Hint sinemasının, Selman Rüşdi romanları üzerindeki büyük etkisi

Selman Rüşdi’nin ‘Geceyarısı Çocukları’ kitabı beyaz perdeye uyarlanırken ilk hocası Satyajit Ray oldu

Gece Yarısı Çocukları filminden bir sahne (Medya servisi)
Gece Yarısı Çocukları filminden bir sahne (Medya servisi)
TT

Hint sinemasının, Selman Rüşdi romanları üzerindeki büyük etkisi

Gece Yarısı Çocukları filminden bir sahne (Medya servisi)
Gece Yarısı Çocukları filminden bir sahne (Medya servisi)

Hovik Habashian
Selman Rüşdi, ‘Şeytan Ayetleri’ adlı romanı yazdığı için hakkında İmam Humeyni tarafından ölüm fetvası verilmesinin üzerinden 32 yıl geçtikten sonra New York'ta radikal görüşlü genç bir adamın bıçaklı suikast girişimine uğradı. Olay, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Hem Arap hem de yabancı basın kuruluşları, içinde bulunduğu durum nedeniyle 1990’lı yılların başında uluslararası bir mesele ve aynı zamanda Batı'da ifade özgürlüğünün bir sembolü haline gelen Hint asıllı İngiliz yazar Selman Rüşdi fenomenine büyük bir ilgi gösterdi. Aynı zamanda İslam dünyasında, İslam dininin kutsallarına saldırdığı için hesap vermesini isteyen birçok ses yükseldi. Son birkaç günde birçok kişi onun eserlerini yeniden okumaya ve yeni gelişmeler çerçevesinde onun düşüncesini incelemeye çalıştı. Çünkü 11 Eylül 2001 saldırıları öncesindeki dünya ve sonrasındaki dünya artık aynı değil ve birçok yazar hiç vakit kaybetmeden dindar kesimi kışkırtan yönleri, bazen Batı'ya egemen olan siyasi bir bakış açısıyla değerlendirdi.
Öncelikle tartışmalı herhangi bir edebi eserin önünde sonunda sinemaya aktarıldığı unutulmamalı. Hollywood'daki senaryo yazarları ve yapımcılar, Şeytan Ayetleri gibi romanların haklarını satın almak için büyük paralar ödemeye her zaman hazırlar. Ancak, Şeytan Ayetleri romanı belki de yangına benzin dökmek gibi olacağından ekrana hiç aktarılmadı. Film yapımcıları, yönetmen Martin Scorsese tarafından ünlü Nikos Kazancakis romanından beyaz perdeye uyarlanan ‘The Last Temptation of Christ’ (Günaha Son Çağrı) filmi sinemalarda vizyona girdiği gün radikal Katolikler tarafından başlarına gelenleri hâlen unutamıyorlar. Büyük olasılıkla her iki romanın da yazarın bazı inançlarına dayanarak hayal gücünü serbest bıraktığı, saf hayal gücü sanatına ait olduğunu bilerek bu deneyimi tekrar etmekten kaçınıyorlar.
202006251258344295355.jpeg
Arapçaya da çevrilen Gece Yarısı Çocukları kitabının kapağı (Et-Tekvin Yayın Evi)
Yazar Kazansakis'in romanı boyunca İsa'dan bahsettiği, tarihsel olarak gerçekleşmemiş olayları hayal ettiği biliniyor. Kazansakis, kitabında özetle günümüzün en acil konularından biri olan göçmenlerin sık sık yaşadıkları, uzaklaştığı kendi kültürü ile entegre olmak istediği yeni ülkenin kültür arasında kaybolan ve bu denklemden doğan zorlukların kökünden sökülmesi gerektiğini vurgulamasına rağmen, hiç kimse bu romanı filme almaya cesaret edemedi. Oysa tiyatro daha cesurdu. Berlin'de bir tiyatro 2008 yılında Selman Rüşdi’nin romanından uyarlanan (dört saatlik) bir oyun sergiledi. O dönem Alman basını böyle bir eseri sahneye taşıma cesareti gösterdiği için onu ‘en cesur tiyatro’ olarak nitelendirdi. Oyun, polis nezaretinde ve güvenlik görevlilerinin koruması altında olaysız sergilendi.

Selman Rüşdi'nin kaleme aldığı ‘Gece Yarısı Çocukları’
Selman Rüşdi tarafından kaleme alınan ‘Gece Yarısı Çocukları’ gişede büyük başarı yakaladı. Hint asıllı Kanadalı yönetmen Dipa Mehta, bundan on yıl önce Rüşdi'nin romanlarının en ünlüsü olan, 1981 yılında basılan ve İngiltere’de iki kez Man Booker Ödülü olmak üzere birçok ödül kazanan Gece Yarısı Çocukları kitabını beyaz perdeye aktardı.
BBC, 90’lı yıllarda kitabı beş bölümlük bir dizi halinde ekranlara uyarlamak istedi, ancak filmin çekileceği Sri Lanka'da Müslümanların baskıları nedeniyle proje iptal oldu. Gece Yarısı Çocukları’nın sinemalarda gösterilmesindeki bu gecikme, Rüşdi hakkında verilen ölüm fetvası da dahil olmak üzere çeşitli nedenlere dayanıyordu. Birçok kişi Rüşdi’ye ve eserleri ile ilgili herhangi bir projeye yaklaşmaktan korktu. İşin ilginç yanı yazar, romanın tüm haklarını yönetmen Mehta'ya, sembolik bir bedelle bir dolara verdi. Bu bir tür hediyeydi. Çünkü Mehta, başkalarının cesaret edemediğini yapmaya cesaret etmişti.
Hindistan’ın İngiltere’den bağımsızlığını ilan ettiği gün, yani 15 Ağustos 1947'de iki çocuk doğar. Ancak yanlışlıkla karıştırılırlar. Biri zengin olan ailesi yerine orta halli bir aileye, diğeri orta halli aile yerine zengin aileye verilir. Filmi kısaca böyle özetleyebiliriz. Film, İngiliz sömürgecilerin Hindistan’dan ayrılmasından sonra ülkenin büyük dönüşümler geçirdiği bir dönemde, Hindistan'ın yaklaşık altmış yıllık gergin tarihine ışık tutuyor. Tüm bunlar, tıpkı yazar gibi, Batı'daki Hint diasporasında yaşayan bir yönetmenin gözünden sinemaya aktarılıyor. Filmin süresi 140 dakika olduğundan senaryo, romandaki farklılığın ardında gizlenen büyülü gerçekçilik korurken, romanın tüm olaylarının özümsenebilmesi amacıyla bazı kısaltmalar yapıldı.
3.jpg
Rüşdi’nin uluslararası üne sahip en önemli filmi olarak görülen Satyajit Ray imzalı ‘Pather Panchali’ (Yol Türküsü) filminden bir sahne (Medya servisi)
Rüşdi ise boş boş durmamış, filmin yapımına katılmıştır. Hatta bu başarıya gönülden katıldığı bile söylenebilir. Sadece romanının uyarlanmasına yeşil ışık yakan bir yazar olmak istemeyen Rüşdi, bu yüzden senaryoyu da kaleme aldı ve prodüksiyonu üstlendi. Rüşdi bir röportajda, kitabın kendisi için çok önemli olduğunu, ona her zaman olmayı hayal ettiği yazar olabileceğine dair güven verdiğini söyledi. Bu yüzden eğer film başarısız olursa, başarısızlığın başkasının değil kendi hatası olmasını istediğini vurguladı. Rüşdi, sadece senaryoyu yazmakla kalmadı, onu böyle bir rol oynamak için doğru kişi olarak gören yönetmenin isteği üzerine filmde duyduğumuz anlatıcıya da ses verdi. Romanın bir başka uyarlamasının, bu kez Netflix tarafından çekilen bir dizi olarak yayınlanması bekleniyordu. Fakat şirket 2019 yılı sonlarında, belirsiz nedenlerle bu projeden vazgeçti.

Sinema tutkusu
ray-1200.jpg
Hint sinemasının öncü isimlerinden Satyajt Ray ve Rüşdi’nin ilk hocasıydı (El-Cinema)
ABD’li yönetmen Stanley Kubrick'e çok benzeyen Rüşdi, sinemadan her zaman büyük bir sevgi ve özenle bahsederek, dünyaya bir daha gelse muhtemelen omzunda kamera olacağı izlenimi veriyor. Rüşdi’nin sinemaya olan bu sevgisi ve ilgisi, Satyajit Ray'nin en büyük çalışması olarak nitelendirdiği ‘Pather Panchali’ (Yol Türküsü) 1955 yapımı filmi hakkında tatlı tatlı konuştuğunu duyduğumuzda film biraz daha mistik bir havaya bürünüyor.
Rüşdi, The Strategist dergisi için yazdığı bir makalede bu film olmadan yaşayamayacağını söylüyor ve şunları ekliyor:
“İnsanlar ‘Citizen Kane’ (Yurttaş Kane) filminin şimdiye kadar yapılmış en iyi film olduğunu söylediklerinde onlara Pather Panchali’nin en iyisi olduğunu söylüyorum. Bu, fakir bir Bengal köyündeki bir çocuk ile onun kız kardeşi ve ebeveynleri hakkında güzel bir romandan uyarlanan Ray'in üçlemesinin ilk filmi. Filmin konusu bu olsa da muazzam bir lirizm var.”
Dr. Florian C J Stadtler, Rüşdi ve Hint sineması arasındaki bağlantıda araştırmaya değer ilginç bir nokta buldu.  Bu nokta, aynı zamanda araştırmacı Stantler’in, Rüşdi’nin romanlarını ve romanlarında kullandığı üslubu popüler Hint sineması bağlamında ve yazarın bağımsızlık sonrası Hindistan hakkındaki argümanlarını şekillendirmedeki rolünü analiz ettiği ve birkaç yıl önce yayınlanan kitabının da adı olan ‘Fiction, Film, and Indian Popular’ (Kurgu, Film ve Popüler Hint Sineması) idi. Kitabında, popüler Hint sinemasının farklı türlerine de değinen Stantler, Rüşdi'nin yazılarının epik, efsane, trajedi ve komediyi nasıl bir araya getirdiğini araştırdı ve bunları beyaz perdeye aktarılan senaryolarla ilişkilendirdi. Yazarın romanlarında bu sinemayı melezlik estetiğini ve Hindistan’ın küresel bağlamda tanımlanmış hale geldiği kültürün özel algısını ifade etmek için nasıl kullandığını okuyucularına aktardı.

Sinemada küçük roller
Rüşdi ile sinema arasındaki ilişkiden bahsederken, onun birkaç filmde bazı küçük rollerde göründüğünü hatırlayalım. Rüşdi, 1992 yılında, hakkındaki ölüm fetvasının yayınlanmasından kısa bir süre sonra İngiliz yönetmen Kenneth Branagh’ın ‘Peter's Friends’ (Peter ve Arkadaşları) filminde Şeytan Ayetleri kitabını imzalayan yazar olarak küçük bir rolle göründü. Film, hafta sonları yaşadıkları eski güzel günleri hatırlamak için buluşan altı üniversite arkadaşından bahsediyor. Rüşdi, üstlendiği bu kısacık rolle, başrolünü oynamadığı bir filmde sinema kahramanı oldu. Jan Mohammad adlı Pakistanlı bir yönetmen, 1990 yılında Rüşdi’yi kötü adam olarak resmeden ‘International Guerillas’ adlı bir film yaptı. Filmdeki iyi adamlar ise Şeytan Ayetleri kitabı nedeniyle yazara yönelik protestolar sırasında polis tarafından öldürülen kız kardeşlerinin intikamını almak isteyen ve öldürmek amacıyla Rüşdi’yi arayan üç Pakistanlı kardeş. Rüşdi filmde, İslam'ı yok etmeye yönelik uluslararası bir komploya öncülük eden sadist ve kana susamış bir suçlu ve İsrailli bir generalin koruması altında Filipinler'de saklanan biri olarak gösteriliyor. Britanya Film Sınıflandırma Kurulu (British Board of Film Classification/ BBFC) Rüşdi’nin güvenliği açısından filmin yayınlanmasına izin vermedi. Ancak Rüşdi, kendisini engellemeye yönelik eylem çıkarlarına aykırı olsa bile ne olursa olsun sansüre karşı olduğunu söyleyerek buna itiraz etti.
Rüşdi, ünlü Kanadalı yönetmen David Cronenberg’e verdiği röportajda, filmlere takıntılı olduğunu ve defalarca senaryo yazmaya çalıştığını fakat bir senaryoya başladığında birkaç sayfa sonra bunun romana dönüştüğünü itiraf etti. Sinemanın kendisi üzerindeki etkisinin edebiyattan daha ağır bastığını gizlemeyen Rüşdi, Cronenberg kendisinden farklı olarak, ‘yazmanın sinemanın üzerinde bir sanat olduğunu’ belirtip her zaman bir yazar olmak istediğini söylediğinde ona, ‘bu hiyerarşinin gülünç olduğunu’ söyledi.



Yeni vampir filmi distopik aksiyona kafa tutuyor

Tutsak Abigail, 19 Nisan'da Türkiye'de de gösterime girdi (Universal Pictures)
Tutsak Abigail, 19 Nisan'da Türkiye'de de gösterime girdi (Universal Pictures)
TT

Yeni vampir filmi distopik aksiyona kafa tutuyor

Tutsak Abigail, 19 Nisan'da Türkiye'de de gösterime girdi (Universal Pictures)
Tutsak Abigail, 19 Nisan'da Türkiye'de de gösterime girdi (Universal Pictures)

Yeni korku filmi Tutsak Abigail (Abigail) açılış günü ve ön gösterimlerinde 4 milyon dolar kazanmayı başardı.

Kuzey Amerika'da 3 bin 384 salonda gösterime giren vampir filmi, hafta sonunun şu ana kadar en iyi performans gösteren filmi oldu. 

Başabaş rekabet

Yine de Alex Garland'ın parçalanmış bir Amerika'yı konu alan distopik aksiyon filmi İç Savaş'ın (Civil War) hafta sonu toplamında Tutsak Abigail'i geride bırakacağı tahmin ediliyor.

Tahminler tutarsa İç Savaş, gösterime girdiği ikinci haftada 11 milyon dolar hasılatla bir numarada kalacak. 

Bağımsız yapım ve dağıtım şirketi A24'ün yeni filmi, Kuzey Amerika'daki toplam hasılatını 44 milyon dolara çıkarmak üzere.

Universal'ın yeni filmi Tutsak Abigail'in gişede daha başarılı olması bekleniyordu. Filmin gösterime girdiği hafta sonunda 12 milyon ila 15 milyon dolar aralığında bir kazanç sağlayacağı öngörülüyordu. Korku filminin hafta sonu hasılatının 10 milyon dolar civarında kalacağı tahmin ediliyor.

28 milyon dolara mal olan Tutsak Abigail, kaçırılıp izole bir malikaneye kapatılan genç bir kızın hikayesini konu ediyor. 

Angus Cloud'un son filmi

Matt Bettinelli-Olpin ve Tyler Gillett yönetmenliğindeki filmde Çığlık (Scream) serisiyle tanınan Melissa Barrera, Dan Stevens, Alisha Weir, Kathryn Newton ve William Catlett rol alıyor. 

Tutsak Abigail ayrıca HBO'nun sevilen draması Euphoria'nın geçen yıl hayatını kaybeden yıldızı Angus Cloud'un son filmi olma özelliğini de taşıyor.

Tutsak Abigail, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 83 puan almayı başardı. Sinema yazarlarından son derece olumlu yorumlar alan filmin izleyici skoruysa 88.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter


Yeni Netflix filmi, Prens Andrew'u "memnun etti"

Gillian Anderson ve Rufus Sewell, Atlatma'da Emily Maitlis ve Prince Andrew rollerinde (Netflix)
Gillian Anderson ve Rufus Sewell, Atlatma'da Emily Maitlis ve Prince Andrew rollerinde (Netflix)
TT

Yeni Netflix filmi, Prens Andrew'u "memnun etti"

Gillian Anderson ve Rufus Sewell, Atlatma'da Emily Maitlis ve Prince Andrew rollerinde (Netflix)
Gillian Anderson ve Rufus Sewell, Atlatma'da Emily Maitlis ve Prince Andrew rollerinde (Netflix)

Prens Andrew'un arkadaşları, kraliyet mensubunun yeni Netflix filmi Atlatma'daki (Scoop) tasvirinden "memnun" olduğunu iddia etti.

Film itibarını yitiren kraliyet mensubunun Jeffrey Epstein'le arkadaşlığının sonrasında yaşananları anlatıyor. Bu dostluk, cinsel saldırı iddialarının ardından Prens'in Emily Maitlis'e verdiği facia niteliğindeki BBC röportajına yol açmıştı. 

Artık 64 yaşında olan Prens, 2019'daki meşhur röportajda Epstein mağduru Virginia Giuffre'le çekilmiş bir fotoğrafı sorulduğunda bomba iddialarda bulunmuştu. Giuffre, Prens'e satıldığını öne sürüyor. 

Fotoğrafın çekildiği gün nerede olduğu sorulduğunda kraliyet mensubu, o sırada 17 yaşındaki Giuffre'yle olmadığını ve kızını bir doğum günü partisi için Pizza Express'in Woking şubesine bıraktığını iddia etmişti.

Yeni filmde Andrew'u canlandıran Rufus Sewell, Maitlis'e hayat veren Gillian Anderson'la birlikte Atlatma'da oynamadan önce, felakete dönüşen röportajı defalarca dinlediğini söylemişti. 

Prens'in The Daily Beast'e konuşan bir arkadaşı, "Tabii ki Andrew röportajı vermekten pişmanlık duyuyor ve yeniden fırsatı olsa bunu yapmazdı" dedi.

Bununla birlikte Atlatma'nın beklediğinden çok daha adil olduğunu düşünüyor. Andrew'un, Rufus Sewell'un kendisini canlandırma biçiminden memnun olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Bir başka arkadaşı da Prens Andrew'un hâlâ çalışan bir kraliyet mensubuyken yaptığı bazı iyi işleri yansıttığı için filmi övdü.

Andrew'un arkadaşı "Bence film, Andrew'un insanları son derece iyi bir şekilde bir araya getiren biri olduğunu açıkça ortaya koyarak onu gerçekten tanıyan herkesi tatmin etti" dedi.

Pitch@Palace ve diğer iş odaklı savunuculuk çalışmalarıyla kraliyet ailesi için gerçekten de değerli bir rol oynadı.

Hong Kong'da bir konferans salonunda iş dünyasıyla bir araya geldiği zaman odaya girdiğinde gerçek bir enerji hissediliyordu. Prens Andrew, Giuffre'nin ortaya attığı cinsel saldırı iddialarının hepsini reddediyor.

Andrew, Giuffre'nin açtığı hukuk davasında açıklanmayan bir meblağ ödeyerek 2022'de uzlaşmaya gitmişti. O dönemde Prens, Giuffre'nin "hem bilinen bir istismar mağduru olarak hem de haksız kamuoyu saldırıları sonucu acı çektiğini" kabul ettiğini söylemişti.

Prens ayrıca Epstein'le "ilişkisinden dolayı pişmanlık duyduğunu" da vurgulamıştı.

Independent Türkçe


Netflix izleyicileri, yeni filmdeki sahneyi "mide bulantısıyla" seyretmiş

Netflix izleyicileri, yeni filmdeki sahneyi "mide bulantısıyla" seyretmiş
TT

Netflix izleyicileri, yeni filmdeki sahneyi "mide bulantısıyla" seyretmiş

Netflix izleyicileri, yeni filmdeki sahneyi "mide bulantısıyla" seyretmiş

Netflix kullanıcıları Prens Andrew filmi Atlatma'daki (Scoop) "gereksiz" bir an nedeniyle öfkeli. 

Yeni film, 2019'da kraliyet üyesi Prens Andrew'un hüküm giymiş pedofil Jeffrey Epstein'le arasına mesafe koymaya çalıştığı kötü şöhretli Newsnight röportajının hikayesini anlatıyor.

Filmde, Prens Andrew'un Buckingham Sarayı'ndaki yatağının üzerine kule şeklinde dizdiği iddia edilen oyuncak ayıları gösteren sahne de dahil çok sayıda tartışma konusu var; ancak hâlâ filmi izlemeyen Newsnight sunucusu Emily Maitlis dışındaki izleyiciler, özellikle bir bölümün çıkarılabileceği konusunda hemfikir.

Söz konusu sahne, Gillian Anderson'ın canlandırdığı Maitlis tarafından gerçekleştirilen Newsnight röportajının çekimlerinin tamamlanıp BBC Two'da yayımlanmaya hazır olduğu anda geçiyor. 

Prens Andrew röportajı izlemeye başlıyor ancak bunun yerine banyo yapmayı tercih ediyor. Rahatlamaya çalışırken röportaja verilen tepkiyi gerçek zamanlı olarak duyuyor ve diğer odada cep telefonuna sürekli mesaj geliyor. Andrew banyodan çıkarken kamera arkadan çıplak kalçasını gösteriyor. 

Birçok izleyici "Prens Andrew'un çıplak poposunu görmemize gerçekten gerek var mıydı?" diye sorarken, gazeteci Rob Lownie de şöyle ekledi:

Rufus Sewell çok iyi; senaryo kendi çıkarını gözetiyor; Prens Andrew'un kalçasını göstermek çok gereksiz.

Sewell o an hakkında konuşarak sahne için protez kalça giydiğini açıklamıştı. 

Atlatma halihazırda Netflix'te izlenebilir. Film, Prens Andrew'la röportajı ayarlayan eski Newsnight yapımcısı Sam McAlister'ın anılarına dayanıyor.

Senaryosunu Peter Moffat ve Geoff Bussetil'in yazdığı Atlatma'nın başrolünde Keeley Hawes, Romola Garai ve Sex Education oyuncusu Connor Swindles da yer alıyor. The Independent'ın film hakkındaki eleştirisine buradan ulaşabilirsiniz.

Prens Andrew'un Newsnight röportajını konu alan rakip bir proje de yapım aşamasında. Maitlis'in desteğini alan bu proje, Prime Video'da gösterime girecek. Bu filmde Sewell ve Anderson yerine başrolleri Michael Sheen ve Ruth Wilson oynayacak.
Independent Türkçe


Ve büyük final: Meşhur sitcom 24 yıl sonra sona erdi

David'in kendisinin kurgulanmış bir versiyonunu canlandırdığı sitcom, yarı emekli televizyon yazarının Los Angeles'taki hayatını anlatıyordu (HBO)
David'in kendisinin kurgulanmış bir versiyonunu canlandırdığı sitcom, yarı emekli televizyon yazarının Los Angeles'taki hayatını anlatıyordu (HBO)
TT

Ve büyük final: Meşhur sitcom 24 yıl sonra sona erdi

David'in kendisinin kurgulanmış bir versiyonunu canlandırdığı sitcom, yarı emekli televizyon yazarının Los Angeles'taki hayatını anlatıyordu (HBO)
David'in kendisinin kurgulanmış bir versiyonunu canlandırdığı sitcom, yarı emekli televizyon yazarının Los Angeles'taki hayatını anlatıyordu (HBO)

Larry David'in anlaşmazlıkları, kavgaları ve taşkınlıklarıyla geçen yaklaşık 25 yılın ardından Curb Your Enthusiasm, pazar günü son bölümünü yayımladı.

HBO'nun Emmy ödüllü doğaçlama komedisinin son bölümü, final sezonunun nasıl başladığına dair bir geri dönüşle başlıyor. 12. sezonun 10. bölümü olan No Lessons Learned'de (Hiçbir Ders Çıkarılmadı) arkadaşları, Larry David'i mahkeme salonunda desteklemek üzere Atlanta'ya gidiyor.

12. Sezon, Larry'nin oy vermek için sırada bekleyen Rae Teyze'ye bir bardak su vererek Georgia'daki bir yasayı ihlal etmekten tutuklanmasıyla açılmıştı. 

David yasadan haberdar bile olmasa da liberal bir popüler kültür kahramanı haline geliyor ve hatta Stacey Abrams, Bruce Springsteen ve Sienna Miller gibi hayranları oluyordu.

Seinfeld göndermesi

Dava sahnesi, David'in Jerry Seinfeld'le birlikte yarattığı meşhur sitcom Seinfeld'in tartışmalı finaline gönderme niteliği taşıyordu.

Hatta J. B. Smoove tarafından canlandırılan Leon, mahkemede Larry David'e Seinfeld'in sözkonusu finalinden bahsederek, "Hakkında korkunç şeyler duydum. Her şeyi berbat ettiğini duydum" bile diyor.

Seinfeld'in final bölümünde dizinin 4 ana karakteri Jerry, George, Elaine ve Kramer mahkemeye çıkarılıp geçmiş bölümlerde yollarının kesiştiği çok sayıda tanıkla yüzleşiyordu.

İlk bölümü 2000'de izleyiciyle buluşmuştu

İlk bölümü 2000'de ekranlara gelen HBO komedisi Curb Your Enthusiasm, 2011 ve 2017 arasındaki 6 yıllık ara da dahil olmak üzere 24 yıldır yayındaydı. 

Meşhur sitcom Seinfeld'in ortak yaratıcısı, diziyi nasıl bitireceğine karar vermenin uzun vadeli bir fikir olmadığını, "bu sezonun başlarında ortaya çıkan" bir şey olduğunu söylemişti.

Sitcom'un yıldızlarından biri olan baş yapımcı Jeff Garlin, ocak sonunda düzenlenen prömiyer etkinliğinde şöyle demişti:

Her yıl geri dönmeme ihtimalimiz vardı, her yıl.

Bununla birlikte 61 yaşındaki komedyen ve aktör Garlin, geçmişte dizinin yaratıcısı ve yıldızı Larry David'in "hiçbir zaman 'Bu son sezon' demediğini; bu yıl bunu söylediğini ve izleyiciler sezonu seyrettiğinde her şeyin anlam kazanacağını" da eklemişti.

Galada 76 yaşındaki David'e neden diziyi şimdi bitirme kararı aldığı sorulduğunda komedyenin basit bir cevabı vardı: 

Çünkü öyle söyledim.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety


Yeni Disney+ dizisi üç ayda iptal edildi

Death and Other Details'in ilk ve tek sezonu 10 bölümden oluşuyor (Hulu)
Death and Other Details'in ilk ve tek sezonu 10 bölümden oluşuyor (Hulu)
TT

Yeni Disney+ dizisi üç ayda iptal edildi

Death and Other Details'in ilk ve tek sezonu 10 bölümden oluşuyor (Hulu)
Death and Other Details'in ilk ve tek sezonu 10 bölümden oluşuyor (Hulu)

Disney+'ta gösterime giren Death and Other Details, ilk sezonunun yayımlanmasından üç ay sonra iptal edildi.

Hollywood Reporter'ın aktardığına göre Mandy Patinkin'in başrolünü üstlendiği drama dizisinin ikinci sezonu çekilmeyecek.

Çok izlenenler listesine giremedi

Deadline "Şimdi bu kopan uzuvların hangi zavallıya ait olduğunu asla bilemeyeceğiz" ifadesini kullandığı haberde iptal kararının şaşırtıcı olmadığını yazmıştı.

Dizi, sezon finalinde Imogene ve amatör hafiye arkadaşlarının kesik bacaklar bulmasıyla sona ermişti.  

Death and Other Details, araştırma şirketi Nielsen'in düzenli olarak yayımladığı haftalık en çok izlenenler listesinde ilk 10'a girememişti.

Tek sezonun ardından iptal edilen dizi, ocakta gösterime girmiş ve hem olumlu hem de olumsuz eleştiriler almıştı.

Daha önce Career Opportunities in Murder and Mayhem adıyla bilinen dizi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 55 puan alabildi. Dizinin izleyici skoruysa 65.

"Bazen eğlenceli"

Hollywood Reporter'ın baş televizyon eleştirmeni Daniel Fienberg, bir okyanus gemisinde geçen ve Patinkin'e Violett Beane'in eşlik ettiği drama hakkındaki incelemesinde, dizinin "bazen eğlenceli" olduğunu yazmıştı.

Gizemli bir cinayeti konu alan dizinin pilot bölümü Eylül 2021'de sipariş edilmişti.

Mike Weiss ve Heidi Cole McAdams tarafından kaleme alınan dizide Patinkin, "dünyanın en iyi dedektifi" Rufus Cotesworth'u, Beane ise onun çırağı Imogene'i canlandırıyordu. 

İkili, Akdeniz'de seyreden, zenginlerle dolu lüks bir gemide işlenen cinayeti çözmek için bir araya gelmişti.

Independent Türkçe, Deadline, Hollywood Reporter


Game of Thrones'un yaratıcıları kimlerin ölümüne sevindiklerini açıkladı

2011-2019'da yayımlanan dizi 59 Emmy kazanmıştı (HBO)
2011-2019'da yayımlanan dizi 59 Emmy kazanmıştı (HBO)
TT

Game of Thrones'un yaratıcıları kimlerin ölümüne sevindiklerini açıkladı

2011-2019'da yayımlanan dizi 59 Emmy kazanmıştı (HBO)
2011-2019'da yayımlanan dizi 59 Emmy kazanmıştı (HBO)

Game of Thrones'un yaratıcıları David Benioff ve D.B. Weiss, HBO'nun sevilen dizisindeki "favori ölümlerini" anlattı.

Yeni Netflix dizileri 3 Cisim Problemi'nin (3 Body Problem) tanıtımı için Happy Sad Confused podcast'ine katılan senaristlere, kariyerleri boyunca yarattıkları karakterler arasında, ölümüne sevindikleri biri olup olmadığı soruldu.

Weiss, "Game of Thrones'da çok fazla iyi adam öldürüldü" dedi ve ekledi: 

Sonunda hem 4. sezonda Joffrey'yi hem de 6. sezonda Ramsay Bolton'ı gerçekten öldürebildik. Gerçekten kötü bir adamı öldürmenin eski moda zevklerine geri dönmek eğlenceliydi. Teraziyi biraz dengeliyormuş gibi hissettim.

Jack Gleeson'ın canlandırdığı Joffrey'nin ölümü, Leydi Olenna Tyrell ve Lord Petyr Baelish'in ellerinden olmuştu. Dizinin en nefret edilen karakterlerinden biri olan Joffrey, zehirli şarap içtikten sonra hayatını kaybetmişti. 

Kit Harington'ın oynadığı Jon Snow'un teke tek dövüşte yendiği Ramsay ise esir alınarak hapsedilmişti. Daha sonra aç köpeklere yem edilmiş ve Sophie Turner'ın canlandırdığı Sansa Stark, Ramsey'nin vahşi ölümünü izlemişti. 

Benioff, "Sophie tazıları Ramsey'nin üzerine saldığında oradan uzaklaşmıyor. Ölümü gerçekten görmüyorsunuz. Arka planda bir kısmını görüyorsunuz ama tamamen görmüyorsunuz" diyerek ekledi: 

Ama Sophie'nin ya da Sansa'nın gülümsemesini görüyorsunuz.

53 yaşındaki Amerikalı yazar, bu sekansın tek bir çekimden oluştuğunu söyleyerek Turner kusursuz bir şekilde oynayana kadar 7 ya da 8 kez baştan sona çekmek zorunda kaldıklarını söyledi. 

Benioff sözlerine şöyle devam etti: 

Bu çok destansı bir duyguydu. Sophie çok iyiydi. O çekimi tamamladığında artık mutlu ölebileceğimi hissettim.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Happy Sad Confused


Son filmi sürpriz başarı yakalayan yönetmenin yeni projesi belli oldu

Sinema yazarlarından da övgü dolu yorumlar alan Arıcı: Ölüm Kovanı, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 71 puana sahip (Amazon MGM Studios)
Sinema yazarlarından da övgü dolu yorumlar alan Arıcı: Ölüm Kovanı, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 71 puana sahip (Amazon MGM Studios)
TT

Son filmi sürpriz başarı yakalayan yönetmenin yeni projesi belli oldu

Sinema yazarlarından da övgü dolu yorumlar alan Arıcı: Ölüm Kovanı, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 71 puana sahip (Amazon MGM Studios)
Sinema yazarlarından da övgü dolu yorumlar alan Arıcı: Ölüm Kovanı, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 71 puana sahip (Amazon MGM Studios)

Arıcı: Ölüm Kovanı'nın (The Beekeeper) yönetmeni David Ayer, Jason Statham'lı aksiyon-gerilim filminin beklenmedik gişe başarısının ardından yeni bir proje için kolları sıvadı. 

40 milyon dolarlık mütevazı bir bütçeyle dünya çapında 152 milyon dolar gişe hasılatı elde eden Arıcı: Ölüm Kovanı, Statham'ın 2023 yapımı Hızlı ve Öfkeli 10 (Fast X) ve Cehennem Melekleri 4 (Expend4bles) gibi çok daha maliyetli filmlerinin ardından beklenmedik bir gişe başarısı elde etti.

Yapımcılığını Oscarlı isim üstlenecek

Ayer'ın yönettiği aksiyon, sanal bir dolandırıcılığın ev sahibesini intihara sürüklemesinin ardından intikam arayışına giren bir adamı konu alıyordu.

Ayer'ın yeni projesi Heart of the Beast adını taşıyor. Senaryosunu Cameron Alexander'ın kaleme aldığı filmin yapımcılığını Oscar ödüllü Damien Chazelle üstleniyor.

2017'den bu yana geliştirme aşamasında olan film, eski bir deniz komandosu ve köpeğinin Alaska'nın derinliklerinde mahsur kaldıktan sonra medeniyeti bulma çabalarını konu alıyor.

Ayer'ın son filmi Arıcı: Ölüm Kovanı, Statham'ın başrolünü oynadığı en yüksek hasılatlı yapım olmayı başarmıştı.

Ayer, Oscar ödüllü İlk Gün'ün (Training Day) senaryosunu kaleme almıştı. 56 yaşındaki sinemacı Fury, Gerçek Kötüler (Suicide Squad), eleştirmenlerin övgüler yağdırdığı polisiye Tehlikeli Takip (End of Watch) ve Netflix yapımı Bright'ı da yönetmişti.

Chazelle'in yönetmenlik kariyerindeyse Whiplash, kendisine Oscar kazandıran Aşıklar Şehri (La La Land), Ay'da İlk İnsan (First Man) ve Babil (Babylon) yer alıyor.

Chazelle'in Brad Pitt ve Margot Robbie'nin rol aldığı 2022 yapımı filmi Babil, gişede umduğunu bulamamış, eleştirmenlerden hem olumlu hem de olumsuz yorumlar almıştı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, ScreenRant


Netflix'in tepki çeken yeni uyarlaması izleyenleri böldü

Dizinin 8 bölümden oluşan ilk sezonu için 160 milyon dolarlık bütçe ayrıldı (Netflix)
Dizinin 8 bölümden oluşan ilk sezonu için 160 milyon dolarlık bütçe ayrıldı (Netflix)
TT

Netflix'in tepki çeken yeni uyarlaması izleyenleri böldü

Dizinin 8 bölümden oluşan ilk sezonu için 160 milyon dolarlık bütçe ayrıldı (Netflix)
Dizinin 8 bölümden oluşan ilk sezonu için 160 milyon dolarlık bütçe ayrıldı (Netflix)

Netflix'in yeni dizisi 3 Cisim Problemi (3 Body Problem), Çin'deki izleyicilerden hararetli tepkiler çekerken, bilimkurgunun açılış sahnesi ABD'deki bazı muhafazakârlardan da övgü aldı.

Liu Cixin'in 2008 tarihli Hugo Ödüllü romanının büyük bütçeli uyarlaması, uzaylı istilasına hazırlanan insanlığın hikayesini anlatıyor.
 
Dizinin açılış sahnesi 1966'da geçiyor ve Pekin'deki bir üniversitede, Çin Kültür Devrimi'yle mücadele eden bir fizik profesörünün hükümetin görüşlerine uymayı reddettiği için Kızıl Muhafızlar tarafından kalabalığın önünde acımasızca dövüldüğü anları gözler önüne seriyor.

Hikaye için çok önemli olan ve doğrudan romandan alınan bu sekans, kitabın 30 bölümlük Çin uyarlamasında özellikle tasvir edilmemişti. Sahne ayrıca romanın Çince versiyonunun ortalarına gömülmüştü ancak İngilizce versiyonu için yazarın da onayıyla kitabın başına getirildi.

Bu sahne, bazılarının diziyi yasadışı yollardan izlemenin yollarını bulmayı başardığı Çin'de (Netflix Çin'de yasaklı) sosyal medyada tepki çekiyor.

ABD'deki bazı muhafazakârlar da bu sahneye dikkat çekerek, Hollywood'un kolektivist ideolojilerin çok ileri götürüldüğünde neler yaşanabileceğini gösterdiği nadir bir örnek olduğunu söylüyor.

Reuters'ın aktardığına göre dizi, Çin'de resmi yollardan izlenememesine rağmen sosyal medyada trend oldu. Weibo'da bir kullanıcı "İlk sahne ağzımı açık bıraktı" diye yazdı:

Bunu beklememe rağmen sahne beni yine de ürküttü.

CNN'e göre dizi, Çin'de "milliyetçi öfkeye" yol açtı ve bazıları Hollywood'u Kızıl Muhafız tasviriyle kasıtlı olarak ülkeyi kötü göstermeye çalışmakla suçladı. 

Diğerleriyse 3 Cisim Problemi'nin farklı ırklardan oyunculara sahip olmasını, romanın Çin'de geçmesine rağmen Netflix dizisinin Londra'da merkeze almasını ve hikayede yapılan "politik açıdan doğru" değişiklikleri eleştirdi. 

Sosyal medyada "Çin versiyonu kazandı" etiketinin de trend olduğu bildirildi.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bazı muhafazakârlar, yaşlı profesörün, düşüncelerini değiştirmeye çalışan genç devrimcilere karşı çıktığı açılış sahnesiyle ilgili övgü dolu yorumlarını aktarmak için sosyal medyaya akın etti.

Bir yorumda "Solun ne yaptığını anlamak için Netflix dizisi 3 Cisim Problemi'nin açılışını izlemenizi öneririm. Kültür devrimi sahnesi neler olup bittiğini gösteriyor" ifadeleri kullanıldı.

Başka biriyse şöyle yazdı:

Netflix'in 3 Cisim Problemi adlı dizisinin Çin Kültür Devrimi'nde yaşanan bir linci tasvir eden açılış sahnesini izledim ve duyar kasmanın bizi nereye götürdüğünü korkunç bir şekilde anımsattı: İfade ya da düşünce özgürlüğü yok, parti çizgisine uy ya da ortadan kaldırıl, karşı devrimi aklından bile geçirme.

Dan Weiss ve Alexander Woo'yla birlikte 3 Cisim Problemi'nin ortak dizi sorumlusu olan David Benioff'a, 2022'de dizi setine yapılan bir ziyaret sırasında açılış sahnesindeki ilerici otoriter hava sorulmuştu. O sırada yapım ekibi koronavirüs karantinasından yeni çıkmıştı.

Hollywood Reporter'a konuşan Benioff, "Bu, iptal kültürü üzerine bir yorum değil" diyerek eklemişti:

Ancak insanlık tarihi bakımından döngüler halinde hareket etme eğilimindeyiz ve şu anda döngünün belirli bir döneminden geçiyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemle Çin Kültür Devrimi arasında çok önemli farklar var. Ancak bazı benzerlikler de var. Hiçbir zaman 'Bu diziyi yapmalıyız çünkü bununla ilgili bir yorum yapmak istiyoruz' dediğimiz bir şey olmadı. Ancak paralelliklerin orada olması ilginç ve görmezden gelinmesi zor.

Bir diğer dizii sorumlusu Woo, kısa süre önce New York Times'a sahne hakkında konuştu:

Bırakın çekilmesini, tarihin kurgu olarak bile hakkında çok fazla şey yazılmadığı bir parçası ve hem benim ailem hem de ilk iki bölümü yöneten Derek Tsang'ın ailesi de bunu yaşadı. Bunu hayata geçirdiği için ona çok teşekkür ediyoruz. Her ayrıntının olabildiğince gerçekçi bir şekilde tasvir edilmesi için büyük çaba sarf etti. Filmi anneme gösterdiğimde tüylerinin diken diken olduğunu görebiliyordunuz. Şöyle dedi: 'Bu gerçek. Gerçekten böyle oldu.' Ve ekledi: 'Neden böyle bir şey gösteriyorsun? Neden insanlara bu kadar korkunç bir şey yaşatıyorsunuz?' Ama biz işimizi yaptığımızı böyle anladık.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, CNN, New York Times, Reuters


Narcos'un yaratıcısından Peaky Blinders tarzı yeni dizi

Chris Brancato, Netflix'in sevilen dizileri Narcos ve Narcos: Mexico'yu Carlo Bernard ve Doug Miro'yla birlikte yaratmıştı (Netflix)
Chris Brancato, Netflix'in sevilen dizileri Narcos ve Narcos: Mexico'yu Carlo Bernard ve Doug Miro'yla birlikte yaratmıştı (Netflix)
TT

Narcos'un yaratıcısından Peaky Blinders tarzı yeni dizi

Chris Brancato, Netflix'in sevilen dizileri Narcos ve Narcos: Mexico'yu Carlo Bernard ve Doug Miro'yla birlikte yaratmıştı (Netflix)
Chris Brancato, Netflix'in sevilen dizileri Narcos ve Narcos: Mexico'yu Carlo Bernard ve Doug Miro'yla birlikte yaratmıştı (Netflix)

Narcos'un yaratıcısı Chris Brancato'nun bir sonraki projesi belli oldu. Amerikalı senarist ve yapımcı, New York'taki İrlandalı çeteleri konu alan, Peaky Blinders benzeri bir dönem dizisi çekecek.

Dün Fransa'nın Lille kentinde düzenlenen dizi festivali Series Mania'da konuşan Brancanto, suç temalı bir dönem dizisi geliştirdiğini açıkladı.

New York'taki "korkunç" çeteleri merkeze alacak

Yeni projesiyle ilgili fazla ayrıntı vermekten kaçınan Brancanto, dizinin çalışma adının The Westies olduğunu ve 19. yüzyılın sonlarında New York'taki "korkunç İrlandalı çetelerini" takip edeceğini belirtti.

Usta yönetmen Martin Scorsese, başrollerini Leonardo DiCaprio, Daniel Day-Lewis ve Cameron Diaz'ın paylaştığı 2002 yapımı Oscar adayı New York Çeteleri'nde (Gangs of New York) de aynı dönemi anlatmıştı. 

Film, 19. yüzyılın sonlarında kitlesel göçle beslenen İrlandalı çetelerin yükselişini ve aşağı Manhattan'ın Five Points mahallesi çevresindeki diğer suç gruplarıyla güç mücadelelerini anlatıyordu.

Amerikalı senarist Brancanto ayrıca, kokain salgınının sıfır noktası olan 1970'lerin sonu ve 80'lerin başında Miami'de bir otelin müdürlüğünü yapan, sürgün edilmiş bir Kübalıyı anlatan Hotel Cocaine'in ikinci sezonunu da planladığını söyledi. 

Suç-gerilim türündeki dizinin başrolünde polisiye The Shield'ın yıldızı Michael Chiklis yer alıyor.

Narcos, Escobar'ın hikayesini anlatmıştı

İzleyicilerin çok sevdiği Narcos'un Kolombiya'da geçen bir ve ikinci sezonları, Medellín Karteli'nin lideri, kokain üretimi ve dağıtımıyla milyarder olan Kolombiyalı narkoterörist ve uyuşturucu baronu Pablo Escobar'ın hikayesine dayanıyordu.

Dizinin başrollerinde Wagner Moura, Boyd Holbrook ve Pedro Pascal yer alıyordu.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Deadline


Ünlü sinemacıdan olay yaratan Oscar konuşmasına destek

Britanyalı yönetmen Jonathan Glazer, Auschwitz'de geçen Holokost draması İlgi Alanı'yla En İyi Uluslararası Film ödülünü almıştı (AP)
Britanyalı yönetmen Jonathan Glazer, Auschwitz'de geçen Holokost draması İlgi Alanı'yla En İyi Uluslararası Film ödülünü almıştı (AP)
TT

Ünlü sinemacıdan olay yaratan Oscar konuşmasına destek

Britanyalı yönetmen Jonathan Glazer, Auschwitz'de geçen Holokost draması İlgi Alanı'yla En İyi Uluslararası Film ödülünü almıştı (AP)
Britanyalı yönetmen Jonathan Glazer, Auschwitz'de geçen Holokost draması İlgi Alanı'yla En İyi Uluslararası Film ödülünü almıştı (AP)

İlgi Alanı'nın (The Zone of Interest) yönetmeni Jonathan Glazer'ın Oscar töreninde Gazze savaşıyla ilgili konuşması olay yaratmıştı. Tartışmaya senarist ve oyun yazarı Tony Kushner da katıldı.

Kushner, Jonathan Glazer'ın Oscar ödüllerindeki kabul konuşmasını destekleyerek Britanyalı yönetmenin törende yaptığı yorumlar için "reddedilemez bir açıklama" ifadelerini kullandı.

Dün yayımlanan Haaretz Podcast'te bin kişinin imzaladığı ve Glazer'ı kınayan açık mektup gündeme getirildi ve usta senarist Kushner'a İsrail-Gazze çatışmasıyla ilgili düşünceleri soruldu. 

Tel Aviv'de oynayan Tony ödüllü oyunu Angels in America'nın tanıtımını yapmak üzere podcast'e konuk olan Kushner, Glazer'ın konuşmasını "gerçekten tartışılmaz, reddedilemez bir açıklama" diye tanımladı. 

4 kez Akademi Ödülü'ne aday gösterilen senariste, Glazer'ın yorumlarına katılıp katılmadığı soruldu. Kushner, "Elbette, yani kim katılmaz ki?" dedi.

"Söylediği şey çok basit"

67 yaşındaki Kushner şöyle açıkladı: 

Glazer'ın söylediği şey çok basit. Yahudiliğin, Yahudi kimliğinin, Yahudi tarihinin, Holokost tarihinin, Yahudilerin çektiği acıların tarihinin, diğer insanları insanlıktan çıkarma ya da katletme projesi için bir bahane olarak kullanılmaması gerektiğini söylüyor.

Ödüllü yazar sözlerine şöyle devam etti:

Bu, Yahudi olmanın ne anlama geldiğinin, Holokost'un ne anlama geldiğinin kötüye kullanılması ve o bunu reddediyor. Buna kim katılmaz ki?

"Yazıklar olsun size"

Kushner, "Ne tür bir insan şu anda Gazze'de olanların kabul edilebilir olduğunu düşünür?" diyerek ekledi: 

Ve eğer kendinizi yüksek sesle ve herkesin içinde, 'Yaptıkları benim için sorun değil' derken bulursanız çünkü sizin için tek seçeneğin, bir Yahudi olduğunuz için, İsrail'in yaptığı her şeyi savunmak olduğunu hissediyorsanız, yazıklar olsun size.

Bine yakın Yahudi yaratıcı, yönetici ve Hollywood çalışanı, Glazer'ın Oscar konuşmasını kınayan bir açık mektuba imza atmıştı.

Debra Messing, Jennifer Jason Leigh ve Tovah Feldshuh gibi oyuncular, Eli Roth'la Rod Lurie gibi yönetmenler, yöneticiler, yaratıcılar, yapımcılar ve temsilcilerden oluşan grup, Glazer'ın 10 Mart'ta Akademi Ödülü'nü kabul ederken yaptığı tartışmalı yorumları kınadıklarını bildirmişti.

"Reddediyoruz"

Mektupta şu ifadeler kullanılmıştı:

Bir ırkı yok etmeye çalışan Nazi rejimiyle kendi yok oluşunu engellemeye çalışan İsrail ulusu arasında ahlaki bir eşdeğerlik kurmak amacıyla Yahudiliğimizin istismar edilmesini reddediyoruz.

Açık mektup şöyle devam ediyor: 

Binlerce yıllık bir vatanı savunan ve Birleşmiş Milletler tarafından bir devlet olarak tanınan yerli bir Yahudi halkını tanımlamak için 'işgal' gibi kelimelerin kullanılması tarihi çarpıtmaktadır.

Variety'nin aktardığına göre açık mektubun yayımlanmasından bu yana yaklaşık 50 kişi daha isimlerini ekledi.

"Nasıl direneceğiz?"

Kendisi de Yahudi olan 58 yaşındaki Glazer, önceden hazırladığı notlarda yazanları okumuş, gerekli oyunculara teşekkür etmiş ve İlgi Alanı'yla Gazze'deki mevcut çatışma arasında paralellik kurmuştu.

Akademi'nin resmi konuşma metnine göre Glazer, "Tüm seçimlerimiz bizi günümüze yansıtmak ve yüzleştirmek için yapıldı, bakın o zaman ne yaptılar demek için değil, bakın şimdi ne yapıyoruz demek için" demişti.

Filmimiz dehümanizasyonun en kötü noktaya vardığını gösteriyor. Bu geçmişimizi ve bugünümüzü şekillendirdi. Şu anda burada Yahudiliklerini ve Holokost'un pek çok masum insan için çatışmaya yol açan bir işgal tarafından gasp edildiğini reddeden insanlar olarak duruyoruz. İster ekimin kurbanları olsun, İsrail'de 7 Ekim'in kurbanları ya da Gazze'de devam eden saldırının kurbanları, bu insanlık dışı muamelenin tüm kurbanları olarak nasıl direneceğiz?

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety