Endonezya, G20’deki öncelikleri için ısrarcı

Bali'deki Nusa Dua plajının dün sabahki görüntüsü (Reuters)
Bali'deki Nusa Dua plajının dün sabahki görüntüsü (Reuters)
TT

Endonezya, G20’deki öncelikleri için ısrarcı

Bali'deki Nusa Dua plajının dün sabahki görüntüsü (Reuters)
Bali'deki Nusa Dua plajının dün sabahki görüntüsü (Reuters)

Altın kumsalları ve büyüleyici mavi suları ile Bali, dünyanın en büyük ekonomi kulübünün liderlerini ağırlıyor. G20 zirvesi için Endonezya’nın tercih edilmesi net bir tercih gibi görünmeyebilir; ancak Endonezya'nın ekonomik göstergelerine hızlı bir bakış, en şiddetli şüphecileri ikna etmek için yeterlidir.
Bali, tropikal turizm destinasyonları listesinin başında yer alırken, pandeminin durgunluğundan sonra Endonezya'nın ekonomik toparlanmasına öncülük ediyor. Endonezya bu yıl yüzde 5,1 ile dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri haline geldi.

Yerel memnuniyet
Ngurah Rai Havalimanı'ndan 15-16 Kasım tarihlerinde G20 Zirvesi'nin gerçekleştirileceği Nusa Dua bölgesine kadar adanın sokakları, “Birlikte iyileşelim, daha güçlü toparlanalım.” sloganı ile süslendi.
Geniş bir güvenlik konuşlandırılması, yolların ve tüm alanların kapatılması gibi uluslararası organizasyonun getirdiği lojistik zorluklara rağmen zirveyi Bali'nin düzenlemesi, sakinlerinin çoğu tarafından memnuniyetle karşılandı.
Kırklı yaşlarında bir taksi şoförü Putu Liu, beyaz maskesinin arkasına gizlenmiş bir gülümsemeyle Şarku'l Avsat'a konuştu: “Bali halkı bu yılki G20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyor. Bu kadar çok insanın tekrar adamıza akın ettiğini görmek güzel.”
Konaklama sektöründe çalışan Luo Sudari ise ‘binlerce iş kaybına neden olan açlık (koronavirüs) yıllarını’ hatırlatarak şunları söyledi: “Turizm sektörü pandemiden bu yana önemli ölçüde toparlandı ve birçok işi eski haline getirdik. Ancak bu zirvenin, göz kamaştıran adamıza ışık tutmasına ve çok sayıda turist çekmesine katkıda bulunacağını umuyoruz.”
Bali ilk kez bir uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapmıyor; Nusa Dua, Ekim 2018'de “İnsan Sermayesine Yatırım” teması altında Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'nun yıllık toplantılarına ev sahipliği yaptı.
Dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi olan Endonezya’nın enerji geçişine olan bağlılığı ortada. Bali sokakları, "G20" etkinliklerine katılanları taşımak için kullanılan elektrikli araçlarla doluydu. Endonezya bu alanda lider olmak istiyor ve özellikle Tesla ile elektrikli otomobiller üretmek için ortaklıklarını genişletmeyi arzu ediyor. Endonezya, pil yapımında kullanılan dünyadaki en büyük nikel rezervine sahiptir.

3 öncelik
Joko Widodo liderliğindeki Endonezya Cumhurbaşkanlığı, G20 Zirvesi'nin gıda güvenliği, koruyucu sağlık, enerji geçişi ve dijital dönüşüm alanlarında somut ilerleme kaydetmesi için baskı yapıyor. Ancak üye devletler arasındaki derin farklılıklar bunu engellemekle tehdit ediyor. Ukrayna'daki savaş, küresel dengelerin haritasını yeniden çizdi ve Batı'yı, Rus ve Çin kutuplarıyla karşı karşıya getiren ikinci bir Soğuk Savaş'ın temellerini attı.
G20 iş dünyasının açılış oturumunda Endonezya cumhurbaşkanı, Ukrayna krizine açık şekilde atıfta bulunarak "savaşı sona erdirme" gereğini vurguladı. G20 liderlerine seslenen Widodo, "Dünyayı parçalara ayırmamalıyız ve dünyanın yeni bir soğuk savaşa girmesine izin vermemeliyiz" dedi.
Cakarta, bu yılki "G20 Zirvesi" başkanlığı sırasında üç ana noktaya odaklanmayı seçti: Bunlar; gelecekteki salgınları öngören küresel sağlık mühendisliği, artan yatırım yoluyla temiz enerji kaynakları ile sürdürülebilir enerjiye geçiş ve adil dijital dönüşüm.
Bu öncelikler aracılığıyla Endonezya, Covid 19 aşılarına adil erişimi sağlamayı, küçük ve orta ölçekli işletmelerin katılımıyla sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik kalkınmayı teşvik etmeyi, dijital ekonomiyi güçlendirmeyi ve uluslar arasında paylaşılan refahı sağlamak için kolektif kapasitemizi geliştirmeyi hedefliyor. Endonezya bu hedefini küresel vergi sisteminde reform yapma, yolsuzlukla mücadelede daha güçlü iş birliği, altyapı finansmanına destek ve daha demokratik ve temsili uluslararası iş birliği için baskı yapma yoluyla gerçekleştirmek için çabalıyor.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.