İsrail, Batı Şeria’da misilleme ihtimaline hazırlanıyor

Filistin Başbakanı Iştiyye topyekûn bir savaş yürütmekle suçladı.

İsrail polisi, ordunun Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus’a girmesinin ardından Kudüs’teki Şam Kapısın’a konuşlandı. (EPA)
İsrail polisi, ordunun Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus’a girmesinin ardından Kudüs’teki Şam Kapısın’a konuşlandı. (EPA)
TT

İsrail, Batı Şeria’da misilleme ihtimaline hazırlanıyor

İsrail polisi, ordunun Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus’a girmesinin ardından Kudüs’teki Şam Kapısın’a konuşlandı. (EPA)
İsrail polisi, ordunun Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus’a girmesinin ardından Kudüs’teki Şam Kapısın’a konuşlandı. (EPA)

İsrail, Batı Şeria’da Fetih Hareketi’ne bağlı El-Aksa Tugayları komutanlarından İbrahim Al Nabulsi’nin ve iki arkadaşının salı günü operasyonda öldürülmesi dolayısıyla yapılacak olası bir misillemeye karşı hazırlanıyor.
İsrail güvenlik yetkilileri, Nabulsi suikastına yanıt olarak misilleme yapılma olasılığına ‘güçlerin hazır olduğunu’ açıkladı. Nabulsi, Gazze Şeridi’nde 47 Filistinlinin ölmesine yol açan askeri operasyondan iki gün sonra düzenlenen saldırıda öldürülmüştü.
İsrail’de yayın yapan Kanal 10’un haberine göre İsrail’deki askeri kuruluş, Nablus’ta ve özellikle de zaman zaman büyük bir yerleşimci eylemlerine tanık olan, Nablus’un merkezinde bir gerginlik noktası olarak kabul edilen Yusuf’un Kabri bölgesinde orduya ve yerleşimcilere karşı misilleme yapılacağına dair endişelerini dile getirdi. Nabulsi’nin öldürülmesinin ardından Batı Şeria’da bir yerleşimcinin öldürülmesine ve birçok kişinin yaralanmasına yol açan şiddetli çatışmaların yaşandığını belirtti. Bu durumu ise gerilimin arttığının bir belirtisi olarak nitelendirdi.
İsrail ordusu, Batı Şeria’daki operasyonlarını azaltmayı düşünmüyor. İsrail ordusundan bir sözcü, güçlerinin Nablus, Cenin ve el-Halil gibi bölgelere odaklanarak Batı Şeria’da serbestçe faaliyet göstermeye devam edeceğini bildirdi.
Tel Aviv yönetimi, geçen nisan ayından bu yana 18 İsraillinin ölümüne yol açan eylemlerden sonra Batı Şeria’da Filistinli militanları öldürmeyi ve tutuklamayı amaçlayan ‘Dalgakıran’ adlı bir operasyon başlattı. İsrail geçen salı günü önce Nabulsi’yi ve iki arkadaşını, ardından da bir eylemciyi öldürdü. Söz konusu suikastlar öncesinde ise Nablus, Cenin ve bölgelerde başka Filistinlileri öldürdü. Dün de Batı Şeria’daki saldırgan eylemlerini sürdürdü. El-Halil ve Tulkarim’de çatışmalar patlak verirken serbest bırakılan tutsaklara karşı da geniş çaplı bir tutuklama kampanyası yürütüldü.
Aynı şekilde onlarca Yahudi yerleşimci, İsrail işgal polisi koruması altında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. Kudüs’teki İslami Vakıflar Dairesi, Mescid-i Aksa’nın avlusunun Meğaribe Kapısı’ndan gelen yerleşimci grupların baskınlarına tanık olduğunu açıkladı. Yerleşimciler, Mescid-i Aksa’da Talmud ayinlerini gerçekleştirdiler ve kışkırtıcı eylemlerde bulundular.
Mescid-i Aksa’ya sabah ve akşam saatlerinde yerleşimciler tarafından günlük baskınlar düzenleniyor. Bu durum genel olarak gerginliği artırıyor.
İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesi, Batı Şeria’a atmosferin giderek ısındığını ve olanların Hamas’ın yurt dışındaki veya Gazze Şeridi’ndeki liderliğinin hamleleriyle ilgili olmadığını, aksine Batı Şeria’da endişe verici başka akımların bulunduğunu bildirdi. Haaretz’e göre İsrail liderliğinin bu akımlarla yeterince ilgilenip ilgilenmediği de kesin değil. Gazete ayrıca, Batı Şeria’daki ekonomik rahatlama vaatlerinin yeterli olmadığını, ayrıca Filistin Yönetimi’nde bu konuda şüphe olduğunu belirtti.
Yönetim, Batı Şeria’daki İsrail operasyonunun devam etmesi halinde kitle imha operasyonu gerçekleşeceği konusunda uyarmış ve İsrail’in tüm Filistinlilerle kapsamlı bir çatışmaya yakın olduğunu söylemişti.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, İsrail işgal hükümetini, Filistin halkına, topraklarına ve kutsal mekanlarına karşı topyekûn bir savaş yürütmek ve Filistinlilerin kanı pahasına, seçimde kullanmak amacıyla öldürme ve yerleşim faaliyetleri uygulamakla suçladı.
Iştiyye, Konya’da düzenlenen 5. İslami Dayanışma Oyunları’nın açılışına katılımı sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede, siyasi boşluk, dünyanın başka konularla meşgul olması ve işgalci gücün işlediği suçlardan dolayı hesap verme yükümlülüğünün bulunmaması nedeniyle işgal altındaki topraklardaki durumun ciddiyeti konusunda uyardı.
Iştiyye ayrıca ulusal uzlaşmanın sağlanmasını ve İsrail işgal hükümetine Kudüs’te seçimlerin yapılmasına izin vermesi için uluslararası baskı yapılmasının yanı sıra Filistin’in Birleşmiş Milletler’e (BM) tam üyelik kazanması için kardeş ve dost ülkelerin desteğini istedi.



Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
TT

Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki ateşkesin garantörleri ve arabulucuları, Washington’un yokluğunda Gazze anlaşması ile ilgili bir toplantıya ev sahipliği yapan Kahire’de, ateşkesin sürdürülmesinin önünde bazı ‘zorluklar’ bulunduğunu kabul etti. Toplantıda, ateşkesin ikinci aşamasına geçiş için adımlar ele alınsa da, anlaşmanın beşinci haftasını aşmasına rağmen bu aşamaya yaklaşılabilmiş değil.

Mısır, Katar ve Türkiye’nin katıldığı toplantıda söz konusu zorluklar detaylandırılmasa da, uzmanlar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda, temel engellerin başında Filistin tarafları arasındaki uzlaşının eksikliği ve Gazze Yönetim Komitesi’nin kurulmamış olması geldiğini belirtiyor. Ayrıca Refah’taki savaşçı krizinin devam etmesi, ABD’nin Ukrayna gündemiyle meşgul olması ve Gazze’deki silahsızlandırma konusunun çözülememesi de süreci zorlaştırıyor. Uzmanlar, arabulucuların bu engelleri aşmak için daha yoğun çaba göstereceğini öngörüyor.

Hamas heyeti, hareketin baş müzakerecisi Halil el-Hayye başkanlığında, pazar günü Kahire’de Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, iletişim kesilen Refah’taki Hamas savaşçılarının durumu ele alındı.

İsrail ve Filistin medyası, Refah tünellerinde yaklaşık 200 Hamas savaşçısının kuşatılmış durumda olduğunu ve bu alanın, 10 Ekim’den bu yana yürürlükte olan ateşkes kapsamında İsrail güçlerinin yeniden konuşlandığı bir bölge olduğunu bildiriyor.

Filistinli analist Muhtar Gabaşi’ye göre, Hamas savaşçılarının durumu, ikinci aşamanın önündeki asıl engel değil. ABD’nin toplantıya katılmaması ve İsrail’in ikinci aşamaya geçme konusunda isteksizliği süreci zorlaştıran diğer faktörler arasında.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise Filistin tarafları arasında Gazze Yönetim Komitesi konusunda uzlaşı eksikliği, silahsızlandırmanın nasıl yapılacağı sorusuna cevap verilmemesi ve bölgede görev yapacak uluslararası gücün belirlenmemesi gibi sorunlara dikkat çekti.

Kahire el-İhbariyye televizyonu, arabulucular ve garantörlerin toplantısına Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın katıldığını; toplantıda olası ihlallerin giderilmesi ve ateşkesin sabitlenmesi için önlemler üzerinde durulduğunu aktardı.

zxsdf
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki mülteci kampları, yağışların ardından sular altında kaldı. (AFP)

Kahire el-İhbariyye televizyonu, salı akşamı katılımcıların ABD Başkanı Donald Trump’ın savaş sonrası Gazze yönetimi için hazırlanan 20 maddelik planının ikinci aşamasının uygulanması ve ateşkes ihlallerinin önlenmesi konusundaki ortak çabaları görüştüğünü bildirdi. Amaç, ateşkesi kalıcı hale getirmek olarak açıklandı.

Türk bir yetkiliye göre MİT Başkanı, Kahire’de Mısırlı mevkidaşı ve Katar Dışişleri Bakanı ile bir araya gelerek, Gazze’deki ateşkesin ikinci aşamasına geçişi ve ABD ile koordinasyon içinde tüm engellerin kaldırılmasını ele aldı. Toplantının amacı, ateşkesin sürdürülmesini sağlamak ve yeni ihlallerin önüne geçmekti. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre bu görüşme, Hamas heyetinin Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile gerçekleştirdiği toplantıdan iki gün sonra yapıldı.

Hamas ile yapılan önceki görüşmede, ikinci aşamanın başlıca unsurları olarak Hamas’ın silahsızlandırılması, geçici bir yönetim otoritesinin kurulması ve Gazze’de istikrarı sağlamak için yabancı güçlerden oluşan uluslararası bir gücün konuşlandırılması ele alındı.

Filistinli analist Abdulmehdi Mutava, arabulucular ve garantörler arasındaki toplantıların kritik bir dönemde gerçekleştiğini belirterek, “Eğer arabulucular silahsızlandırma ve uluslararası güçlerin konuşlandırılması konusunda bir formül üzerinde anlaşırsa, işler olumlu yönde değişir; aksi halde birinci aşamada sıkışıp kalırız” dedi.

Muhtar Gabaşi ise ABD’nin sürece müdahil olmaması ve başka gündemlerle meşgul olmasının, ikinci aşamaya geçişi zayıflatacağını vurguladı.


Irak'taki büyük bir doğalgaz sahasındaki çalışmalar İHA saldırısının ardından askıya alındı

Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
TT

Irak'taki büyük bir doğalgaz sahasındaki çalışmalar İHA saldırısının ardından askıya alındı

Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)

Irak Kürdistanı'ndaki Kormor gaz sahasındaki mühendisler, dün yaptıkları açıklamada, insansız hava aracı (İHA) saldırısının sahadaki faaliyetlerin askıya alınmasına neden olduğunu duyurdular.

Kürdistan Bölgesi Doğal Kaynaklar ve Elektrik Bakanlıkları ortak bir açıklamada, saldırının ardından bölgedeki tüm elektrik santrallerine gaz arzının durdurulduğunu açıkladı. Güvenlik kaynakları, sahadaki depolama tanklarını vuran saldırının yangına yol açtığını ve bazı işçilerin yaralandığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre bir işçi, çalışanların daha fazla saldırı korkusuyla sığındıkları sahadaki sığınağın içinden, "Bir İHA, sahadaki büyük bir gaz depolama tesisine saldırarak büyük hasara yol açtı ve yangın hala devam ediyor" dedi. Rudaw'ın X internet sitesinde yayınladığı bir videoda, saldırının ardından bölgeden dumanların yükseldiği görülüyor

Ortak açıklamada, iki bakanlıktan ve sahayı işleten BAE merkezli şirket Dana Gas'tan ekiplerin şu anda olay yerinde inceleme yaptığı belirtildi. Saldırının faillerinin kimliği henüz belirlenemedi.

Bu, son günlerde sahaya yapılan ikinci İHA saldırısı. Pazar akşamı, Irak Kürt güvenlik güçleri, sahaya ulaşmasını engellemek için bir İHA’yı düşürdü.


Lübnan, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına ilişkin ısrarını reddetti

Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
TT

Lübnan, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına ilişkin ısrarını reddetti

Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)

Lübnan dün, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına verdiği sürekli desteği reddettiğini yineledi. Dışişleri Bakanı Yusuf Recci, "Bizim için su ve ekmekten daha önemli olan, egemenliğimiz, özgürlüğümüz ve ülkemizi mahveden ve bizi yıkıma sürüklemeye devam eden ideolojik sloganlardan ve sınır ötesi bölgesel gündemlerden uzak, iç karar alma mekanizmalarımızın bağımsızlığıdır." dedi.

Lübnan'dan gelen bu ret cevabı, İran Dini Lideri'nin uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayeti'nin, "Hizbullah'ın bugünkü varlığı Lübnan için vazgeçilmezdir" demesinin ardından geldi. Velayeti, "Siyonist oluşumun Lübnan'a karşı işlediği devam eden saldırılar ve suçlar, (Hizbullah'ın) varlığının Lübnan için günlük ekmekten daha önemli hale geldiğini gösteriyor" dedi.

Benzer bir bağlamda, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, iki ülke arasındaki deniz sınırı belirleme çalışmalarının tamamlandığını duyurarak, anlaşmanın ikili ve bölgesel iş birliğinde yeni aşamaya kapı açan stratejik bir dönüm noktası teşkil ettiğini vurguladılar.

Aynı zamanda İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, "İsrail'in güvenliği garanti altına alınmazsa Lübnan'ın barışa kavuşamayacağı" uyarısında bulunarak, Lübnan ile deniz sınırı belirleme anlaşmasından çekilme tehdidinde bulundu.