Nahda Barajı: Mısır’ın rasyonalizasyon önlemleri üçüncü dolumun zararlarını “hafifletiyor”

Nahda Barajı'nın bir fotoğrafı (Etiyopya Dışişleri Bakanlığı)
Nahda Barajı'nın bir fotoğrafı (Etiyopya Dışişleri Bakanlığı)
TT

Nahda Barajı: Mısır’ın rasyonalizasyon önlemleri üçüncü dolumun zararlarını “hafifletiyor”

Nahda Barajı'nın bir fotoğrafı (Etiyopya Dışişleri Bakanlığı)
Nahda Barajı'nın bir fotoğrafı (Etiyopya Dışişleri Bakanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır hükümetinin su kaynaklarıyla ilgili olarak kabul ettiği rasyonelleştirme önlemlerinin, Nahda Barajı’nın üçüncü dolumunun zararlarını hafifletmeye katkıda bulunduğuna inanıyor.
 Etiyopya Başbakanı Abi Ahmed de yaklaşık bir hafta önce, protestolara rağmen baraj rezervuarının üçüncü dolumunun tamamlandığını ve elektrik üretmek için ikinci türbinin faaliyete geçtiğini duyurdu.
 Mısır ve Sudan, üç taraf arasında konu ve barajın işletilmesine yönelik mekanizmalar üzerinde bir anlaşmaya varılana kadar Etiyopya'nın barajı doldurmayı durdurmasını talep ediyor.
Mısır'ın Eski Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Dr. Muhammed Nasrettin Allam, Abiy Ahmed ve bir dizi Etiyopyalı yetkilinin üçüncü dolumdan mansap ülkelerinin etkilenmediği şeklindeki açıklamalarını "iddia ve yalandan ibaret" diyerek yorumladı.
 Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda Allam, “Mısır büyük bir su krizi yaşıyor. Kahire gıda kıtlığının zorlu uluslararası koşullarına rağmen, yerel tüketim için yeterli olmayan pirinç ekim alanlarını çok fazla azaltmak da dahil olmak üzere, hükümeti rasyonelleştirmek için bir dizi sert önlem aldı. Mısır su kaynakları sıkıntısı çekiyor. Su Kaynakları Bakanlığı'na göre, ihtiyaçlar 114 milyar metreküp su, kaynaklar ise 74 milyar metreküp olarak tahmin ediliyor” ifadelerine yer verdi.
 Mısır krizi aşmak için yaklaşık 50 milyon dolarlık yatırımla 2037 yılına kadar su talebini yönetmek ve karşılamak için bir strateji uygulamaya başladı. Mısır programı, modern tarımsal sulama için bir dönüşüm projesinin uygulanmasına ek olarak, deniz suyunu tuzdan arındırma tesisleri ve üçlü arıtma ile atık su geri dönüşüm tesisleri inşa etmeyi içeriyor.
Mısırlı su kaynakları uzmanı Dr. Abbas Şaraki'ye göre, Nil'i yaklaşık 50 milyar metreküp (yüzde 60) besleyen Mavi Nil'in suları, bu yıl Rönesans Barajı'nın depolanması nedeniyle Yüksek Baraj'a (güney Mısır) ulaşmakta geç kaldı.
 Şaraki, (Pazartesi) Facebook sayfasındaki bir gönderide, "Mavi Nil'den gelen ilk suların Mısır'a varmak üzere olduğunu" açıkladı.
Şaraki sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni suyun her yılın Temmuz ayının ikinci yarısında ve Ağustos ayının başında gelmesi normaldir. Bu nedenle Sulama Bakanlığında su yılı her yılın Ağustos ayının ilk günü başlar; ancak bu yıl Mavi Nil suyunun gelişi, Nahda Barajı'ndaki depolama nedeniyle 40 günden fazla ertelendi.  Yüksek Baraj'daki rezervler, bu yıl üçüncü depolama hacmi olan 9 milyar metreküplük kayba rağmen güven verici. Mısır'daki güvenli durum ağır rasyonalizasyon politikası ve hükümetin tarımsal atık suların arıtılması, seraların inşasının genişletilmesi, sulamanın geliştirilmesi ve başka yüksek maliyetlerle aldığı önlemler sayesinde.”
Buna karşılık, Mısırlı bilim adamı Dr. Faruk el-Baz Twitter’da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Nil'in suları Yüksek Barajın arkasında zirveye ulaştı; çünkü bu yıl iyi yıllardan biri. Bu, önümüzdeki beş veya yedi yılın Etiyopya'nın tacizi karşısında sakin geçeceği anlamına geliyor. Allah bizi önümüzdeki yıllarda büyüme süreciyle bağdaşmayan sorunlardan kurtardı.”
Geçen Temmuz ayının sonunda Mısır, Etiyopya'nın Temmuz 2020'den bu yana yağışlı mevsimde Nahda Barajı'nı ilgili üç ülke ile anlaşma olmaksızın “tek taraflı” doldurmaya devam etme planlarını BM Güvenlik Konseyi'ne taşıyarak protesto etti.



Sidney Liman Köprüsü üzerinde Gazze'yle dayanışma yürüyüşü düzenlendi

Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
TT

Sidney Liman Köprüsü üzerinde Gazze'yle dayanışma yürüyüşü düzenlendi

Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)

Binlerce protestocu bugün sağanak yağmur altında Avustralya'nın Sidney kentindeki ikonik Liman Köprüsü'nden geçerek, savaştan zarar gören ve insani krizin giderek kötüleştiği Gazze Şeridi'ne yardım talebiyle yürüdü.

Filistinli yetkililerin Gazze Şeridi'nde 60 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olduğunu söylediği savaşın üzerinden yaklaşık iki yıl geçerken, hükümetler ve insani yardım örgütleri gıda kıtlığının bölgede yaygın bir açlığa yol açtığını söylüyor.

Organizatörleri tarafından ‘İnsanlık Yürüyüşü’ olarak adlandırılan yürüyüşe katılanlardan bazıları açlığın sembolü olarak tencere taşıdı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange da yürüyüşe katıldı.

dsfgthy
Aralarında WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın (soldan üçüncü) da bulunduğu protestocular, İsrail savaşına ve Gazze Şeridi'nde devam eden gıda kıtlığına karşı düzenlenen Filistin yanlısı gösteri sırasında Sidney Liman Köprüsü'nden geçiyor. (AFP)

Geçtiğimiz hafta Yeni Güney Galler eyalet polisi ve eyalet başbakanı, yürüyüşün şehrin önemli bir simgesi ve ana ulaşım güzergahı olan köprüden geçmesini engellemeye çalışmış, yoldan geçmenin güvenlik risklerine ve ulaşımın aksamasına neden olacağını savunmuştu. Eyalet Yüksek Mahkemesi dün (cumartesi) yürüyüşün yapılabileceğine karar verdi.

Yeni Güney Galler polisi yüzlerce memur görevlendirdiğini söyledi ve protestocuları barışçıl kalmaya çağırdı. Benzer bir protesto yürüyüşünün gerçekleştiği Melbourne'de de çok sayıda polis görevlendirildi.

vfe
Sidney Filistin Eylem Grubu'nun Sidney'de düzenlediği İnsanlık Yürüyüşü sırasında binlerce protestocu Sidney Liman Köprüsü'nden geçti. (DPA)

İsrail üzerindeki diplomatik baskı son haftalarda arttı. Fransa ve Kanada, Filistin devletini tanıyacaklarını açıklarken, Birleşik Krallık da İsrail'in insani krizi çözmemesi ve ateşkese varmaması halinde diğer ülkeleri takip edeceğini duyurdu.

İsrail bu planları Gazze Şeridi'ni yöneten ve Ekim 2023'te İsrail'e bir saldırı düzenleyen Hamas'ı ödüllendirmek olarak nitelendirdi.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese iki devletli çözümü desteklediğini belirterek, İsrail'in yardımları engellemesinin ve sivilleri öldürmesinin savunulamayacağını ya da görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.