Suudi Arabistan, Sudan’daki krizin çözümü için çalışmalarını sürdürüyor

17 Kasım’da Sudan'da sivil yönetim talep eden Hartum protestolarının bir kısmı (AFP)
17 Kasım’da Sudan'da sivil yönetim talep eden Hartum protestolarının bir kısmı (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Sudan’daki krizin çözümü için çalışmalarını sürdürüyor

17 Kasım’da Sudan'da sivil yönetim talep eden Hartum protestolarının bir kısmı (AFP)
17 Kasım’da Sudan'da sivil yönetim talep eden Hartum protestolarının bir kısmı (AFP)

Uluslararası ‘üçlü mekanizma’ ve bazı Arap ülkelerinin büyükelçileri, Sudan’ın başkenti Hartum’da Suudi Arabistan Büyükelçisi Ali Hasan Cafer’in evinde Sudanlı tarafları siyasi bir anlaşmaya varma konusunda desteklemek ve ülkedeki mevcut krizi sona erdirmek için bir toplantı düzenledi.
Suudi Arabistan'ın Hartum Büyükelçisi Ali Hasan Cafer, ülkesinin Birleşmiş Milletler(BM), Afrika Birliği (AfB) ve Afrika Kalkınma Örgütü'nün (IGAD) yer aldığı uluslararası üçlü mekanizma delegasyonunun yanı sıra bazı Arap ülkelerinin büyükelçileriyle Sudan’da istikrarı desteklemeye yönelik istekliliğini dile getirerek, taraflar arasında siyasi süreci kolaylaştırmaya yönelik bazı çabaların olduğunu aktardı.
Cafer tarafından yayınlanan bir belgeye göre toplantıda, Arap ülkelerinin Sudan'daki geçiş dönemini desteklemek ve başarılı kılmak için oynadığı rolün ele alındığı bildirildi. Ayrıca, mevcut krizde uzlaşmaya dayalı bir çözüme ulaşmak için siyasi bir anlaşmaya varmaya yönelik çabalara destek sağlandığı kaydedildi.
Geçtiğimiz aylarda Suudi Arabistan'ın Hartum Büyükelçisi, ABD’li yetkililer, ordu liderleri ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) arasındaki ilk toplantılara ev sahipliği yaptı. Bu toplantı, ordunun 25 Ekim 2021'de iktidarı ele geçirmesinden aylar sonra iki taraf arasında diyalog kanallarının açılmasını sağladı.
Mevcut siyasi anlaşma, ordu liderleri, ÖDBG ve sivil demokratik geçişi destekleyen diğer partiler arasında, geçiş dönemini tamamlamak için Baro tarafından hazırlanan bir geçiş anayasası taslağı üzerinde varılan anlaşmalara dayalı olarak gerçekleşiyor. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde geçici bir sivil hükümetin kurulmasına hazırlık olarak ‘çerçeve anlaşma’ imzalanması planlanıyor.
Bu bağlamda Demokratik Blok’a bağlı silahlı gruplar, ordu ile ÖDBG arasında siyasi bir uzlaşmaya varılmasını reddettiklerini ve uluslararası üçlü mekanizmayı saatler içinde kendisiyle masaya oturmaya çağırdı. Aksi durumda ise ülkedeki krizi çözmek için uluslararası ve bölgesel yetkisinin azalacağı bildirildi.
Sudan Kurtuluş Ordusu Başkanı Minni Arcua Minawi açıklamasında, “Üçlü mekanizmanın ordudan bloğumuzla iş yapmaması ve yalnızca Sudan Kurtuluş Ordusu ve Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi ile iletişim kurması yönünde talimat aldığını öğrendik” ifadelerini kullandı.
Minawi basın toplantısında, “Mevcut gizli siyasi uzlaşma projesini reddediyoruz, özelliklerini henüz bilmiyoruz. Bu çözüm Sudan'a dayatılıyor, askeri unsurun veya Merkez Konsey grubu Özgürlük ve Değişim İttifakı'nın iradesiyle değil” şeklinde konuştu. Minawi ayrıca, geçiş anayasası taslak belgesinde düzenli kurumların liderlerine yönelik dokunulmazlık talebine atıfta bulunarak, iki taraf arasındaki anlaşmanın adalet meselesini geçersiz kılmaya yönelik olduğuna işaret etti. Siyasi anlaşmanın yabancı etkilerden uzak olacak bir şekilde doğması gerektiğini ifade eden Minawi, Demokratik Blok’un, Sudanlı taraflar arasındaki diyaloğu desteklemek için Troyka, Batı ve Arap ülkelerinin büyükelçilerine hitap edeceğini ayrıca, AfB ve İGAD’a heyet göndererek siyasi çözüm konusunda Sudan’daki güncel gelişmeler hakkında bilgi vereceğini söyledi. Minawi, siyasi çözüm tehlikesinin, silahlı grupların tek bir ulusal orduda birleştirilmesiyle ilgili Juba Barış Anlaşması’ndaki güvenlik düzenlemeleri dosyası üzerindeki etkisinde yattığına dikkati çekerken, blokunun siyasi bir çözüme ulaşmak adına açıkça diyalog desteklediğini bildirdi. Ayrıca, ordu ile ÖDBG arasındaki her türlü gizli ikili anlaşmayı reddettiklerini vurguladı.



İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.


Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı son görüşmelerin sonuçları hakkında bilgilendirdi.

Salı günü Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam ettiğini vurgularken, Rusya Devlet Başkanı da Krallığın kararlı tutumu ve Veliaht Prens'in barışa yönelik yapıcı çabaları dolayısıyla memnuniyetini dile getirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamada Başkan Putin'in Prens Muhammed bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve siyasi, ticari, ekonomik ve yatırım alanlarındaki Rus-Suudi işbirliğinin güncel konularını ele aldığı belirtildi. Açıklamada iki tarafın da Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.

Açıklamada ayrıca iki tarafın OPEC+ çerçevesinde küresel enerji piyasasının istikrarını sağlamaya yönelik ortak çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ve çeşitli alanlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Trump ve Putin Pazartesi akşamı yaklaşık 40 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşme sırasında ABD Başkanı Rus mevkidaşına Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupa ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Geçtiğimiz Cuma günü Putin ve Trump Alaska'da görüşmelerde bulunmuş, ABD Başkanı ve Rus mevkidaşı zirveyi yapıcı ve verimli olarak nitelendirmiş ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etmişlerdi.