Şarku'l Avsat Özel: Türkiye ve ABD henüz tarih belirtilmeden SDG'ye yönelik sınırlı bir operasyonda anlaştıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/4005241/%C5%9Farkul-avsat-%C3%B6zel-t%C3%BCrkiye-ve-abd-hen%C3%BCz-tarih-belirtilmeden-sdgye-y%C3%B6nelik
Şarku'l Avsat Özel: Türkiye ve ABD henüz tarih belirtilmeden SDG'ye yönelik sınırlı bir operasyonda anlaştı
Halep’ın kuzeyinde Ankara’nın desteklediği muhalif güçler (Muhalefet grupların sayfaları)
Türkiye Pençe-Kılıç Harekatı kapsamında Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ait mevzileri hedef alan hava saldırılarına devam ederken, Türk askeri liderliğinin Suriye Milli Ordusu gruplarına muharebe hazırlığını artırmak ve kara saldırısı için görevleri ve eksenlerini belirlemek için önümüzdeki saatlerde acil bir toplantı yapmak için çağrıda bulunduğu iddia edildi.
Bu gruplardan birinin lideri Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Türk askeri liderliğinin Çarşamba günü Milli Ordu’daki üç kolordu liderlerini en son askeri ve saha gelişmelerini tartışmak, taarruz askeri planları geliştirmek ve Halep’in kuzey ve kuzeydoğusunda SDG’ye karşı beklenen Türk askeri operasyonunun başlatılması için eksenleri belirlemek üzere Kilis’te önemli bir askeri toplantıya katılmaya çağırdığını ileri sürdü.
Buna Minak, Kefer Haşer, Tadif ve Tel Rıfat yakınlarındaki bölgelerinden SDG ve Suriye rejim güçlerinin kontrolündeki Menbiç ve Ayn el-Arab şehrine komşu bölgelere kadar devasa askeri takviyeler eşlik etti.
Saha verilerine göre askeri operasyonlara sahne olma ihtimali olan bölgelerin Suriye’nin en kuzeydoğusundaki Kamışlı kırsalındaki Amuda, Derbesiye ve Malikiye olması bekleniyor.
Suriye Milli Ordusu’nun katılımının Halep’in kuzey ve kuzeydoğusundaki Tel Rıfat ve Ayn el-Arab (Kobani) bölgelerinin kurtarılmasıyla sınırlı kalacağı öne sürülüyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, bir diğer grup lideri ise, “Geçtiğimiz birkaç saat içinde, ABD’li askeri yetkililer ve Türk mevkidaşları arasında Kilis bölgesinde bir görüşme gerçekleşti. Burada Türkiye’nin talepleri, SDG’ye yönelik askeri operasyon ve ABD’nin bu konudaki tutumu tartışıldı. İki taraf arasında uzun bir diyalogun ardından ABD’lilerle henüz tarihini belirtmeyen sınırlı bir operasyonda anlaştılar” diye konuştu.
Filistinli bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Filistin Yönetimi geleceği hakkında kritik tartışmalar yürütüyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5132416-filistinli-bir-kaynak-%C5%9Farkul-avsata-konu%C5%9Ftu-filistin-y%C3%B6netimi-gelece%C4%9Fi
Sağdan, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Xavier Bettel ve Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Vagon Pazartesi günü Lüksemburg'da (AFP)
Filistinli bir kaynak Şarku'l Avsat'a konuştu: Filistin Yönetimi geleceği hakkında kritik tartışmalar yürütüyor
Sağdan, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Xavier Bettel ve Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Vagon Pazartesi günü Lüksemburg'da (AFP)
Filistinli üst düzey bir kaynak Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada Ulusal Otorite'nin geleceği ve savaş sonrası dönemde Batı Şeria ve Gazze'yi yönetme kabiliyeti konusunda tüm taraflarla ciddi ve kararlı görüşmeler yürüttüğünü söyledi.
Ebu Mazen lakaplı Mahmud Abbas liderliğindeki otoritenin karar alma mekanizmasına yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada Filistin liderliği Amerikalılar, Avrupalılar, Arap ülkeleri, (Hamas) ve İsrail ile doğrudan ve dolaylı olarak (Arap ülkeleri aracılığıyla) savaş sonrası için görüşmeler yaptığını belirtti.
Kaynak şunları ifade etti “Sadece Gazze'nin yönetimi meselesinden bahsetmiyoruz; bu bütünün bir parçası... Filistin Yönetimi Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'te bir Filistin devletine giden yolu zorlamak istiyor. Etkili Arap ülkeleri ve Hamas ile görüşmeler var. ABD bu tartışmaların merkezinde yer alıyor.”
Kaynak, ‘Gazze'de bir ateşkes anlaşmasının ABD'nin (Araplar tarafından kabul edilebilir) bir siyasi yol benimsemesine yol açacağını ve bunun da nihayetinde devletleşmeye ve çatışmanın sona ermesine yol açacağını’ umduğunu ifade etti.
Devletin bekası için
Kaynak, “Biz (Filistin Yönetimi) hazırız, büyük değişiklikler yaptık ve hatta (Hamas) sadece Gazze Şeridi'ni teslim etmek ve iktidarı bırakmak açısından değil, aynı zamanda silahlarını teslim etmek açısından da en ileri noktaya gitmeye hazır” dedi.
Ebu Mazen kuruluşundan bu yana Filistin Yönetimi'nin yapısında benzeri görülmemiş değişiklikler başlatarak Merkez Konsey'e bir vekil oluşturma ve atama çağrısında bulundu.
Doksan yaşındaki Abbas'ın yerine bir yardımcının atanması Filistin Yönetimi'nde köklü değişiklikler yapılması arzusuna dair açık bir mesaj olacaktır. Fiili bir “başkan” olarak geniş yetkilere sahip olması beklenen vekil, yeni bir güvenlik aygıtının yanı sıra nispeten yeni bir hükümetin de başına geçecek.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Filistin Yönetimi'nin Gazze'deki varlığını “zayıf ve yetkin olmayan” bir yapı olarak niteleyerek reddederken, Amerikalılar çelişkili planlardan söz etmekte, Arap devletleri ise Filistin Yönetimi'nin önce katılacağı sonra da Gazze Şeridi'ni ele geçireceği güçler ve komiteler oluşturmaya çalışmaktadır.
Filistin güçleri ve polisi son dönemde Batı Şeria'da militanları ve aranan kişileri takip etmenin yanı sıra güvenlik çalışmaları, tutuklama operasyonları ve yollardaki işgalleri kaldırma girişimleri gibi sivil yaşamla ilgili sorunları çözmek için de sahada giderek daha aktif hale geldi. Bir güvenlik kaynağı Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada otoritenin “varlığını yeniden kazandığını ve prestijini yeniden gösterdiğini” söyledi.
Avrupa desteği
Filistin Yönetimi'nin yeni bir siyasi aşamaya doğru büyük bir değişim geçirmesine karşılık olarak Avrupa Komisyonu'nun Ortadoğu'dan sorumlu Üyesi, AB'nin Filistin Yönetimi'ne mali desteğini üç yıl içinde yaklaşık 1.6 milyar avroluk (1.8 milyar dolar) bir paketle arttırma niyetinde olduğunu açıkladı.
AB'nin Akdeniz'den sorumlu Komiseri Dubravka Swica Reuters'e yaptığı açıklamada mali desteğin, kendisini eleştirenlerin yolsuzluk ve kötü yönetim suçlamalarıyla karşı karşıya olan Filistin Yönetimi'ne yönelik reformlarla el ele gideceğini söyledi.
Soicha şunları söyledi: “Kendilerini reforme etmelerini istiyoruz çünkü reform olmadan sadece bizim için değil İsrail için de diyalog için yeterince güçlü ya da güvenilir olamayacaklar.”
AB Yüksek Temsilcisi Kaia Callas (sağda) ve AB'nin Akdeniz'den sorumlu Komisyon Üyesi Dubravka Soica (solda) Pazartesi günü Lüksemburg'da (AFP)
Avrupa Komisyonu Üyesi'nin açıklamaları, Pazartesi günü Lüksemburg'da AB dışişleri bakanları ile aralarında Başbakan Muhammed Mustafa'nın da bulunduğu üst düzey Filistinli yetkililer arasında gerçekleştirilen ilk “üst düzey siyasi diyalog” öncesinde geldi.
Mustafa'nın Avrupalılarla yürüttüğü diyalog, diğer yetkililerin bölgedeki karar alıcılarla halka açık ve kapalı toplantılarda yürüttüğü daha geniş kapsamlı diyalogların bir parçası.
AB, Filistinlilere en fazla bağış yapan birlik ve blok yetkilileri, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın sona ermesinin ardından Batı Şeria'yı yöneten Filistin Yönetimi'nin (FY) bir gün Gazze Şeridi'ni de devralmasını umuyor.
Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti şu ana kadar Gazze'nin Filistin Yönetimi'ne devredilmesi fikrini reddederken, AB'nin bir Filistin devletini de içeren iki devletli çözüm hedefinden de uzak durdu.
Suica, 620 milyon Avro'nun Filistin Yönetimi'ne mali destek ve reform için, 576 milyon Avro'nun Batı Şeria ve Gazze'de “geçim ve toparlanma” için ve 400 milyon Avro'nun da yönetim kurulunun onayına tabi olmak üzere Avrupa Yatırım Bankası'ndan kredi olarak verileceğini söyledi.
AB'nin Filistin Yönetimi'ne verdiği desteğin son on iki yılda ortalama 400 milyon Avro civarında olduğunu ifade eden Suica “Artık Filistin Yönetimi'ne güvenilir bir şekilde yatırım yapıyoruz" dedi.