Tayvan, Pelosi’nin Asya turuna artık dahil değil mi?

Pekin'deki bir gazete bayisinde Pelosi'nin Asya ziyaretine dair haberi okuyan bir adam (AP)
Pekin'deki bir gazete bayisinde Pelosi'nin Asya ziyaretine dair haberi okuyan bir adam (AP)
TT

Tayvan, Pelosi’nin Asya turuna artık dahil değil mi?

Pekin'deki bir gazete bayisinde Pelosi'nin Asya ziyaretine dair haberi okuyan bir adam (AP)
Pekin'deki bir gazete bayisinde Pelosi'nin Asya ziyaretine dair haberi okuyan bir adam (AP)

Bugün Singapur'a gelmesi beklenen ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Singapur, Malezya, Güney Kore ve Japonya'yı ziyaret edeceği Asya turu programının açıklanması, Tayvan’ın bu tura dahil olup olmayacağı hususunda soru işaretlerine neden oldu.
Pelosi'nin geçtiğimiz Nisan ayında işaret ettiği, ancak koronavirüse yakalanması dolayısıyla ertelemek zorunda kaldığı olası Tayvan ziyareti, geçtiğimiz hafta ABD ve Çin Başkanları arasında kaydedilen, en az iki saat süren görüşmenin odak noktasındaydı. Söz konusu telefon görüşmesinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ‘ateşle oynayan kendini yakar’ uyarısında bulunmuştu.
Pelosi dün Hawaii'den Singapur'a hareket etmeden önce yaptığı açıklamada, “ABD’nin bölgedeki müttefikleri ve dostlarına olan bağlılığını yeniden teyit etmek amacıyla Hint-Pasifik'e gidecek olan Kongre heyetine başkanlık ediyorum. Singapur, Malezya, Güney Kore ve Japonya'da gerçekleştireceğimiz üst düzey görüşmelerde barış ve güvenlik, ekonomik büyüme ve ticaret, Kovid-19 salgını ve iklim krizi ile mücadele, insan hakları ve demokratik yönetim gibi hususlarda ortak çıkarlarımız ve değerlerimizi geliştirmenin yollarını ele alacağız” ifadelerine başvurdu. 
Söz konusu heyette Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Gregory Meeks’in yanısıra İstihbarat Daimi Özel Komitesi ve Silahlı Kuvvetler Komitesi üyeleri de yer alıyor.
Çin ise söz konusu açıklamada Tayvan'a atıfta bulunulmamasına rağmen teyakkuz seviyesini ve uyarılarını artırdı. Çin Hava Kuvvetleri Basın Sözcüsü Şen Jinke, dün yaptığı açıklamada, “Hava Kuvvetleri, ülkenin ulusal egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğünün korunması yönünde gerekli kararlılığa, tam bir güvene ve yeterli yeteneklere sahip” vurgusunda bulundu. Şarku’l Avsat’ın Çin rejiminin İngilizce yayın organı People's Daily’den aktardığına göre Çin topraklarının savunmasının ordunun ‘kutsal görevi’ olduğunu söyleyen Jinke, “Hava Kuvvetleri'nin çok çeşitli savaş uçakları, anavatana bağlı Tayvan'ın etrafında uçuyor. Aynı zamanda ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü koruma yeteneğini geliştirme yönünde eğitim alıyor” açıklamalarında bulundu.
Tayvan'ın Hava Savunma Tanımlama Sahası (ADIZ) çevresindeki uçuşları son iki yıldır artıran Çin, Pelosi’nin söz konusu ziyareti öncesinde Cumartesi günü Tayvan Boğazı'nda büyük çaplı bir askeri tatbikat düzenledi. Çin kıyılarının hemen yakınlarında kaydedilen tatbikatta gerçek mühimmat kullanıldı.
Tüm bu gelişmelere rağmen her iki taraftan gözlemciler ise doğrudan bir askeri gerilimin yaşanmayacağı düşüncesinde. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, Cuma günü yaptığı açıklamada, Pelosi'nin Tayvan'a yapacağı ziyaret öncesi bu bölgedeki askeri hareketliliğin arttığına ilişkin somut bir kanıt görmediklerini söyledi.
Washington ve Pekin, ziyaret nedeniyle iki taraf arasındaki gerilimi azaltma yönündeki manevra marjını azaltan iç baskılarla karşı karşıya. Şarku’l Avsat’a konuşan Pekin'deki Tsinghua Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Çen Ki, ziyaretin iptal edilmesinin siyasi açıdan Demokratlara mal olabileceğini, diğer yandan Çin'in ise olası bir provokasyon karşısında zayıf olarak görülmeyi göze alamayacağını ifade etti. Nitekim Pelosi, Tayvan'ı ziyaret etmeye karar verdiği taktirde iki partinin de dahil olacağı kapsamlı bir destek alacak.
Gözlemciler söz konusu olası ziyarete dair belirsizliğin korunduğu görüşünde. Diğerleri ise bu durumu Pekin ile gerilimi düşürmeye dair bir işaret olarak görüyor. ABD Savunma Bakanlığı'nda eski bir yetkili olan Drew Thompson, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Asya turuna dair resmi açıklamada Tayvan’ın zikredilmemesinin Pelosi ve heyetinin adada gayri resmi olarak bulunmasını engellemeyeceğini ifade etti. Açıklamanın Pekin’in endişelerine göre şekillendiğini belirten Thompson, egemen devletlerin yanında Tayvan'dan bahsedilmediğini, Malezya'nın ardından Tayvan'da gayriresmi bir konaklamanın beklendiğini söyledi.
Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Newt Gingrich, 1997'de Tayvan ziyaretinde bulunmuş, Pekin ise nispeten ılımlı bir tepki ile karşılamıştı. Çin’i sürekli olarak eleştiren Pelosi, 1991 yılında , Tiananmen Meydanı’nda hayatını kaybeden demokrasi yanlısı protestocular için siyah bir pankart açmıştı. Kendisi aynı zamanda Dalai Lana ile yakın ilişkilere sahip.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yaptığı telefon görüşmesinde ABD’nin Tayvan'ın tarihi konumuna bağlılığını teyit eden ABD Başkanı Biden, Tayvan Boğazı'nda statükonun tek taraflı değiştirilmesine ya da buradaki barış ve istikrarı baltalamaya yönelik tek taraflı adımlara şiddetle karşı çıktıklarını bildirmişti. Çin Devlet Başkanı Cinping ise ‘ateşle oynayan kendini yakar’ uyarısında bulunmuştu. Diğer yandan Çin Dışişleri Bakanlığından bir sözcü, Pelosi'nin adaya yaptığı ziyareti kırmızı çizgi olarak nitelendirdi.
Pekin'deki Çin Komünist Partisi (ÇKP) rejimi Çin'in tek temsilcisi olarak tanıyan Washington’un Taipei ile arasında diplomatik ilişkiler bulunmuyor. Ancak Tayvan’a silah satışında bulunan ABD, adadaki demokratik rejime ise övgüde bulunuyor.
Tayvan ordusu bu hafta kapsamlı yıllık askeri tatbikatını gerçekleştirdi. Tatbikatta Çin’in denizden gelen saldırılara karşı koyuşuna dair simülasyonlar da kaydedildi. Diğer yandan ABD Donanması ise dev uçak gemisi USS Ronald Reagan'ın planlı bir operasyon kapsamında Güney Çin Denizi'ne yönelmek üzere filosuyla birlikte Singapur'dan yola çıktığını bildirdi.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.