Mısır, Nahda Barajı hakkında güven verici yeni mesajlar verdi

Nahda Barajı (Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığı)
Nahda Barajı (Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığı)
TT

Mısır, Nahda Barajı hakkında güven verici yeni mesajlar verdi

Nahda Barajı (Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığı)
Nahda Barajı (Etiyopya Su ve Enerji Bakanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, “Mısır’ın suyu boynumda bir emanettir ve kimsenin dokunmasına izin vermeyeceğim” diyerek ülkesinin Nil sularındaki payını koruma sözü verdi. Saatler sonra Mısır hükümeti, Nil’in kaynakları üzerindeki yüksek yağış seviyelerine atıfta bulunarak, Etiyopya’daki Nahda (Hedasi) Barajı hakkında güven verici yeni mesajlar verdi.
Kahire, Etiyopya’nın Nil’in ana kolu üzerine inşa ettiği Nahda Barajı’nın, zaten kıt olan ve 100 milyondan fazla insanının içme suyu ve tarım alanında su kaynaklarının yüzde 90’dan fazlası için bağımlı olduğu payını azaltacağından korkuyor.
Mısır, Sudan ve Etiyopya, Nil’in ana kolu Mavi Nil üzerinde inşa edilen barajın doldurulması ve işletilmesi konusunda anlaşmaya varılması umuduyla 10 yıldır aralıklı olarak, sonuç vermeyen müzakereler gerçekleştiriyor.
Mısır’da Nil Nehri Gelirini Düzenleme Daimi Komitesi’nin toplantısının ardından, Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati, bakanlık kurumlarının Nil’in kaynaklarındaki yağış oranlarını, nehrin hidrolojik durumunu ve Mısır’ın güneyindeki Yüksek Baraj’ın gölüne ulaşan su miktarlarını her an izlediğini belirtti.
Komitesi’nin pazar günü yaptığı açıklamaya göre, Atbara Nehri ve Mavi Nil havzalarında yağışın ortalamadan daha yüksek olduğu tespit edildi. Başka bir bildiri, bu durumu “Ağustos ayına umut verici bir başlangıç” olarak nitelendirdi.
Mısırlı Sulama Bakanı “Bakanlık, insanların su ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tedbirlerin alınması konusunda hiçbir çabadan kaçınmıyor. Bakanlık, öncelikle çiftçiye hizmet etmeye yönelik projeler yürüterek, mevcut ihtiyaçların maksimum düzeyde olduğu dönemi en yüksek verimlilikle yönetmeye çalışıyor” dedi.
Abdulati toplantı sırasında çeşitli valiliklerdeki su durumunu ve su yolları ağının tüm halkın su ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlamak üzere çeşitli bölgelerdeki sulama, drenaj ve mekanik bölümlerinin hazırlık seviyesini ele aldı.
Tüm sulama birimlerinde alarm durumunu yükseltmeye devam edilmesi ve Komite’nin nehrin gelirini görüşmek ve su durumunu takip etmek için gerekli önlemleri dinamik bir şekilde ele almak için periyodik olarak toplanması yönünde talimat verdi. Kahire, 26 Temmuz’da Addis Ababa’dan Etiyopya’nın yağmur mevsiminde Nahda Barajı rezervuarını, önceden anlaşma olmaksızın tek taraflı olarak dolduracağını belirten bir mektup almıştı. Bunun ardından Mısır, Etiyopya’nın barajı doldurma planlarına itiraz ederek cuma günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne şikâyette bulundu.
Cumhurbaşkanı Sisi, Etiyopya’nın bu uygulaması ile ilgili ilk yorumunu içeren cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, Mısır ulusal güvenliğini korumak için toplumsal düşüncenin farkındalığının ve rehberliğinin önemini vurgulayarak, ülkesinin tutumunun “Nahda Barajı dosyası ve Mısır’ın su güvenliğinin korunması konusunda kararlı” olduğunu söyledi. Sisi, Harp Okulu öğrencileriyle yaptığı görüşmede, “Mısır, çözüm bulmak amacıyla diplomatik ve müzakereci bir yol benimsedi. Herhangi bir krizle başa çıkarken iki şeyi düşünüyoruz, söz konusu iki şey sabır ve müzakeredir” dedi. Cumhurbaşkanı “Mısır, suyun her damlasını yerinde ve akılcı bir şekilde kullanmak için önlemler alıyor” ifadelerini kullandı. Mısır Cumhurbaşkanı “Nahda Barajı konusunda hareket halindeyiz ancak sakince ve müzakere ederek ilerliyoruz” ifadeleriyle vatandaşlarına güvence vermeye çalıştı. Sisi “Her zaman söylediğim gibi işler yüksek sesle çözülmez. Yetenek, çalışma ve sabırla çözülür. Mısır’ın suyu konusu benim ve hepimizin boynunda bir emanettir ve Allah’ın izniyle kimsenin ona dokunmasına izin vermeyeceğim” dedi. Ayrıca Mısır devletinin su güvenliğini korumak için tüm su kaynaklarını kullanmaya kararlı olduğunu belirtirken, “Mısır, su gelirinden ilk yararlanan ve bunu ele almak için çalışan ülkelerden biri olacak” dedi.
Mısırlı su kaynakları uzmanı Abbas Şaraki “Nahda Barajı’nın doldurulması, Yüksek Baraj’daki rezervler ve Mısır hükümetlerinin çabaları ve çeşitli tedbirler sonucunda Mısır vatandaşını etkilemeyecek ancak bu, Etiyopya’nın uzlaşma olmaksızın barajı doldurarak uluslararası sözleşmeleri ve normları ihlal etmesi için bir mazeret değil” dedi.
Şaraki Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarda “Nahda Barajı gölündeki üçüncü depolama, 5 Ağustos akşamına kadar deniz seviyesinden 595 metreye yaklaşan bir seviyede 5,5 milyar metreküp suya ulaştı. Toplam depolama şu anda 13,5 milyar metreküpe ulaştı ve bu Etiyopya kapasiteyi 74 milyar metreküpe çıkarmaya karar vermeden önce 1964’te ABD’nin tasarımına göre barajla yaklaşık olarak aynı kapasiteye denk geliyor” ifadelere yer verdi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.