Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cezayir'de hakaret ve protestolara maruz kaldı

AA
AA
TT

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cezayir'de hakaret ve protestolara maruz kaldı

AA
AA

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Cezayir'de kalabalığı selamlamak istediği sırada protesto ve hakarete maruz kaldığı belirtildi.
Fransız basınındaki haberlere göre Macron, ülkenin kuzeybatısında Akdeniz'e kıyı Oran şehrinde gençlerle kaynaşmak için tarihi müzik dükkanı "Disco Maghreb"i ziyaret ederek burada küçük bir kutlamaya katıldı.
Dükkandan çıkışta güzergahı üzerinde toplanan kalabalığı selamlamak isteyen Macron, Cezayirlilerin protestolarıyla karşılaştı.
BFMTV'nin Twitter hesabından yayımladığı görüntülerde, Macron'un, kalabalık korumaları eşliğinde halkı selamlamaya çalıştığı görülüyor.
Fransız cumhurbaşkanı, kalabalığın içine doğru yürüdüğü sırada "Yaşasın Cezayir", "Bir, iki, üç, Cezayir çok yaşa" sloganları yankılanmaya başlıyor.

Macron apar topar aracına bindirildi
Görüntülerde beyaz saçlı bir kişinin Macron'a "Buradan defol git. Cezayir çok yaşasın." dediği duyuluyor.
Protestolardan sonra korumalarının Macron'u apar topar araca bindirmeye çalışması dikkati çekiyor.
Fransız basınına göre Emmanuel Macron, ziyaretini kısa keserek şehirden ayrıldı.
RMC'nin Elysee Sarayı kaynaklarına dayandırdığı haberde, "Macron'un yurt dışı seyahatlerinde ortamı hissetmek için halkla iç içe olmayı hep tercih ettiği, başkent Cezayir'de koşullar el vermeyince bunu Oran'da yapmak istediği" belirtilerek protesto edenlerin yanı sıra Macron'un sevenlerinin de orada olduğu ileri sürüldü.

Çözüm bekleyen tarihi sorunlar
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cezayir ve Fransa arasında uzun süredir yaşanan diplomatik krizden sonra 25 Ağustos'ta ülkeye yaptığı ziyaretinde, iki ülkeden ortak tarihçilerin yer alacağı sömürge dönemi arşivleri üzerinde çalışacak ortak bir komite kurulması kararını aldıklarını açıklamıştı.
Cezayir ile Fransa, yıllardır Fransız yetkililerin vermeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris'teki İnsan Müzesi'nde bulunan halk devrimi liderlerinin kafataslarının iadesi başta olmak üzere, olağanüstü 4 tarihi dosyayı müzakere ediyor.
Cezayir makamlarına göre, üçüncü dosya Fransa'nın 1960-1966 yıllarında Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat, dördüncü dosya ise Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasıyla ilgili.
Fransa, sömürgeciliğe karşı halk direnişinin sembol isimlerinden bazılarının kafataslarının 2020'de teslim edilmesi dışında Cezayir'in hiçbir talebine yanıt vermedi.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.