Suriye’de füzeler, temas hatlarındaki çiftliklerde zeytin hasadını engelliyor

Beyaz Miğferler’in ‘cephaneleri kaldırma ve çiftçileri Suriye’nin kuzeybatısındaki çiftliklerinde çalışabilmeleri için tehlikeler konusunda eğitme’ çalışmaları sürüyor.
Beyaz Miğferler’in ‘cephaneleri kaldırma ve çiftçileri Suriye’nin kuzeybatısındaki çiftliklerinde çalışabilmeleri için tehlikeler konusunda eğitme’ çalışmaları sürüyor.
TT

Suriye’de füzeler, temas hatlarındaki çiftliklerde zeytin hasadını engelliyor

Beyaz Miğferler’in ‘cephaneleri kaldırma ve çiftçileri Suriye’nin kuzeybatısındaki çiftliklerinde çalışabilmeleri için tehlikeler konusunda eğitme’ çalışmaları sürüyor.
Beyaz Miğferler’in ‘cephaneleri kaldırma ve çiftçileri Suriye’nin kuzeybatısındaki çiftliklerinde çalışabilmeleri için tehlikeler konusunda eğitme’ çalışmaları sürüyor.

İdlib’in güneyindeki Zaviye Dağı ve Halep’in batı kırsalında muhalif gruplar ile Suriye rejimi güçleri ve onları destekleyen milisler arasındaki temas hatlarına yakın bölgelerde çiftçiler, kasabalarının ve çiftliklerinin sürekli bombardımana tutulması ve füzelerle hedef alınması nedeniyle zor amanlar yaşıyor. Eski çatışmalar sırasında tarlalarına döşenen mayınların oluşturduğu tehlikenin yanı sıra tek geçim kaynakları olan yüzlerce hektarlık zeytin ağacından bu yıl hasat yapamayacaklarından endişe duyuyorlar.  Rejim güçlerine ve İranlı milislere yönelik gelişmiş top mermileri ve füzelerle yapılan bombardıman, zeytin ağaçları da dahil mevsimlik tarım, çiftçilik ve meyvecilikle geçinen sivillerin yaşamları için tehdit oluşturuyor. Aktivistlere ve yerel insani yardım kuruluşlarına göre son dönemde onlarca çiftçi çiftliklerinde çalışırken öldü, onlarcası da yaralandı.
İdlib’in 30 km güneyindeki el-Fatira kasabasından Ebu Halil (65 yaşında), ulaşamadığı ve bir aydır zeytin hasat mevsiminde olmalarına  rağmen 200’den fazla zeytin ağacının meyvelerini toplayamadığı çiftliğine üzüntü ve endişeyle uzaktan bakıyor. Öyle ki söz konusu çiftlik, temas hattına yakın, Suriye rejim güçleri tarafından gözetleniyor ve kendisinin, oğullarının ve işçilerinin çiftlikte çalıştığı zaman top mermileriyle hedef alınıyor.
Ebu Halil duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Ü yıldır bu durumdayız. Rejim güçlerinin askeri bölgelerine yakınlıkları ve çiftliklerin yakınındaki herhangi bir hareketliliğin hedef alınması nedeniyle her yıl zeytin ağaçlarımızın bulunduğu tarlalara güçlükle ulaşıp meyvelerini hasat edebiliyoruz. Zeytin veya yağ üretim hacmi açısından, sezonun hasadının gecikmesi nedeniyle çoğu zaman büyük mali kayıplar yaşıyoruz. Durumun ciddiyeti ve çiftçilerin kasıtlı olarak bombalanması nedeniyle işlerin masrafları ikiye katlanıyor. Bu bile onlarca yıldır temel ve tek geçim kaynağımız olan mevsimlik hasat için başlı başına bir risk. Ayrıca başka bir geçim kaynağımız yok.”
Ebu Halil, çiftçilerin ve cephe hatlarına yakın çiftlik sahiplerinin artık geçimlerini karşılamak için rejim güçlerinin takibini zorlaştıran yoğun sis altında zeytin hasatlarını sağlayacak tek fırsatı beklediklerini vurguladı. Ebu Halil’e göre bu süre zarfında çiftçiler bir yandan rejim güçlerinin duyacağı sesler çıkartmadan zeytinleri hasat etmeye çalışıyor, diğer yandan da rastgele hedef alınacaklarından korkuyorlar.
İdlib’in güneyindeki Zaviye Dağı’na bağlı Kansafra köyü sakini Heysem el-Hasan (58 yaşında), bu yıl Hazarin köyü yakınlarında askeri bölgeye bakan çiftliğindeki zeytin ağaçlarının hasadını yapamamaktan endişe duyduğunu dile getirdi. Öyle ki alan, çiftlikler içinde hareket eden herkesi hedef alabilen güdümlü bir füze üssü ile güçlendirilmiş durumda.
Heysem el-Hasan, “Bu füzelerin İdlib’in güneyindeki Zaviye Dağı’nda temas hattı boyunca konuşlandırılması, yüzlerce çiftçiyi çiftliklerine erişimden ve bu yıl hasat yapmaktan mahrum bırakabilir” diyerek zeytin hasadının Zaviye Dağı’ndaki köy ve kasabaların sakinleri için ilk ve neredeyse tek geçim kaynağı olduğuna dikkat çekti.
Suriye rejim güçleri ve İranlı milislerinin İdlib kırsalındaki çiftlikleri kasıtlı olarak bombalaması, çiftçilerin başta zeytin, kiraz, incir ve mahlep olmak üzere ağaçlarla ilgilenmesini imkansız kılıyor. Bu durum, kasıtlı hava saldırıları nedeniyle binlerce ağacın ölümüne ve çok sayıda çiftliğin tahrip olmasına yol açtı.
Diğer yandan Suriye Sivil Savunma Örgütü Beyaz Miğferler, geçen perşembe günü yayınladığı raporda şu ifadelere yer verdi:
 “Rejim güçleri ve Rusya, başta çiftçiler olmak üzere sivilleri güdümlü füzelerle hedef alan sistematik bir politika izliyor. Ayrıca olabildiğince çok kişinin mağdur olması ve tarım arazilerinde çalışmaktan mahrum olmaları amaçlanıyor. Bu saldırılar, hasat mevsimlerinde açıkça artıyor ve temas hatlarına yakın ve açıkta kalan alanlarda yoğunlaşıyor. Rejim güçleri ve Rusya tarafından bu yılın başından geçen perşembe gününe kadar yapılan füze saldırılarının sayısı 27’ye ulaştı. Suriye’nin kuzeybatısında siviller hedef alındı. Bir çocuk ve bir kadın da dahil 10 sivil öldü. 11’i çocuk ve üçü kadın olmak üzere 36 kişi de yaralandı.”



Süveyda çatışmaları: Suriye’deki istikrarın kırılganlığını gösteriyor

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre Süveyda'daki şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi yerinden oldu (Reuters)
Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre Süveyda'daki şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi yerinden oldu (Reuters)
TT

Süveyda çatışmaları: Suriye’deki istikrarın kırılganlığını gösteriyor

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre Süveyda'daki şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi yerinden oldu (Reuters)
Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre Süveyda'daki şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi yerinden oldu (Reuters)

Suriye'de Süveyda şehrindeki saldırıların yankısı sürüyor. 

Washington Post'un (WP) haberinde, saldırıların “ülkenin istikrarının kırılganlığını” gözler önüne serdiği belirtiliyor. 

Reuters'ın görgü tanıklarından aktardığına göre Süveyda'daki Bedevi aşiretlerle Dürzi grupların çatışmaları 13 Temmuz'da karşılıklı adam kaçırma olaylarıyla başlamıştı. Yaklaşık bir hafta süren ve ateşkesle sonuçlanan çatışmalarda, Şam yönetimine bağlı silahlı birlikler, gerginliğin durdurulması amacıyla bölgeye gönderilmişti. 

Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre Süveyda'daki olaylarda en az 1400 kişi yaşamını yitirdi. 

Bazı görgü tanıkları, sivillere saldıran kişilerin kamuflaj giydiğini söylemişti ancak bunların militan mı yoksa Şam'a bağlı askerler mi olduğu net bilinmiyor. 

WP'nin irtibata geçtiği Bedevilerden Saud el-Vadi, Dürzilerle çatışmalara dair “Onlar öldürdü, biz de öldürdük. Aramızda kan var” diyor.

Dürzi yurttaş Mazen Alaaddin ise Şam'a bağlı güvenlik güçleriyle Sünni aşiretlerin ortak saldırılar düzenlediğini öne sürüyor. Alaaddin, kardeşinin öldürüldüğünü ve cesedinin yakındaki bir köprünün altına atıldığını savunuyor.

Şam yönetimi, İsrail'in Süveyda'daki Dürzileri kışkırtarak çatışmaları körüklediğini iddia ediyor. Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeyban, 31 Ağustos'ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Tel Aviv'in "iç savaşı yeniden alevlendirmek isteyebileceğini" söylemişti.

Diğer yandan askeri kamuflajlı bir grubun, Süveyda Ulusal Hastanesi'ni basarak sağlık çalışanlarını dövüp öldürdüğü görüntüler de gündem olmuştu. 16 Temmuz'da yaşanan olayın dün ortaya çıkan görüntüleri, New York Times tarafından doğrulanmıştı. Videoda askeri kamuflajlı bir kişinin, kendisine direnen sağlık görevlisini öldürdüğü görülüyor. 

Şam yönetimi, saldırıları kınayarak görüntülerle ilgili işlem başlatılacağını duyurdu. Ayrıca Suriye Adalet Bakanlığı, Süveyda'daki olayların sebeplerini incelemek üzere özel bir komite oluşturulduğunu bu ay başında duyurmuştu.

Bunlara ek olarak İsrail de Dürzilere saldırıları gerekçe göstererek 16 Temmuz'da Suriye'ye hava harekatı düzenlemişti. Operasyonda hem Şam'daki cumhurbaşkanlığı yerleşkesi hem de genelkurmay başkanlığı binası hedef alınmıştı. SOHR'nin aktardığına göre İsrail'in saldırılarında 15 kişi ölmüş, en az 28 kişi yaralanmıştı. 

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, "Dürzi kardeşlerimize saldıran herkes hesap verecek. Onlar devletin koruması altındadır. Hukuk ve adalet herkese eşit şekilde güvence sağlar" demişti. 

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times, Jerusalem Post