Jennifer Lawrence, eşinin soyadıyla ilgili 'feminizm krizi' yaşamış

Oyuncu 2019'da Cooke Maroney'le evlenmişti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Jennifer Lawrence, eşinin soyadıyla ilgili 'feminizm krizi' yaşamış

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Jennifer Lawrence, eşi Cooke Maroney'nin soyadını aldığını açıkladı.
Don't Look Up oyuncusu, Ekim 2019'da sanat galerisi yöneticisi Maroney'le evlenmişti. Çiftin bu yıl şubat ayında Cy adını verdikleri bir oğulları olmuştu.
The New York Times'a verdiği yeni röportajda belirtildiği üzere, Lawrence'ın "JLM" harfleri yazılı bir telefon kılıfı taşıması, adını Jennifer Lawrence Maroney olarak değiştirdiğini akla getirdi.
30 Rock adlı Amerikan komedi dizisindeki kurgusal karakter Jenna Maroney'le aynı soyadını paylaştığı hatırlatıldığında Lawrence, "Bunu fark eden tek kişi benim sanıyordum!" diye çığlık attı.
The Independent'ta yer alan habere göre ismindeki değişikliği açıklayan Lawrence, bunun zor bir karar olduğunu söyledi.
Lawrence, "Tanrım, ismimi değiştirmekle ilgili feminizm krizi yaşadım çünkü bu soyad benim kimliğim, bana verilen ilk şey" dedi.
Öte yandan, bu onun kişisel hayatıyla kamusal kişiliği arasında ayrım yapmasına olanak sağlayacağı için hem eşiyle hem oğluyla bir ismi paylaşma düşüncesinde karar kılmış.
Oyuncu, 21 yaşındayken Açlık Oyunları'nda (The Hunger Games) rol aldıktan sonra şöhret kazanmasının, adının ne anlama geldiğine dair algısını nasıl değiştirdiği üzerine de konuştu.
Lawrence, "Jennifer Lawrence adıyla doğdum ama bu ad 21 yaşındayken benden alındı ve onu bir daha geri alamadım. Bu yüzden bir şeyden vazgeçiyormuşum gibi hissetmedim. O isim zaten onlara ait" dedi.
Oyuncu, Jennifer Lawrence'ın neye benzediğini "gözünde canlandırması" istendiğinde yorumlarında üsteledi.
Lawrence, film serisinde canlandırdığı karaktere atıfta bulunarak, "Jennifer Lawrence sanırım Katniss Everdeen" dedi:
"Bu garip mi? O filmler harikaydı. Beni düşündüren tek şey, sadece beni ne kadar ünlü yapacağıydı."



UNESCO’dan Dünya Arapça Günü kutlaması

UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
TT

UNESCO’dan Dünya Arapça Günü kutlaması

UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 18 Aralık 2012’de ilk kez Dünya Arapça Günü ilan etmesiyle Arapça, Birleşmiş Milletler’in (BM) özel bir gün adadığı İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Çince ve Rusçadan sonra beş uluslararası dil arasına girdi. İspanyolca dışındaki diğer dört dil, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan ülkelere ait. Dünya Arapça Günü kutlamaları, UNESCO tarafından 2013-2022 yılları için başlatılan Uluslararası Kültürlerin Yakınlaşması İçin Uluslararası On Yılı kapsamında gerçekleştirildi. 
Uluslararası Arap Dili Günü etkinlikleri bu sabah UNESCO’nun Fransa'nın başkentindeki genel merkezinde başladı. Kutlamanın başlığı ise, ‘Arap Dilini İnsan Uygarlığına ve Kültürüne Katkısı’ oldu. Kutlama Suudi Arabistan Daimi Temsilciliği ve Prens Sultan bin Abdulaziz Hayır Vakfı işbirliğiyle gerçekleşti. Bugün için UNESCO, Suudi delegasyonu ve Prens Sultan Vakfı'nın açılış konuşmalarından ve ilki kültürel çeşitlilik, Arap dilinin deneyimi ve Arap diliyle etkileşimi konularının ele alındığı üç diyalog oturumundan oluşan zengin bir program hazırlandı. İkinci program, ortak insani değerler ve dijital teknolojilerin ve modern iletişim araçlarının yetenekleri, üçüncüsü ise çok dillilik yoluyla sosyal uyum ve entegrasyon.
UNESCO Sosyal ve Beşerî Bilimler (SHS) Genel Direktör Yardımcısı Gabriela Ramos açılış konuşması sırasında, Arap dilinin matematik, astronomi, tıp, şiir, edebiyat, Arap ve uluslararası kültürleri zenginleştirmedeki rolüne değinerek, UNESCO'nun görevleri arasında yer alan dilsel, kültürel ve uygarlık çeşitliliğini korumanın önemini vurguladı. Uluslararası örgütün sadece yazılı kültürel mirası değil, dünyanın her yerindeki sözlü kültürel mirası da korumaya çalıştığını ifade etti.
UNESCO nezdinde Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin,  Arap dilinin ‘küresel medeniyetlerin temel direklerinden biri ve insanlığın ilerlemesinde’ rolü olan dünyadaki ana dillerden biri olduğunu belirterek, bu dilin çeviri, doğrudan iletişim, yazılar ve yayıncılık konularında hiçbir zaman kendi kendine yetmediğini, bunun yerine birden çok iletişim kanalı aracılığıyla insanlığın medeniyetsel ilerlemesinde rol oynadığını vurguladı.  Suudi Arabistan’ın Arap ve uluslararası düzeylerde özellikle anadili Arapça olmayanlara eğitim ve bu alanda hazırladığı programlara dikkati çeken Mukrin, verilen burslar ve Arapça çeviriyi teşvik etmek için başlattığı birçok çalışmaya değindi.
Suudi delege, Arapçanın canlılığı göz önüne alındığında Kral Selman Uluslararası Arap Dili Kompleksi ve Prens Sultan bin Abdulaziz Vakfı'nın konferanslar, seminerler ve sergiler düzenleyerek Arap dilini destekleme ve üretimini teşvik etmede oynadığı role dikkati çekti. Mukrin, medeni bir dil olarak  Arapçanın rolünü sürdürmek, kültürler arası diyaloğa ve çok alanlı yeniliklere katkıda bulunmak için Arap dilinin kaderinin ‘herkesin sorumluluğunda’ olduğu uyarısında bulunarak sözlerini bitirdi.
Prens Sultan Vakfı Genel Müdürü Salih Halifi, Dünya Arapça Günü kutlamalarının kültürler ve milletler arasındaki iletişim ve işbirliğini somutlaştırdığını, çünkü Arap dilinin kültürel ve medeni iletişimin bileşenlerinden biri olduğunu ifade etti. Halifi, ana dili İngilizce olmayanlar için Arapça öğrenme programlarının geliştirilmesi, başlatılan yeni programlar, Mısır'dan Brezilya, Fas ve diğer ülkelere seyahat etkinliklerinin organizasyonu da dahil olmak üzere yönettiği kurumun faaliyetlerini sundu.

Bugün gerçekleştirilen etkinlik, ana dili İngilizce olmayanlara özel ‘Latin Araplar’ isimli bir oturuma da ev sahipliği yapıyor. Etkinlik kapsamında, sanatçı Ramz'ın duvar resminin canlı çizimi ve sanatçı David Miriam'ın kum boyama gösterisi de dahil olmak üzere kültürel ve sanatsal etkinlik de düzenlendi.  Katılımcılar akşam ise daha önce de UNESCO konserlerinde performans sergileyen Filistinli grup The Trio Joubran’ın performansının keyfini çıkaracak. Birlikte ud çalan üç kardeşten oluşan gruba Faya Yunan eşlik edecek.
UNESCO etkinliği geniş bir katılıma tanıklık etti. Etkinliğe katılan ve Arapçayı akıcı bir şekilde konuşan Bulgar akademisyen Maya Tsenova, Arap dilinin aşkı yansıttığını belirterek, dünyada dostluk kelimesinin dürüstlükten türediği ilk dil olduğunu ifade etti. 47 yıldır Arapça konuştuğunu söyleyen Tsenova, hayatta bildiği ve en sevdiği şeyin Arapça olduğunu söyledi.