Cezayir’de İslamcıların muhalefetine rağmen bütçe onaylandı

Bütçe yasası oylama oturumunun bir parçası (Cezayir Ulusal Halk Meclisi Basın Bürosu)
Bütçe yasası oylama oturumunun bir parçası (Cezayir Ulusal Halk Meclisi Basın Bürosu)
TT

Cezayir’de İslamcıların muhalefetine rağmen bütçe onaylandı

Bütçe yasası oylama oturumunun bir parçası (Cezayir Ulusal Halk Meclisi Basın Bürosu)
Bütçe yasası oylama oturumunun bir parçası (Cezayir Ulusal Halk Meclisi Basın Bürosu)

Cezayir Meclisi, önceki gün 98 milyar doları aşan rekor tahsisatları içeren 2023 yılı bütçe yasasını onayladı. Ancak parlamentonun alt birimi olan Ulusal Halk Meclisi’ndeki (APN) İslamcı blok, üstü kapalı olarak savunma ve iç sektörlere atıfta bulunarak "vesayet altındaki kurumlara ayrılan bütçe konusunda şeffaflık olmaması" bahanesiyle metne ilişkin çekincelerini açıkladı.
Yasa taslağı başta Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN), Ulusal Demokratik Meclis ve Gelecek Cephesi olmak üzere Başbakan Eymen bin Abdurrahman hükümetini destekleyen büyük partilerin parlamento bloklarından geniş destek gördü. Parlamentodaki ana muhalefet partisi İslami eğilimli Barış Toplumu Hareketi (MSP) ise reddetti.
2023 bütçesi Cezayir’in 1962’deki bağımsızlığından bu yana 98 milyar doları aşarak rekor kırarken, içinde savunma sektörü payının 22 milyar dolara ulaştığı 2022’ye göre iki kat daha fazla. Bu rakamı 8,5 milyar dolarla eğitim sektörü bütçesi, 7,15 milyar dolarla içişleri izledi.
Hükümete göre bütçe tasarısı, daha ​​etkin ve şeffaf bir bütçe sağlamak adına hedeflere dayalı yeni bir bütçe yaklaşımı çerçevesinde, yatırımı ve sürekli mali reformu desteklemeyi amaçlayan bir dizi önlem önerisinde bulunuyor. Hükümet ayrıca, bütçe projesinin kanıtsal noktaları gözden geçirerek, işsizlik ödeneğini yükselterek ve ondan yararlananların ağını genişleterek ücretleri yükselttikten sonra Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un taahhütlerine göre 2024'ün başlarında vatandaşın satın alma gücünü desteklediğini doğruluyor. Bütçe aynı zamanda emeklilerin emekli maaşlarının artırılmasının yanı sıra sağlık, eğitim, yüksek öğretim ve yerel topluluklar sektörlerinde 59 bin pozisyon yaratılmasını da içeriyor.
MSP’nin Meclis grubu açıklamasında, biçim ve içerik olarak hukuka aykırılıklar sebebiyle bütçe yasası taslağına hayır oyu verdiklerini bildirdi. En önemli noktanın vesayet altındaki kurumlara ayrılan 200 bin milyar Cezayir dinarı bütçesi konusunda herhangi bir şeffaflığın olmaması ve  5 bin 885 dinara eşdeğer bütçe açığı olan genel bütçenin kabul edilmesinin olduğunu kaydedilen açıklamada, bu açığı finanse etmenin kesin kaynağının belirtilmedi aktarıldı. Açıklamada, ayrıca meclis denetimini mümkün kılmayan verimliliği ölçmek adına göstergelerin olmadığı kaydedildi.
Açıklamada, “Yasa taslağında yer alan öncelikler, hükümetin eylem planında öne sürdükleri ve vatandaşların kendi gerçekliğiyle tutarsız. Belirli bir ekonomik vizyonun istikrarsızlığının yanı sıra, dünyada yaşanan gerilimlerden de etkilenerek her an düşüşe sahne olabilecek petrol fiyatları toparlanır toplanmaz öncelikler değişti” ifadelerine yer verildi. İslamcı milletvekilleri, ekipman bütçesi (28 milyar dolar) e yönetim bütçesinin (72 milyar dolar) şişirildiğine dikkati çekerek, değişiklik ve önerileri reddederek, MSP meclis grubunun temsilcileri tarafından inandırıcı olmayan gerekçeleri ortaya koydu.
Cezayir Maliye Bakanı İbrahim Cemal Kesali, milletvekillerine bütçe yasa taslağını sunduğu sırada, taslakta yatırıma yönelik vergi teşviklerinin yer alması, girişim ve kuluçka merkezlerine sağlanan muafiyetler ile gerçek kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerinin her türlü vergi ve harçlardan muaf tutulmasına değindi. Bakan, taslakta üretici şirketler yararına yüzde 10 oranında kurum kazançları üzerinden indirimli vergi oranı tesis edilmesi, üretim kurumları ve serbest meslekler için mesleki faaliyet vergisi uygulamasının kaldırılması ve tarımsal faaliyetleri desteklemek için muafiyetlerin dahil edilmesinin olduğunu söyledi.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."