Van Gogh'un 1888 tarihli başyapıtı Ayçiçekleri'nin hikayesi

Protestocular bu hafta Londra'daki National Gallery'deki sanat eserine çorba fırlattı

Van Gogh’un 1888'de yaptığı Ayçiçekleri, National Gallery’deki en dikkat çeken eserlerden biri (Wikipedia Commons)
Van Gogh’un 1888'de yaptığı Ayçiçekleri, National Gallery’deki en dikkat çeken eserlerden biri (Wikipedia Commons)
TT

Van Gogh'un 1888 tarihli başyapıtı Ayçiçekleri'nin hikayesi

Van Gogh’un 1888'de yaptığı Ayçiçekleri, National Gallery’deki en dikkat çeken eserlerden biri (Wikipedia Commons)
Van Gogh’un 1888'de yaptığı Ayçiçekleri, National Gallery’deki en dikkat çeken eserlerden biri (Wikipedia Commons)

Vincent Van Gogh'un 1888 tarihli başyapıtı Ayçiçekleri, 14 Ekim Cuma günü Londra'daki National Gallery'de Just Stop Oil (Sadece Petrolü Durdurun) protestocuları tarafından hedef alındı.
Üzerindeki bir camla korunan tuval üzeri yağlıboya tablonun tahmini değeri 72,5 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar 504 milyon TL).
The Independent'a konuşan National Gallery sözcüsü "Çerçevede küçük bir hasar var ama tablo zarar görmedi" dedi.
Ayçiçekleri, National Gallery'deki en popüler tablolardan biri ve Van Gogh'un en çok gurur duyduğu resmi olduğu düşünülüyor.
Tablo, Hollandalı görsel sanatçının bir iyimserlik döneminde, kahramanı avangart ressam Paul Gauguin'in gelişini beklerken resmedildi.
Van Gogh, bir ressam topluluğu kurma umuduyla Fransa'nın güneyindeki Arles'e taşınmıştı.
Ressam, sanat eserinin 7 versiyonunu yaptı ve sarıyı mutluluğun simgesi olarak gördü. Hollanda edebiyatında ayçiçeği sadakati sembolize eder. Ayçiçeklerinin çürüme görüntüsü de yaşam ve ölüm döngüsünü yansıtır.
Van Gogh, Ayçiçekleri'ni yarattığı yıl kulağını kesip yerel geneleve götürdü ve oradaki seks işçilerinden birine vermeye çalıştı.
Just Stop Oil
National Gallery'deki protestocular tabloya çorba fırlattı (Just Stop Oil)
Ressam 1889'da kendi isteğiyle Saint-Rémy'deki akıl hastanesine girdi. Paranoyak halüsinasyonlarını kendinden uzak tutmak için orada da resim yaptı.
Van Gogh, 1890'da 37 yaşında ve hayatında sadece bir resim satmış olarak intihar etti.



Netflix aboneleri popüler diziyi izlediğine bin pişman

Özlüyorum Seni'de başroldeki Rosalind Eleazar'a (sağda), Top Boy'un yıldızı Ashley Walters (solda) eşlik ediyor (Netflix)
Özlüyorum Seni'de başroldeki Rosalind Eleazar'a (sağda), Top Boy'un yıldızı Ashley Walters (solda) eşlik ediyor (Netflix)
TT

Netflix aboneleri popüler diziyi izlediğine bin pişman

Özlüyorum Seni'de başroldeki Rosalind Eleazar'a (sağda), Top Boy'un yıldızı Ashley Walters (solda) eşlik ediyor (Netflix)
Özlüyorum Seni'de başroldeki Rosalind Eleazar'a (sağda), Top Boy'un yıldızı Ashley Walters (solda) eşlik ediyor (Netflix)

Ünlü romancı Harlan Coben'ın yeni Netflix uyarlaması Özlüyorum Seni (Missing You), 2025'in ilk günü yayına girdi. 

Netflix aboneleri diziyi izlemek için adeta birbirleriyle yarıştı ancak bazıları için hikaye hüsranla bitti. 

Gary Oldman'ın rol arkadaşı oynuyor

Özlüyorum Seni'yi seyredip beğenmeyenler, "zamanlarını boşa harcamamaları" konusunda diğer izleyicileri uyarıyor.

2014'te raflardaki yerini alan aynı adlı romandan uyarlanan 5 bölümlük dizinin başrolünde, usta aktör Gary Oldman'ın casus dizisi Slow Horses'la tanınan Rosalind Eleazar yer alıyor. 

36 yaşındaki Eleazar'a Richard Armitage, Jessica Plummer, Ashley Walters ve Lisa Faulkner gibi isimler eşlik ediyor.

Özlüyorum Seni, kayıp kişiler konusunda uzmanlaşmış dedektif Kat Donovan'ı takip ediyor.

Kat'in Josh adındaki nişanlısı, onu hiçbir şey söylemeden terk ediyor ve ardında iz bırakmadan ortadan kayboluyor. 

Josh, 11 yıl sonra bir flört uygulamasında ortaya çıktığında ise Kat, babasının ölümüyle ilgili şoke edici detaylarla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Zirveye çıktı ama tatmin etmedi

Çok geçmeden Netflix'te en çok izlenen İngilizce dizi konumuna yükselen gerilim, aboneleri tatmin etmedi.

İzleyiciler dizide "birçok mantıksızlık" olduğunu savunurken, Özlüyorum Seni'nin finalini de "tatmin edici" bulmadı. 

Bir izleyici, X'te lafını sakınmadığı yorumunda şunları yazdı: 

Netflix'teki Özlüyorum Seni'yle zamanınızı boşa harcamayın. Berbat, aptalca mantıksızlıkar ve tutarsızlıklarla dolu. Tatmin edici olmayan bir sonu var.

İzleyiciler, dizinin sonunda Britanyalı aktör Steve Pemberton tarafından canlandırılan karakterle ilgili hiçbir bilgi alamamaktan yakındı.

"Hiçbiri çözülmedi"

Bir izleyici şöyle dedi:

Steve Pemberton'ın oynadığı köpekçi adam da neyin nesiydi öyle? Ana olay örgüsü bunun üzerine değil miydi? Kişisel hikayeye çok fazla odaklanıldığı için hiçbiri çözülemedi.

Başka biri ekledi:

Hayatımın iki akşamını Netflix'teki Özlüyorum Seni'yi izleyerek geçirdim. O akşamları asla geri alamayacağım.

Bir değeriyse "Dizi yerine film olmalıydı" önerisinde bulunarak ekledi:

Korkunç bir olay örgüsü ve ilk bölümden itibaren her şey çok tahmin edilebilir. 10 üzerinden 2.

Independent Türkçe, Metro, Daily Mail