Agresif hindiler bir mahalleyi istila etti

"Benim de aracımdan çıkamadığım ve ailemi aramak zorunda kaldığım zamanlar oldu"

Bölge sakinlerinin hindilerle mücadelesi sürüyor (WBZ-TV)
Bölge sakinlerinin hindilerle mücadelesi sürüyor (WBZ-TV)
TT

Agresif hindiler bir mahalleyi istila etti

Bölge sakinlerinin hindilerle mücadelesi sürüyor (WBZ-TV)
Bölge sakinlerinin hindilerle mücadelesi sürüyor (WBZ-TV)

ABD'nin Massachusetts eyaletinde hindiler, bir caddeyi ele geçirdi. Woburn'daki Nashua Caddesi'nde dolaşan 5 hindi, bölge sakinlerini kovalıyor, arabaları gagalıyor.
Woburnlu Meaghen Tolson, Kevin adını verdiği hindinin ilk kez iki yıl önce bahçesinde ortaya çıktığını söyledi. Bunun ardından diğer hindiler geldi.

Sürü, genellikle gündoğumuyla günbatımında yemek için ortaya çıkıyor. Bu esnada biraz kargaşaya da neden oluyor. Tolson, en saldırgan hindinin Kevin olduğunu söyledi:
"Kevin'in onları biraz galeyana getirdiğini düşünüyorum. Kevin ‘Hadi insanları kovalayalım' diyor ve diğerleri de 'Hadi yapalım' cevabını veriyor gibi."
Tolson, araçtan inmek istediğinde önce başka bir kapıyı açtığını, hindiler o tarafa gittiğinde yanındaki kapıyı açıp eve kaçtığını açıkladı.
Bölge sakinlerinden April Drolette, hindilerin genellikle bir komşusunun aracının yanına gittiğini ve bu yüzden kadının evden çıkmak istediğini belirtti:
"Benim de aracımdan çıkamadığım ve ailemi aramak zorunda kaldığım zamanlar oldu."
Eyaletin yaban hayatından sorumlu kurumu MassWildlife, bu agresifliğin zaman içinde geliştiğini ve insanların hayvanları beslediği zaman ortaya çıktığını bildirdi. Buna göre kuşlar insanlara alıştıkça, onları sürülerinin bir parçası olarak görüyor. İnsanlar üzerinde hakimiyet kurmak için de gagalama veya kovalama davranışını sergiliyor. Araçlaraysa, yansımalarını gördükleri için saldırıyor.
Yetkililer, insanlara hayvanları beslememe çağrısı yaptı. Saldırgan bir hindiyle karşılaşanların, bir şemsiyeyle hayvanı korkutup kendisini koruması gerektiği bildirildi.
Independent Türkçe, CBS News, NECN



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research