Takviye ilaçlara dikkat!

zmanlar takviye edici ilaçları almakla ilgili 5 riske karşı uyardı

Takviye ilaçlara dikkat!
TT

Takviye ilaçlara dikkat!

Takviye ilaçlara dikkat!

Reçetesiz takviyeleri alıyorsanız dikkatli olun. Hepsi güvenli değil. İç hastalıkları uzmanı Dr. Ronan Factora, takviye edici gıdaların belirli dozlarının sağlığınıza zarar verebileceğini ifade ederek şöyle diyor “Herhangi bir tür takviye almadan önce doktorunuzla konuşmanız her zaman tavsiye edilir. Düzenlenmemiş takviyeler, diğer ilaçlarla birlikte aşırı miktarlarda alındığında veya doğrulanmamış bir tıbbi sorun nedeniyle alındığında önemli bir risk oluşturabilir. Doktorunuzla konuşmak, olası etkileşimleri belirlemenize de yardımcı olabilir. Çoğu zaman eczacınıza, değerli yeni bir takviye hakkında sahip olduğunuz herhangi bir özel endişeyi sorun. Güvende kalmak üzgün olmaktan her zaman daha iyidir.”
Şarku’l Avsat’ın Eat This Not That adlı sağlık haberleri sitesinden aktardığı haberde uzmanlar takviye almakla ilgili başlıca beş riski şu şekilde açıklıyor.

Reçeteli İlaçlar
Dr. Factora, bazı takviyelerin reçeteli ilaçlarla etkileşime girebileceğini söylüyor: "Sarımsak, zencefil veya ginkgo özleri kan incelticilerle etkileşime girebilir ve kanama riskini artırabilir." Sarı kantaron genellikle depresyonu tedavi etmek için alınır, ancak aynı anda alınan diğer antidepresanlarla etkileşime girebilir” dedi.

Protein tozu
Zararsız görünen protein tozunun içinde ne var biliyor musunuz? Clean Lipal Project'teki araştırmacılar, 134 farklı protein tozu türünü inceledi ve birçoğunun tehlikeli seviyelerde toksin, ağır metal ve BPA içerdiğini keşfetti. Harvard'a bağlı Brigham ve Kadın Hastanesi'nde beslenme direktörü olan diyetisyen Cathy McManus, “Protein tozlarını yalnızca birkaç durumda ve yalnızca tıbbi gözetim altında öneriyorum” diyor.

Kolon temizleyiciler
David R. Heiman, "Kolon temizlemeleri ve lavmanlar yalnızca lisanslı bir doktor tarafından kolonoskopi öncesi veya kabızlık tedavisi için reçete edildiğinde güvenlidir" diyor. Heiman, "Şişkinlik, dehidrasyon ve kramp gibi kendi yan etkileriyle gelebilir. Ancak bunlar geçicidir ve kolonoskopiden sadece bir gün öncesine kadar sürer. Bu reçetesiz enjeksiyonlar büyük umut vaat ediyor olsa da, gerçek şu ki, yarardan çok zarar vermeleri muhtemeldir. Müshiller ve lavmanlar şiddetli karın ağrısına, kramplara ve şişkinliğe neden olabilir. Bu belirtiler saatler, hatta günler sonra da devam edebilir.”

Enerji takviyeleri
Doktorlar, reçetesiz satılan enerji takviyelerinin tehlikeli seviyelerde kafein içerebileceği konusunda uyarıyor. Banner Health'de tıbbi bir toksikolog olan Dr. Anne-Michelle Ruha, küçük miktarlarda kafeinin çoğu insan için genellikle tehlikeli olmadığını vurguluyor. “Ancak büyük miktarlar kan basıncını artırabilir ve kalp atış hızını hızlandırabilir. Bu yan etkilerin tehlikeli olabileceği birçok durum var” diyor.

Kilo verdirici takviyeler
Kilo verme takviyeleri her yıl binlerce insanı etkiliyor. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bu kusurlu kilo verme takviyelerinin kapsamlı bir listesine sahip. Dr. Michael Daignault, “Hastalar, doktor gözetimi dışında reçeteli güçlü zayıflama ilaçları aldıklarında ve birden fazla kilo verme takviyesini özellikle metabolizmayı hızlandırmayı amaçlayan uyarıcılar metamfetamin veya kokain gibi yasa dışı uyarıcılarla birleştirdiklerinde sorunla karşılaşırlar" diye vurguluyor. Hızlı kalp atışı, yüksek tansiyon, zihinsel bozukluklar, olası karaciğer veya böbrek hasarı, ishal veya rektal kanama semptomları olan acil servise başvurabilirler.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe