Suudi Arabistan, Sudan’daki krizin çözümü için çalışmalarını sürdürüyor

17 Kasım’da Sudan'da sivil yönetim talep eden Hartum protestolarının bir kısmı (AFP)
17 Kasım’da Sudan'da sivil yönetim talep eden Hartum protestolarının bir kısmı (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Sudan’daki krizin çözümü için çalışmalarını sürdürüyor

17 Kasım’da Sudan'da sivil yönetim talep eden Hartum protestolarının bir kısmı (AFP)
17 Kasım’da Sudan'da sivil yönetim talep eden Hartum protestolarının bir kısmı (AFP)

Uluslararası ‘üçlü mekanizma’ ve bazı Arap ülkelerinin büyükelçileri, Sudan’ın başkenti Hartum’da Suudi Arabistan Büyükelçisi Ali Hasan Cafer’in evinde Sudanlı tarafları siyasi bir anlaşmaya varma konusunda desteklemek ve ülkedeki mevcut krizi sona erdirmek için bir toplantı düzenledi.
Suudi Arabistan'ın Hartum Büyükelçisi Ali Hasan Cafer, ülkesinin Birleşmiş Milletler(BM), Afrika Birliği (AfB) ve Afrika Kalkınma Örgütü'nün (IGAD) yer aldığı uluslararası üçlü mekanizma delegasyonunun yanı sıra bazı Arap ülkelerinin büyükelçileriyle Sudan’da istikrarı desteklemeye yönelik istekliliğini dile getirerek, taraflar arasında siyasi süreci kolaylaştırmaya yönelik bazı çabaların olduğunu aktardı.
Cafer tarafından yayınlanan bir belgeye göre toplantıda, Arap ülkelerinin Sudan'daki geçiş dönemini desteklemek ve başarılı kılmak için oynadığı rolün ele alındığı bildirildi. Ayrıca, mevcut krizde uzlaşmaya dayalı bir çözüme ulaşmak için siyasi bir anlaşmaya varmaya yönelik çabalara destek sağlandığı kaydedildi.
Geçtiğimiz aylarda Suudi Arabistan'ın Hartum Büyükelçisi, ABD’li yetkililer, ordu liderleri ile Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) arasındaki ilk toplantılara ev sahipliği yaptı. Bu toplantı, ordunun 25 Ekim 2021'de iktidarı ele geçirmesinden aylar sonra iki taraf arasında diyalog kanallarının açılmasını sağladı.
Mevcut siyasi anlaşma, ordu liderleri, ÖDBG ve sivil demokratik geçişi destekleyen diğer partiler arasında, geçiş dönemini tamamlamak için Baro tarafından hazırlanan bir geçiş anayasası taslağı üzerinde varılan anlaşmalara dayalı olarak gerçekleşiyor. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde geçici bir sivil hükümetin kurulmasına hazırlık olarak ‘çerçeve anlaşma’ imzalanması planlanıyor.
Bu bağlamda Demokratik Blok’a bağlı silahlı gruplar, ordu ile ÖDBG arasında siyasi bir uzlaşmaya varılmasını reddettiklerini ve uluslararası üçlü mekanizmayı saatler içinde kendisiyle masaya oturmaya çağırdı. Aksi durumda ise ülkedeki krizi çözmek için uluslararası ve bölgesel yetkisinin azalacağı bildirildi.
Sudan Kurtuluş Ordusu Başkanı Minni Arcua Minawi açıklamasında, “Üçlü mekanizmanın ordudan bloğumuzla iş yapmaması ve yalnızca Sudan Kurtuluş Ordusu ve Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi ile iletişim kurması yönünde talimat aldığını öğrendik” ifadelerini kullandı.
Minawi basın toplantısında, “Mevcut gizli siyasi uzlaşma projesini reddediyoruz, özelliklerini henüz bilmiyoruz. Bu çözüm Sudan'a dayatılıyor, askeri unsurun veya Merkez Konsey grubu Özgürlük ve Değişim İttifakı'nın iradesiyle değil” şeklinde konuştu. Minawi ayrıca, geçiş anayasası taslak belgesinde düzenli kurumların liderlerine yönelik dokunulmazlık talebine atıfta bulunarak, iki taraf arasındaki anlaşmanın adalet meselesini geçersiz kılmaya yönelik olduğuna işaret etti. Siyasi anlaşmanın yabancı etkilerden uzak olacak bir şekilde doğması gerektiğini ifade eden Minawi, Demokratik Blok’un, Sudanlı taraflar arasındaki diyaloğu desteklemek için Troyka, Batı ve Arap ülkelerinin büyükelçilerine hitap edeceğini ayrıca, AfB ve İGAD’a heyet göndererek siyasi çözüm konusunda Sudan’daki güncel gelişmeler hakkında bilgi vereceğini söyledi. Minawi, siyasi çözüm tehlikesinin, silahlı grupların tek bir ulusal orduda birleştirilmesiyle ilgili Juba Barış Anlaşması’ndaki güvenlik düzenlemeleri dosyası üzerindeki etkisinde yattığına dikkati çekerken, blokunun siyasi bir çözüme ulaşmak adına açıkça diyalog desteklediğini bildirdi. Ayrıca, ordu ile ÖDBG arasındaki her türlü gizli ikili anlaşmayı reddettiklerini vurguladı.



Suudi Arabistan'dan Filistinli şehit ve mahkum yakınlarından bin kişiye hac imkanı

Kral Selman (Şarku’l Avsat)
Kral Selman (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan'dan Filistinli şehit ve mahkum yakınlarından bin kişiye hac imkanı

Kral Selman (Şarku’l Avsat)
Kral Selman (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan, Filistinli şehit, yaralı ve mahkumların yakınlarından hac farizasını yerine getirecek bin kişiyi misafir edeceğini duyurdu.

Suudi Arabistan haber ajansı SPA'nın haberinde, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud'un talimatıyla Suudi Arabistan İslami İşler Bakanlığının organize ettiği Hadim'ül Haremeyn Eş-Şerifeyn'in Misafirleri Programı kapsamında hac farizasını yerine getirecek Filistinliler hakkında bilgi verildi.

Filistinli şehit, yaralı ve mahkumların yakınlarından hac farizasını yerine getirecek bin kişinin program kapsamında ağırlanacağı kaydedilen haberde, misafirlerin Suudi Arabistan'a gelişleri, hac ibadetinin rükünlerini yerine getirmeleri ve Filistin'e dönüşlerine kadar tüm aşamaların planlandığı aktarıldı.

Haberde ayrıca, program kapsamında söz konusu bin Filistinli hacı adayının Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi imamlarıyla da bir araya geleceği belirtildi.

Suudi Arabistan İslami İşler Bakanı Dr. Abdullatif bin Abdulaziz Al eş-Şeyh de, Kral Selman'ın söz konusu jestinin Filistinli şehit ve mahkum ailelerine verdiği önem ve takdirinin göstergesi olduğunu ifade etti.


Suudi Arabistan: Bu yılki hac mevsiminin "istisnai ve güvenli" olmasını bekliyoruz

Suudi Arabistan: Bu yılki hac mevsiminin "istisnai ve güvenli" olmasını bekliyoruz
TT

Suudi Arabistan: Bu yılki hac mevsiminin "istisnai ve güvenli" olmasını bekliyoruz

Suudi Arabistan: Bu yılki hac mevsiminin "istisnai ve güvenli" olmasını bekliyoruz

Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi (Harameyn) İşleri Genel Başkanı ve Kabe İmamı Abdurrahman es-Sudeysi, bu yılki hac mevsiminin "istisnai ve güvenli" olmasını beklediklerini söyledi.

Sudeysi, Suudi Arabistan'a ait El-İhbariyye televizyon kanalına 2023 yılı hac mevsimiyle ilgili açıklamada bulundu.

Harameyn İşleri Genel Başkanı ve Kabe İmamı Sudeysi, "Tüm hazırlıklar hayırlı ve güzel şeylere işaret ediyor. Olağanüstü, istisnai, güvenli ve kolay bir hac sezonu için iyimseriz." ifadelerini kullandı.

Kabe örtüsü 3 metre yukarıya kaldırıldı

Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'nın haberine göre Harameyn İşleri Genel Başkanlığı, hac mevsiminin başlamasıyla her sene yaptığı gibi Kabe örtüsünü 3 metre yukarıya kaldırdı.

Kral Abdulaziz Kisve-i Şerif Kompleksi Genel Müdür Yardımcısı Sultan el-Kuraşi, bu uygulamanın her yıl hac mevsiminde olduğu gibi örtüyü temiz ve sağlam tutmak amacıyla yapıldığını aktardı.

Birçok hacı adayının Kabe örtüsüne dokunmak istediğini, bazılarının da örtüden parçalar kestiğini, bunun da Kabe örtüsüne zarar verdiğini ifade eden Kuraşi, bu tür durumların önüne geçmek için Kabe örtüsünün yukarıya kaldırıldığını ve bunun yerine Kabe'nin 47 metrelik beyaz kumaşla çevrildiğini söyledi.

Kuraşi, Kabe'nin örtüsünün hac mevsimin ardından tekrar eski haline getirileceğini kaydetti.


Suudi Arabistan, Libya 6 + 6 komitesi üyelerinin seçimlerin düzenlenmesine ilişkin anlaşmasını memnuniyetle karşıladı

Fas’ta düzenlenen Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi (6 + 6) toplantılarının bir kısmı (AFP)
Fas’ta düzenlenen Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi (6 + 6) toplantılarının bir kısmı (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Libya 6 + 6 komitesi üyelerinin seçimlerin düzenlenmesine ilişkin anlaşmasını memnuniyetle karşıladı

Fas’ta düzenlenen Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi (6 + 6) toplantılarının bir kısmı (AFP)
Fas’ta düzenlenen Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi (6 + 6) toplantılarının bir kısmı (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini düzenleyen yasaların hazırlanmasına ilişkin Libya Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi (6 + 6) tarafından yetkilendirilen üyelerin ortak komite toplantıları duyurusunu memnuniyetle karşıladı.

Libya'da Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için yasa taslağı hazırlamak üzere Fas'ta toplandı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Riyad’ın Fas’ın kardeş Libya'da siyasi bir çözüme ulaşmak amacıyla başarıya ulaşılan önemli diyalog ve fikir birliğine varma çabalarını takdir ettiğini, toplantının krizin sona erdirilmesi için güvenlik ve istikrarın artırılmasına yönelik önemli bir adım olduğunu bildirdi. Ayrıca, Libya partilerinin seçim yasalarını imzalamasının altı çizilen açıklamada, Libya'nın Arap, bölgesel ve uluslararası ortamında aktif ve etkili bir ülke olma ve kardeş Libya halkının kalkınma ve refah özlemlerini gerçekleştirme konusundaki istekliliğini kaydetti.


Körfez-ABD Bildirisi, tüm dünyada terörizm ve aşırıcılıkla mücadelenin önemini vurguluyor

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi (Körfez İşbirliği Konseyi)
Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi (Körfez İşbirliği Konseyi)
TT

Körfez-ABD Bildirisi, tüm dünyada terörizm ve aşırıcılıkla mücadelenin önemini vurguluyor

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi (Körfez İşbirliği Konseyi)
Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi (Körfez İşbirliği Konseyi)

Körfez-ABD Bildirisi, dünya çapında terörizm ve şiddet içeren aşırıcılıkla mücadele etmenin, denizlerdeki hak ve özgürlükleri desteklemenin ve gemilere yönelik tehditleri ele almanın önemini vurguladı. Yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasından duyulan memnuniyet dile getirildi.

Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliği merkezinde, KİK ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, iki taraf arasındaki tarihi ilişkilerin stratejik önemine vurgu yaptı. İki taraf, her alanda istişare, koordinasyon ve iş birliğini güçlendirerek önceki bakanlar toplantılarında ve 16 Temmuz 2022'de düzenlenen Cidde Zirvesi’nde elde edilen başarıların üzerine inşa etme konusundaki ortak kararlılıklarını teyit ettiler.

İki taraf, Ortadoğu'da barışı, güvenliği, istikrarı, entegrasyonu ve ekonomik refahı artırmayı amaçlayan ABD ile KİK üye devletleri arasındaki iddialı ve büyüyen stratejik ortaklıklara odaklandı.

Gerilimi azaltma ve diplomasiyi destekleme

İki taraf, bölgedeki gerilimi azaltmak için ortak çabaların önemini ve bu hedeflere ulaşmak için diplomasiyi desteklemeye yönelik ortak taahhütlerini vurguladı. Ayrıca, bölgede entegrasyonu ve karşılıklı bağımlılığı artırmada ve bölgesel düzeyde istikrar ve refaha katkıda bulunmada altyapı projelerinin önemi üzerinde mutabakata varıldı.

İki taraf, bölgedeki su yolları yoluyla gemilerin güvenliğine yönelik tehditleri ele almak için seyir hak ve özgürlüklerini ve ortak çabaları desteklemenin önemini vurguladı. Bakanlar ayrıca dünya çapında terörizm ve şiddet içeren aşırılıkla mücadelenin önemini vurguladılar ve dün (8 Haziran) Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde gerçekleştirilen DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun bakanlar toplantısını memnuniyetle karşıladılar.

ABD'nin bölgenin güvenliğine olan bağlılığı

Blinken, ABD'nin bölgenin güvenliğine olan kalıcı bağlılığını ve bu bölgenin küresel ekonomi ve uluslararası ticaretteki hayati rolünün farkında olduğunu yineledi.

İran

KİK ve ABD, bölgede seyrüsefer özgürlüğü ve deniz güvenliğine olan bağlılıklarını ve denizde veya başka herhangi bir yerde her türlü saldırgan veya yasa dışı eyleme karşı koyma kararlılıklarını yinelediler. Zira bu başlıklardaki aksi bir durum, KİK ülkelerindeki nakliye yollarını, uluslararası ticareti ve petrol tesislerini tehdit edecektir. İki taraf ayrıca, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'na desteklerini teyit ettiler ve İran'a Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tam iş birliği çağrılarını yinelediler.

Bakanlar, Suudi Arabistan ve İran'ın diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararını memnuniyetle karşılayarak, bölge ülkelerinin Birleşmiş Milletler (BM) Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılığının önemini vurguladılar. Yemen ile ilgili olarak ise iki taraf, Nisan 2022'deki ateşkesin ardından Yemen'de BM öncülüğünde devam eden barış çabalarının ve bundan kaynaklanan sükûnetin önemini vurguladı. Suudi Arabistan, Umman Sultanlığı, BM Özel Temsilcisi ve ABD Elçisi’nin bu konudaki çabalarının takdirle karşılandığı ifade edildi.

İki taraf, çatışmanın kalıcı olarak sona ermesine yol açan, Yemenlilerin adalet ve insan hakları ihlalleri ve suiistimalleri için hesap verebilirlik çağrılarına yanıt veren ve ülkeyi iyileşme yoluna sokan kapsamlı bir Yemen-Yemen siyasi sürecini görmeyi umduklarını ifade ettiler.

Yemen’in egemenliği

İki taraf ayrıca Yemen'in egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne ve Yemen Başkanlık Konseyi'ne desteklerini yinelediler. Husileri bu fırsatı değerlendirmeye ve geride kalan son 14 ayı daha sakin ve daha istikrarlı bir şekilde milyonlarca Yemenliye yardım eli uzatmak için değerlendirmeye çağırdılar.

Bakanlar, Yemen'in tüm bölgelerinde halkın insani ihtiyaçlarını karşılamaya ve ülke genelinde ekonomik ve kalkınma desteği sağlamaya devam etmenin önemini vurguladılar.

İki taraf ayrıca, BM’nin Yemen açıklarında Safer adlı petrol tankerinin oluşturduğu çevresel ve ekonomik tehdide karşı koyma çabalarına desteklerini yinelediler.

İki devletli çözüm

Taraflar, 1967 sınırlarına dayanan iki devletli çözüme, uluslararası kabul görmüş standartlara ve Arap Barış Girişimi’ne uygun olarak iki taraf arasında toprak takasına ilişkin herhangi bir anlaşma bağlamında Ortadoğu'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşma konusundaki kararlılıklarını yinelediler.

İki taraf, bu konuda Ürdün Haşimi Krallığı'nın özel rolünü vurgulayarak, iki devletli çözümü baltalayacak, tansiyonu yükseltecek ve Kudüs'teki kutsal mekanlardaki tarihi statükonun korunmasına yönelik tüm tek taraflı önlemlerden kaçınılması gereğini vurguladı.

Bakanlar ayrıca Mısır'ın son çatışmalar sırasında Gazze ve İsrail'deki silahlı gruplar arasında arabuluculuk yapmadaki belirleyici rolünü takdir ettiklerini ifade ettiler. Bakanlar, Filistin Yönetimi'ne verdikleri desteğin, insani yardım ve Filistin ekonomisini destekleme çabaları yoluyla Filistinlilerin günlük yaşamının iyileştirilmesinin önemini vurguladılar. Her iki taraf da Filistin Yönetimi'ne desteklerini yineledi.

Suriye krizine siyasi çözüm

Suriye konusunda ise taraflar, Suriye krizine, Suriye'nin birliğini ve egemenliğini koruyacak, halkının isteklerini karşılayacak ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2015 tarihli 2254 sayılı kararına uygun olarak uluslararası insancıl hukukla tutarlı bir şekilde siyasi çözüme ulaşma konusundaki kararlılıklarını yineledi.

Bu bağlamda bakanlar, Arap Birliği Temas Grubu'nun 1 Mayıs 2023'te Amman'da düzenlenen Suriye konulu istişare toplantısında kararlaştırıldığı üzere, BMGK'nin 2254 sayılı kararı uyarınca Arapların krizi adım adım çözme çabalarını memnuniyetle karşıladılar.

Bakanlar, Suriye'de DEAŞ'ı yenmek için çalışan ABD ve koalisyon güçlerine desteklerini yinelediler ve bu güçlerin emniyet ve asayişini tehdit eden her türlü eylemi kınadılar. İki taraf, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) standartlarına uygun olarak, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşleri için güvenli koşulların yaratılması ve Suriyeli mültecilere ve onlara ev sahipliği yapan ülkelere gerekli desteğin sağlanmasının önemini vurguladılar. Ateşkes çağrılarını yineleyen taraflar, BM Genel Sekreteri'nin BMGK'nin sınır ötesi mekanizmayı çalıştırma yetkisini 12 aylık bir süre için yenileme çağrısını memnuniyetle karşıladı. Şu anda açık olan tüm sınır kapılarının (Bab el-Hava, Bab es-Selam ve el-Rai) önümüzdeki Temmuz ayında çıkarılacak bir BMGK kararına dahil edilmesini desteklediklerini ifade ettiler. İki taraf, Amman Bildirisi'nde ve 2254 sayılı BMGK kararında yer aldığı şekliyle keyfi olarak gözaltına alınan ve kaybolan kişiler konusunu da ilgili tüm taraflarla koordinasyon halinde müzakere etti.

Irak

İki taraf, KİK ile Irak arasındaki olumlu ve büyüyen ortaklığı överek, Irak'ı KİK ülkelerindeki elektrik şebekesine bağlamak için elektrik bağlantı projesinde devam eden ilerlemeyi memnuniyetle karşıladı. Bu proje, Irak halkının ve bölgenin çıkarlarına ulaşacak şekilde en yüksek düzeyde bölgesel bütünleşme ve karşılıklı bağımlılığa ulaşmayı amaçlayan ve yıllarca süren diplomatik çabaları temsil ediyor.

Söz konusu projenin tamamlanmasıyla birlikte Irak halkının ihtiyaç duyduğu enerji sağlanacak ve gelecekte daha fazla ekonomik iş birliğinin önü açılacak. Bakanlar ayrıca, Irak halkının ülkenin doğal kaynaklarından yararlanmasını sağlamak, istikrarı temin etmek, toplumun çatışma ve DEAŞ şiddetinden kurtulmasını sağlamak, terörün finansmanını önlemek, DEAŞ'ın terör söylemine karşı koyma çabalarını güçlendirmek ve böylece Irak'ın terörle mücadeledeki yeteneklerini geliştirmek için ekonomik reformlar da dahil olmak üzere Irak'ta sivillerin öncülük ettiği çabaların önemini  ele aldılar. Taraflar, tam egemenliğe sahip güvenli ve istikrarlı bir Irak'a desteklerini yinelediler.

Sudan krizi

Sudan'daki savaşla ilgili olarak iki taraf, Sudan'da yakın zamanda patlak veren çatışmalarla ilgili derin endişelerini dile getirdi. KİK'in Suudi Arabistan ve ABD'nin Cidde'de Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında kısa vadeli bir ateşkes anlaşmasını tam olarak uygulamak ve engelsiz insani erişime izin vermek için bir anlaşmaya varmak için yürüttüğü diplomatik çabalara verdiği desteği yinelediler.

Sudan'daki düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulmasını amaçlayan diplomatik çabalara verdikleri desteği yineleyen  taraflar, çatışmayı sona erdirecek askeri bir çözüm olmadığına inandıklarını teyit ederek, Sudan Silahlı Kuvvetleri ve HDK’yi silahlarını susturmaya çağırdı.

Ukrayna'daki savaş

Ukrayna'daki savaşla ilgili ise bakanlar, egemenlik ilkesine ve BM Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygı gösterilmesinin önemini ve herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanma yahut güç kullanma tehdidinden kaçınma yükümlülüğünü yinelediler. Bakanlar, tüm ülkeleri ve uluslararası toplumu, tahıl ve diğer gıda malzemelerinin ihracatını kolaylaştırmanın ve etkilenen ülkelerde gıda güvenliğini desteklemenin yanı sıra barışçıl bir çözüme ulaşma, insani krizi sona erdirme ve mültecileri, yerinden edilmiş kişileri ve Ukrayna'daki savaştan etkilenen diğer kişileri destekleme çabalarını yoğunlaştırmaya çağırdılar.

KİK ile ABD arasında stratejik ortaklık

Bakanlar, KİK ile ABD arasındaki stratejik ortaklık çerçevesinde bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunma yönündeki ortak kararlılıklarını teyit ettiler.

Bakanlar, 13-15 Şubat 2023 tarihleri ​​arasında Riyad'da düzenlenen entegre hava ve füze savunması, deniz güvenliği ve İran ile ilgili ortak çalışma grupları toplantılarının sonuçlarına övgüde bulundu. 9 Mart 2023'te Riyad'da düzenlenen 4’üncü Ticaret ve Yatırım Diyaloğu toplantısının müzakerelerini takdir ettiler. Ortak deniz kuvvetleri çerçevesinde silahlı kuvvetler arasında gerçekleşen ortak askeri tatbikatlara dikkat çektiler. Siber Güvenlik Ortak Çalışma Grubu’nu bu yıl içinde toplamaya karar veren bakanlar, savunma konularını tartışmak için periyodik çalışma gruplarının sürdürülmesinin önemini vurguladılar ve bu yıl içinde entegre hava ve füze savunması ve deniz güvenliği konulu ortak çalışma gruplarının yeni bir oturum turunu düzenlemeye karar verdiler. Bakanlar daha sonra askeri hazırlık, eğitim ve hayati savunma yeteneklerinin transferini düzene sokma konularında çalışma grupları toplama olasılığını görüşecekler.

KİK ülkeleri dışişleri bakanları, KİK ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığın ortak bakanlar toplantısını gerçekleştirdi. Riyad'daki KİK Genel Sekreterlik binasında gerçekleşen toplantıya Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad bin Hamud el-Busaidi başkanlık etti. Toplantıya katılan isimler şöyle: Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Bakanlar Kurulu Üyesi ve Devlet Bakanı Şeyh Şahbut bin Nahyan Âl Nahyan, Bahreyn Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Dr. Şeyh Abdullah bin Ahmed el-Halife, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani, Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Salim Abdullah el-Cabir es-Sabah, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve KİK Genel Sekreteri Casim Muhammad el-Budeyvi.


Suudi Arabistan Veliaht Prens ve Hindistan Başbakanı ortak konuları görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prens ve Hindistan Başbakanı ortak konuları görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, dün Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Telefon görüşmesinde, iki ülke arasındaki stratejik ortaklık kapsamındaki ilişkiler ve işbirliğini çeşitli alanlarda geliştirme yollarının yanı sıra bir dizi ortak endişe konusu ele alındı.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin insan hakları konusundaki baskılara göre hareket etmediğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, ülkelerinin ortaklık ve iş birliğini güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduklarını kaydettiler (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, ülkelerinin ortaklık ve iş birliğini güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduklarını kaydettiler (AFP)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin insan hakları konusundaki baskılara göre hareket etmediğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, ülkelerinin ortaklık ve iş birliğini güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduklarını kaydettiler (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve ABD’li mevkidaşı, ülkelerinin ortaklık ve iş birliğini güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduklarını kaydettiler (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin insan hakları konusundaki baskılara göre hareket etmediğini vurguladı. Aynı zamanda Riyad ile Washington arasında görüş ayrılıkları olduğunu belirtmekle birlikte “Ancak, birlikte çalışmamızı sağlayacak bir mekanizma bulmak için çalışıyoruz. Washington ile ortaklığımız hala güçlü ve geliştirilmesi için geniş bir alan var” dedi. Ayrıca, Suudi Arabistan’ın ABD ile güvenlik ve askeri ilişkilerini geliştirmeye devam ettiğini belirtti.

Prens Faysal bin Ferhan, DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu Bakanlar Toplantısı’nın ardından ABD’li mevkidaşı ile düzenlediği basın toplantısında “Kendi sivil nükleer programımızı geliştirmekte olduğumuz bir sır değil. ABD’nin de bu programa teklif verenlerden biri olmasını çok isteriz” dedi. Öte yandan Çin’in Suudi Arabistan ve bölge ülkeleri için önemli bir ortak olduğunun da altını çizdi.

Başka bir bağlamda Prens Faysal bin Ferhan, ‘İsrail ile normalleşmenin bölge için faydalı olduğunu ancak barışa giden bir yol olmadan ve Filistin sorunu çözülmeden faydasının sınırlı olacağını’ belirtti.

Bölgesel gelişmelerle ilgili olarak, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin Sudan halkının acılarını hafifletmenin yollarını aramak için çalışmaya devam edeceğini yineledi. Bununla birlikte Sudan’daki çatışma taraflarının sorumluluklarını üstlenmesi ve ülkeyi daha fazla yıkıma götürmekten kaçınması gerektiğini de vurguladı ve tarafların ateşkese bağlılıklarının Sudan halkı için bir umut ışığı teşkil ettiğini kaydetti. Öte yandan Suriye hükümetinin ‘uluslararası toplumun endişelerini gidermek için net taahhütlerde bulunduğunu’ söyleyerek hükümetle diyaloğa girilmesinin ‘ülkedeki insani sorunların çözülmesine’ katkı sağlayacağını belirtti.

Terörle mücadeleye gelince, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Afganistan’daki terör örgütleri ile mücadele etmenin ve ‘Afganistan’ın tekrar bu örgütlerin güvenli bir yuvası haline gelmemesini sağlamanın’ önemine dikkat çekti. Bakan ‘uluslararası toplumun başta terör olmak üzere ortak sorunlara karşı mücadeledeki rollerini oynaması gerektiğine’ işaret ederek ‘yargı reformları gerçekleştirip teröristlerden hesap sorarak Suriye ve Irak’ta yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü için uygun ortamı sağlamaya çalışması gerektiğine dikkat çekti.

Zengin ülkeleri, vatandaşlarının çatışma bölgelerinden alınması konusundaki sorumluluklarını üstlenmeye çağıran bakan şu ifadeleri kullandı:

“Bazı zengin ve gelişmiş ülkelerin vatandaşlarını geri almayı reddetmesi ve bu yükü terörden en çok etkilenen ülkelere yüklemesi talihsiz bir durumdur. Suudi Arabistan ise rolünü yerine getirip tüm vatandaşlarını çatışma bölgelerinden geri almaktadır. Düzelmeye ve topluma yeniden entegre olmaya ihtiyacı olanlara yardım etmeye hazırız. Ancak tüm ülkelerin, vatandaşlarının yaptıklarının sorumluluğunu alma, vatandaşlarını geri alma ve sıkıntılı ülkelerin üzerinden bu yükü kaldırma sorumlulukları vardır.”

Toplantıya katılanların ‘radikalizm ve terörizmin hiçbir biçiminin ve kaynağının herhangi bir uyruk, ırk veya din ile ilişkilendirilmemesi ve ırk ayrımcılığına yönelik herhangi bir önlem alınması için bir mazeret olmaması gerektiği’ konusunda hemfikir olduklarını hatırlattı. Bu bağlamda terör örgütleriyle mücadelede Afrika ile çalışmaların devam ettiğini kaydeden bakan, “Önemli bir iş birliği kaynağı olarak Afrika’ya karşı sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz” dedi.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ülkesinin bölgedeki ortaklığı güçlendirmeye ve sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi. Suudi Arabistan’ın DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na yaptığı katkılardan ötürü minnettarlığını dile getirerek Krallık’ın ekonomisini modernize etmek için gösterdiği tarihi ve muazzam çabaları övdü.

Washington’un Yemen’de kalıcı bir ateşkes sağlayıp kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılması amacıyla Suudi Arabistan ile yakın bir şekilde çalıştığını ve İran’ın bölgedeki istikrarı bozan davranışları ile mücadele etmek için bölge ülkeleriyle çalışmaya odaklandığını da sözlerine ekledi. Buna ek olarak, Körfez ülkeleriyle ilişkilerin ABD ve bölge ülkeleri için önemli olduğunu vurguladı.

Sudan’daki duruma ilişkin olarak Blinken, Suudi Arabistan’ın Sudan’da ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması için diplomatik kampanyalara öncülük ettiğini söyledi. Öte yandan Washington, Suriye’nin Arap Birliği’ndeki koltuğuna geri dönmesine izin verme kararına katılmasa da, ‘Beşşar Esed’in uygulamaya bağlı kalması gereken’ konularda ortaklarıyla aynı fikirde.


El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu, ISO Altın Sertifikası aldı

ISO Altın Sertifikası, düzenlenen törenle verildi. (SPA)
ISO Altın Sertifikası, düzenlenen törenle verildi. (SPA)
TT

El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu, ISO Altın Sertifikası aldı

ISO Altın Sertifikası, düzenlenen törenle verildi. (SPA)
ISO Altın Sertifikası, düzenlenen törenle verildi. (SPA)

Suudi Arabistan’daki El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu (RCU), el-Ula Valiliği’nde sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için toplanan veriler ile Dünya Şehir Verileri Konseyi’nden (WCCD) ISO Altın Sertifikası aldı.

Suudi Arabistan’daki El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu (RCU), el-Ula Valiliği’nde sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için toplanan veriler ile Dünya Şehir Verileri Konseyi’nden (WCCD) ISO Altın Sertifikası aldı. Fotoğraf Altı: ISO Altın Sertifikası’nın verilişi vesilesiyle tören düzenlendi. (SPA)  Ula, en son bilgileri paylaşmak için dünyanın dört bir yanındaki 100’den fazla şehirle birlikte Dünya Şehir Verileri Konseyi’ne katıldı. Bu başarı, kentsel ve sosyal gelişimde ISO 37120 standartlarının uygulanması sonucunda elde edildi. Fotoğraf Altı: ISO Altın Sertifikası’nda 19 sektörü kapsayan 104 gösterge bulunuyor. (SPA) Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre sürdürülebilir ve sorumlu kalkınma çerçevesinde yaşam kalitesinin sürekli olarak iyileştirilmesini içeren küresel sertifikasyon, Dünya Şehir Verileri Konseyi tarafından uygulanan ölçüm projeleri sonucu veriliyor. Bu veriler, altyapı ve sosyal kalkınmanın büyük ölçekte desteklenmesine katkıda bulunacak şekilde etkili karar vermeye olanak tanıyor.
ISO Altın Sertifikası’nın verilişi vesilesiyle tören düzenlendi. (SPA)

Ula, en son bilgileri paylaşmak için dünyanın dört bir yanındaki 100’den fazla şehirle birlikte Dünya Şehir Verileri Konseyi’ne katıldı.

Bu başarı, kentsel ve sosyal gelişimde ISO 37120 standartlarının uygulanması sonucunda elde edildi.

Fotoğraf Altı: ISO Altın Sertifikası’nda 19 sektörü kapsayan 104 gösterge bulunuyor. (SPA)
ISO Altın Sertifikası’nda 19 sektörü kapsayan 104 gösterge bulunuyor. (SPA)

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre sürdürülebilir ve sorumlu kalkınma çerçevesinde yaşam kalitesinin sürekli olarak iyileştirilmesini içeren küresel sertifikasyon, Dünya Şehir Verileri Konseyi tarafından uygulanan ölçüm projeleri sonucu veriliyor.

Bu veriler, altyapı ve sosyal kalkınmanın büyük ölçekte desteklenmesine katkıda bulunacak şekilde etkili karar vermeye olanak tanıyor.


DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısı başkent Riyad’da başladı

Suudi dışişleri bakanı ve Amerikalı mevkidaşı görüşmede (AP)
Suudi dışişleri bakanı ve Amerikalı mevkidaşı görüşmede (AP)
TT

DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısı başkent Riyad’da başladı

Suudi dışişleri bakanı ve Amerikalı mevkidaşı görüşmede (AP)
Suudi dışişleri bakanı ve Amerikalı mevkidaşı görüşmede (AP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nu desteklemeye devam edeceğini, ayrıca DEAŞ ve tüm uzantılarını ortadan kaldırmak ve finansman kaynaklarını kurutmak için çabalarını sürdüreceğini söyledi.

Prens Faysal, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in de katılımıyla Riyad’da düzenlenen DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın DEAŞ’ı nerede olursa olsun takip etmek için her türlü çabayı göstereceğini vurguladı.

Suudi Dışişleri Bakanı konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;

“Güvenlik ve istikrara giden yolun, terörle mücadele ve radikal ideolojiye karşı ortak çabaların sürdürülmesini gerektirdiğine inanıyoruz. Örgütün planlarını uygulamak için topraklarını kullandığı Suriye ve Irak gibi ülkelerin istikrarını önemsiyor ve Irak’ın örgütü yok etme yönündeki kararlı çabalarını takdir ediyoruz.”

Prens Faysal, “Örgütün yeni unsurlar elde etmek için kullanabileceği her türlü fırsatı engellemek için hepimiz çalışmalıyız” dedi.

Suudi Bakan ayrıca, DEAŞ ve radikal gruplar tarafından istismar edilebilecek, dini semboller ve kutsallıklara hakaret eden her şeyle, kasıtlı provokatif eylemlerle, güvenlik ve istikrarı bozan tüm uygulamalarla mücadeleye odaklanma çağrısında bulundu.

Ülkesinin ABD, Fas, İtalya ve Nijer ile birlikte koalisyonun Afrika odak grubuna başkanlık edeceğini duyuran Prens Faysal, Afganistan’daki örgüte karşı koymak için bir odak grubu kurma hareketini de memnuniyetle karşıladı.

Öte yandan Suudi Arabistan'ın DEAŞ karşıtı çabalar kapsamında Afganistan'da DEAŞ/H terör örgütüne karşı odak grubu kurulması yönelimini memnuniyetle karşıladığı kaydedildi.

ABD Dışişleri Bakanı’ndan açıklama

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suudi Arabistan'da düzenlenen DEAŞ'la Mücadele Küresel Koalisyonu toplantısında, "DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmasını engellemeye odaklanmalıyız." dedi.

Resmi ziyaret kapsamında Riyad'da bulunan Blinken, DEAŞ'la Mücadele Küresel Koalisyonu toplantısında bir konuşma yaptı.

Blinken, konuşmasında, "Aşırıcılar, yeniden saldırılar yapmak için fırsat kolluyor. DEAŞ'ın hedefi olan ülkelerde istikrarı sağlamak için koyduğumuz hedeflere bağlı kalmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Antony Blinken, Twitter'dan yaptığı paylaşımda da "ABD ve DEAŞ'la Mücadele Küresel Koalisyonu'nun 86 üyesi, aşırıcılara ve terörün yeniden ortaya çıkmasına karşı mücadeleye devam edecektir. DEAŞ'ı, Suriye ve Irak'ta sahada yendik, yeniden ortaya çıkmasını engellemeye odaklanmalıyız." ifadesini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, başka bir gönderisinde ise "Batı Afrika'daki ülkelerden mevkidaşlarımla verimli bir görüşme yaptık. Bölgedeki diplomatik ve güvenlik ortaklığımız, terör ve güvensizlikle mücadele için çok değerli." görüşünü paylaştı.

Suriye ve Irak'ta DEAŞ'tan kurtarılan bölge için yaklaşık 150 milyon dolarlık yardım

Suriye ve Irak'ta, DEAŞ'tan temizlenen bölgelerin istikrarının önemine vurgu yapan Blinken, burası için "İstikrarı Sağlama Taahhüdü" isimli bir fon geliştirildiğini anımsattı.

Blinken, "Bu fon için hedefimiz 601 milyon doların üzerinde. Bugün ABD'nin bu fona 148,8 milyon dolar taahhüdünü duyuruyorum. Bu destek, Suriye ve Iraklıların kendi belirledikleri kritik ihtiyaçlarını karşılayacak, DEAŞ tarafından istismar edilen güvenlik açıklarını ve yerel ihtiyaçlardaki açığı kapatacak." düşüncesini dile getirdi.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Riyad nerede olursa olsun DEAŞ’ın peşine düşecek

Prens Faysal bin Ferhan ve Antony Blinken bugün Riyad’da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
Prens Faysal bin Ferhan ve Antony Blinken bugün Riyad’da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Riyad nerede olursa olsun DEAŞ’ın peşine düşecek

Prens Faysal bin Ferhan ve Antony Blinken bugün Riyad’da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)
Prens Faysal bin Ferhan ve Antony Blinken bugün Riyad’da düzenlenen ortak basın toplantısında (Reuters)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nu desteklemeye devam edeceğini, ayrıca DEAŞ ve tüm uzantılarını ortadan kaldırmak ve finansman kaynaklarını kurutmak için çabalarını sürdüreceğini söyledi.

Prens Faysal, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in de katılımıyla Riyad’da düzenlenen DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu toplantısında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın DEAŞ’ı nerede olursa olsun takip etmek için her türlü çabayı göstereceğini vurguladı.

Suudi Dışişleri Bakanı konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;

“Güvenlik ve istikrara giden yolun, terörle mücadele ve radikal ideolojiye karşı ortak çabaların sürdürülmesini gerektirdiğine inanıyoruz. Örgütün planlarını uygulamak için topraklarını kullandığı Suriye ve Irak gibi ülkelerin istikrarını önemsiyor ve Irak’ın örgütü yok etme yönündeki kararlı çabalarını takdir ediyoruz.”

Prens Faysal, “Örgütün yeni unsurlar elde etmek için kullanabileceği her türlü fırsatı engellemek için hepimiz çalışmalıyız” dedi.

Suudi Bakan ayrıca, DEAŞ ve radikal gruplar tarafından istismar edilebilecek, dini semboller ve kutsallıklara hakaret eden her şeyle, kasıtlı provokatif eylemlerle, güvenlik ve istikrarı bozan tüm uygulamalarla mücadeleye odaklanma çağrısında bulundu.

Ülkesinin ABD, Fas, İtalya ve Nijer ile birlikte koalisyonun Afrika odak grubuna başkanlık edeceğini duyuran Prens Faysal, Afganistan’daki örgüte karşı koymak için bir odak grubu kurma hareketini de memnuniyetle karşıladı.

Eylül 2014’te kurulan, 85 ülkenin üye olduğu DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu, örgütü zayıflatma ve nihayetinde yenmeyi hedefliyor.


Suudi Arabistan ve ABD Dışişleri Bakanları ikili iş birliğini görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve ABD Dışişleri Bakanları ikili iş birliğini görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, başkent Riyad’da ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmeleri ve bu konuda yürütülen çabaları görüştü.

Prens Ferhan ve Blinken, Körfez İş Birliği Konseyi (KİK) ve ABD’nin bakanlar toplantısının oturum arasında yaptıkları görüşmede, ABD-Körfez ilişkilerini çeşitli alanlarda güçlendirme yollarını ele aldı.

FOTO: Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in görüşmesinden bir kesit (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in görüşmesinden bir kesit (SPA)

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığı habere göre iki bakan ayrıca, Suudi Arabistan ile ABD arasındaki stratejik ortaklığın boyutlarını ve çeşitli alanlarda iş birliğini geliştirme yollarını da gözden geçirdi.