Güney Kore polisinden izdiham itirafı

Ölü sayısı 156'ya yükselirken, 151 kişi de yaralı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Güney Kore polisinden izdiham itirafı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Güney Kore'de Cadılar Bayramı'nda yaşanan ve 150'den fazla kişinin hayatını kaybettiği izdihamla ilgili polis "ağır sorumluluğu" olduğunu kabul etti.
Kore Ulusal Polis Teşkilatı'nın Başmüfettişi Yoon Hee Keun, salı günü yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Devletin alakalı birimlerinden biri olarak, bu felaketten ağır bir sorumluluk duyuyorum. Polis, tekrar böyle bir trajedinin yaşanmasını önlemek için elinden gelenin en iyisini yapacak."
Keun, izdihamla ilgili başlatılan ön incelemede, yurttaşların olası tehlikelere dair güvenlik güçleriyle iletişime geçtiğini ve acil yardım çağrısı yaptığını ama yetkililerin gerekli adımları atmadığını kabul etti.
Başmüfettiş, güvenlik güçlerinin acil çağrıları nasıl değerlendirdiğine ve olay yerindeki müdahalelerine yönelik teşkilat içinde sıkı bir inceleme başlatıldığını da belirtti.
Başkent Seul'ün eğlence merkezlerinden Itaewon bölgesinde cumartesi günü yaşanan izdihamda ölü sayısı 156'ya yükselirken, 151 kişinin de yaralandığı bildirildi.
Faciada hayatını kaybedenlerin çoğu ergen veya 20'li yaşlarının başındaydı. Gece hayatı ve popüler mekanlarıyla bilinen Itaewon'u sırt çantasıyla dünyayı gezenler ve başka ülkelerden gelmiş öğrenciler tercih ediyor. 

Ölen 26 yabancı arasında ABD, Avustralya, Avusturya, Çin, Fransa, İran, Japonya, Kazakistan, Norveç, Özbekistan, Rusya, Sri Lanka, Tayland ve Vietnam vatandaşlarının yer aldığı da aktarılmıştı.
Itaewon'a 137 polis gönderildiği ama bunların kalabalıkların güvenliklerini sağlamakla değil uyuşturucu kullanımı gibi suçları tespit etmekle görevlendirildiği bildirildi.
Öte yandan cumartesi günü Cadılar Bayramı kutlamaları başlamadan önce Seul'de düzenlenen hükümet karşıtı gösterilere 7 bin polisin gönderilmesi de dikkat çekti.
İktidardaki Halkın Gücü Partisi'nden Yoo Sang-bum, Cadılar Bayramı kutlamaları bir organizatör sponsorluğunda gerçekleşmediği için özel polis denetimi talep edilmediğini söyledi.
Sang-bum, "Yasal sorumluluk aramak imkansız, kimse sorumlu değildi" dedi.
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol ise salı günkü açıklamasında, kalabalık etkinliklerde güvenliğin sağlanmasına dair eksiklikler olduğunu, gelecekte drone ve diğer dijital sistemlerin bu amaçla kullanılabileceğini belirtti.
Suk-yeol, "Etkinliğin organizatörünün olup olmadığını tartışmaktan ziyade önemli olan halkın güvenliği. Bunun için de kapsamlı önlemler almamız lazım" ifadelerini kullandı.



Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
TT

Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin sürekli parlama noktası olan tartışmalı Keşmir bölgesi, son yılların en ölümcül saldırısının ardından yeni bir tırmanışa sahne oldu. Bu tırmanış, 2019'da neredeyse patlak verecek olan silahlı çatışmanın hayaletini yeniden gündeme getirdi.

Hindistan Keşmir'inin doğal Besaran Vadisi'ndeki Pahalgam kasabası yakınlarında salı günü düzenlenen silahlı saldırıda en az 26 turist öldü ve birçoğu da yaralandı. Şarku’l Avsat’ın New York Times'ten aktardığına göre, Hintli yetkililer resmi olarak belirli bir tarafı suçlamasa da Pakistan'a karşı terör saldırısı olarak cezalandırıcı adımlar atmakta hızlı davranırken, Hindistan'ın açıklamaları askeri saldırı olasılığını ima etti ve bu Pakistan’da yaygın bir endişeye yol açtı.

Keşmir... bölünmeden bu yana devam eden bir çatışma

Çatışmanın kökleri, İngiltere'nin Hindistan kolonisini Müslüman çoğunluklu Pakistan ve Hindu çoğunluklu Hindistan olmak üzere iki bağımsız devlete böldüğü 1947 yılına dayanıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesindeki durum karmaşıktı; Hindu hükümdarı her iki ülkeye katılmayı reddetti, ancak daha sonra Hindistan'a katılmayı kabul etti, bu da iki ülke arasındaki ilk savaşı ateşledi. Bölgenin fiili olarak iki ülke arasında bölünmesine yol açtı ve yasal statüsü henüz belirlenmedi.

Silahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (APSilahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (AP)

Üç savaş ve sürekli kanama

O tarihten bu yana Hindistan ve Pakistan Keşmir için üç kez savaştı ve silahlı operasyonlar ile bombalamalar da dâhil olmak üzere tekrarlanan şiddet olayları yaşandı. 1999'daki son savaş, çatışmanın en önemli aşamalarından biri olarak kabul ediliyor, ancak 2019'da 40'tan fazla Hint askerinin ölümüne neden olan intihar saldırısı, Yeni Delhi'nin Pakistan destekli Ceyş-i Muhammed grubunu saldırıyı gerçekleştirmekle suçlamasının ardından neredeyse topyekûn bir savaşı tetikledi.

On yıllık siyasi çıkmaz

Uluslararası arabuluculuk girişimlerine ve yatıştırma çabalarına rağmen her iki tarafın katı tutumları devam etti. Hindistan, Pakistan'ı ayrılıkçıları desteklemekle suçlarken, İslamabad, Keşmirlilere kendi kaderlerini tayin hakkı tanıyan bir BM referandumu talep ediyor. Bu çıkmazın ortasında, her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması göz önüne alındığında, krizin tırmanması konusundaki uluslararası endişeler sürüyor.

Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)

Modi'nin kararları gerilimi yeniden alevlendiriyor

2019 yılında Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümeti Cammu ve Keşmir'in sahip olduğu özerkliği kaldırma kararı aldı. Bu karar, Pakistan'ın kınaması ve uluslararası endişeler arasında, özgürlüklerin kısıtlanması, iletişimin kesilmesi ve yaygın tutuklamaların eşlik ettiği bir protesto dalgasına ve sıkı bir merkezi yönetim uygulamasına yol açtı.

Şiddet olaylarının son zamanlarda azalmasına ve bazı bölgelerde seçimlerin yeniden başlamasına rağmen, hem Hindistan tarafından kontrol edilen Keşmir'de hem iç koşullardan duyulan memnuniyetsizliği yansıtan protestoların ortaya çıktığı Pakistan yönetimi altındaki Keşmir'de sıkı güvenlik önlemleri halkın öfkesini alevlendirdi.

 Savaş hayaleti yeniden belirdi

Son saldırının ardından gerilim tırmanırken, iki nükleer güç arasındaki açık çatışma korkuları daha ciddi hale geldi. Karşılıklı suçlamalar, siyasi tırmanış ve askeri müdahaleler arasında Keşmir bir kez daha coğrafi sınırları aşan ve bölgesel istikrarı tehdit eden bir çatışmanın eşiğinde görünüyor.