İran, ABD'nin 'Devrim Muhafızları' üyesini Bolton'a suikast düzenlemeye çalışmakla suçlamasını reddetti

İran, ABD'nin 'Devrim Muhafızları' üyesini Bolton'a suikast düzenlemeye çalışmakla suçlamasını reddetti
TT

İran, ABD'nin 'Devrim Muhafızları' üyesini Bolton'a suikast düzenlemeye çalışmakla suçlamasını reddetti

İran, ABD'nin 'Devrim Muhafızları' üyesini Bolton'a suikast düzenlemeye çalışmakla suçlamasını reddetti

İran, ABD'nin Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) bir üyesinin eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'u öldürmeyi planladığı yönündeki suçlamalarını reddetti. Bu suçlamaların ‘mesnetsiz olduğunu ve arkasında siyasi sebepler’ bulunduğunu belirtti.
İran medyasının aktardığına göre İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, “İran, bu mesnetsiz ve gülünç suçlamalar bahanesiyle İran vatandaşlarına yönelik herhangi bir eylemde bulunulmasına karşı şiddetle uyarıyor” dedi.
ABD Adalet Bakanlığı tarafından dün (Çarşamba) yapılan bir açıklamada, Mehdi Rezayi adıyla da bilinen 45 yaşındaki Tahranlı Şahram Pursafi'nin, büyük ihtimalle Ocak 2020’de ABD’nin düzenlediği bir saldırı sonucunda ölen DMO Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin suikastının intikamını almak amacıyla Bolton'u öldürmeye çalıştığı ifade edildi.
İran ile ABD arasında suçluların iadesine ilişkin herhangi bir anlaşma yok ve Pursafi hala serbest. ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) dün, Pursafi'nin adını en çok arananlar listesine koydu.
ABD'li bir yetkili dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Pursafi’ye yönelik suçlamaların İran’ın nükleer programını kontrol altına almaya karşılık Tahran’a uygulanan yaptırımları hafifleten 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmak için yapılan müzakereleri etkilemesi gerekmediğine inandığını söyledi.
İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, “Bizim bakış açımıza göre bu olmamalı” diyerek Adalet Bakanlığı'nın, ABD'nin İran ile olan diplomasisinden bağımsız olarak Pursafi’yi suçladığını belirtti.
ABD ile İran arasındaki dolaylı müzakereler pazartesi günü Viyana'da sona erdi. Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, anlaşmayı canlandırmaya yönelik nihai bir metin sunduklarını söyledi.
Suç duyurusuna göre Pursafi, bir ABD vatandaşından yakında çıkacak bir kitap için gerektiğini söyleyerek Bolton'un fotoğraflarını çekmesini istedi.
Bunun ardından ABD’li bu kişi, Pursafi'yi bir miktar ücret karşılığında fotoğrafları çekebileceğini söylediği gizli bir hükümet muhbiriyle tanıştırdı.
Yetkililer, bundan bir ay sonra Pursafi'nin şifreli bir mesajlaşma uygulaması üzerinden muhbire ulaştığını ve Bolton'u ‘ortadan kaldırmak’ için birini tutması karşılığında 250 bin dolar teklif ettiğini söyledi. İddialara göre Pursafi, pazarlık sonucunda muhbirle 300 bin dolara el sıkıştı.
Söz konusu iddiaları destekleyen yeminli bir açıklamaya göre muhbir, Pursafi’nin talebinde daha açık olmasını istediğinde Pursafi ‘adamın’ öldürülmesini istediğini söyleyerek, Bolton'un adını ve soyadını verdi.
Pursafi, daha sonra muhbirden ödemeyi kolaylaştırmak için bir kripto para hesabı açmasını istedi. Sonraki temaslarda Pursafi’nin muhbire öldürme yönteminin önemli olmadığını, ancak ‘grubunun’ görevin gerçekleştirildiğine dair kanıt olarak bir videoyaya ihtiyaç duyacağını söylediği düşünülüyor.
Bolton dün Twitter hesabında yaptığı paylaşımda Adalet Bakanlığı'na çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Bolton “Her ne kadar şu anda kamuoyu önünde fazla bir şey söyleyemesek de burada tartışılmaz bir gerçek var: İran'ı yönetenler yalancıdır, teröristtir ve ABD'nin düşmanlarıdır” dedi.



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.