Putin’in beyni olarak kabul edilen Alexander Dugin kimdir?

Rus siyaset uzmanı Aleksandr Dugin (Reuters)
Rus siyaset uzmanı Aleksandr Dugin (Reuters)
TT

Putin’in beyni olarak kabul edilen Alexander Dugin kimdir?

Rus siyaset uzmanı Aleksandr Dugin (Reuters)
Rus siyaset uzmanı Aleksandr Dugin (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in beyni olarak kabul edilen Rus siyaset uzmanı Aleksandr Dugin’in kızı Darya Dugina, dün aracına yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu yaşamını yitirdi.
Soruşturma henüz başlangıç ​​aşamasında olsa da, en olası hipotez söz konusu suikastin Alexander Dugin’e yönelik olduğudur.
Dugin, yardımcısı ve basın sekreteri olarak çalışan kızı ile birlikte dün Moskova yakınlarında gerçekleşen ‘Gelenek’ adlı edebiyat ve müzik festivaline katıldı.
Burada bir konferans veren Dugin, son anda kızının aracına binmekten vazgeçip, etkinlikten farklı bir araçla ayrıldı ve son anda suikastten kurtuldu.
Olayın hemen ardından akıllara şu soru geldi;
20 yıldan fazla bir süredir Rus ‘düşüncesi’ üzerindeki bariz etkisine, Putin’in beyni olarak nitelendirilmesine, propaganda ve yalan haberler yaydığı gerekçesiyle Batı’nın yaptırım listelerinde yer almasına rağmen, Dugin’i kim öldürmek isteyebilir?

Ancak Dugin, tüm suçlamalara rağmen son dönemde, özellikle Batı ile artan çatışma ve Ukrayna işgali konusunda önemli bir rol oynamadı.
Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk Halk Cumhuriyeti adlı bölgenin ayrılıkçı lideri Denis Puşilin’in, “Ukrayna rejiminin teröristleri, Aleksandr Dugin’i ortadan kaldırmaya çalışırken kızını öldürdü” ifadesi pek çok soru işaretini gündeme getirdi.
Çünkü suikastın Dugin’i hedef aldığı hipotezini kanıtlamak, operasyonun amacının Putin’e bir mesaj göndermek olduğu ve istihbaratın ellerinin kendisine yakın görülen kişilere yaklaştığı anlamına gelecektir.

Alexander Dugin kimdir?
Dördüncü Siyaset Teorisi’nin yazarı Dugin’e göre, modern çağın tüm siyasi sistemlerinin ilki liberal demokrasi, ikincisi Marksizm ve üçüncüsü ise faşizmdir. 
Onun düşüncesi, Rusya ve eski Sovyet cumhuriyetlerini yeni bir Avrasya birliğine dahil ederek, bir Avrasya süper gücünün yaratılmasını savunmaktır.
Bu fikre göre, daha sonra diğer önemli ülkeler de birliğe katılır ve uluslararası bir karar merkezi ile ekonomik ve politik bir baskı gücü oluşturulur.
Dugin sadece bir siyasi düşünür değil, aynı zamanda bir eğitmen ve tanınmış bir bilim insanıdır.
Rus siyaset bilimci, 2009-2014 yılları arasında Moskova Devlet Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi’nde Uluslararası İlişkiler Sosyolojisi Bölümü’ne başkanlık etti.
Avrasya Ulusal Üniversitesi ve Tahran Üniversitesi’nde fahri profesör olan Dugin, Güney Federal Üniversitesi’nde de bir dönem eğitim verdi.
Şanghay’daki Fudan Üniversitesi bünyesindeki Çin Enstitüsü’nde Kıdemli Araştırmacı olan Dugin, Rusça, İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Portekizce dillerinde yazıyor.
2009’da yapılan bir ankette Dugin, Rusya’nın en etkili entelektüelleri arasında 36. sırada yer aldı.
Foreign Policy dergisi, Rus siyaset uzmanı, sosyolog ve filozof Dugin’i 2014’te Modern Dünyanın 100 Küresel Düşünürü listesine dahil etti.
ABD’yi ‘kanserli bir tümör’ olarak tanımlayan Dugin’in kitapları, yıllarca Putin’in dış politika planlarının yüksek sesli yansımasıydı. Ancak bu, ‘Putin’in beyni’ benzetmesinin doğru olduğu anlamına gelmiyor.
Dugin, 2014 yılında verdiği bir röportajda, Putin’i şahsen tanımadığını söyledi. Bu bir abartı olabilir, ancak bu ifade bazı çağrışımlar taşıyor.
Moskova Devlet Üniversitesi’nden ihraç edilmesi, yetkililerin tam desteğine sahip olmadığını gösterdi.

Buna rağmen, siyasi seçkinler onun fikirlerini her zaman hayata geçirmemiş olsa da, Rus siyasi düşünce mekanizmalarının geliştirilmesinde önemli roller oynadığı inkar edilemez.
1998’de Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Gennady Seleznev’in danışmanı olan Dugin, 1999’da Devlet Duması başkanlığındaki Ulusal Güvenlik Sorunlarına İlişkin Uzmanlar Danışma Kurulu’na bağlı Jeopolitik Deneyim Merkezi’nin başkanıydı.
Dugin, 2014 yılında Kırım’ın ilhakından sonra AB yaptırım listesine, 2016’da ise ABD’nin listesine dahil edildi.
ABD’li siyaset uzmanı Glenn Beck, Dugin’i ‘dünyanın en tehlikeli adamlarından biri’ olarak nitelendirdi.

Avrasya Birliği Teorisi
Dugin’in ‘tehlikesi’, Rusya’yı dev bir Avrasya ittifakının merkezine çevirerek, Batı ile karşı karşıya gelme çağrısı yapan milliyetçi yazarlardan biri olmasında yatmıyor.
Çünkü Dugin’in bu alandaki fikirleri zeminde gerçekleşmedi.
Sovyetler Birliği’nin yeni bir ideoloji zemininde canlanması anlamına gelen kapsamlı Avrasya Birliği yerine, 2014 yılında üyelerinin farklı hedefleri ve çıkarları nedeniyle hala önde gelen bir aktör olmayan Avrasya Ekonomik Birliği ortaya çıktı.
Dugin tarafından geliştirilen bir Avrasya birliği fikri aslında uzun zaman önce ortaya çıktı.
20. yüzyılın sonunda Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra entegrasyonu yeniden sağlama fikri yayıldı.
Bu fikrin en ünlü destekçileri daha sonra Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Putin’di. Dugin de bu fikri destekleyen siyaset bilimcilerin ön saflarında yer aldı.
Dugin bu fikrini, 19. yüzyılda Sovyetler Birliği’nin kademeli olarak geniş bir Avrasya birliğine dönüşmesini sağlayacak bir Avrasya Birliği yaratma ihtiyacına ilişkin bir vizyona dayandırdı.
Büyük gücün çöküşüyle ​​birlikte, bu fikri destekleyenler, fikri yeniden canlandırmak için bir fırsat olduğunu düşündü. Ancak, yeni ‘bağımsız’ ülkelerin siyasi hırsları, dağılan cumhuriyetler temelinde bir konfederasyon kurulmasını engelledi. Bunun yerine, siyasi bir birlik olmaktan çok sembolik bir varlık olan Bağımsız Devletler Topluluğu ortaya çıktı.
Her halükarda, Dugin’in bu kadar uzun süre savunduğu proje, 2010 yılında Putin’in, büyük devletin çöküşünden sonra yıllarca yok olan Rus kimliğinin ruhunu yansıtacak bir ‘yeni ideoloji’ ortaya koyma ihtiyacı duyana kadar kaldı.
Bu dönemde Dugin’in de aralarında bulunduğu siyaset bilimciler arasında ‘Batı’nın demokratik liberalizmine’ alternatif olarak ‘sosyal muhafazakar ideoloji’ konuşuldu ve Avrasya Birliği projesi de yeniden ortaya çıktı.

Avrasya Birliği projesi, 2011 sonbaharında, dönemin Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in ‘Avrasya İçin Yeni Entegrasyon Projesi-Bugünden Doğan Gelecek’ (2011) başlıklı makalesini yayınlamasının ardından yeni bir ivme kazandı.
Putin makalesinde Dugin’in görüşünü benimsedi ve Avrasya Birliği’nin Rusya, Belarus, Kazakistan ve Orta Asya ve çevredeki bazı ülkeler temelinde kurulmasının Rusya’nın önemli bir nüfuz merkezi haline gelmesini sağlayacağını savundu.
Ancak Moskova bu fikri desteklemeyi başaramadı. Belarus ve Kazakistan da dahil olmak üzere bazı ülkelerin liderleri ‘tam bir siyasi birlik’ fikrini reddetti.
Sonuç olarak, Dugin’in dış politika fikri geri çekildi ve Avrasya Ekonomik Birliği’nin kurulmasıyla ortaya çıkan minyatür bir versiyonuyla yetinildi.



Gazze Şeridi'ni 6 ay süreyle sivil bir komite yönetecek… Mısır'ın Gazze Şeridi'ni yeniden inşa planının ayrıntıları

Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı’nın batısında yer alan bir çadır kampı (AP)
Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı’nın batısında yer alan bir çadır kampı (AP)
TT

Gazze Şeridi'ni 6 ay süreyle sivil bir komite yönetecek… Mısır'ın Gazze Şeridi'ni yeniden inşa planının ayrıntıları

Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı’nın batısında yer alan bir çadır kampı (AP)
Gazze'deki eş-Şati Mülteci Kampı’nın batısında yer alan bir çadır kampı (AP)

Kahire'de Filistin konulu Olağanüstü Arap Birliği Zirvesi’nin başlamasına saatler kala, Mısır'ın Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına ilişkin planı ortaya çıkmaya başladı. Planın en önemli unsurlarından biri, altı aylık bir geçiş dönemi boyunca Gazze Şeridi'ni ‘fraksiyoncu olmayan’ bir komitenin yönetecek olması.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı dün, zirve sırasında Arap liderlere sunulacak olan Gazze Şeridi'nin yeniden inşası planının bazı detaylarını yayınladı.

Kanala göre plan, ‘altı aylık bir geçiş döneminde Gazze Şeridi'nin işlerini yönetecek bir Gazze Yönetim Komitesi kurulmasını, komitenin bağımsız olmasını ve Filistin hükümetinin şemsiyesi altında çalışacak, fraksiyoncu olmayan kişilerden (teknokratlar) oluşmasını’ içeriyor.

Kanal ayrıca planın, ‘Gazze Yönetim Komitesi’nin mevcut aşamada tamamen Gazze Şeridi’ne dönmesini ve bir sonraki aşamayı Filistinlilerin kararıyla yönetmesini sağlamaya hazırlık olarak oluşturulduğunu’ ve ‘Mısır ve Ürdün'ün Gazze Şeridi’ne konuşlandırılmalarına hazırlık olarak Filistinli polisleri eğitmek için çalıştığını’ açıkladı.

defrtg5y6
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının meydana getirdiği yıkım (AP)

Mısır’ın planı, ‘iki devletli çözümün uluslararası toplum ve uluslararası hukuk açısından en iyi çözüm olduğunu ve Gazze Şeridi'nin Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu’ vurguluyor. Planda ayrıca, ‘sivillerin öldürülmesi ve hedef alınması ile Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın yol açtığı eşi benzeri görülmemiş düzeydeki şiddet ve insani acılar’ kınandı.

Plan, ‘Filistin halkının yerinden edilmeden topraklarında kalma haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini’ vurgulayarak, ‘uluslararası toplumun savaşın neden olduğu insani felaketi ele almak için her şeyden önce insani temelde bir araya gelmesi gerektiğini’ belirtiyor.

Plan, ‘Filistin halkının devlet olma umudunu elinden alma ya da topraklarını ellerinden alma girişiminin sadece daha fazla çatışma ve istikrarsızlığa yol açacağına’ dikkat çekiyor.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkesle ilgili olarak Mısır planı, ‘Gazze Şeridi'nde ateşkesin sürdürülmesi gerektiği’ çağrısında bulunurken, ‘yeniden yapılanmanın uygulanabilmesi için iki devletli çözüm ihtimalini koruyan geçiş dönemi idaresi ve güvenlik düzenlemelerinin gerekli olduğunu’ da vurguladı.

sdefrtg56y
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yardım girişini askıya almasının ardından pazar günü Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında park etmiş tırlar (AFP)

‘Filistin halkının kendi topraklarında kalma hakkının korunmasının yanı sıra Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da bitişik topraklara sahip bir devlet kurma yönündeki meşru isteklerini gerçekleştirme haklarını dikkate alan kademeli bir öneri üzerinde çalışmanın büyük önem taşıdığı’ belirtilen planda, ‘bölgenin uluslararası meşruiyet ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarıyla tutarlı siyasi ve hukuki bir şekilde ele alınması’ çağrısında bulunuldu.

Mısır planı, ‘erken toparlanmanın bir sonraki aşamasının Filistinlilerin sahipliğini garanti altına alacak şekilde nasıl yönetileceğini düşünmeye başlama’ çağrısında bulundu. Plan, ‘Filistin Yönetimi'nin Filistinli kurum ve kuruluşların çalışmalarını geliştirmek için daha ileri adımlar atma çabalarını sürdürmesinin’ önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, bugün yapılacak olan Olağanüstü Arap Birliği Zirvesi’nin taslak sonuç bildirisinde Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin Mısır planı kabul edilirken, uluslararası toplum ve finans kuruluşlarına Mısır planına hızlı destek verme çağrısı yapıldı.

Taslakta ayrıca, Gazze Şeridi'nin yeniden imarı için bu ay Kahire'de uluslararası bir konferans toplanması da memnuniyetle karşılandı. Taslağa göre Arap liderler, uygun koşulların sağlanması halinde bir yıl içinde tüm Filistin topraklarında seçimlerin yapılması çağrısında bulunuyor.