Suudi Arabistan Kalkınma Fonu’ndan çeşitli sektörlere 28 milyar riyal yardım

Kovid-19 pandemisinin neden olduğu dalgalanmalarla mücadele hedefleniyor

Suudi Arabistan Kalkınma Fonu
Suudi Arabistan Kalkınma Fonu
TT

Suudi Arabistan Kalkınma Fonu’ndan çeşitli sektörlere 28 milyar riyal yardım

Suudi Arabistan Kalkınma Fonu
Suudi Arabistan Kalkınma Fonu

Suudi Arabistan Kalkınma Fonu, Kovid-19 pandemisinin getirdiği dalgalanmalarla mücadele etmek için yerel ekonomik sektörlere 28 milyar riyal fon sağladı. Zira pandemi iş, ticaret ve ekonomik sistemini bozdu ve bir bütün olarak küresel ekonomiye olan güvenin azalmasına neden oldu. Kalkınma Fonu’nun bu desteği, kriz zamanlarında ekonomik dalgalanmalarla mücadele için bireyleri ve toplumu desteklemek, sağlık ve eğitim sektörlerini güçlendirmek ve yerel ekonomiyi canlandırmak üzere Krallığın çabaları ve öncelikleri kapsamında gerçekleştirildi.
Pandeminin yansımalarını yakından takip eden Ulusal Kalkınma Fonu, pandeminin başlangıcından bugüne kadar kalkınma çabalarını, başta sağlık ve eğitim sektörü olmak üzere pandeminin yansımalarından en çok etkilenen sektörlere ve alanlara yönlendirdi. Bu bağlamda, Sosyal Kalkınma Bankası ve Kefale Programı girişimleriyle sağlık ve eğitim tesislerinin finansmanı sağlandı. Tıbbi ve farmasötik projelerine finansman verildi ve Suudi Endüstriyel Kalkınma Fonu aracılığıyla küçük, orta ve büyük ölçekli tıbbi projeler için yeniden yapılandırma kredileri sunuldu.
Kalkınma sistemi, İnsan Kaynaklarını Geliştirme Fonu ve Sosyal Kalkınma Bankası’nın girişimleriyle özel sektörde istihdamı desteklemeyi, yetkinlikleri artırmayı, kuruluşlara fon vermeyi ve kişilerin meslek sahibi olmalarını sağlamayı hedefliyor. Sistem, Tarımsal Kalkınma Fonu’nun girişimleriyle küçük ve orta ölçekli işletmelerin teşvik edilmesi ve tarım ürünlerinde ithalatın kolaylaştırılması için tarım sektörüne de destek sağladı. Ulusal Kalkınma Fonu tarafından sağlanan destek, Kefale programı girişimleri aracılığıyla, görülmemiş yansımaları nedeniyle çok önemli bir zarar gören havacılık sektörüne önemli desteğin yanı sıra Hac ve Umre, spor ve tedarik zincirine desteği de içeriyordu.
Öte yandan, Krallığın rolü yalnızca yerel ekonomiyi desteklemekle sınırlı kalmadı. Krallık küresel dengeyi korumak ve ekonomik çöküşe eğilimli ülkeleri desteklemek için girişimde bulunan ilk ülkelerden biri oldu. Söz konusu girişimler kapsamında, ülkelerin üzerindeki yükü hafifletmek, ekonomik ve sosyal durumların düzelmesi için Kovid-19 pandemisine yanıt vermeye odaklanmalarını sağlamak üzere, dünya çapında 33 gelişmekte olan ülkenin ödenmemiş borçlarının ertelenmesi ve Suudi Kalkınma Fonu’ndan kredilerinin yeniden yapılandırılması için girişim başlatıldı.
Destekten yararlananların sayısı 350 bin kişi ve 36 bin büyük, orta, küçük ve mikro işletmeyi aştı. Ulusal Kalkınma Fonu ve kendisine bağlı kuruluşlar, devlet üzerindeki baskıyı hafifleterek, ekonomiye olan güveni güçlendirmeye devam ediyor.



Suudi Arabistan, İsrail işgalinin hukuka aykırılığının Adalet Divanı tarafından teyit edilmesini memnuniyetle karşıladı

 İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki politikalarına ilişkin Uluslararası Adalet Divanı duruşmasından (AFP)
İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki politikalarına ilişkin Uluslararası Adalet Divanı duruşmasından (AFP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail işgalinin hukuka aykırılığının Adalet Divanı tarafından teyit edilmesini memnuniyetle karşıladı

 İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki politikalarına ilişkin Uluslararası Adalet Divanı duruşmasından (AFP)
İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki politikalarına ilişkin Uluslararası Adalet Divanı duruşmasından (AFP)

Suudi Arabistan Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) dün (Cuma), İsrail'in Filistin topraklarındaki politika ve uygulamalarına ilişkin tavsiye niteliğindeki, 57 yıldır işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki İsrail varlığının gayrimeşru olduğunu teyit eden görüşünü memnuniyetle karşıladı.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Filistin halkının doğuştan gelen kendi kaderini tayin hakkının güvence altına alınması ve 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulması amacıyla, Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyete sahip kararlar doğrultusunda Filistin meselesine adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması için pratik ve inandırıcı adımlar atılması gerektiği vurgulandı.