Suudi Arabistan’ın hibesi, Hadramut’taki tarihi Seiyun Sarayı’nın tarihi mirasını canlandıracak

Suudi Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı, UNESCO ile Yemen’de uygulanacak projeyi finanse ediyor

Yemen Enformasyon Bakanı ve Suudi Arabistan Yemen Büyükelçisi dün Riyad’da proje başlatılırken (Şarku’l Avsat)
Yemen Enformasyon Bakanı ve Suudi Arabistan Yemen Büyükelçisi dün Riyad’da proje başlatılırken (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’ın hibesi, Hadramut’taki tarihi Seiyun Sarayı’nın tarihi mirasını canlandıracak

Yemen Enformasyon Bakanı ve Suudi Arabistan Yemen Büyükelçisi dün Riyad’da proje başlatılırken (Şarku’l Avsat)
Yemen Enformasyon Bakanı ve Suudi Arabistan Yemen Büyükelçisi dün Riyad’da proje başlatılırken (Şarku’l Avsat)

Yemen için Suudi Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı (SDRPY), Yemen hükümetinin dünya mirasının en önemli simge yapılarından biri olan Hadramut şehrindeki Seiyun Sarayı’nın kurtarılması ve ülkenin tanık olduğu krizler ve doğal afetlere karşı dayanıklığının ve toparlanmasının sağlanması talebine yanıt olarak, tarihi saraya hayat verecek bir restorasyon projesinin gerçekleştirilmesi için finasman sağladı.
Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir, Hadramut şehrindeki Seiyun Sarayı’nın restorasyon projesinin başlatılmasının, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile ortaklaşa yapıldığını belirtti. Cabir, söz konusu projenin, Suudi Arabistan’ın Arap Yarımadası’nın tarihi eserlerini ve tarihini korumak ve Suudilerin kalplerinde değerli olan kardeş Yemen’deki maddi ve manevi mirasın, korunması ve muhafaza edilmesi konusundaki öncü rolünün ve Krallığın verdiği desteğinin bir uzantısı olarak geldiğini belirtti. Projenin aynı zamanda, Yemen’deki karmaşık koşulların gölgesinde, risk altındaki tarihi eserleri ve tarihi alanları koruma konusunda, Yemen hükümetine destek olarak geldiğini de vurguladı.
Al Cabir, sarayın kültürel ve medeniyetsel açıdan önemli bir yapı olarak restore edilmesi ve korunmasına yönelik tüm çalışmaların Yemenli işçiler tarafından gerçekleştirileceğine dikkat çekti. Bu projenin, diğer kültürel proje ve girişimler kapsamında geldiğini belirtti. SDRPY, Yemen’in Tarim şehrindeki tarihi el-Ahkaf Kütüphanesine yönelik proje gibi diğer projelere de katkıda bulunmuştu. El-Ahkaf Kütüphanesine yönelik projede, dijitalleştirme ve restorasyonun yanı sıra Yemen kurumlarının bu tarihi insani mirası korumak üzere kapasitelerini geliştirmek için çalışılmıştı.
Diğer yandan, Yemen Enformasyon Kültür ve Turizm Bakanı Muammer el-İryani, Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı ve SDRPY’ye Yemen hükümetinin talebi üzerine, tarihi Seiyun Sarayı’nı restore etme projesini finanse etmelerine övgüde bulundu. Seiyun Sarayı, ülkenin en önemli tarihi eserlerinden ve dünya genelinde nadir bulunan çamurdan yapılmış saraylardan biri olarak tanınıyor. 7 katlı ve 40’tan fazla odaya sahip olan saray 500 yıldan uzun bir süredir ayakta duruyor.
İryani “Bu, istisnai ve şaşırtıcı olmayan bir çaba. Yemen’in tanık olduğu zor şartlar altında, Suudi Arabistan’ın kardeşçe olan samimi tutumlarının ve Yemen halkına karşı cömert liderliğinin bir uzantısı olarak geliyor. Diğer yandan Tahran’daki rejim, Yemenlileri tehdit etmek ve öldürmek için kaos yaratıp istikrarı bozmak üzere füzeler ve insansız hava araçları göndermeye devam ediyor. Söz konusu iki tutum arasında büyük bir fark bulunuyor” ifadelerini sözlerine ekledi.
UNESCO’nun Körfez Ülkeleri Ofisi Direktörü Dr. Salah Halid, projenin uygulanmasına yönelik sağlanan Suudi finansmanını, Suudi Arabistan’ın Yemen’in çeşitli kültürel mirasını ve Yemen kimliğini korumak için aralıksız ve daimi çabalarının bir uzantısı olarak değerlendirdi. Bunların sosyal uyumun, toparlanmanın ve barışçıl ve sağlam toplumlar inşa etmenin temelini oluşturduğunu belirtti.
Halid, tarihi bir değere sahip olan sarayın 1984 yılında, taş çağlarına ait tarihi eserlerin, tunç çağlarından kalma heykellerin ve tarihi el yazmalarının bulunduğu bir müze olarak kapılarını halka açtığını belirtti. Sarayın kerpiçten yapılmış en eski yapılardan biri ayrıca kerpiçten yapılmış en büyük yapı olduğunu ancak Yemen’de koşulların kötüleşmesi sebebiyle kapılarının kapatıldığını söyledi.
Projenin uygulanmasından sorumlu UNESCO Bölge Direktörü, sarayın restorasyona yönelik acil ihtiyacı olduğunu zira, Yemen’deki savaşın koşulları ve yağan muson yağmurlarının, yıllar boyunca dış duvarın ve zeminin bazı bölümlerinin tamamen çökmesine ve sarayın altyapısının ciddi derecede hasar görmesine neden olduğunu belirtti. Projenin amacının sadece restorasyon olmadığını, ülkedeki kriz ve doğal afetler gölgesinde uyum, dayanıklılık ve toparlanmayı desteklemek üzere sarayı bir müze ve yerel kültürel yaşam için medeni bir merkez olarak canlandırmak, Yemenli gençlere iş olanakları sağlamak, Yemen’de yerel imkanların oluşturulmasında kültürün rolünü artırmak olduğunu belirtti.



Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
TT

Suudi Arabistan, Fortune Global Forum'da niteliksel atılımlarını sergiliyor... Krallık: ‘Fırsatlar Ülkesi’

Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)
Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Fortune Global Forum'un açılışında konuşma yaptı. (Fotoğraf: Turki el-Akili)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Danışmanı ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Kurumu (SCEGA) Başkanı Fahd er-Reşid, Krallığın bugün bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini belirterek, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 çerçevesinde çeşitli alanlarda kaydettiği niteliksel atılımları vurguladı.

26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Riyad'da düzenlenen Fortune Global Forum'un açılış konuşmasında er-Reşid, kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 37'ye ulaşarak 2030 için belirlenen hedefi aştığını açıkladı. Öte yandan, turizm sektörü geçen yıl 100 milyon ziyaretçi hedefi açıklanmışken, 120 milyon ziyaretçiyi ağırladı.

Er-Reşid, yaklaşık 8 milyonluk nüfusu ile dünyanın en büyük 50 şehir ekonomisi arasında yer alan Riyad şehrinin, Suudilerin hırsını ve zorlu bir ortamda inşa etme yeteneğini somutlaştırdığını belirtti. Er-Reşid, “Başarılar, Suudi halkını karakterize eden hırs, sabır ve sınırsız iyimserlik sayesinde elde edildi” ifadesini kullandı.

Er-Reşid, Vizyon 2030'un uygulanmasının tüm sektörleri kapsayan kesin performans göstergelerine dayandığını belirtti. Suudi Arabistan’ın, çeşitli bölgelerdeki erkek ve kadınların ortak çabalarıyla, küresel yetenekleri çekerek ve uluslararası ortaklıkları güçlendirerek binden fazla girişim başlattığını ve bunların yüzde 85'inin plana göre ilerlediğini kaydetti.

Suudi Arabistan’ın iş birliği ve yatırımı artırmak için dünyaya kollarını açtığını vurgulayan er-Reşid, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Buradayız, hazırız. Yeteneklerimizi artıracak ve bilgimizi derinleştirecek yeni ortaklıklar kurmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor. Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.


İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.