Mısır: Port Said’deki şiddet olayları davası sanıklarına hapis cezası

Mısır: Port Said’deki şiddet olaylarına karışan 20 sanığa hapis cezası verildi

Şiddet vakalarına karışan İhvan örgütü üyelerinin daha önceki duruşmasından bir kare (AFP)
Şiddet vakalarına karışan İhvan örgütü üyelerinin daha önceki duruşmasından bir kare (AFP)
TT

Mısır: Port Said’deki şiddet olayları davası sanıklarına hapis cezası

Şiddet vakalarına karışan İhvan örgütü üyelerinin daha önceki duruşmasından bir kare (AFP)
Şiddet vakalarına karışan İhvan örgütü üyelerinin daha önceki duruşmasından bir kare (AFP)

Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan Tora Mahkemeleri kompleksinde toplanan Port Said Ceza Mahkemesi, medyada “Arap Polis Biriminde Şiddet Olayları” olarak bilinen Ağustos 2013'te Port Said Valiliği’nde meydana gelen şiddet olaylarına yönelik yargılamalar sırasında “terör örgütüne katılmak ve vatandaşları korkutmakla” suçlanan 17 sanığa üç yıl hapis cezası ve diğer 3 sanığa da 6 ay hapis cezası verdi.
Port Said Ceza Mahkemesi 2015 Ağustos’ta, Müslüman Kardeşler (İhvan) Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, örgütünün iki lideri Muhammed Biltaci ve Safvet Hegazi ile diğer 16 kişiyi müebbet hapisle (25 yıl) cezalandırmak üzere bir karar çıkarmıştı. Mahkeme, aynı davada 6 kişiye 15 yıl, bir kişiye 3 yıl hapis cezası verirken, 59 kişiyi de beraat ettirdi.
Sanıklar, Mısır’ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin görevden alınmasını protesto etmek amacıyla 2013 yılında Port Said Valiliği’nde meydana gelen şiddet olaylarına karıştıkları için ceza aldılar.
Davaya neden olan olaylar Ağustos 2013’e kadar uzanıyor. Savcılığın soruşturmasına göre, Bedii, Biltaci ve Hegazi örgüt üyelerini Port Said’deki polis karakolunu basmaya, memurlarını ve askerlerini öldürmeye, departmanın silahlarını çalmaya karakoldaki tutukluları kaçırmaya teşvik etti. Bu saldırı, 5 kişinin ölümü ve birçok memur ve çalışanının yaralanmasıyla sonuçlandı. Savcılık sanıklara bir dizi suçlama yöneltti. Bunlar arasında “cinayete teşvik ve cinayete teşebbüs, amacıPolis Departmanına saldırmak ve öldürmek olan silahlı bir çetenin oluşturma, silah hırsızlığının yanı sıra yasaların uygulanmasını engelleme ve Mısır devlet yetkililerine saldırmak amacıyla bir toplantı düzenleme” yer alıyordu. Soruşturmada “İçişleri Bakanlığı mülkü olan Polis Departmanı’nda, sanıklar tarafından terör eylemi olarak para, mal ve kamu mülklerine zarar verildi. Ayrıca, zanlılar, kimliği belirsiz kişilerle birlikte, polis karakolunun yanında vatandaşlara ait dükkanları terör amacıyla tahrip etti” ifadelerine yer verildi.
Şarku’l Avsat’ın Mısır medyasından derlediği habere göre davaya ilişkin soruşturmalarda, sanıkların, ruhsat verilmemesi veya bulundurulması için izin verilmemesi durumunda bulundurulması yasak olan otomatik tüfekler ve tabancalara sahip olduğu, kamu güvenliğini bozmak üzere kullanmak amacıyla silahları toplama yerleri olduğu, ayrıca insanlara saldırmak için kullanılacak ruhsatsız mühimmat, patlayıcılar, bıçaklar ve aletlerinin de bulunduğu belirtildi.



ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
TT

ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Trump yönetimi, göçmenleri askeri uçakla Libya'daki gözaltı merkezlerine göndermeyi planlıyor.

The New York Times'a konuşan yetkililer, uçağın çarşamba günü kadar erken kalkabileceğini söyledi. Uçuşta yer alacak kişilerin uyrukları henüz belli değil.

Libya'da şiddetli çatışmalar var ve insan hakları grupları, ülkedeki göçmen gözaltı merkezlerini "korkunç" ve "içler acısı" diye niteliyor.

Bu girişim, Trump yönetiminin göçmenleri ABD'ye girmekten caydırmaya ve ülkede yasadışı olarak bulunanlara, zor koşullara sahip ülkelere gönderilebilecekleri mesajını vermeye çalıştığı dönemde geldi.

Yine de uçuş, yasal, lojistik ya da diplomatik kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşmeyebilir. Yönetim daha önce de bir grup Venezuelalıyı El Salvador'a gönderdiği için sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu kişiler teröristlere ayrılmış bir hapishanede tutuluyor.

Dışişleri Bakanlığı, "suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, insan kaçırma ve silahlı çatışmalar" nedeniyle Amerikan halkına Libya'ya gitmemeyi tavsiye ediyor.

Ülke, uzun yıllar diktatörlük yapan Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinden bu yana yıllardır süren iç savaşla karşı karşıya ve hâlâ bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı hükümet Libya'nın batısını Trablus'tan yönetiyor. Aynı zamanda doğu, ülkenin petrol sahalarının çoğunu kontrol eden savaş lordu Halife Hafter liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyor.

ABD'nin Trablus'taki hükümetle sadece resmi ilişkisi var ama bu Hafter'in oğlu Saddam'ın geçen hafta Washington'ı ziyaret etmesini ve birkaç Trump yetkilisiyle görüşmesini engellemedi. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Hafter'le dostane bir ilişkisi vardı.

Libya, Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenler için merkez niteliğinde. Ülkede mülteciler ve göçmenler için çok sayıda gözaltı tesisi var. Uluslararası Af Örgütü, 2021 tarihli raporunda bu tesislerin "erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet" kanıtlarıyla "korkunç" bir "cehennem manzarası" oluşturduğunu belirtmişti.

Öte yandan Küresel Gözaltı Projesi, Libya'da tutulan göçmenlerin "fiziksel kötü muamele ve işkencenin" yanı sıra zorla çalıştırma ve köleliğe maruz kalabileceğini açıklamıştı.

Dışişleri Bakanlığı geçen sene yıllık raporunda ülkedeki gözaltı merkezlerindeki "sert ve hayati tehlike oluşturan" koşullara işaret etmişti. Raporda göçmenlerin "göçmenlik mahkemelerine ya da yasal süreçlere erişimlerinin olmadığı" belirtilmişti.

Carnegie Endowment for International Peace'de Libya uzmanı olan Frederic Wehrey, The Times'a şunları söyledi:

Bu göçmen hapishanelerinde bulundum ve burası göçmenler için uygun bir yer değil. Savunmasız birini atmak için korkunç bir yer.

Independent Türkçe