fazla Amerikalının katıldığı çalışmada, günde yaklaşık 1,4 mg bakır tüketenler, 0,8 mg'den daha az tüketenlere kıyasla bir dizi bilişsel değerlendirmede daha yüksek puan aldı.

Çok düşük miktarda gerekmesine rağmen bakır, sinir hücrelerinde enerji üretimine katkı sağlayarak, temel nörotransmitterlerin oluşumunu destekleyerek ve vücudun doğal antioksidan savunmasını güçlendirerek beyin sağlığında kritik bir rol oynuyor.

Kabuklu deniz ürünleri, tahıllar, fasulye ve kuruyemişler iyi bakır kaynakları fakat uzmanlar dengeli bir diyetin yeterli miktarda bakır sağlaması gerektiğini söylüyor.

Öte yandan yüksek miktarlar gastrointestinal sorunlara yol açabildiğinden bilim insanları, bakırın yaşlanan beyin üzerindeki etkilerinin genel olarak koruyucu mu yoksa zararlı mı olduğu konusunda tartışmaya devam ediyor.

Bakırın faydaları üzerine yapılan son araştırmayı yürüten ekip, katılımcılardan iki ayrı günde yedikleri her şeyi hatırlamasını istedi. Daha sonra bu rakamların ortalamasını alarak her bir kişinin günlük bakır tüketimini hesapladılar.

Bilişsel yetenekleri test eden, iyi bilinen 4 görev arasında hızlı sembol eşleştirmenin yanı sıra anında ve gecikmeli kelime hatırlama vardı ve tüm ölçümleri birleştiren genel bir "küresel" puan kullanıldı.

Sonuçlar net bir örüntü ortaya koydu: Bakır tüketimi arttıkça bilişsel performans iyileşti ve teste bağlı olarak günlük yaklaşık 1,2 ila 1,6 mg'da zirve yaptı.

Bu seviyelerin üzerine çıkıldığında daha fazla fayda sağlanmadı.

Bakır tüketiminde en üst çeyrektekiler, en alt çeyrekte yer alanlara göre eşleştirme testinde yaklaşık 4 sembol daha fazla bildi ve gecikmeli kelime hatırlama testinde yarım kelime kadar daha fazla hatırladı.

Daha önce felç geçirmiş kişilerin daha da fazla fayda sağladığı görüldü: Özellikle bu grupta yüksek düzeyde bakır tüketen kişilerin genel bilişsel puanlarında belirgin bir artış oldu.

Araştırmacılar bunun, bakır tüketiminin bilişsel işlevi geliştirdiğini söylemeye yetecek kadar kanıtı sunmadığını belirtse de bağlantının "biyolojik açıdan makul" olduğunu savunuyor.

Raporda şu ifadelere yer veriliyor: 

Beslenmeyle alınan bakır beyin sağlığı açısından kritik önemde ve antioksidan savunma, nörotransmitter sentezi ve enerji metabolizmasında oyndağu rolle bilişsel işlev üzerinde koruyucu etkiler sağlayabilir.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news