İranlı protestocular referandum talep ediyor

Avrupa Birliği’nden baskılara karşı İran’a yaptırım kararı

Tahran'da başörtülerini çıkaran lise öğrencileri zafer işareti yapıyor (Twitter)
Tahran'da başörtülerini çıkaran lise öğrencileri zafer işareti yapıyor (Twitter)
TT

İranlı protestocular referandum talep ediyor

Tahran'da başörtülerini çıkaran lise öğrencileri zafer işareti yapıyor (Twitter)
Tahran'da başörtülerini çıkaran lise öğrencileri zafer işareti yapıyor (Twitter)

İran'da rejim karşıtı protesto yürüyüşleri 18. gününde de devam etti, okul öğrencileri üniversite hareketine katıldı. Öğretmenler ve esnaf bazı illerde greve gitti. Avrupa Birliği, ölümlerle sonuçlanan baskılar nedeniyle Tahran'a yaptırım uygulamayı düşündüğünü söyledi. İran İnsan Hakları Örgütü ölü sayısının 153'e yükseldiğini duyurdu.
İran üniversiteleri hala, genç Kürt kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi tarafından alıkonulup gizli bir şekilde öldürülmesinin ardından patlak veren protestolara sahne oluyor. Gösteriler, "Zorunlu başörtüsünün" kaldırılmasını talep etmekten rejimin devrilmesini talep etmeye evrildi. Son günlerde güvenlik önlemleri yoğunlaşırken, sosyal ağlarda dolaşan video kayıtları, üniversite öğrencilerinin Salı günü Tahran, Urumiye, Meşhed, Erdebil, Babil ve Yezd'deki çeşitli üniversite ve bilim merkezlerinde oturma eylemleri düzenlemeye devam ettiğini gösterdi.

İranlı kadın başörtüsü takmadan Özel Kuvvetler Polisinin arkasından yürüyor (Twitter)
Şerif Sanayi ve Teknoloji Üniversitesi'ne Pazar akşamı düzenlenen baskın, öğrencilerin yetkililerin yaklaşımına karşı öfkesini artırdı. Bu durum gösterilere katılan öğrenci sayısını Pazartesi ve Salı günü daha da artırdı. İki yükseköğretim bakanlığının çabaları, iki hafta süren protestolar sırasında tutuklanan tüm öğrencilerin serbest bırakılmasını talep eden öğrenci kalabalığını bastırmayı başaramadı.
Şehrin sokaklarında protesto gösterileri devam etti, kadınlar başörtüsünü çıkardılar. Pazartesi günü geç saatlerde araba kornaları arasında protestocular, Azadi Caddesi ile Ali Şeriati Caddesi'ni trafiğe kapattılar.
Meşhed'deki Firdevsi Üniversitesi öğrencileri şu sloganı attılar: "Referandum! Referandum! Bu halkın sloganı!". Bir video kaydı, Şerif Üniversitesi'ne yönelik saldırıyı kınayan sloganların atıldığını gösterdi. Pazartesi akşamı Meşhed kentindeki protestocular, "İslam Cumhuriyeti'ni istemiyoruz" diyerek seslerini duyurmaya çalıştılar.
Kadınların İran'da eşi benzeri görülmemiş protestoları Pazartesi günü ortaokullara taşındı ve birçok kız başörtülerini çıkardı. Öğrencilerin, ayakları kurucu lider Humeyni'nin fotoğrafına basarken, rejimin günümüzdeki lideri Ali Hamaney'i kınayan sloganları, video kaydıyla yayınlandı. Protestolar erkek liselerine de sıçradı. Kız öğrenciler Salı günü, protestoların sembolü haline gelen "Kadın, Yaşam, Özgürlük" sloganıyla bir önceki günden daha fazla sayıyla sokaklara döküldü. Öğretmenler Sendikası, Twitter hesabından Şiraz ve Kürdistan'da üyelerinin yaptığı grev fotoğraflarını yayınladı. Ayrıca raporlar, İsfahan'da daha fazla esnaf ve dükkan sahibinin grev yaptığına işaret ediyor.

Protesto yürüyüşünde bir konteynırın üzerinde dururken başörtüsünü çıkaran kadının fotoğrafı (İran İnsan Hakları Örgütü)

154'ten fazla ölü
İran İçişleri Bakanı Tuğgeneral Ahmed Vahidi, "Kadın, yaşam, özgürlük gibi sloganların arkasında duruyorlar, kadınları savunmak için en korkunç sahneleri hayata geçiriyorlar" dedi ve ekledi: “Kadınların özgürlüğünü başörtülerini çıkarmak ve küstahlık yapmak olarak lanse ediyorlar. Düşmanlarımız, İslam Cumhuriyeti'nin otoritesine saldırmaya çalışıyor ve ülkenin İslami değerlerine değer veren kadınlarında şüphe uyandırmak için sinsice hareket ediyor" dedi.
İran İnsan Hakları Örgütü protestolarda ölenlerin sayısının 154’e ulaştığını belirterek, ölenlerin çoğunluğunun Belucistan, Mazenderan, Gilan ve Batı Azerbaycan eyaletlerinde olduğunu, aralarında dokuz çocuğun da bulunduğunu kaydetti. Örgüt, internet sitesinde "Zahedan kentindeki kanlı Cuma gününde ölü sayısının en az 63 kişiye yükseldiğini" ekledi.
Örgütü başkanı Mahmud Amiri Moghaddam, "İran'da, özellikle Zahidan'daki protestocuların öldürülmesi, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Uluslararası toplum bu suçun takibini yapmak ve İslam Cumhuriyeti'nin yeni suçlar işlemesini engellemekle yükümlüdür" dedi.
Yapılan açıklamalarda, Zahedan'daki ölü sayısının 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da dahil olmak üzere 82 kişiye ulaştığı belirtildi. Protestoların hızı, geçen hafta Sünni din adamlarının Beluci bir kıza tecavüz eden İran polisi liderinden hesap sorulmasını istemesinin ardından hızlandı.

Hamaney'in konuşmasına resmi destek
Rejim lideri “Rehber” Ali Hamaney, Pazartesi günü ABD ve İsrail'i İran'daki ayaklanmanın arkasında olmakla suçladı ve bunun "önceden planlanmış" olduğunu söyledi. Hamaney, protestocuları Şah rejiminin kalıntıları, İran rejimine muhalif partiler ve ülkedeki etnik azınlık partileriyle ilişkilendirerek "ayrılıkçılar" olarak nitelendirdi. Ayrıca dini lider, siyasi sistem içesinde faaliyet gösteren iç güçleri suçladı ve protestoları destekleyenlere dikkat çekti.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Hamaney'in "son olayların ve ülkeye ve devrime karşı ayaklanmanın nedenleri hakkında herkes için anlaşılır bir analiz sunduğunu" söyledi. İsrail ve ABD'nin, yaptırım ve tehditlerine rağmen İran'ın kaydettiği ilerlemeyi durdurmak için İran'a karşı "komplo kurduğu" suçlamalarını tekrarladı.
İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf ise, "Rehber'in açıklamaları durumun hassasiyetini ortaya koyuyor" dedi. Galibaf sözlerine devamla, "Bu, düşmanlarla sınır çizmenin son sözü. Halkın görevi bellidir. Düşmanların planlarını bozmak için onlara karşı durmalıyız" diye açıklamada bulundu.
Kurucu İran liderinin torunu Hasan Humeyni, Hamaney'in tutumunu destekleyen bir açıklama yaparak “Hamaney'e hakaret her türlü anlayış ve diyalogu engeller. Siyasete aşina olan herkes, Hamaney'in güvenliğinin ve sağlığının sükunet ve reformla yakından bağlantılı olduğunu bilir” dedi.
Reformist kampla yakın bağları olan Humeyni, "Diyalog mevcut sosyal çıkmazdan kurtulmanın tek yolu. Birbirimizle yaşamaktan başka seçeneğimiz yok. Amaçlarımız aynı olsa da farklı yönelimlerimiz var" diyerek "Sert ve şiddetli sloganların sonuçsuz olduğuna inanıyorum" şeklinde açıklama yaptı.
"İslam Cumhuriyeti devrimini muhafaza etmeyi, ama sorunlarına göz yummamayı" tavsiye eden Humeyni, "yaklaşım ve değerlerde" bir miktar esneklik yapılması çağrısında bulundu. Humeyni Vakfı'nın Cameran web sitesine göre, "Özellikle geçim sorunu ve ekonomik sorunlar olmak üzere çeşitli acılar insanları zorluyor" dedi.
Bu arada İran yargı sözcüsü Mesud Sitayişi, rejim lideri Ali Hamaney'in yetkililerin olaylardan sorumlu tutulması gereğini dile getirmesinden sonraki gün, yetkililerin tutuklular arasında "gruplara ayırma" sürecini başlattığını söyledi. Yargıya bağlı Mizan Ajansı, Sitayişi'den alıntı yaparak şunları söyledi: “Hamaney'in emrettiği gibi, yargı sistemi, farklı seviyelerdeki tutukluları birbirinden ayırmak ve onları suçlarının türü, düşmanlara bağlılığı, amaçları, suç düzeyleri, hatalarının kapsamı ve olay yerindeki rolleri açısından sınıflandırmak zorundadır" diyerek sözlerine devamla, "Bazı medya kuruluşlarının manipülasyonları ve propagandası sonucu olay yerine gitmiş olurlar ve pişmanlık duyarlarsa, gerekli adli tedbirler alınacak ve İslami af kapsamında değerlendirileceklerdir" diye vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın resmi Mehr Haber Ajansı’ndan aktardığı habere göre İran milli futbol takımının eski oyuncusu Ali Kerimi'yi "kargaşanın ana liderlerinden biri" olarak nitelendiren kovuşturma için bir adli not yayınladı ve Kerimi'nin protestolardaki rolüne ilişkin soruşturmanın devam ettiğini belirtti.
Geçen hafta, bazı İranlı milletvekilleri Kerimi'nin mallarına el konulması çağrısında bulundu. Dün yetkililer, ölenlerin yasını tutmak için ellerine siyah kurdeleler bağlayan çok sayıda futbolcuyu çağırdı.
Bir adli yetkiliye göre, sosyal medyada hızla yayılan ve protestoları destekleyici bir şarkı söyledikten sonra tutuklanan şarkıcı Şervin Hacıpur'u kefaletle serbest bıraktı.
Öte yandan, yetkililerin internet alanında uzman 5 kişilik bir grubu tutukladığı bildirildi. Yetkililer, interneti tamamen kesmeden iletişim ağlarına ciddi kısıtlamalar getiriyor ve sosyal medya platformlarını engelliyor.
Gilan ilindeki Devrim Muhafızları Komutanı Tuğgeneral Muhammed Abdullahpur, kuvvetlerinin "ildeki kamu malına zarar veren kargaşaların sorumlularından" en az 106'sını tutukladığını söyledi. Abdullahpur, tutukluları "internet oyunlarından etkilenen" ve "aile sorunları yaşayan, uyuşturucu ve alkol kullanan orta ve alt sınıftan insanların çocukları" olarak değerlendirdi.
Bu, eyaletteki polis şefinin geçen hafta yetkililerin 60'ı kadın 739 kişiyi tutukladığını açıklamasının ardından kuzeydeki Gilan kentiyle ilgili yetkililer tarafından yayınlanan ikinci istatistik.

Bir öğrenci Zahedan kurbanlarıyla ilgili bir pankart açıyor (Twitter)

Batı yaptırım düşünüyor
Tahran, ABD Başkanı Joe Biden'ın protestoların bastırılması nedeniyle Tahran'a yeni yaptırımlar uygulama tehditlerine sert bir şekilde tepki verdi. Biden Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Bu hafta ABD, barışçıl protestoculara karşı şiddet uygulayanlara ek yaptırımlar getirecek" diyerek "İranlı yetkilileri sorumlu tutmaya ve İranlıların özgürce protesto haklarını desteklemeye devam edeceğiz" şeklinde açıklama yaptı. ABD Başkanı, İran'daki göstericilere yönelik yoğun baskılara ilişkin ciddi endişelerini dile getirerek hızlı bir yanıt verme sözü verdi.
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre gazetecilere verdiği demeçte, İran'daki üniversite öğrencilerinin Amini'nin ölümüyle "haklı bir isyana kalkıştığını" ve baskıların İran'daki gençleri ülkeyi terk etmeye ve "başka yerde onurlu bir hayat ve yaşama fırsatı" aramaya ittiğini aktardı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, Tahran Salı günü ABD başkanının "ikiyüzlülüğünü" kınayarak, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani'nin Twitter'da şunları söylediğini aktardı: "Her ne kadar ikiyüzlülük, düşünmeyi gerektirmese de, Bay Joe Biden, insani girişimlerde bulunmadan önce ülkesinin insan hakları sicili hakkında biraz düşünse iyi olurdu”.
Kanaani, Biden'ın "İran ulusuna karşı çoklu yaptırımlar konusunda endişelenmesi gerektiğini, herhangi bir ulusa dayattığı yaptırımların insanlığa karşı bir suçun açık bir örneği olduğunu" belirtti.
Kanada, İranlı yetkililere yeni yaptırımlar uygularken, İngiltere Dışişleri Bakanı Pazartesi günü Londra'daki üst düzey İranlı diplomatları çağırdı.
Protestoların bastırılması nedeniyle İran'ın önümüzdeki günlerde Avrupa yaptırımlarıyla karşı karşıya kalması bekleniyor. AB Dış Politika Sorumlusu Josep Borrell, birliğin "protestoların bastırılması sebebiyle İran'a yaptırım uygulamanın düşünüldüğünü" söyledi. Avrupa Parlamentosu'na konuşan Borrell, "Mahsa Amini'nin öldürülmesine tepki olarak yaptırımları uygulayacağız ve İran güvenlik güçlerinin protestoları ele alma şekli de dahil olmak üzere mevcut tüm seçenekleri değerlendirmeye devam edeceğiz" dedi.
Bu bağlamda, Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna Salı günü yaptığı açıklamada, Fransa'nın Avrupa Birliği içinde, İran'daki baskıdan sorumlu olanların mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasaklarının getirilmesi gibi yaptırımları kabul ettirmeye çalıştığını söyledi.
Colonna milletvekillerine, bu uygulamaların "sorumluları hedef alarak baskıya yanıt vermeyi amaçladığını ve İran rejimindeki karar vericiler üzerinde bir etkisi olabileceğini" söyledi.
Reuters'ın, Colonna'dan aktardığına göre, yaptırımların rejim içinde çocuklarını Batı ülkelerinde yaşamaya gönderen kişileri hedef aldığını söyledi.



Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunda yakınlarını kaybedenler, Filistinli örgütün kara para aklamasını sağladığı gerekçesiyle kripto devi Binance'e dava açtı.

306 ABD vatandaşının açtığı ve pazartesi günü kamuoyuyla paylaşılan davada, Hamas'ın saldırısında hayatını kaybeden, yaralanan veya rehin alınan kişilerin yakınları Binance'in yaptırımları deldiğini savunuyor. 

Davacılar, kripto borsasının Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad Örgütü ve İran Devrim Muhafızları'nın platform üzerinden 1 milyar dolardan fazla para transferi yapmasına göz yumduğunu iddia ediyor. 

Bu tutarın en az 50 milyon dolarının Gazze savaşını başlatan 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından transfer edildiği belirtiliyor. 

ABD'nin Kuzey Dakota eyaletinde açılan davada, sözkonusu örgütlerin Binance'i kullanarak şüpheli hesaplar üzerinden kara para akladığı ileri sürülüyor. Bu örgütlerin hepsi ABD'nin yaptırım listesinde yer alıyor. 

Şikayette "CZ" diye de anılan Çinli iş insanı Changpeng Zhao'nun kurduğu kripto borsasına dair şu ifadeler yer alıyor: 

Binance yasadışı faaliyetler için kasıtlı olarak bir sığınak şeklinde faaliyet gösteriyor. Bugüne dek Binance'in temel iş modelini anlamlı biçimde değiştirdiğine dair hiçbir gösterge yok.

Şirketin açıklamasında davanın detaylarına ilişkin yorum yapılmazken "uluslararası alanda tanınan yaptırım yasalarına tam olarak uyulduğu" savunuldu. 

Kasım 2023'te ABD Adalet Bakanlığı, kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarının ihlali nedeniyle Binance'le 4,3 milyar dolarlık bir uzlaşmaya varmıştı. Bu rekor tutar şirket tarafından kurumsal olarak ödendi. CZ ise aynı anlaşma kapsamında CEO'luk görevinden ayrılmış ve şirketten bağımsız olarak 50 milyon dolarlık kişisel para cezasını ödemeyi kabul etmişti.

Amerika'da yürütülen ceza yargılamasının ardından Zhao'ya gerekli kara para aklama kontrollerini uygulamadığı gerekçesiyle 4 ay hapis cezası verildi ve iş insanı bu cezasını tamamen çekerek tahliye edildi. Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan af kararıyla da yeniden CEO'luğa dönmesi önündeki engeller kaldırılmış oldu.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuter


BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)