İranlı 300’den fazla gazeteci meslektaşlarının gözaltına alınmasını eleştirdi

Tahran’daki Şerif Teknoloji Üniversitesi’ndeki öğrenciler Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından gösteri düzenledi (AP)
Tahran’daki Şerif Teknoloji Üniversitesi’ndeki öğrenciler Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından gösteri düzenledi (AP)
TT

İranlı 300’den fazla gazeteci meslektaşlarının gözaltına alınmasını eleştirdi

Tahran’daki Şerif Teknoloji Üniversitesi’ndeki öğrenciler Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından gösteri düzenledi (AP)
Tahran’daki Şerif Teknoloji Üniversitesi’ndeki öğrenciler Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından gösteri düzenledi (AP)

İranlı 300’den fazla gazeteci, 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin geçen ay ‘kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle’ ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından ölmesinin yol açtığı protestolarla bağlantılı olarak bazı meslektaşlarının gözaltına alınmasını eleştirdi.
Amini, İran’ın kadınlara yönelik katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla Tahran’da gözaltına alınmasından üç gün sonra 16 Eylül’de öldü.
Yetkililer tarafından ‘isyan’ olarak nitelendirilen gösteriler sırasında çok sayıda kişi öldürüldü, yüzlercesi gözaltına alındı.
Reformist Sazandegi gazetesinde bugün yer alan haberde, başkent Tahran ve diğer şehirlerde 20’den fazla gazetecinin hala gözaltında olduğu bilgisi verildi.
Gazete, çok sayıda kişinin yetkililer tarafından sorgulanmak üzere çağrıldığını da ekledi.
Yerel basına göre, 300’den fazla İranlı gazeteci ve foto muhabiri, yetkilileri ‘meslektaşlarını gözaltına almak ve medeni haklarından yoksun bırakmakla’ suçlayan bir bildiri imzaladı.
Gazetecilerin serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunulan açıklamada, “Avukatlarına erişimleri yoktu, halka açık bir duruşma yapmadan sorguya çekildiler ve suçlandılar” denildi.
Reformist gazete Etemad’ın haberine göre, Tahran Gazeteciler Sendikası basına yönelik güvenlik yaklaşımını ‘yasadışı ve basın özgürlüğüne aykırı’ olarak nitelendirdi.
Sendika, İran Güvenlik Bakanlığı ve İran Devrim Muhafızları İstihbarat Servisi tarafından Cuma günü yayınlanan ortak bir açıklamaya atıfta bulundu.
Söz konusu açıklamada, ‘ABD rejiminin son ayaklanmalara müdahalelerine’ işaret edilirken, Amini’nin ölümünün haberleştirilmesinde önemli rol oynayan iki kadın gazeteci ‘CIA için casusluk yapmakla’ suçlandı.
Açıklamada, Amini’nin ölüm haberinden kısa bir süre sonra gözaltına alınan ve İran’ın kötü şöhretli Evin Cezaevi’nde tutulduğu belirtilen Sazandegi gazetesinden Nilüfer Hamidi ve Shargh gazetesinden fotoğrafçı Elahi Muhammedi’nin ‘yabancı bir ülke için casusluk yapmakla’ suçlandığı ifade edildi.
İran genelindeki son protestolar ‘CIA, Mossad ve diğer batılı istihbarat teşkilatları tarafından önceden planlanmış bir operasyon’ olarak nitelendirildi.
Ayrıca, Batılılar Tahran’daki rejimi değiştirmek amacıyla İranlılar için ‘eğitim kursları’ düzenlemekle suçlandı.
Shargh gazetesi editörü Mehdi Rahmanian, “Gazetecimiz ve gazetemiz gazetecilik misyonu çerçevesinde hareket etti” diyerek, Amini’nin ölümünü açıklayan ilk kişinin Hamedi olmadığını da sözlerine ekledi.
Sazandegi gazetesi ise, istihbarat teşkilatlarının ‘hayal kırıklığı yaratan’ açıklamasını eleştirerek, gazetecilerle yüzleşmenin medyanın yıkımına yol açacağını vurguladı.



Tahran: Nükleer silah üretme kabiliyetimiz var ama böyle bir isteğimiz yok

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

Tahran: Nükleer silah üretme kabiliyetimiz var ama böyle bir isteğimiz yok

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ülkesinin nükleer silah üretme kapasitesine sahip olduğunu ancak "bunu yapma arzusunun olmadığını" söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Devrim Muhafızları'na bağlı Tasnim Haber Ajansı’ndan aktardığına göre Arakçi dün akşam, Tahran'ın nükleer programı konusunda "garantiler" olmadan ABD ile anlaşma yapmayacağını söyledi.

Arakçi, ABD ile “temel anlaşmazlıklar” olduğunu belirterek, Washington'un İran'ın kendi topraklarında uranyum zenginleştirme hakkını tanımadığını belirtti.

Arakçi, şöyle devam etti: “İran'ın nükleer programının barışçıl niteliği konusunda herkesi ikna etmek için önlemler almaya hazırız. Bu önlemler arasında geçici ve kalıcı olmayan teknik kısıtlamaları kabul etmek de var. Karşılığında yaptırımların kaldırılmasını bekliyoruz.”  

"Açıkça söylüyorum, eğer müzakerelerdeki amaçları İran'daki zenginleştirmeyi durdurmaksa, anlaşma olmayacak... Meşru haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. İran'da uranyum zenginleştirme devam etmeli, ancak denetimlerin genişletilmesinden de çekinmiyoruz."

Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi, dün yaptığı açıklamada, Tahran'ın nükleer programı konusunda İran ile ABD arasında yapılacak dolaylı görüşmelerin beşinci turunun bugün Roma'da düzenleneceğini duyurdu.