Putin, Macron ile Ukrayna meselesini ele aldı

Arşiv-AA
Arşiv-AA
TT

Putin, Macron ile Ukrayna meselesini ele aldı

Arşiv-AA
Arşiv-AA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Ukrayna meselesini görüştü.
Kremlin Sarayı’ndan yapılan açıklamaya göre, telefon görüşmesi Fransa tarafının inisiyatifi ile gerçekleşti.
Ukrayna konusunun çeşitli yönlerinin ele alındığı görüşmede, Putin, Ukrayna askerlerinin sistematik olarak Zaporijya Nükleer Santrali sahasına ateş ettiğini ve bunun geniş bölgelerde radyasyon kirliliğine yol açabilecek büyük ölçekli bir felaket tehlikesi yarattığını ifade etti.
Her iki devlet başkanı nükleer santralde gerçek durumu değerlendirecek Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) misyonunun mümkün olan en kısa sürede bölgeye gönderilmesinin önemine dikkati çekti. Putin, Rus tarafının UAEA’dan gelecek müfettişlere gereken yardımı sağlamaya hazır olduğunu teyit etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Sekreterliği ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi uzmanlarını Ukraynalı esirlerin öldürüldüğü Yelenovka’daki gözaltı merkezindeki durumu görmeleri için davet ettiklerini de hatırlatan Putin, 22 Temmuz’da İstanbul’da imzalanan Ukrayna tahılının Karadeniz limanlarından ihraç edilmesi, Rus gıda ürünleri ve gübrelerinin dünya pazarlarına ihraç edilmesine yönelik “paket” anlaşmanın uygulanması hakkında bilgi verdi.
Putin, Rus ihracatının önünde hala engeller olduğuna dikkati çekerek, bunun küresel gıda güvenliğinin sağlanmasına ilişkin sorunların çözümüne katkı sağlamadığına işaret etti.
Putin ve Macron, gündemdeki diğer konularda temasların devam etmesi konusunda anlaştı.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters