Firavunlar uyuşturucu kullanıyormuş

Firavunlar narkotik bitki çiğniyordu

Eski Mısır halkının, ağızlarını üçüncü bir el gibi kullanırken resmedildiği duvar resimleri
Eski Mısır halkının, ağızlarını üçüncü bir el gibi kullanırken resmedildiği duvar resimleri
TT

Firavunlar uyuşturucu kullanıyormuş

Eski Mısır halkının, ağızlarını üçüncü bir el gibi kullanırken resmedildiği duvar resimleri
Eski Mısır halkının, ağızlarını üçüncü bir el gibi kullanırken resmedildiği duvar resimleri

İspanya’dan araştırmacı Jesus Herrerin Lopez, Mısır’ın Luksor şehrinde bulunan el-Asasif bölgesinde bulunan Montuemhat’ın mezarında (TT34) yaptığı incelemede Mentuemhat (Montuemhat MÖ 700 –MÖ 650)’ın narkotik (uyuşturucu) bitkileri çiğnediğini ortaya koydu.
İspanya’nın başkenti Madrid’deki Cantoblanco Üniversitesi Biyoloji Fakültesi’nde görevli Jesus Herrerin Lopez, 43 kadın ve 41 erkeğin kafatasları üzerinde bir çalışma gerçekleştirdi. Lopez’in çalışmasının sonucunda Eski Mısır halkında erkeklerin yüz şeklinin daha geniş ve elmacık kemikleri daha çıkık olduğu kaydedildi.
Elmacık kemiği, yemeği çiğnemesinde büyük rol oynayan kemik. Lopez, Journal of Anthropological Sciences dergisinde yayınlanan çalışmasında erkek ve kadın iskeletler arasında farklılık olduğunu ortaya koydu.
Lopez, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu açıklamada bulundu:
“Kadınlar ve erkekler aynı uyuşturucu gıdayı yiyorlar. Bu durumun yiyecekle alakalı olmayan bir durum ile ilgisi olabilir. Gat veya betel bitkileri ile alakalı olabilir. Bu bitkiler, bağımlılık yapar ve tütüne benzer özellikleri vardır. Bazı durumlarda insanlar, bu bitkileri çiğneyerek uyuşturucu hale getirebilir.”
Lopez iskeletlerde zigomatik kemerde farklılıklar bulunduğunu belirtti. Cinsiyet arasında farklılıklarda baş ve omurganın birleştiği yer olan oksipital kondilde kırıklar bulundu. Bu farklılıklar, diğerlerine göre daha yaşlı olan iskeletlerde de bulundu. Ancak kadınların zigomatik kemerleri ve oksipital kondilleri erkeklerinkine göre farklıydı.
Lopez, birçok ülkede olduğu gibi Eski Mısır’da da kadınların başları üzerinde ağır yük taşıdığını belirtti.  Kadınların başlarının üzerinde yük taşırken dengelerini koruduğunu ve diğer ihtiyaçları için ellerini serbest bıraktığını ancak erkek iskeletlerinde görülen farklılıklar olduğu ifade edildi. Erkeklerin de nadiren başlarında yük taşıdıkları sonucuna varıldı.
Lopez, “Bu insanların ne taşıdığını ayırt edemiyoruz ama oldukça ağır yükler olduğunu fark ettik” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırbilimci Bessam Şema, Eski Mısır halkının narkotik bitki çiğnemesi ile ilgili kesin bir yorum yapamayacağını belirtti. Şema, Şarku’l Avsat’a yaptığı özel açıklamada “Erkeklerin oksipital kondillerinde kırıklar olduğunu fikrine katılıyorum. Zira az da olsa erkeklerin de bazı şeyleri taşımak için kafalarını kullandığını gösteren resimler var. Zigomatik kemerlerde farklılıklar, ağzın neredeyse üçüncü bir el olarak kullanılmasından kaynaklanıyor.”
Şema, şu açıklamada bulundu:
“Tapınakların duvarlarındaki görüntülerden, Mısırlıların ister imalatta ister demircilik mesleğinde çalışırken ağızlarını üçüncü bir araç olarak kullandığına dair net kanıtlar elde ediyoruz. Araştırmacıların bu iddiaları bu kanıtlarla desteklenebilir.”



Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli bilim insanları 6G teknolojisini kullanarak gelişmiş yeni bir silah ürettiklerini ve bu silahın gelişmiş savaş uçaklarını bile şaşırtarak iletişim sistemlerini bozabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar radyo sinyali işleyen yeni sistemin, modern radar ekipmanlarına karşı avantajlar sağladığını öne sürüyor.

6G silahın, düşman rölelerini engelleyebileceğini ve binlerce sahte sinyal üreterek ABD yapımı F-35 gibi gelişmiş savaş uçaklarının pilotlarını şaşırtabileceğini söylüyorlar.

Çin'in optik alanında yayın yapan hakemli dergisi Acta Optica Sinica'da yayımlanan araştırmaya göre, bu silah aynı zamanda kısa sürede büyük miktarda bilgi iletmek için bir iletişim cihazı görevi de görebiliyor.

Araştırmacılar bunun, "eşzamanlı bir şekilde aynı frekans üzerinden iletişim kurma ve bozma yeteneklerine" sahip, dünyanın kamuya açıklanan ilk sistemi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

6G teknolojisinin evrimi, iletişim, radar ve elektronik savaş uygulamalarının birbirine yakınlaşmasını teşvik ediyor.

6G teknolojisi, mevcut 5G sistemlerine kıyasla daha yüksek hız, daha düşük gecikme süresi ve daha fazla kapasite sağlayan en yeni nesil iletişim ağlarını temsil ediyor.

Bu teknoloji, veri aktarım hızlarının 100 Gbps'ye yükselmesini ve gecikme süresinin 1 milisaniyenin altına düşmesini sağlayabilir. Bu, 5G'nin bin katı kapasite anlamına geliyor.

Son gelişmeler 6G'nin, mikrodalga fotonik sistemler denen sistemleri kullanarak foton ve elektronların birlikte işlenmesini mümkün kılması sayesinde gerçekleşiyor.

Bu sistemlerden biri, yüksek performanslı radyo frekansı (RF) sinyal işleme alanında umut vaat eden bir çözüm sunan mikrodalga fotonik filtre (microwave photonic filters / MPF) diye adlandırılıyor.

Entegre mikrodalga fotonik filtreler (integrated microwave photonic filter / IMPF), kompakt, yeniden yapılandırılabilir ve düşük güç tüketen radyo frekanslı iletişim sistemleri sağlama potansiyeli nedeniyle son zamanlarda giderek daha fazla ilgi görüyor.

Yalnızca iletişim veya algılama gibi tekil yeteneklere odaklanan mikrodalga sistemlerden farklı olarak bu mikrodalga fotonik sistemler, düşük kayıp, güçlü parazit önleme özellikleri ve ayarlanabilir esneklikle geniş bant kapasitesine sahip.

Bu özellikler, yüksek hızlı iletim ve sinyalin geriçatılması gibi birden fazla işlevi aynı anda mümkün kılıyor.

Bilim insanları çalışmada, entegre iletişim engelleme işlevine sahip yenilikçi bir mikrodalga fotonik radyo frekansı cihazını tanımlıyor.

Araştırmacılar cihazın, "kompakt, çok işlevli bir mimaride üst seviye sinyal depolama, engelleme ve iletme performansı sergileyerek yeni nesil elektronik savaş alanında çığır açan bir yaklaşım sunduğunu" yazıyor.

Ancak bilim insanları, mevcut 6G teknolojisinin hâlâ "sistem sadeleştirme ve işlevsel geliştirme arasındaki çelişki"yi yaşadığını söylüyor.

SCMP'ye göre, araştırmacılar daha sonraki aşamalarda yeni cihazın bileşenlerini ve güç tüketimini azaltırken sinyal kalitesini ve işleme kapasitesini artırmayı umuyor.

Son gelişmeler, Çin'in 6G iletişim teknolojisi alanındaki hakimiyetini de vurgularken ülke, bu teknolojiye ilişkin dünya çapında en geniş patent koleksiyonuna sahip.

Independent Türkçe