Taliban'ın üç yıl boyunca rehin tuttuğu Avustralyalı, Afganistan'a döndü

"Kutlamaya geldim"

Enes Hakkani (solda), Timothy Weeks'in ziyaretini "Özgür ve bağımsız Afganistan'a hoşgeldin" sözleriyle kutladı (Twitter/@AnasHaqqani313)
Enes Hakkani (solda), Timothy Weeks'in ziyaretini "Özgür ve bağımsız Afganistan'a hoşgeldin" sözleriyle kutladı (Twitter/@AnasHaqqani313)
TT

Taliban'ın üç yıl boyunca rehin tuttuğu Avustralyalı, Afganistan'a döndü

Enes Hakkani (solda), Timothy Weeks'in ziyaretini "Özgür ve bağımsız Afganistan'a hoşgeldin" sözleriyle kutladı (Twitter/@AnasHaqqani313)
Enes Hakkani (solda), Timothy Weeks'in ziyaretini "Özgür ve bağımsız Afganistan'a hoşgeldin" sözleriyle kutladı (Twitter/@AnasHaqqani313)

Yaklaşık üç yıl üç ay boyunca Taliban'ın elinde tutsak olan Avustralyalı Timothy Weeks, cuma günü Afganistan'a geri döndü. Weeks, Taliban iktidarının birinci yılını kutlamayı planladığını açıkladı.
53 yaşındaki Weeks, öğretim görevlisi olarak çalıştığı Kabil Üniversitesi'nin önünde ABD'li Kevin King'le 2016'da kaçırılmıştı.
Weeks ve King, üst düzey üç Taliban komutanı karşılığında 2019'da serbest bırakılmıştı.
Uzun bir süre Taliban'ın elinde olan Weeks dövülmesine, yemekten mahrum bırakılmasına, hücre hapsinde tutulmasına ve ciddi şekilde hastalanmasına rağmen örgüte karşı sempati duymaya başlamıştı.
Esareti sırasında Müslüman olan ve Cebrail Ömer adını alan Weeks, Washington Post'un aktardığına göre tutsak geçirdiği aylarda "bu insanlarda, başka hiç kimsenin göremediği bir ışık gördüğünü" söylemişti.
Kabil Havalimanı'nda geleneksel Afgan kıyafetleriyle görülen adam, "Buraya Afganistan'ı öğrenme hayaliyle gelmiştim. Yolculuğumu tamamlamak için tekrar buradayım. Bu, yolculuğumun ikinci kısmı" dedi ve ekledi:
"Arkasında olduğum Afganistan İslam Emirliği yönetiminin birinci yıldönümünü kutlamaya da geldim."
İslami çalışmalarına devam etmek istediğini söyleyen Weeks, Taliban üyeleri tarafından karşılandı. Weeks, 2019'daki esir değişimi kapsamında serbest bırakılan Taliban liderlerinden Enes Hakkani'yle de buluştu.

Öte yandan uluslararası insan hakları örgütleri, ziyarete ve açıklamalara tepki gösterdi.
Uluslararası Af Örgütü Avustralya'dan mülteci hakları avukatı Zaki Haidari, ziyareti "rezalet" diye niteledi:
"Kutlanacak ne var? Taliban'ın kadın haklarını çiğnediği, kızların okula gitmesine izin vermediği ve çocuklar dahil milyonlarca insanı yoksulluk ve açlığa terk ettiği gerçeği mi?" 
Independent Türkçe, Washington Post, ABC News



Hindistan polisi Keşmir'de geniş çaplı baskınlar düzenliyor

Bir Hint askeri Keşmir bölgesinde nöbet tutuyor (AP)
Bir Hint askeri Keşmir bölgesinde nöbet tutuyor (AP)
TT

Hindistan polisi Keşmir'de geniş çaplı baskınlar düzenliyor

Bir Hint askeri Keşmir bölgesinde nöbet tutuyor (AP)
Bir Hint askeri Keşmir bölgesinde nöbet tutuyor (AP)

Hindistan polisi, tartışmalı Keşmir'de yasaklı bir siyasi partiyi hedef alan geniş çaplı baskınlar düzenledi. Bu baskınlar, Hindistan'ın başkenti Keşmir'de on yıldan uzun süredir gerçekleşen en ölümcül bombalamanın ardından gerçekleşti.

Bu haftaki baskınların, pazartesi günü Delhi'nin Eski Şehir bölgesindeki tarihi Kızıl Kale yakınlarında en az 12 kişinin ölümüne yol açan bombalama olayıyla bağlantılı olduğuna dair henüz bir doğrulama yapılmadı.

Ancak bu, polisin "iğrenç bir terör olayı" olarak nitelendirdiği ve "ulusa düşman güçleri" sorumlu tuttuğu patlamanın ardından, yetkililerin güvenlik önlemlerini sıkılaştırma yönünde yeni bir girişimini temsil ediyor.

Hindistan yönetiminde bulunan Keşmir genelindeki polis verilerine göre çarşamba gününden bu yana çok sayıda baskın düzenlendi.

Bir Hint güvenlik mensubu dürbünle gözetleme yapıyor (Reuters)Bir Hint güvenlik mensubu dürbünle gözetleme yapıyor (Reuters)

Keşmir, 1947'de İngiliz egemenliğinden bağımsızlıklarını ilan etmelerinden bu yana Hindistan ve Pakistan arasında bölünmüş durumda ve her iki ülke de bölgenin tamamı üzerinde hak iddia ediyor.

Keşmir'in Awantipora, Bandipora, Ganderbal, Shopian ve Sopore ilçelerindeki polis yaptığı açıklamada, baskınların Cemaat-i İslami partisini hedef aldığını belirtti.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Hindu milliyetçisi hükümeti, 2019 yılında Cemaat-i İslami'nin Keşmir şubesini "yasadışı dernek" olarak nitelendirerek yasakladı.

Úntipora polisi yaptığı açıklamada, polis memurlarının "terör şebekesini ve ona bağlı yapıları çökertmek" amacıyla "birçok noktada geniş çaplı baskınlar" düzenlediğini belirtti.

Bandipora polisi "suç materyallerine" el konulduğunu duyururken, Sopore polisi "Cemaat-i İslami ile bağlantılı ağlara karşı geniş çaplı operasyonlar" yürüttüğünü ve aramaların 30'dan fazla yeri kapsadığını bildirdi.

Güvenlik güçleri ayrıca başkentin güneyindeki Faridabad'daki El-Falah Üniversitesi'ne baskın düzenledi ve bugün Keşmir'in Pulwama bölgesinde bir ev yıkıldı.

Polis, güvenlik güçlerinin daha önce saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen kişilere yönelik benzer operasyonlar düzenlemesine rağmen yıkımla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

Pazartesi günü gerçekleşen saldırının soruşturmasını terörle mücadeleden sorumlu Hindistan Ulusal Soruşturma Ajansı yürütüyor. Ancak yetkililer, bombalamanın arkasında kimin olabileceğine dair henüz fazla bilgi paylaşmadı.

Şarku’l Avsat’ın Hint medyasından aktardığına göre 10 Kasım'daki bombalama olayı büyük ölçüde, olaydan saatler önce gerçekleşen ve patlayıcılar ile saldırı tüfeklerinin ele geçirildiği bir dizi gözaltına ili alınmalarla ilişkili.

Polis, gözaltına alınanların Pakistan merkezli El Kaide bağlantılı Ceyş-i Muhammed ve Ceyş-i Muhammed ile bağlantılı Keşmir merkezli Ensar Gazvet el Hind adlı gruplarla ilişkili olduğunu açıkladı.


ABD, Trump'ın iktidara dönüşünden bu yana Tayvan ile ilk silah anlaşmasını onayladı

Tayvan Silahlı Kuvvetleri rutin tatbikatlar düzenliyor (Reuters)
Tayvan Silahlı Kuvvetleri rutin tatbikatlar düzenliyor (Reuters)
TT

ABD, Trump'ın iktidara dönüşünden bu yana Tayvan ile ilk silah anlaşmasını onayladı

Tayvan Silahlı Kuvvetleri rutin tatbikatlar düzenliyor (Reuters)
Tayvan Silahlı Kuvvetleri rutin tatbikatlar düzenliyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu yılın başlarında Beyaz Saray'a dönmesinden bu yana adayla yaptığı ilk askeri anlaşma kapsamında, Tayvan'a 330 milyon dolar değerinde ekipman ve malzeme satmayı kabul ettiğini duyurdu.

Bakanlık, "Bu, yeni Trump yönetiminin Tayvan'a silah satışı onayladığı ilk anlaşma" ifadesini kullandı. Bu açıklama, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın anlaşmayı onaylamasının ardından gerçekleşti.

Nükleer enerjili denizaltılar

Öte yandan Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae-myung, uzun zamandır beklenen güvenlik ve ticaret anlaşmasının tamamlanmasının ardından Güney Kore'nin nükleer enerjili denizaltı inşasında ABD ile "ilerlemeye devam edeceğini" söyledi.

, "Ekonomimiz ve güvenliğimiz açısından en önemli değişikliklerden birini, ticaret, tarifeler ve güvenlik konusundaki ikili müzakereleri tamamladık" diyen Lee myung, iki ülkenin "nükleer enerjili denizaltıların inşasına devam etme" konusunda anlaştıklarını açıkladı.

Analistler, nükleer enerjiyle çalışan gemilerin geliştirilmesinin Seul'ün donanma ve savunma sanayi üssü için büyük bir sıçrama anlamına geleceğini ve benzer gemilere sahip olan seçkin ülkeler grubuna katılmasına olanak sağlayacağını söylüyor.

Güney Kore Devlet Başkanı, Seul'ün "uranyum zenginleştirme ve kullanılmış yakıtın yeniden işlenmesi konusunda yetkimizi genişletmemiz için destek" aldığını ifade etti.

Pekin, dün Washington ile Seul arasında nükleer denizaltı teknolojisi konusunda varılan anlaşma hakkında bir uyarı yayınladı.

Çin'in Seul Büyükelçisi Dai Bing, gazetecilere yaptığı açıklamada, ortaklığın "sadece ticari bir ortaklığın ötesine geçtiğini ve doğrudan küresel nükleer yayılmanın önlenmesi rejimini ve Kore Yarımadası ile daha geniş bölgenin istikrarını ilgilendirdiğini" belirtti.

Nükleer denizaltıların nerede inşa edileceğine dair detaylar belirsizliğini koruyor.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre ABD Başkanı Donald Trump, geçen ay sosyal medyada yaptığı açıklamada, "Güney Kore, nükleer enerjiyle çalışan denizaltısını Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Philadelphia tersanelerinde inşa edecek" ifadelerini kullanmıştı.


Çin, başbakanının Tayvan'a ilişkin sözlerinin ardından Japonya'nın büyükelçisini çağırdı

Japonya Başbakanı Sanae Takaichi (AP)
Japonya Başbakanı Sanae Takaichi (AP)
TT

Çin, başbakanının Tayvan'a ilişkin sözlerinin ardından Japonya'nın büyükelçisini çağırdı

Japonya Başbakanı Sanae Takaichi (AP)
Japonya Başbakanı Sanae Takaichi (AP)

Resmi Xinhua haber ajansında bugün yer alan habere göre Pekin, yeni başbakanın Tayvan hakkındaki açıklamaları nedeniyle Japonya büyükelçisini dışişleri bakanlığına çağırdı.

Ajans, "Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Sun Weidong, dün Japonya'nın Çin Büyükelçisi Kenji Kanasugi'yi çağırarak, Japonya Başbakanı Sanae Takaichi'nin Çin hakkında yaptığı yanlış açıklamalara sert bir şekilde itiraz etti" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Takaichi geçen hafta yaptığı açıklamada, Tayvan'a yönelik silahlı saldırıların, Japonya'nın "kolektif öz savunma" ilkesi uyarınca adaya asker göndermesini haklı çıkarabileceğini belirtmişti.