Tunus parlamentosu seçim hazırlıkları tartışmalar arasında başladı

Tunus’ta seçim yasasına ilişkin sert eleştiriler geldi.

Tunuslu bir kadın geçen yaz yeni anayasa referandumunda oy kullanırken (AFP)
Tunuslu bir kadın geçen yaz yeni anayasa referandumunda oy kullanırken (AFP)
TT

Tunus parlamentosu seçim hazırlıkları tartışmalar arasında başladı

Tunuslu bir kadın geçen yaz yeni anayasa referandumunda oy kullanırken (AFP)
Tunuslu bir kadın geçen yaz yeni anayasa referandumunda oy kullanırken (AFP)

Tunus Cumhurbaşkanı Kais Said, 17 Aralık’ta yapılması planlanan parlamento seçimleri için kampanya sürecinin başkent dışındaki on seçim bölgesinde başlamasıyla seçim tarihinin ertelenebileceğine dair iddialara son noktayı koydu. Bu da Yüksek Seçim Kurulu'nun çalışmalarını tam bağımsızlıkla sürdüreceği ve seçimlerin tam zamanında ve yasalara uygun olarak düzenlenmesi gerektiğinin teyidi niteliğindeydi.
Aynı bağlamda, eski bir parlamenter olan Mabruk Kerşid başkanlığındaki Ulusal Bayrak Partisi, durumun ciddiyetinin ve hatada ısrar etmenin ülkeyi tehdit edebilecek tehlikelere götürebileceğinin farkında olarak, vatandaşları çekimser kalmaya ve oylamayı boykot etmeye çağırdı.
Gözlemciler, parlamento seçimleri öncesinde atılan adımların sonuçlarının beklenmedik olduğuna inanıyor. Tunus dışında başlatılan seçim kampanyası, 2011'den bu yana yurtdışında ikamet eden Tunuslular için ayrılan toplam 10 milletvekili sandalyesiyle ilgili seçim bölgelerinde herhangi bir adayın çıkmaması nedeniyle önümüzdeki 13 Aralık'ta sona eriyor. Bu, seçim sürecinin gelecek yılın ilk çeyreğine ertelenmesi ve özellikle her adayın 400 kayıtlı seçmenin oyunu alması şartıyla ilgili olarak seçim yasasında değişiklik yapılması yönünde acil çağrılara yol açtı.
Ön verilere göre, bazı Avrupa ve Arap ülkeleri ile Amerika, Asya, Avustralya ve Afrika'daki yedi seçim bölgesinde adaylık kaydedilmezken, üç seçim bölgesinde tek adayın olması, bu bölgelerdeki adayların otomatik olarak seçimi kazanacağı anlamına geliyor.
Diğer yandan Cuma günü /yarın) Tunus'ta seçim kampanyası başlayacak ve ön veriler beş adayın çekilmesi sonrasında seçimler için kesin aday sayısının 1055'e ulaştığını gösteriyor.
Bu arada, Tunus'ta seçim hazırlıkları yarın başlayacak ve ön veriler, seçimler için nihai aday sayısının 1.055'e ulaştığını gösteriyor. Adaylar, 151 milletvekili sandalyesi için yarışacaklar.
Ancak rakiplerinin olmaması nedeniyle, alacakları oy sayısı ne olursa olsun, parlamento seçimlerinde yaklaşık 10 aday seçimi kazanmış olarak ilan edildi. Bu, Tunus siyasetinin geri kalan bileşenlerini dahil etmeden, anayasa hukuku profesörü olarak Cumhurbaşkanı Said tarafından düzenlenen yeni seçim yasasının sert bir şekilde eleştirilmesine neden oldu.
Bu yasa, parlamento seçimlerinde oy kullanma yöntemini, genellikle siyasi partiler tarafından oluşturulan seçim listelerini oylamak yerine bireylere oy vermeye dönüştürdü. Ayrıca, aday olabilmek için kadın ve erkeklerden 400 destek oyu alma koşulunu getirdi.
Seçim kampanyası, Görsel-İşitsel Medya Yüksek Kurumu (HAICA) ile Seçim Kurumu arasındaki keskin bir tartışmanın ortasında başladı. HAICA Başkanı Nuri el-Lecmi Seçim Komisyonu'na yasama seçimleriyle ilgili medyada çıkan haberleri izleme yetkisi veren son genelgenin iptali için İdare Mahkemesi'ne dava açacağını belirtti.
Diğer yandan Tunus Seçim Kurumu sözcüsü Muhammed el-Munsari, parlamento seçimlerinin medyada yer alması için HAICA'ya bir karar taslağı vermeyi reddettiğini doğruladı. Munsari, basın açıklamasında, iki organın başkanları arasında dostane resmi toplantıların düzenlendiğini ortaya koydu ve iki taraf arasında önemli bir çekişme noktası olmadığını vurgulayarak, tüm tartışmalı konuların çözümlendiğini ve kurumun, kararı koşulsuz olarak imzalamaya hazır olduğunu kaydetti.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.