Özerk Yönetim, SDG’ye yönelik operasyonları ABD Temsilcisi’ne şikayet etti

el-Hol Kampı’ndaki Kürt güvenlik güçleri mensupları (Reuters)
el-Hol Kampı’ndaki Kürt güvenlik güçleri mensupları (Reuters)
TT

Özerk Yönetim, SDG’ye yönelik operasyonları ABD Temsilcisi’ne şikayet etti

el-Hol Kampı’ndaki Kürt güvenlik güçleri mensupları (Reuters)
el-Hol Kampı’ndaki Kürt güvenlik güçleri mensupları (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı Suriye Özel Temsilcisi Nicolas Granger, Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda Özerk Yönetim’e bağlı siyasi partilerden oluşan bir heyetle Türkiye’nin olası operasyonlarıyla ilgili görüştü. Görüşmede (DEAŞ terör örgütü mensuplarının bulunduğu onlarca hapishane ve gözaltı merkezinin yer aldığı ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayeti başta olmak üzere militanların barındığı kampların bulunduğu) bölgeye sağlanan uluslararası ve ABD desteği gündeme geldi.
Demokratik Birlik Partisi (PYD), Süryani Birlik Partisi, Reform Hareketi ve diğer gruplar da dahil siyasi partilerden oluşan heyet, düzenlenen operasyonlara ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) askeri liderlerinin hedef alındığına dikkat çektiler. Heyet, operasyonların bölgenin güvenlik ve istikrarını bozacağını iddia ederek ABD Hazine Bakanlığı’nın ‘ülkenin kuzeydoğu bölgelerine istisnalar tanıyacağı ve bölgeyi Caesar (Sezar)Yasası’nın yaptırımlarından muaf tutacağı’ açıklamasını geçersiz kılacağını öne sürdü.
Islah Hareketi Sekreteri ve ABD’li diplomatlar görüşmeye katılan heyette yer alan Amjad Osman, Şarku’l Avsat’a ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde “Heyet, ABD Büyükelçisi ile Türk ordusunun SDG liderleri ve unsurlarını hedef almasını gündeme getirdi” dedi.
Görüşmede ABD yönetiminin Özerk Yönetim’e verdiği desteğin de ele alındığını belirten Osman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendilerine hükümet sistemini sağlamlaştırmanın yeterli olmadığını söyledik. Cenevre süreci ve siyasi süreçten Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Konseyi (SDK) temsilcilerinin yokluğunu ve bu konuda net bir uluslararası duruşun gerekliliğini ele aldık.”
Osman ayrıca Suriye rejimi ile muhalefet arasındaki Cenevre görüşmelerinde Kürtlerin olmamasına da atıfta bulundu.
Amjad Osman, Suriye taraflarından oluşan heyetin görüşmede, Haseke vilayetinin doğusunda 10’uncu gününe giren el-Hol Kampı’ndaki güvenlik operasyonlarını ve DEAŞ unsurlarının aileleri de dahil olmak üzere yerinden edilmiş kişileri barındıran aşırı kalabalık kamplardaki kötüleşen güvenlik ve insani koşulları ele aldıklarını belirtti. El-Hol Kampı sorununu çözmek için uluslararası bir müdahaleye ihtiyaç olduğunun vurgulandığını kaydetti.
Nicolas Granger ise heyete ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda diplomatik bir temsilciliğinin bulunmasının, ABD yönetiminin bölgeyi destekleme, bölgede güvenlik ve istikrar sağlama arayışındaki ciddiyetinin bir göstergesi olduğunu dile getirdi. Granger sözlerini şöyle sürdürdü:
“Washington, Türkiye’nin operasyonlarını  reddeden mesajlar gönderdi. Suriye krizine siyasi bir çözüm yolunun canlandırılmasının gerekli olduğunu vurguladı.”
ABD’li yetkili ayrıca ABD yönetimi ve Uluslararası Koalisyon güçlerinin, el-Hol Kampı ikilemini çözmek için uluslararası toplumla birlikte çalıştığını ve Suriyeli vatandaşları ülkelerine geri göndermeye çağırdığını belirtti.
Diğer yandan Suriye Demokratik Konseyi Başkanı İlham Ahmed, uluslararası tarafların Suriye işlerine müdahalesinin ülkedeki savaşın sona ermesine katkı sağlamayacağını söyledi. Ahmed, 2 Eylül’de düzenlenen Rakka İstişare Forumu öncesinde Suriye’deki dış müdahalelerin siyasi bir çözümün önündeki başlıca zorluk olduğunu vurguladı. İlham Ahmed sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriyelilerin büyük bir kısmı, ülkede siyasi bir çözüm bulunması konusunda hemfikir. Ama sessizler. Suriye’deki otoriter hegemonyaya son vermek için bu sesleri bir araya getirmeli ve değişim için birleştirmeliyiz.”
Siyasi bir çözüme inanan Suriye güçleri arasındaki istişare toplantılarına ilişkin olarak da açıklamada bulunan Ahmed, söz konusu toplantıları savaşın sona erdirilmesi gerekliliği konusunda siyasi güçler için birleşik bir siyasi tavır gösterme fırsatı olarak nitelendirdi.
Ahmed açıklamasının devamında “Suriyeliler, siyasi güçlerin çözüm mekanizmasına karar vermeleri için birleşik bir pozisyon üzerinde anlaşırlarsa, uluslararası topluma siyasi bir çözüm dayatabilirler” diyerek, yeni Suriye’nin parametrelerinde hemfikir olmaları halinde Suriyelilerin kendi kaderlerine karar verebileceklerini vurguladı. “Ama dış güçleri beklersek, Suriye’nin ve Suriye halkının kurtarılmasına katkıda bulunmaları mümkün değil” dedi.
Ahmed, Astana Süreci’nin ve katılımcı üç ülkenin (Rusya, Türkiye ve İran) 25 Temmuz’da Tahran’da gerçekleştirdiği toplantının en belirgin noktalarının ‘Anayasa Komitesi’ni durdurmak ve toplantılarının düzenlenme yerini değiştirmek’ olduğunu belirterek “Bu, Anayasa Komitesi’nin çalışmalarına son vermek anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.



'Netanyahu aranıyor', İsrail subayları konusunda endişeli

 İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
TT

'Netanyahu aranıyor', İsrail subayları konusunda endişeli

 İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)
İsrail, Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarıldıktan sonra subaylarının da yargılanmasından korkuyor (İsrail Hükümeti Enformasyon Bürosu- AFP)

İsrail başkanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarılmasının ardından yabancı ülkelerin İsrail hükümetiyle temaslarını azaltma eğilimine ilişkin bilgiler doğrultusunda, Gazze'deki savaş suçları nedeniyle İsrail'de, kovuşturmaların ordu subaylarını da içerebileceği yönünde endişeler var.

Gazze suçlarının başlıca iki sanığı Netanyahu ve Gallant olsa da beşka failler de var; üst düzey ve ast ordu komutanları ile binlerce asker ve subay, Filistinlilere yönelik uygulamalarıyla övünen fotoğrafları sosyal ağlarda paylaşıyor.

Gazzeliler dün, Netanyahu ve Gallant'a yönelik tutuklama emirlerinin Gazze Şeridi'ndeki saldırıyı yavaşlatacağını ummak için herhangi bir neden görmezken, sağlık görevlileri yeni saldırılarda en az 21 kişinin öldürüldüğünü söyledi.