İklim değişikliği Arap coğrafyasını etkiliyor: Fas’ta kuraklık, Körfez’de şiddetli yağmur

Uzmanlar bu karışıklığı Şarku’l Avsat’a açıkladı

Suudi Arabistan’ın Cidde kenti geçen hafta şiddetli yağışlara tanık oldu (SPA)
Suudi Arabistan’ın Cidde kenti geçen hafta şiddetli yağışlara tanık oldu (SPA)
TT

İklim değişikliği Arap coğrafyasını etkiliyor: Fas’ta kuraklık, Körfez’de şiddetli yağmur

Suudi Arabistan’ın Cidde kenti geçen hafta şiddetli yağışlara tanık oldu (SPA)
Suudi Arabistan’ın Cidde kenti geçen hafta şiddetli yağışlara tanık oldu (SPA)

Kuzey Afrika ülkelerinin kuraklık yaşadığı bir dönemde, dünyanın en kurak bölgelerinden sayılan Körfez ülkeleri geçtiğimiz günlerde şiddetli yağışlara tanık oldu. Bu iki durum iklim değişikliğinin etkileri olarak yorumlanırken vatandaşlar ise zor anlar yaşadıklarını ifade etti.
Şarku’l Avsat’a açıklama yapan uzmanlar, Basra Körfezi’nden Kuzey Afrika ülkelerine kadar olan bölgeyi karakterize eden temel özelliğin kuraklık olduğunu belirtti.
3 Körfez ülkesi Cuma günü, (Suudi Arabistan’ın kuzey ve batı dağlık bölgelerinin bir kısmı, Kuveyt’in başkenti ve Irak’ın bazı güney ve doğu bölgeleri) sağanak yağışlara ve su baskınlarına tanık oldu.
Buna karşılık, geçen yıl Fas’ta yaşanan kuraklık hala devam ediyor. Bu durum Fas Kralı 6. Muhammed’i bu yıl 2’inci olan yağmur duasına çıkma çağrısı yapmaya mecbur bıraktı. Geçtiğimiz Şubat ayında düzenlenen yağmur duası Çarşamba günü tekrar yapıldı.
Almanya Bonn Üniversitesi’nde iklim değişikliği araştırmacısı olarak görev yapan Mahmud Nadi Şarku’l Avsat’a, “Körfez’de olağanüstü ve beklenmedik yağmurların yağması, iklim değişikliğinin öne çıkan özelliklerinden birisi” dedi. Nadi, insan davranışlarının çevresel dengeyi olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu, bazı bölgelerdeki yoğun yağışları kuraklık sorununa bir çare olarak görmüyor. Kurum, internet sitesinden yaptığı açıklamada, “Şiddetli bir yağmur dalgası geçici bir rahatlama sağlasa bile kuraklığı ortadan kaldırmaz” ifadelerine yer verdi. İdeal yağmurun ise birkaç ay boyunca toprağı besleyecek ve suyu yeraltına stoklayacak olan orta şiddetli yağmur olduğu belirtildi.
İtalya Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitisü’nde görev yapan Ahmed Eyüp Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “İdeal yağış yerine, Körfez’de olduğu gibi kısa sürede şiddetli yağışlara veya hiç yağmur yağmamasına tanık oluyoruz. Fas örneğinde olduğu gibi her 2 durumda kuraklığın devam ettiğinin işaretidir” dedi.
Arap Çevre Uzmanları Birliği Genel Sekreteri Mecdi Allam ise, dünyanın ılımlı yağış modeline veda etme eşiğinde olduğunu düşünüyor.
3 uzman, yeni iklim koşullarıyla başa çıkmak için çözümler sunarken, Mahmud Nadi iklim adaptasyon mekanizmalarının etkinleştirilmesi gerekliliğini ifade etti. Ahmed Eyüp, şiddetli yağmur dalgalarını depolayabilmek için altyapının geliştirilmesi çağrısında bulundu. Mecdi Allam ise, ülkelerin iklim değişikliği ile başa çıkmalarını ve buna hazırlanmalarını sağlayan erken tahmin uyarı sistemleri vurgusunda bulundu.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz