Taktik nükleer silahlar nelerdir?

Kuzey Kore bir taktik nükleer silahı test ediyor (KCNA/AFP)
Kuzey Kore bir taktik nükleer silahı test ediyor (KCNA/AFP)
TT

Taktik nükleer silahlar nelerdir?

Kuzey Kore bir taktik nükleer silahı test ediyor (KCNA/AFP)
Kuzey Kore bir taktik nükleer silahı test ediyor (KCNA/AFP)

Ukrayna’da patlak veren savaştan Kuzey Kore’nin son füze denemelerine kadar, taktik nükleer silahlar Soğuk Savaş’tan bu yana görülmemiş bir şekilde tartışılıyor ve geliştiriliyor.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre, bu tür silahların evrensel bir tanımı yok ve analistler, ABD’nin 1945’te Japonya’ya atom bombası atmasından bu yana, herhangi bir tür nükleer silah kullanılmasının yürürlükteki ‘nükleer tabuyu’ kıracağına dikkat çekiyor.
Taktik nükleer silahların özellikleri ve son zamanlarda neden bu kadar çok ilgi gördüklerine dair bilgiler şöyle;

Nükleer silahları ‘taktiksel’ yapan nedir?
Taktik nükleer silahlar genellikle büyüklükleri, menzilleri veya sınırlı askeri hedefler için kullanımları ile karakterize edilir.
ABD ordusunun üretim, ‘altyapı, ulaşım ve iletişim sistemleri de dahil olmak üzere düşmanın savaş kapasitesi ve isteğini hedef almak için tasarlanmış’ olarak tanımladığı stratejik silahların aksine, genellikle ‘stratejik olmayan silahlar’ olarak adlandırılırlar.
Taktik silahlar, aksine bir savaşı kazanmak için daha acil ve sınırlı askeri hedeflere ulaşmak için tasarlanmıştır.
Bu terim genellikle daha düşük ‘verimi’ olan silahları veya bir patlama sırasında açığa çıkan enerji miktarını tanımlamak için kullanılır.
Tipik olarak konvansiyonel bombalardan çok daha büyüktürler, radyoaktif serpintilere ve patlamanın ötesinde diğer ölümcül etkilere neden olurlar ve taktik silahları tanımlayan üzerinde anlaşmaya varılmış bir boyut yoktur.
Taktik silahlar genellikle füzeler, havadan atılan bombalar ve hatta nispeten kısa bir menzile sahip topçu mermileri olarak monte edilir.
Yani, binlerce kilometre yol kat etmek ve okyanuslar boyunca hedefleri vurmak için tasarlanmış devasa kıtalararası balistik füzelerden (ICBM’ler) çok daha küçüktürler.
Bununla birlikte, bu fırlatma sistemlerinin birçoğu stratejik nükleer silahlar da sağlayabilir.

Hangi ülkeler bu silahlara sahip?
Dünyadaki nükleer güçlerin çoğu, düşük verimli olarak kabul edilen veya savaş alanında kullanılması amaçlanan silahlara sahiptir.
ABD Kongre Araştırma Servisi (CRS) tarafından Mart ayında yayınlanan bir rapora göre, ABD Avrupa’da uçaklarla konuşlandırılmış yaklaşık 100 B61 bombası da dahil olmak üzere yaklaşık 230 stratejik olmayan nükleer silaha sahip.
ABD eski başkanı Donald Trump yönetimi, 2018’de denizaltından fırlatılan balistik füzeler (SLBM’ler) için yeni bir düşük verimli savaş başlığı ve yeni bir stratejik olmayan nükleer başlıklı seyir füzesi planlarını açıkladı.
Şarku'l Avsat'ın CRS raporundan aktardığı bilgilere göre, Rusya’nın cephaneliğinde stratejik olmayan nükleer silahlar için bin ila 2 bin savaş başlığı bulunuyor.
Kuzey Kore bu hafta yaptığı açıklamada, son füze denemelerinin Güney Kore’ye taktik nükleer silah saldırısı simülasyonu olarak tasarlandığını söyledi.
Uzmanlar, Kuzey Kore’nin nükleer testlere devam etmesi durumunda, bunun savaş alanında kullanılmak üzere daha küçük savaş başlıklarının geliştirilmesini içerebileceğine inanıyor.

Taktik nükleer silahlar kullanılır mı?
Dünyanın en büyük nükleer gücünü yöneten Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı’yı defalarca ülkesine yapılacak herhangi bir saldırının nükleer bir yanıta yol açabileceği konusunda uyardı.
ABD Başkanı Joe Biden, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Putin’in nükleer silah kullanacağından şüphe ettiğini söyledi.
Analistler ise, taktik silahların Ukrayna’daki geniş ve dağınık savaş alanlarında sınırlı askeri kullanım şeklinde olabileceğini düşünüyor.
Biden daha önce, küçük nükleer silahların kullanımının kontrolden çıkabileceğine dikkat çekti.
Analistler, bu arada Kuzey Kore’nin silah arayışının, Pyongyang’ın nükleer silahları konuşlandırma ve kullanma planlarında tehlikeli bir değişikliği temsil edebileceğini söylüyor.
Ayrıca, 1990’larda yarımadadan çekilen ABD taktik nükleer silahlarının yeniden konuşlandırılması veya kendi nükleer programını sürdürmesi konusunda Güney Kore’de yeni bir tartışma başlattı.
Kuzey Kore, nükleer silahlarının kendini savunma amaçlı olduğunu iddia ediyor.



Japonya Başbakanı: Yunanistan’dan kötü durumdayız

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Japonya Başbakanı: Yunanistan’dan kötü durumdayız

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, borçlanma maliyetlerinin arttığı bu dönemde, vergi indirimi çağrılarını reddederken, ülkesinin mali durumunun Yunanistan'dan daha kötü olduğunu söyledi.

İşiba, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret politikaları karşısında ekonominin son bir yılda ilk kez ve beklenenden daha hızlı küçüldüğünün açıklanmasından birkaç gün sonra vergi indirimlerini devlet tahvilleriyle finanse etmenin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.

Muhalefet partileri İşiba'ya tüketim vergisi de dahil vergileri düşürmesi için baskı yapıyor.

Geçen hafta açıklanan verilere göre Japonya'nın mart çeyreği GSYH'si, piyasanın medyan tahmini olan yüzde 0,2'ye karşılık yüzde 0,7 oranında daraldı.

Başbakan pazartesi günü parlamentoda, "Faiz oranlarının olduğu bir toplumun ve dünyanın tehlikelerinin farkına varmak önemlidir. Hükümet faiz oranları hakkında yorum yapabilecek konumda değil ancak gerçek şu ki faiz oranlarının olduğu bir dünyayla karşı karşıyayız. Ülkemizin mali durumu kuşkusuz son derece kötü, Yunanistan'ınkinden daha kötü" dedi.

“Japonya'da faiz oranlarının pozitife dönüyor ve ülkenin mali durumu iyi değil” diyerek zaten çok fazla olan ulusal borcun finansmanının artan maliyetleri hakkında uyarıda bulundu.

Vergi gelirleri artarken, sosyal refah maliyetleri de artıyor.

Uluslararası Para Fonu'na göre, Japonya'nın genel devlet borcu gayri safi yurtiçi hasılanın yüzdesi olarak 2025 itibarıyla yüzde 234,9'ken, Yunanistan için bu oran yüzde 142,2.

Ancak Japonya, Yunanistan'ın 2009'da yaşadığı türden bir mali krizden kaçmayı başardı çünkü devlet borcunun büyük bir kısmı yerli yatırımcıların elinde bulunuyor ve önemli yabancı varlıklara sahip diğer ülkeler için önemli bir kredi sağlayıcı olmayı sürdürüyor.

Maliye Bakanı Katsunobu Kato, Japonya'nın halihazırda borç ihracı yoluyla fon toplamakta zorluk çekmediğini ancak piyasanın maliyesine olan güvenini korumak için çaba göstermesi gerektiğini söyledi.

Kato aynı parlamento oturumunda yaptığı konuşmada, "Piyasanın maliyemize olan güvenini kaybetmesi faiz oranlarında keskin artışlara, zayıf bir yene ve ekonomi üzerinde ciddi etkileri olacak aşırı enflasyona yol açabilir" dedi.

GSYİH'deki düşüşün durgun özel tüketim ve düşen ihracata bağlanması, Trump'ın nisan başında neredeyse tüm büyük ticaret ortaklarına yönelik kapsamlı ithalat vergilerini açıklamasından önce bile Japonya ekonomisinin yurtdışı talepten aldığı desteği kaybettiğini gösteriyor.

Japonya, Washington'la anlaşma yapamazsa temmuzdan itibaren en az yüzde 24'lük vergiyle karşı karşıya kalacak.

Buna ek olarak ABD'nin otomobil, çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 vergi getireceğini açıklaması, büyük ölçüde Amerika'ya otomobil ihracatına dayanan Japonya ekonomisine darbe vurdu. Aslında Japon otomobil üreticileri bunun acısını şimdiden hissetmeye başladı.

Independent Türkçe