Küba'dan turizmde köpekbalığı hamlesi

Turistler, hiçbir koruyucu ekipman kullanmadan boğa köpekbalıklarıyla yakın temas kuruyor

Bazı dalış rehberleri, köpekbalıklarının kendilerini tanıdığını söyledi (Shark Friends Dive Center)
Bazı dalış rehberleri, köpekbalıklarının kendilerini tanıdığını söyledi (Shark Friends Dive Center)
TT

Küba'dan turizmde köpekbalığı hamlesi

Bazı dalış rehberleri, köpekbalıklarının kendilerini tanıdığını söyledi (Shark Friends Dive Center)
Bazı dalış rehberleri, köpekbalıklarının kendilerini tanıdığını söyledi (Shark Friends Dive Center)

Kovid-19 pandemisinin turizme verdiği yaraları sarmaya çalışan Küba, köpekbalığı turizmine yatırım yapıyor. Ülkenin köpekbalıklarıyla yüzülebilecek tek mekanı olan Shark Friends Dive Center (Köpekbalığı Dostları Dalış Merkezi), devlet tarafından işletiliyor.
Ücra sahil kasabası Santa Lucia'nın plajındaki merkezin çevresindeki sularda boğa köpekbalıkları yaşamını sürdürüyor. Turistler burada, kafes gibi koruyucu bir ekipman kullanmadan rehber eşliğinde köpekbalıklarıyla temasa geçebiliyor.
350'den fazla dişe ve kaslı bir görünüme sahip bu balıklar, ara sıra teknelere ve insanlara saldırmalarıyla ünlü. Ancak CNN International, boğa köpekbalıklarının insanlara çok nadir saldırdığını; bu hayvanların yüzgeçleri, karaciğerleri ve derileri nedeniyle sık sık avlandığını yazdı.
Köpekbalıklarını korumak isteyen Küba, böylece hayvanla yakın temasın kurulduğu etkinliklerin getirilerinden yararlanmaya çalışıyor.

Havana bu nedenle turistlere yönelik paket turları düzenliyor. Turda, ülkenin ikonik eski arabaları ve purolarının yanı sıra köpekbalıklarıyla dalış da yer alıyor.
Environmental Defense Fund adlı çevreci örgütün yöneticilerinden Dan Whittle, "İnsanlar köpekbalıklarıyla yüzmek için dünyanın dört bir yanından Küba'ya geliyor" dedi. Whittle, köpekbalığı turizminin Küba'ya yılda milyonlarca dolar kazandırdığını söyledi.
Rehber Oro, "Köpekbalığının tehlikeli ve saldırgan olduğu, insanları yediği bir mit" dedi. Oro dalışı şöyle anlattı:

"Bir buçuk metre ötede köpekbalığı görmeyi başarıyorsunuz. Sudan çıktığınızda 'Hayatımın en iyi dalışı bu' diyorsunuz."
Köpekbalığı turizmi Avustralya, Güney Afrika ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde de yapılıyor. Örneğin Biological Conservation adlı hakemli bilimsel dergide 2014'te yayımlanan bir çalışmaya göre Bahamalar'da bu sektör, ekonomiye bir yılda 100 milyon dolardan fazla katkı sağladı.
Küba'da sektör daha küçük ölçekli. Ancak rehberler, bozulmamış resiflerin ve yaklaşık 100 yerli köpekbalığı türünü kapsayan koruma çalışmalarının, ziyaretçileri çekmesini umut ediyor.
Köpekbalığı
Boğa köpekbalıklarının uzunluğu yaklaşık 2,5 metreyi bulabiliyor (Shark Friends Dive Center)
Rehberler, Playa Santa Lucia'ya pandemiden önce çok sayıda turistin geldiğini ancak şimdi sayının yetersiz olduğunu ifade etti.
Boğa köpekbalıklarıyla yüzmek için gelen ziyaretçiden biri olan Kanadalı turist Carrie Prevost, şöyle konuştu:
"Ait olmadığım bir dünya ve bunu yapma fırsatına sahip olmak çok heyecan verici. Hem heyecanlıyım hem de gerginim."
Dalıştan önce kafasında Denizin Dişleri'nin (Jaws) ünlü tema müziğinin çaldığını söyleyen Prevost, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filmi çok gençken izlemiştim. Bırakın okyanusu, havuzda bile yüzmekten korkuyordum, Yani bu aşmam gereken bir durum."
Köpekbalığı dalışı rehberleri, halkı eğitmek için çalıştıklarını, bu hayvanların ekonomiye fayda sağlayabileceğini gösterdiklerini söyledi. Rehber Lazaro Suarez Zayas "Halka onları öldürmemeleri ve onları avlamamaları gerektiğini söylüyoruz" diye konuştu.
 
Independent Türkçe, CNN International



Yeni tatil trendi belli oldu

Yeni tatil trendi, turizm sektöründeki büyük firmaların da ilgisini çekiyor (Unsplash)
Yeni tatil trendi, turizm sektöründeki büyük firmaların da ilgisini çekiyor (Unsplash)
TT

Yeni tatil trendi belli oldu

Yeni tatil trendi, turizm sektöründeki büyük firmaların da ilgisini çekiyor (Unsplash)
Yeni tatil trendi, turizm sektöründeki büyük firmaların da ilgisini çekiyor (Unsplash)

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), tatilciler arasında popülerleşen "hiçbir şey yapmama" trendini inceledi.

Yoğun iş temposunun ardından tatile çıkanlar, uzun soluklu gezi programları yerine artık sadece dinlenmek ve kendilerine vakit ayırmak istiyor. 

Haberde yeni trenddeki tatil planlarının "sörf yapmayı veya kanoya binmeyi içeren plaj gezileri ya da saatlerce araştırma ve karar verme stresine yol açan yemek turlarından oluşmadığı" ifade edildi. 

Turizm sektöründe piyasa analizleri yapan Longwoods International firmasının bu ay yayımladığı araştırmada, "dinlenme ve rahatlama" ihtiyacının, "eğlenceli vakit geçirme" veya "yakın aileyle birlikte olma" gibi motivasyonlardan daha ağır basmaya başladığı belirlendi. 

"Hiçbir şey yapmama" trendi diye nitelenen bu tatil şeklinde, iş hayatının yorucu temposundan bıkanlar artık "her şey dahil" paketlerle daha sakin zaman geçirmeyi tercih ediyor. 

Longwoods International'ın yöneticisi Amir Eylon, "Tatilciler artık 'Tamam, arkadaşlarımla yeteri kadar vakit geçirdim, kendime biraz zaman ayırmam lazım' diyor" ifadelerini kullandı.

Önceden sadece açık büfe yemek fırsatı sunan ucuz tatil seçenekleri olarak görülen "her şey dahil" paketler, bu trendle birlikte lüks firmaların da radarına girdi. 

Amerikalı otel devi Marriot, geçen hafta duyurduğu projesinde Dominik Cumhuriyeti'nde Ritz-Carlton ortaklığıyla yeni bir "her şey dahil tatil merkezi" kurulacağını bildirmişti.

Lüks tur şirketi Lugos Travel'ın kurucusu Shane Mahoney ise trende dair şunları söyledi:

Acentemizde, helikopter turları ve uçurum dalışları yerine plajda vakit geçirmek ve çikolata tatmak gibi etkinlikler içeren seyahat rezervasyonlarının 2023'ten beri ne kadar arttığını görünce şoke oldum.

Sık sık farklı ülkeleri ziyaret ettiğini söyleyen Lorraine Sanders ise Güney Afrika ormanlarına gittiğini, Machu Picchu'yu gördüğünü ve Tayland'ı gezdiğini belirtti. Ancak Sanders, partneriyle son iki yıldır sadece "her şey dahil" paketlerle tatile çıktıklarını söyledi. 

Son yıllarda Los Angeles'tan Peru ve Amsterdam'a gittiğini belirten Camillia Beldham da artık tatil planlarını değiştirdiğini ifade etti. 

23 yaşındaki üniversitesi öğrencisi "7 ila 10 günümü sahilde hiçbir şey yapmadan geçireceğim. Siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan olup bitenler hakkında düşünmek zorunda kalmak istemiyorum" dedi. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal