İran: Saldırının sorumlusu Rüşdi ve saldırganla ilgimiz yok

Rüşdi’yi bıçaklayan Hadi Matar’ın New York’ta yakalanma anı (AP)
Rüşdi’yi bıçaklayan Hadi Matar’ın New York’ta yakalanma anı (AP)
TT

İran: Saldırının sorumlusu Rüşdi ve saldırganla ilgimiz yok

Rüşdi’yi bıçaklayan Hadi Matar’ın New York’ta yakalanma anı (AP)
Rüşdi’yi bıçaklayan Hadi Matar’ın New York’ta yakalanma anı (AP)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, New York’taki bir etkinlik sırasında bıçaklı saldırıya uğrayan Selman Rüşdi ve destekçilerini olaydan sorumlu tuttu ve İran’a yönelik suçlamaları reddetti.
Kenani, Rüşdi’nin yazılarında İslam’a yönelik hakaretlerinin ifade özgürlüğü olarak görülemeyeceğine vurgu yaparak, İran’ın saldırganla ilgili medyada çıkanlar dışında başka bir bilgiye sahip olmadığı dile getirdi.
Selman Rüşdi’nin geçtiğimiz Cuma günü uğradığı bıçaklı saldırı, geniş bir uluslararası tepkiye yol açtı.
Ancak İran’daki muhafazakar kesim tarafından övgüyle karşılandı.
Rüşdi, 1989 yılında Şeytan Ayetleri adlı kitabı nedeniyle Humeyni’nin verdiği ölüm fetvasından bu yana tehdit ediliyordu.
ABD Başkanı Joe Biden saldırıyı kınayarak, sindirilmeyi ve susturulmayı reddettiği için Rüşdi için övgü dolu sözler söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Onun mücadelesi bizim mücadelemizdir. Bugün her zamankinden daha fazla onun yanındayız” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres korkunç saldırıyı kınayarak, “Hiçbir durumda şiddet, başkaları tarafından düşünce ve ifade özgürlüklerini kullanırken konuşulan veya yazılan kelimelere bir yanıt değildir” dedi.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, “Selman Rüşdi’ye yapılan korkakça saldırı, dünyamızın dayandığı ifade özgürlüğüne bir saldırıdır” dedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İngiliz vatandaşı Rüşdi’ye yönelik saldırıyı kınadı ve şiddetin hiçbir durumda kelimelere cevap olamayacağını vurguladı.
İsrail Başbakanı Yair Lapid ise, “Selman Rüşdi’ye yapılan saldırı, özgürlüklerimize ve değerlerimize yönelik bir saldırıdır. Bu, Tahran’daki radikal rejim tarafından yönetilen onlarca yıllık kışkırtmanın sonucudur” şeklinde bir açıklama yaptı.
20 yıldır New York’ta yaşayan Rüşdi, saldırıdan birkaç hafta önce Alman ‘Stern’ dergisine verdiği bir röportajda yaşamının ‘nispeten normal’ hale geldiğini söyledi.
Rüşdi röportajda, “ABD’de yaşamaya başladığımdan beri artık sorunlarım yok, hayatım normale döndü” diyerek, ölüm tehditlerine rağmen iyimserliğini dile getirdi.
Şeytan Ayetleri’nin Japon çevirmeni olan Hitoshi Igarashi 1991’de bıçaklanarak öldürüldü.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz