Beklenmedik Güneş fırtınası Yeni Zelanda'da iletişimi felç etti

Güneş'teki hareketlilik üç yıl içinde zirveye çıkacak

20 Haziran 2013'te meydana gelen bir Güneş patlaması (NASA)
20 Haziran 2013'te meydana gelen bir Güneş patlaması (NASA)
TT

Beklenmedik Güneş fırtınası Yeni Zelanda'da iletişimi felç etti

20 Haziran 2013'te meydana gelen bir Güneş patlaması (NASA)
20 Haziran 2013'te meydana gelen bir Güneş patlaması (NASA)

Güneş'te meydana gelen sürpriz bir patlama Dünya'yı etkileyerek bazı bölgelerde radyo iletişiminin aksamasına neden oldu.
Patlama nedeniyle uzaya savrulan plazma dalgası, gezegene ulaşarak Avustralya'nın bazı bölgelerinde ve Yeni Zelanda'nın tamamında iletişim kesintilerini meydana getirdi.
Dünya'nın manyetik alanıyla etkileşime giren bu plazma dalgalarına Güneş rüzgarı veya Güneş fırtınası adı veriliyor. Manyetik alan sayesinde bu radyoaktif parçacıklar yüzeydeki canlılara zarar vermiyor. Ancak yörüngedeki uydular ve iletişim cihazları için tehlike yaratıyor.
AR3141 adı verilen Güneş lekesinde meydana gelen patlama, "M5 sınıfı" diye kategorize edildi.
M sınıfı patlamalar, bazı radyo frekanslarını bozabilen ve bazen astronotları normalden daha yüksek radyasyon seviyelerine maruz bırakabilen orta büyüklükteki patlamaları ifade ediyor.
Güneş patlamaları yaydıkları X-ışınlarının yoğunluğuna göre 5 kategoride (A, B, C, M ve X) sınıflandırıyor. Patlama, her seviye bir öncekinin 10 katı yoğunluğa sahip.
Söz konusu patlama beklenmedik bir şekilde meydana geldiği için bilim insanlarını şaşırttı. Hatta uzaydaki bu tür olayları takip eden internet sitesi Space Weather  özür açıklaması yayımladı:
"Özür dileriz, bu olay için herhangi bir uyarda bulunamadık. Patlama öngörülmeden meydana geldi."

Güneş'teki hareketlilik artıyor
Bilim insanları, Güneş'teki patlamaların birkaç yıl içinde giderek artacağını ve zirve noktasına ulaşacağını belirtiyor. Çünkü Güneş, şu anda hareketli bir evrede.
Yıldız her 11 yılda bir, sakin veya fırtınalı geçen bir döngüsünü tamamlıyor ve yenisini başlatıyor. Güneş'in 2019'da 25. döngüsüne girdiği biliniyor. Bu döngülerden sakin olanına, yani yıldızdaki patlamaların ve lekelerin minimum seviyeye indiği dönemlere "solar minimum" adı veriliyor.
Güneş lekelerinin arttığı ve patlamaların da sıklaştığı evrelerse "solar maksimum" diye adlandırılıyor.
Uzmanlara göre yıldız şu anda hareketli bir dönemden geçiyor. Ancak henüz başında olduğu için 2022'nin çok şiddetli olaylara tanıklık etmeyeceği düşünülüyor.
2025'teyse solar maksimum evresi zirve noktasına ulaşacak. Bu nedenle bilim insanları özellikle 2025 civarında şiddetli patlamaların Dünya'yı etkilemesini bekliyor.
 
 Independent Türkçe, Livescience, SpaceWeather



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news