Cumhurbaşkanı Erdoğan Yüksek Askeri Şura kararlarını onayladı: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler'in görev süresi bir sene uzatıldı

Fotoğraf: (Murat Kula/AA)
Fotoğraf: (Murat Kula/AA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yüksek Askeri Şura kararlarını onayladı: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler'in görev süresi bir sene uzatıldı

Fotoğraf: (Murat Kula/AA)
Fotoğraf: (Murat Kula/AA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in görev süresi bir sene uzatıldı.  Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen 2022 Yılı Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısının ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) görevli general/amiral ve albaylardan bir üst rütbeye yükseltilecekler, görev süresi uzatılacaklar ve kadrosuzluktan emekliye sevk edileceklerin durumlarının görüşülerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tensibiyle karara bağlandığını belirten Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"30 Ağustos 2022 tarihinden geçerli olmak üzere 16 general ve amiral bir üst rütbeye, 47 albay general ve amiralliğe yükseltilmiştir. 40 general ve amiralin görev süreleri bir yıl, 313 albayın görev süreleri ise 2 yıl süreyle uzatılmıştır. 38 general ve amiral kadrosuzluk nedeniyle 30 Ağustos 2022 tarihinden geçerli olmak üzere emekliye sevk edilmiştir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in yaş haddi ve görev süresi bir yıl uzatılmıştır. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edildiklerinden Donanma Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu Deniz Kuvvetleri Komutanı, Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral Atilla Gülan Hava Kuvvetleri Komutanı olarak atanmıştır."
Kalın, halen 264 olan general ve amiral sayısının 30 Ağustos 2022 tarihi itibarıyla 273 olacağını ifade ederek, şunları söyledi:
"30 Ağustos 2022 tarihinden geçerli olmak üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığından Korgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu orgeneralliğe, Kara Kuvvetleri Komutanlığından Tümgeneraller Yılmaz Yıldırım ve Bahtiyar Ersay korgeneralliğe, Hava Kuvvetleri Komutanlığından Tümgeneral İsmail Günaydın korgeneralliğe terfi ettirilmişlerdir. Kara Kuvvetleri Komutanlığından Tuğgeneraller Osman Aytaç, Mustafa Koşan, Tamer Atay, Alparslan Kılınç, Fethi Oltulu ve Sinan Eren tümgeneralliğe, Deniz Kuvvetleri Komutanlığından Tuğamiraller Rafet Oktar, Erhan Aydın ve Nihat Baran tümamiralliğe, Hava Kuvvetleri Komutanlığından Tuğgeneraller Ergin Dinç, Kadircan Kottaş ve Ali Özmen tümgeneralliğe terfi ettirilmişlerdir."
Bir üst rütbeye yükselen, görev süreleri uzatılan general, amiral ve albayların yeni rütbe ve görevlerinin hayırlı olmasını dileyen Kalın, görev suresini tamamlayarak emekliye ayrılacak olan general, amiral ve albaylara ise hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Balıklı Rum Hastanesi'ndeki yangın
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, İstanbul Zeytinburnu'ndaki Balıklı Rum Hastanesi'ndeki yangına ilişkin de şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı'mızın talimatlarıyla olaya derhal müdahale edildi. İçişleri Bakanlığımız, İstanbul Valiliğimiz, itfaiye ekiplerimiz yangını kontrol altına aldılar. Şu anda soğutma çalışmaları devam ediyor, bir can kaybı yahut yaralı yok. Orada bulunan hastalar hızlı bir şekilde tahliye edildi. Yine Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla 80'e yakın hasta öncelikli olarak Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'ne sevk edilmek üzere, şu anda sevk ediliyorlar. Buralarda bakımları yapılmaya devam edecek, böylece bu acil durum karşısında hastalarımızın, özellikle bakıma muhtaç yaşlı hastalarımızın mağdur olmaması için gerekli tedbirler acilen alındı. Yangın söndürme, soğutma çalışmaları tamamlandıktan sonra da bu tarihi hastanenin restorasyonuyla ilgili çalışmalar da ivedilikle yapılacak."
40 general ve amiralin görev süreleri bir yıl uzatıldı
Şura'da alınan kararlara göre, 30 Ağustos 2022'den itibaren geçerli olmak üzere görev süresi bir yıl uzatılan general ve amiraller şöyle:
Kara Kuvvetleri Komutanlığı
Korgeneraller:
1- Yavuz Türkgenci
2- Kemal Yeni
3- Sinan Yayla
Tümgeneral:
1- Mustafa Oğuz
Tuğgeneraller:
1- Burhan Aktaş
2- Hurşit Ağırcan
3- Ahmet Kasa
4- Mücahit Zorlutuna
5- Mehmet Özeren
6- Özkan Ulutaş
7- Alper Eser
8- Ahmet İbiş
9- Osman Alp
10- Mehmet Yasin Kalın
11- Şefik Atak
12- Faruk Metin
13- Nihat Ergün
14- Mustafa Köksal
15- Remzi Albasan
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
Tümamiral:
1- İbrahim Özdem Koçer
Tuğamiraller:
1- Bülent Turan
2- Mehmet Baybars Küçükatay
3- Yavuz Kılıç
4- Fikret Esin
5- Recep Erdinç Yetkin
6- Serhat Sözbir
7- Alper Yeniel
8- Mustafa Turhan Ecevit
9- Ercan Kireçtepe
10- Semih Ozangüç
Hava Kuvvetleri Komutanlığı
Korgeneral:
1- İsmail Güneykaya
Tümgeneral:
1- Göksel Kahya
Tuğgeneraller:
1- Kemal Turan
2- Fidan Yüksel
3- Necati Gündüz
4- Bülent Çetin
5- Gürhan Ergürhan
6- Sadık Uygur
7- Tansel Çokuysal
8- Ali Öztürk
38 general ve amiral emekliye sevk edildi
38 general ve amiralin kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edildiği belirtildi. Normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle 30 Ağustos'tan itibaren emekli olacak isimler şöyle sıralandı:
Kara Kuvvetleri Komutanlığı
-Tümgeneral Erhan Uzun
-Tuğgeneral Göksel Sevindik
-Tuğgeneral İsmail Hakkı Köseali
-Tuğgeneral Faruk Yıldırım
-Tuğgeneral Oğuz Tozak
-Tuğgeneral Sadettin Alp Ergin
-Tuğgeneral Selçuk Yavuz
-Tuğgeneral Taner Uysal
-Tuğgeneral Engin Candaş
-Tuğgeneral Sebahattin Türker
-Tuğgeneral Mehmet Rifat Alkan
-Tuğgeneral Yücel Özel
-Tuğgeneral Dündar Şahin Güngör
-Tuğgeneral Mustafa Enis Koç
-Tuğgeneral Oktay Ağbuga
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
-Oramiral Adnan Özbal
-Tuğamiral Ayhan Türker Koçpınar
-Tuğamiral Aykut Manioğlu
-Tuğamiral Hasan Çankaya
Hava Kuvvetleri Komutanlığı
-Orgeneral Hasan Küçükakyüz
-Korgeneral Mehmet Özlü
-Tuğgeneral Yusuf Erge
-Tuğgeneral Oğuz Okuyucu
-Tuğgeneral Bekir Erdal Özgenç
Yüksek Askeri Şura kararları kapsamında normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen general ve amiraller ise şöyle sıralandı:
Kara Kuvvetleri Komutanlığı:
-Tümgeneral İdris Acartürk
-Tuğgeneral Ali Fuat Arıkan
-Tuğgeneral Adem Çakır
-Tuğgeneral Hüseyin Aziz Çetinkaya
-Tuğgeneral Mustafa Köse
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
-Tümamiral Ayhan Gedik
-Tümamiral Hasan Özyurt
-Tuğamiral Hüseyin Sami Uyar
-Tuğamiral Ahmet Cevdet Kaplan
Hava Kuvvetleri Komutanlığı:
-Tümgeneral Kutlay Demir
-Tümgeneral Ali Serin
-Tuğgeneral Gürel Özusta
-Tuğgeneral Gökhan Ergün
-Tuğgeneral Aziz Adalı

 



Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi
TT

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, 19 Haziran 2025 tarihli mektubunda PKK’nin Fesih Kongresi’ne atıfla “varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketinin sona erdiğini” belirtti. Demokratik siyaset ve toplumsal barış vurgusu yapan Öcalan, “silahların gönüllüce bırakılmasını” talep etti. TBMM çatısı altında kurulacak komisyonun önemine dikkat çeken Öcalan, “Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmelidir” dedi.

İşte Öcalan’ın çağrısından öne çıkan bölümler:

“27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim”

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim. Tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘Kürdistan Devriminin Yolu’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir.

“Varlık tanındı, ana amaç gerçekleşti”

Öcalan, mektubunda PKK’nin kuruluş amacına işaret ederek bu amacın gerçekleştiğini belirtti:

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

“Silahları bırakın, mekanizmaları kurun”

Barış sürecinin somutlaşması için atılması gereken adımlara dikkat çeken Öcalan, mektubunda şunları kaydetti:

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır.

“Kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim”

Abdullah Öcalan, bireysel özgürlüğü kolektif özgürlük bağlamında ele alarak şu değerlendirmeyi yaptı:

Ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir.

“Demokratik Modernite Güçleri yeni evreye hazırlanmalı”

Öcalan, mektubunun son bölümünde yeni bir stratejik döneme işaret ederek şu çağrıyı yaptı:

Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim. Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Mektubun tamamı şöyle:

Değerli yoldaşlar

Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.

27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim.

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.

Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.

Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘’Kürdistan Devriminin Yolu’’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.

Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.

Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, ‘’demokratik siyaset’’ stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.

Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:

Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç: PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.

Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.

Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.

Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir. 

Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.

Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.

Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.

Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.

19 Haziran 2025 / Abdullah Öcalan

Independent Türkçe