Maldivler'deki lüks tatil adasında yalınayak çalışacak kitapçı aranıyor

Başvuracakların güneşe, denize ve hayatın yavaş akmasına hazır olması bekleniyor

Yeni alınacak yalınayak kitapçı, Ekim ayından itibaren kitabevinin günlük işleyişini yönetecek (AFP)
Yeni alınacak yalınayak kitapçı, Ekim ayından itibaren kitabevinin günlük işleyişini yönetecek (AFP)
TT

Maldivler'deki lüks tatil adasında yalınayak çalışacak kitapçı aranıyor

Yeni alınacak yalınayak kitapçı, Ekim ayından itibaren kitabevinin günlük işleyişini yönetecek (AFP)
Yeni alınacak yalınayak kitapçı, Ekim ayından itibaren kitabevinin günlük işleyişini yönetecek (AFP)

Alex McQueen iş başvurusu akınına hazır olsa iyi olur. Maldivler'deki lüks bir adada ayaklarınız kumda, gün boyu kitaplarla iç içe yaşamak için para almak, milyonlarca kişinin hayallerini süsleyen bir iş olsa gerek.
The Independent'ın haberine göre, McQueen, Hint Okyanusu'nda yer alan uzaktaki Kunfunadhoo adasına gelen misafirlere kitap satmak üzere, bir yıllık sözleşmeyle işe alacağı yeni bir kitap tutkunu eleman arıyor.
Çoğunluğu varlıklı olan tatilcilerin haberlerden ve elektronik cihazlardan uzak durmaya teşvik edildiği adada ayakkabı giymek yasak.
Yeni yalınayak kitapçı, ekim ayından itibaren kitabevini günbegün işleterek muhasebe ve stok yönetimi gibi işler yapacak.
Dünyanın dört köşesindeki oteller, tatil köyleri, mağazalar ve özel konutlar için kitap koleksiyonları hazırlayan Birleşik Krallık merkezli bir şirket olan Ultimate Library'nin satış müdürü olan McQueen, "Başvuru sahibi orada bir başına olacak, bu nedenle neredeyse her şeyi bizzat yürütecek" dedi.
"Adanın dünya görüşü şu: Ayakkabı yok, haber yok. Misafirleri toprakla yeniden bağlantı kurmaya teşvik ediyorlar" diye The Observer'a konuştu.
Kitapçının misafirlere kendisini tanıtmaktan ve onlara kişisel kitap önerileri sunmaktan mutluluk duyan, girişken biri olması gerektiğini, bu nedenle tercihen kitap satma veya yayımlama deneyimine sahip birini aradığını söyledi.
Başvurusu olumlu sonuçlanacak kişinin konaklama ve yemek masrafları karşılanacak ve spor salonu, spa, su sporları ve dalışa erişimi olacak. Personelin ayrıca özel bir plajı da var.
Temel maaş ayda 750 dolar (yaklaşık 13 bin 500 TL) ancak kitapçı, örneğin kitaplarla ilgili atölye çalışmaları veya dersler düzenleyerek ekstra "hizmet ücreti" kazanabilecek.
Kısa bir süre önce burada kitapçı olarak altı aylık sözleşmeyi tamamlayan 27 yaşındaki Georgie Polhill, karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin hayatın yavaş temposuna alışmak olduğunu söyledi.
"Eğer çok fazla mücadele vermeye ve işleri halletmek için herkesi zorlamaya çalışırsanız kesinlikle küplere binersiniz" dedi:
"Geri döndüğümde çok farklı bir kişi oldum. Tamamen yeni bir kültür öğrendim. Ömür boyu sürdüreceğim arkadaşlıklar kurdum."
Kendisi şimdi tiyatro alanında yeni bir kariyere başlıyor ve yeniden ayakkabı giymeye alışmak zorunda. Bunun ilk başta "kesinlikle tuhaf hissettirdiğini" söyledi:
"Ayak parmaklarım ve topuklarımın etrafını saracak herhangi bir şey giymeye o kadar alışkın değildim ki."



CNN, Rize'yi tanıttı: 'Türkiye'nin gizli ve muhteşem dağları... Buraya paldır küldür her yeri dolaşıp birkaç selfie çekmek için gelinmemeli'

Haberde "Yağışların fazla olduğu bölgede yaz sıcaklarından kaçanların tercihi yaylalar oluyor" ifadesi kullanıldı (Unsplash)
Haberde "Yağışların fazla olduğu bölgede yaz sıcaklarından kaçanların tercihi yaylalar oluyor" ifadesi kullanıldı (Unsplash)
TT

CNN, Rize'yi tanıttı: 'Türkiye'nin gizli ve muhteşem dağları... Buraya paldır küldür her yeri dolaşıp birkaç selfie çekmek için gelinmemeli'

Haberde "Yağışların fazla olduğu bölgede yaz sıcaklarından kaçanların tercihi yaylalar oluyor" ifadesi kullanıldı (Unsplash)
Haberde "Yağışların fazla olduğu bölgede yaz sıcaklarından kaçanların tercihi yaylalar oluyor" ifadesi kullanıldı (Unsplash)

CNN International, Feride Yalav-Heckeroth imzalı bir haberle Rize'yi dünyaya tanıttı. Farklı bölgelere seyahat etmeyi seven pek çok kişinin burayı bilmese de bakir dağların doğa tutkunlarını büyülediği ifade edildi. 

Rize'nin en çekici bölgesinin Çamlıhemşin olduğu belirtildi:

Sade konukevleri, daha yalın bir yaşam için kenti terk eden gençlerin işlettiği kafeler ve bu bozulmamış huzur alanından ilham alan sanatçılar bu bölgenin merkezinde.

Kaçkar Dağları'ndan akıp gelen Fırtına Deresi'nin güzelliğine dikkat çekilirken ormancılık, arıcılık ve hayvancılığın bölgedeki temel gelir kaynakları olduğu bildirildi. 

Buralarda çok fazla restoran seçeneği bulunmadığından konaklanacak yerlerin mıhlama, hamsili pilav ve sarma gibi bölgede popüler yiyeceklerle misafirlerini doyurduğu ifade edildi. Taze süt, yumurta, peynir, bal, reçel, ev yapımı ekmek ve bahçelerdeki sebzelerin lezzeti vurgulandı. 

Haberde dikkat çekilen bir başka unsursa yüksek rakımlara çıkmak için 4x4 tarzı güçlü araçlara duyulan ihtiyaç oldu. Yolların durumunun çok iyi olmaması da bir gerekçe olarak gösterildi. 

Konu Rize olunca Zilkale'ye de değinilmeden geçilmemiş. Trabzon'daki Sümela Manastırı'yla karşılaştırılan tarihi kalenin 14 veya 15. yüzyılda inşa edildiği belirtilirken bazı tarihçilere göre buranın Trabzon İmparatorluğu tarafından bir Ermeni şapeli olarak yapıldığı ifade edildi. 

İstanbul'dan Şenyuva köyüne taşınan Taşkın çiftinin burada açtığı üçüncü dalga kahveci de haberde yer buldu. Kendisinin buralı olduğunu belirten Elif Taşkın, "Rize'de sakin bir hayatın bize yeteceğini düşündüğümüzden evlendikten sonra burada yaşamaya karar verdik. 4 yaşındaki bir oğlumuz ve küçük bir arkadaş çevremiz var" deyip sözlerini şöyle sürdürdü:

Buradaki etkinlikler kısıtlı olsa da doğada olmak bir bütünlük hissi yaratıyor. Mayıs sonundan ekim ortalarına kadar dağ köylerini ziyaret sezonu sürüyor. Yerel kültür ve mutfağı gerçekten deneyimlemek için buralardaki misafir evlerinde kalmanızı öneririz. Ayrıca yerel rehberlerle yürüyüş yollarını keşfetmenizi ve zengin yerel kültürü deneyimlemenizi şiddetle tavsiye ederiz.

İstanbul merkezli sokak sanatçısı No More Lies da haberdeki isimlerden biri oldu. Rizeli sanatçı, çocukluğundan beri yazları memleketinin dağlarında geçirdiğini belirterek "İstanbul'dan gelen arkadaşlarım günlerce evimden ayrılmadı. Manzara ve sessizlik onlara yetti" dedi.

Turizmin Ayder'i bozduğunu söyleyen sanatçı, buranın yerine bakir Elevit, Amlakit ve Hazindağ yaylalarını önerdi. 

Bitki ressamı Işık Güner de Barselona ve İstanbul gibi kentlerde yaşadıktan sonra 2015'te Rize'ye yerleştiğini anlattı:

Buraya paldır küldür her yeri dolaşıp birkaç selfie çekmek için gelinmemeli. Yaylada biraz kalınmalı, havası gerçekten içe çekilmeli, doğanın kokuları alınmalı ve kaynaklarından su içilmeli. Belki o zaman nerede olduğunuzu anlayıp bu harika doğanın parçası olabilirsiniz.

 

Independent Türkçe, CNN International