Güneş'in manyetik alanının tersyüz olduğu anlar uzay aracıyla görüntülendi

Güneş rüzgarlarını hızlandıran ve ısıtan gizemli olayın ayrıntıları açığa çıktı

Fotoğraf: ESA
Fotoğraf: ESA
TT

Güneş'in manyetik alanının tersyüz olduğu anlar uzay aracıyla görüntülendi

Fotoğraf: ESA
Fotoğraf: ESA

Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Güneş'i gözlemlemek üzere 2020'de fırlattığı uzay aracı Solar Orbiter (Güneş Yörünge Aracı), yıldızın manyetizmasıyla ilgili önemli bir gizemi aydınlattı.
Uzay aracı, Güneş'in manyetik alanlarının tersyüz olduğu anı yakından gözlemlemeyi başardı.
İki kutuplu tek bir manyetik alanı olan Dünya'nın aksine, Güneş çok sayıda manyetik alana sahip. 1990'ların sonunda bir başka uzay aracı Ulysses, Güneş'te manyetik alanların zaman zaman tersyüz olduğunu ilk kez tespit etmişti.
2018'de NASA'nın Parker Solar Probe adlı uzay aracı bu gözlemleri bir adım ileri götürmüş ve ters dönüşlerin Güneş yüzeyine yakın alanlarda daha fazla olduğunu ortaya koymuştu.
O zamandan beri bilim insanları, manyetik alan çizgilerindeki bu ters dönüşlerin S şekilli bükülmelerle meydana geldiğinden şüpheleniyordu.
Solar Orbiter'ın son gözlemleri ise bu değişimlerin tam olarak nasıl göründüğünü ortaya çıkardı ve bunların gerçekten S şekilli bükülmelere neden olduğunu gösterdi.
ESA'nın gözlemlerle ilgili açıklamasında "Bu, Güneş koronasında bir tersyüz oluşun ilk kanıtı" ifadeleri yer aldı. Bilim insanları yıldızın atmosferine "korona" adını veriyor.
12 Eylül Pazartesi günü hakemli bilimsel dergi The Astrophysical Journal Letters'ta yayımlanan bulgular, Dünya'yı etkileyen Güneş fırtınalarıyla ilgili de önemli ayrıntılar içeriyor.
Araştırmacılar, bu S şekilli bükülmelerin yıldızdan uzaya doğru fışkıran ve Güneş rüzgarı adı verilen plazma dalgalarının hızlanması ve ısınmasında önemli bir rol oynadığını düşünüyor.
Güneş rüzgarları normalde Dünya'nın manyetik alanı tarafından absorbe ediliyor ama çok şiddetli olduğunda yörüngedeki uyduları tahrip edip, yeryüzünde iletişimin ve navigasyon cihazlarının aksamasına sebebiyet verebiliyor.
Araştırmanın başyazarı Daniele Telloni, elde ettikleri bulguları "muhteşem" diye niteledi. İtalya'daki Torino Astrofizik Gözlemevi'nde görev alan bilim insanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu, Güneş koronasındaki manyetik dönüşün ilk görüntüsü. Bulguların bu fenomenin kökenlerinin gizemini aydınlattığını söyleyebilirim."
Independent Türkçe, ESA, Interesting Engineering



NASA'dan insanları parçalayabilecek "zombi yıldız"a yakın takip

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
TT

NASA'dan insanları parçalayabilecek "zombi yıldız"a yakın takip

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)

Anthony Cuthbertson Teknoloji Editör Yardımcısı @ADCuthbertson 

NASA, saatte 177 bin kilometreden daha hızlı bir şekilde galaksimizde ilerleyen, yıkıcı etkiler yaratma potansiyeline sahip bir "zombi yıldız"ı takip ediyor.

Son derece yoğun cisim, Samanyolu'nda bilinen 30 magnetarda biri. Magnetarlar, tamamen nötronlardan oluşan ölü yıldız kalıntılarını ifade ediyor.

Sadece 20 kilometre çapa sahip Magnetar SGR 0501+4516'nın Güneş'ten daha fazla kütlesi var ve manyetik alanı, Dünya'nın manyetosferinden yaklaşık 1 trilyon kat daha güçlü.

Magnetar, Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanan araştırmacılar tarafından keşfedildi ve NASA bu "kaçak" cismi, "çizgi roman kahramanlarının süper güçlerine sahip" diye tanımlıyor.

NASA'nın Hubble Misyonu ekibi keşfi detaylandırdıkları blog yazısında, magnetarın evrenin bilinmeyen bir bölümünden geldiğini ancak evrenin en büyük gizemlerinden bazılarına ışık tutabileceğini belirtiyor.

Ekip, "Bir kişi magnetarın 600 mil (yaklaşık bin kilometre) yakınına gelse gökcismi, vücuttaki her atomu parçalayan, bilimkurgu filmlerinin meşhur ölüm ışınına dönüşür" diye yazıyor.

Bu kaçak magnetar, Samanyolu Galaksisi'ndeki örnekler arasında, başlangıçta tahmin edildiği gibi süpernova patlamasıyla oluşmama ihtimali en yüksek magnetar adayı. O kadar tuhaf ki hızlı radyo patlamaları diye bilinen olayların ardındaki mekanizmaya dair ipuçları bile sunabilir.

Görsel kaldırıldı.Magnetar adı verilen ultra güçlü manyetik alana sahip bir nötron yıldızının radyo dalgaları (kırmızı) yaymasının, bir sanatçı tarafından tasviri. Magnetarlar, hızlı radyo patlamalarını yaratan başlıca adaylar arasında yer alıyor (Bill Saxton/NRAO/AUI/NSF)


Gökbilimciler daha önce Magnetar SGR 0501+4516'nın komşu bir süpernovanın çekirdeğinin çökmesiyle oluştuğunu düşünüyordu ancak yeni gözlemler doğum yeri hakkında şüpheler uyandırdı.

Bu keşif magnetarın ya 20 bin diye bildirilen yaşından çok daha yaşlı olduğu ya da iki nötron yıldızının birleşmesiyle oluştuğu anlamına geliyor.

Keşfi yapan ekibe liderlik eden Ashley Chrimes, "Magnetarlar, tamamen nötronlardan oluşan nötron yıldızlarıdır (yıldızların ölü kalıntıları)" diyor.

Magnetarları benzersiz kılan şey, Dünya'daki en güçlü mıknatıslardan milyarlarca kat daha güçlü olan aşırı kuvvetli manyetik alanları.

İspanya'nın Barselona kentindeki Uzay Bilimleri Enstitüsü'nden Nanda Rea ise şöyle ekliyor:

Magnetarların doğum oranları ve oluşum senaryoları, yüksek enerji astrofiziğinde en acil sorular arasında yer alıyor. Bunların, gama ışını patlamaları, son derece parlak süpernovalar ve hızlı radyo patlamaları gibi evrenin en güçlü geçici olaylarının çoğu üzerinde etkisi var.

Araştırma ekibi, magnetarın Samanyolu'ndaki güzergahını ve kökenini daha iyi anlamak için gözlemlerine devam edecek.


 Independent Türkçe, independent.co.uk/space