Abu Dabi Barış Forumu: Savaş’a karşı savaş

Abu Dabi Barış Forumu: Savaş’a karşı savaş
TT

Abu Dabi Barış Forumu: Savaş’a karşı savaş

Abu Dabi Barış Forumu: Savaş’a karşı savaş

Ahmed Müslimani
Abu Dabi Barış Forumu'nun bu yılki 2022 teması; “Savaşın ve Barışın Küreselleşmesi” oldukça başarılıydı. ABD Başkanı Barack Obama'nın Birleşmiş Milletler'deki konuşmalarından birinde alıntıladığı Şeyh Abdullah bin Biyye’nin altın sözleriyle özetlenen tüm projesini ifade eden bir slogandır: “Savaşa karşı savaş ilan edilmeli ki barışta barış sağlansın.”
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Hoşgörü Bakanı Sayın Şeyh Neyhan bin Mübarek Al Nayhan ve Abu Dabi Barış Forumu Başkanı Şeyh Abdullah bin Biyye’nin sözleri aynı konuşmada iki ayrı dilde ifade edildi. Bu, Diyalog, hoşgörü, karşılıklı saygı ve barış değerlerinin teşvik edilmesinin yanı sıra şiddet ve radikalizmle mücadele, dünyamızı ve medeniyetimizin geleceğini tehdit eden savaşları durdurma söylemidir.
Şeyh Abdullah bin Biyye’nin özellikle ulus devletin İslami meşruiyet kazanmasında ve radikalizm yanlılarının İslam devletlerinin ortadan kaldırılmasının ve Hilafet adı altında tek bir merkezi devletin kurulmasının kaçınılmaz olduğu tezini çürütmesine her zaman hayran olmuşumdur. Bu tezler, İslam dünyasında ve yüzyıllar boyunca sayısız kanın beslendiği temel olmuştur.
Elbette Müslüman Kardeşler'in, El Kaide ve DEAŞ örgütlerinin ve Taliban'dan Boko Haram'a kadar onlardan ortaya çıkan tüm versiyonlarının projesinin devletin ortadan kaldırılması ve Hilafetin kurulması olması şaşırtıcı değil.
DEAŞ görülmemiş bir vahşetle binlerce kişiyi katletti. El Kaide geniş coğrafyalarda birçok suç işledi ve hepsinin sloganı: ‘Hilafete giden yol!’ şeklindeydi.
Şeyh Abdullah bin Biyye, “İslam birliği bazılarının gözünde tüterken, bazıları için kaygı kaynağıdır. İslam, adalet ve iyilik değerlerinin merkeziliğine dayanmaktadır: ‘Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız. Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.’ Birlik, tüm Müslümanların tek bir siyasi varlık içinde olduğu anlamına gelmez. Ulusal devlet meşrudur, İslam tek bir oluşum için savaşmayı yasaklar, Müslümanların kanı, parası ve namusu haramdır. Radikallerin taşıdığı hilafet bayrağı hayali bir bayraktır, yasal dayanaklara dayanmaz. Hilafet Devleti bağlayıcı olmayan bir yönetim şeklidir. Ulusal devletin meşruiyetini ortadan kaldırmak caiz değildir. Hz. Peygamber (sav) döneminde Müslüman bir hükümdarın başkanlığında başka bir devlet daha vardı.  İslam'ı benimseyen Necaşi'ydi. Hz. Peygamber onu orada Habeşistan'da saltanatında bıraktı. Hicret etmesini ve onunla gelmesini emretmedi. Alimlerimiz bunun ötesine geçip kitaplarının cenazeler bölümünde bahsetmişler. Allah, Necaşi'nin ölümünü Peygamberine bildirdiğinde Hz. Peygamber, ayağa kalkıp onun için dört tekbir getirmişti. Hilafet Devleti bir hayaldir ve onun uğruna canların öldürülmesinin hiçbir hukuki gerekçesi yoktur” dedi.
Bugün dünya benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya… ABD Başkanı Joe Biden bile kıyamet savaşından ve dünyanın sonundan bahsetti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, dünyanın sona her zamankinden daha yakın olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Abu Dabi Barış Forumu Konferansının bu yılki mesajı: “Bazıları savaşın küreselleşmesini isterken, biz barışın evrenselliği için çalışıyoruz” oldu.



Hindistan Başbakanı, Suudi Arabistan'a resmi ziyarette bulunmak üzere Cidde'ye geldi

Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)
Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)
TT

Hindistan Başbakanı, Suudi Arabistan'a resmi ziyarette bulunmak üzere Cidde'ye geldi

Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)
Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve beraberindeki heyet Suudi Arabistan'a resmi bir ziyarette bulunmak üzere bugün Cidde'ye geldi.

Heyet, Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı'nda Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Ticaret Bakanı Dr. Macid el-Kasabi, Cidde Valisi Salih bin Ali et-Turki, Mekke Polis Müdürü Tümgeneral Salih el-Cabiri, Suudi Arabistan'ın Hindistan Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Ahmed el-Ahmeri, Hindistan'ın Suudi Arabistan Büyükelçisi Dr. Suheyl İcaz Han ve Mekke Bölgesi Kraliyet Protokol Müdürü Ahmed Abdullah bin Zafer tarafından karşılandı.

sxadfrgty
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Suudi Arabistan'a resmi bir ziyarette bulunmak üzere beraberindeki heyetle birlikte Cidde'ye geldi. (SPA)

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkesi ile Ortadoğu ve Avrupa arasında 2023 yılında başlatılan Ekonomik Koridor'un ‘gelecek yüzyıllar boyunca her türlü bağlantının geleceğini şekillendireceğini ve ticaret ve büyüme için ana katalizör olacağını’ söyledi. Koridoru, gelecek nesillere fayda sağlayacak olan 21. yüzyılın yeni İpek Yolu olarak tanımladı.

Modi bugün Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile ticaret, yatırım ve enerji ilişkilerini görüşmek üzere Suudi Arabistan'a yapacağı üçüncü ziyaret öncesinde Arab News'e verdiği demeçte, “Suudi Arabistan, Hindistan'ın en önemli ortaklarından biri, güvenilir bir dost ve stratejik bir müttefiktir. Stratejik Ortaklık Konseyi iki ülkenin asırlık ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu ve başlangıcından bu yana iş birlikleri çeşitli alanlarda genişledi. Hindistan, halkının ve tüm dünyanın yararına barış, ilerleme ve refahın temellerini atmak için Suudi Arabistan'la birlikte çalışacaktır” ifadelerini kullandı.

Modi, Krallığı bölgesel istikrar için olumlu bir güç olarak gördüğünü belirterek, ‘Suudi Arabistan’ın bölgesel barış ve istikrarın korunmasına ilgi duyduğunu’ vurguladı.

sadfrgt
Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)

Hintli şirketlerin ve Suudi sanayisinin iki ülke arasındaki bağları güçlendirmek için çalıştığını ve bunun da yatırım ortaklıklarının güçlenmesine katkıda bulunduğunu kaydeden Modi, “Özellikle tarım ve gübre alanlarında ticaret kaynaklarını çeşitlendirme çabaları sonuç verdi. Enerji, ekonomik ortaklığımızın önemli bir ayağı oldu. Petrol rafinerileri ve petrokimya alanında ortak projeler uygulanabilir ve gelecekteki enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikçi çözümler bulmak için çalışılabilir” şeklinde konuştu.