Radikal sağcı Ben-Gvir'le İsrail Genelkurmay Başkanı Kochavi karşı karşıya: "Hiçbir siyasetçi işimize karışamaz"

Solcu aktiviste saldıran İsrail askerine hapis cezası verilmesiyle başlayan tartışmaya Binyamin Netanyahu da dahil oldu

Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girerek gündem olmuştu (Reuters)
Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girerek gündem olmuştu (Reuters)
TT

Radikal sağcı Ben-Gvir'le İsrail Genelkurmay Başkanı Kochavi karşı karşıya: "Hiçbir siyasetçi işimize karışamaz"

Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girerek gündem olmuştu (Reuters)
Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girerek gündem olmuştu (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, bir solcu aktiviste saldıran askerin cezalandırılmasını eleştiren müstakbel Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'e çıkışarak, "Hiçbir siyasetçi işimize karışamaz" dedi.
Radikal sağcı Ben-Gvir, Aviran Alfasi adlı askerin ailesiyle salı günü yaptığı görüşmeden sonraki açıklamasında, "Genelkurmay Başkanı ve ordu yönetimini kararını bir daha değerlendirmeye çağırıyorum. Anarşistler gelip bizim kahraman askerlerimize küfür edip, tükürüp, saldıramaz" dedi.
Kochavi ise çarşamba günü yaptığı açıklamada Ben-Gvir'e çıkışarak, "İster sağcı ister solcu olsun, hiçbir siyasetçinin işimize müdahale etmesine izin vermeyiz" ifadelerini kullandı.
Ben-Gvir ise niyetinin ceza kararına karışmak olmadığını fakat politikanın değişmesi gerektiğini söyledi.
Alfasi'nin, 25 Kasım'da El Halil şehrinde kimliği açıklanmayan bir solcu aktivisti yere yatırıp suratına yumruk attığı anların görüntüsü sosyal medyada tepki toplamıştı. Diğer bir askerin de "Ben-Gvir düzeni sağlayacak, bunu hakketiniz" dediği duyulmuştu.
Öte yandan Filistinlilere karşı ırkçı söylemleriyle bilinen milletvekili ve Otzma Yehudi (Yahudi Gücü) partisi lideri Ben-Gvir ve Kochavi arasındaki tartışmaya, Binyamin Netanyahu da dahil oldu.
İsrail'de hükümeti kurmakla görevlendirilen sağcı Likud Partisi lideri Netanyahu, çarşamba günü Twitter'dan yaptığı açıklamada "İsrail Savunma Kuvvetleri halkın ordusudur. Sağ ve sol görüşten herkesi orduyu siyasi tartışmaların dışında tutmaya davet ediyorum" ifadelerine yer verdi.

1 Kasım'da yapılan genel seçimlerde eski başbakan ve muhalefet lideri Netanyahu'nun başını çektiği sağ blok 120 sandalyeli Meclis'e 64 milletvekili göndererek açık bir zafer kazanmıştı.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 13 Kasım'da Netanyahu'yu hükümeti kurmakla görevlendirmişti.
Sağ blok dini partilerden Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği'yle seçimlerde oylarını ciddi şekilde artıran radikal sağcı Dini Siyonizm ve Yahudi Gücü partilerinden oluşuyor.
Netanyahu'nun Ben-Gvir'in Ulusal Güvenlik Bakanı olmasına onay vermesi tepki toplamıştı. Ulusal Güvenlik Bakanlığı'na işgal altındaki Filistin topraklarında görev yapan 2 bin kişilik "Sınır Polisi"nin bağlanacağı da bildirilmişti.
İsrail'de yasaklanan Kahanecilik akımından gelen siyasetçinin onay almasını eleştiren eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot, kararı "acı bir şaka" diye nitelemişti.
Netanyahu, koalisyondaki radikal sağcı partilerin yarattığı endişeye karışılık, "İsrail, Talmud Yasaları'na göre yönetilmeyecek. Kanun ülkesi olmaya devam edeceğiz" demişti.
Independent Türkçe, Haaretz, Jerusalem Post



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.