Elon Musk geldi, onlar gitti: Twitter'ı terk eden ünlüler

"Genel af" ilanının ardından 12 bine yakın hesap tekrar açıldı

Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk, Twitter'ı 44 milyar dolara satın almıştı (Reuters)
Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk, Twitter'ı 44 milyar dolara satın almıştı (Reuters)
TT

Elon Musk geldi, onlar gitti: Twitter'ı terk eden ünlüler

Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk, Twitter'ı 44 milyar dolara satın almıştı (Reuters)
Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk, Twitter'ı 44 milyar dolara satın almıştı (Reuters)

Son dönemde gündeme oturan Twitter ünlüleri kaybediyor. Yıldız isimler, Elon Musk'ın satın almasından sonra sosyal medya platformunu terk ediyor.
Filistin asıllı Amerikalı model Gigi Hadid, Twitter hesabını kapattığını 5 Kasım'da bildirdi.
"Twitter gittikçe daha fazla nefret ve bağnazlık çukuru haline geliyor. Parçası olmak istediğim bir yer değil" diyen Hadid, bu durumun uzun süredir yaşandığını ancak yeni yönetimle arttığını savundu.
Hadid, Twitter'daki hayranlarından özür diledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada kalamam. Twitter ne kimse için güvenli bir yer ne de zarardan çok yarar sağlayacak bir sosyal platform."
Dünyaca ünlü oyuncu Jim Carrey, geçen ayın sonunda attığı tweet'le platformdan ayrıldığını duyurdu.

 "Hepinizi çok seviyorum" ifadesini kullanan Carrey tweet'in yanı sıra arkadaşı ve yönetmen Jimmy Hayward'la hazırladığı bir çizgi filmi paylaştı.
ABD'li şarkıcı ve DJ Moby, son paylaşımını 29 Kasım'da yaptı. Moby, Musk'ın antisemitik mim ve sahte haber paylaştığını söyledi:
"Bu benim son tweet'im.. Twitter ırkçılık, antisemitizm, dezenformasyon ve ahmak alternatif sağ nefretin çöplüğü haline geldi. Gitme zamanı."

Ünlü müzik grubu The White Stripes'ın vokalist ve gitaristi olan Jack White, teknoloji milyarderinin "çok ileri gittiğini" savundu. White, 30 Kasım'da Instagram'da yaptığı açıklamada eski ABD Başkanı Donald Trump'ın hesabının açılmasını eleştirildi. 
Hollywood yıldızı Amber Heard'ün hesabı 1 Kasım'da kapatıldı. Musk'la bir sene süren ilişki yaşayan oyuncu, Twitter'dan ayrılışıyla ilgili bir açıklama yapmadı.
The Mandalorian'ın yıldızı Pedro Pascal da iki hafta önce açıklama yapmadan hesabını kapattı.
ABD'li oyuncu ve komedyen Whoopi Goldberg, The Wire'ın yaratıcısı David Simon, ünlü yapımcı Shonda Rhimes, popçu Sara Bareilles, R&B şarkıcısı Toni Braxton, aktörler Ken Olin ve David Dastmalchian da platforma veda eden ünlüler arasında.

12 bin hesap tekrar açıldı
Twitter'ın yeni patronu, platformdaki yasaklı hesaplar için "genel af" çıkarılacağını 25 Kasım'da duyurmuştu. Silikon Vadisi'nden haberler geçen Platformer, 62 bin yasaklı hesabın tekrar açılacağını öne sürmüştü.
Yazılımcı Travis Brown ise 30 Kasım itibarıyla yaklaşık 12 bin hesabın engelinin kaldırıldığını kaydetti. NBC kanalı, açılan hesapların bazılarının QAnon'la ilişkili olduğunu bildirdi.
ABD'de beyazların üstünlüğünü savunan aşırı sağcı Daily Stormer sitesinin kurucusu Andrew Anglin de ikinci şans verilen kişiler arasında.
Ünlü rapçi Kanye West'in 20 Kasım'da açılan hesabıysa platformun kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle iki gün önce tekrar askıya alındı.
Independent Türkçe, Vulture, Gizmodo, Parade, NBC



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research